GAP, Türkiye'nin marka değeri oldu
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (GAP BKİ) Bölge Müdürü Mehmet Açıkgöz, cumhuriyet tarihinin en büyük bölgesel kalkınma projelerinden biri olan GAP’ın uygulandığı bölgeyi hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda marka haline getirdiğini belirtti.
GAP BKİ Bölge Müdürü Mehmet Açıkgöz, geçen yıl itibariyle Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 5’inin GAP bölgesinden gerçekleştirildiğini bildirdi.
GAP’ın cumhuriyet tarihinin en büyük bölgesel kalkınma projelerinden biri olduğunu ve uygulandığı bölgeyi hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda marka haline getirdiğini kaydeden Açıkgöz, projenin, bölgedeki kaynakları en iyi şekilde değerlendirerek halkın gelir düzeyini ve yaşam kalitesini artırmayı hedeflediğini vurguladı.
Açıkgöz, "Toplam maliyeti 42 milyar lira civarında olan GAP’a bugüne kadar 35 milyar lira harcanmış durumda" dedi.
Türkiye’nin marka değeri
Projenin hızlandırılmasıyla ilgili 2008 yılında yapılan GAP Eylem Planı’yla birlikte kamu yatırım kaynaklarından ayrılan ödeneğin de artırıldığına işaret eden Açıkgöz, yüzde 7 civarında olan ödenek miktarının o tarihten sonra yüzde 14’lere çıktığını kaydetti. Ayrılan ödeneklerle öncelikle enerji projelerinin tamamlandığını hatırlatan Açıkgöz, şöyle devam etti: "Enerji projelerinin yüzde 74’ü işletmeye açılmış durumda. Tamamlanan 10 barajla bugüne kadar 20 milyar dolar tutarında yaklaşık 350 milyar kilovat saat enerji üretilmiş durumda. Sulama yatırımları ise büyük bir hızla devam ediyor.
Bugüne kadar sulamaya açılması gereken alanların yaklaşık yüzde 18’lik kısmı tamamlandı. GAP Eylem Planı kapsamında özellikle sulama projelerine ayrılan ödenekle yatırımlar hız kazandı ve 10 katlık ödenek artışı oldu. 1 milyon 60 bin hektar alanı sulayabilecek ana kanalların inşaatı 2012-2013 yılları arasında tamamlanacak. Yakın gelecekte sulamaya açılması gereken alanların büyük bir kısmı tamamlanmış olacak."
Ulaşım ve sanayi yatırımları
Bölgede ulaşım alanında da önemli önemli gelişmeler olduğunu belirten Açıkgöz, GAP’ı, otoyollarla Avrupa’ya bağlayacak olan kısmın Şanlıurfa’ya kadar olan kesiminin tamamlandığını hatırlattı.
Bu sayede bölgeyi doğu-batı, güney-kuzey yönlerinde birbirine bağlayacak tüm ana arterlerde faaliyetlerin devam ettiğini aktaran Açıkgöz, ulaşımla ilgili çalışmaların büyük kısmının 2012’de tamamlanacağını kaydetti.
Bölgenin tüm illerinde organize sanayi alt bölgeleri oluşturulduğunu ayrıca GAP Eylem Planı’nda hedeflenen 15 organize sanayi bölgesinden 5’inin de tamamlandığını anlatan Açıkgöz, "Diğerlerinin yapımı devam ediyor. Bunlara paralel olarak sulamadan gelen ürün çeşitliliği ve tarımsal üretimin çeşitlenmesiyle bölgeden yapılan ihracat da arttı. Geçen yıl itibariyle Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 5’i, GAP Bölgesinden gerçekleştirildi. Yani geçen yıl itibariyle bölgemizden 6 milyar dolarlık ihracat söz konusu oldu" diye konuştu.
GAP, alan ve nüfus açısından Türkiye’nin yaklaşık yüzde 10’luk bir bölümünü kapsıyor.
Türkiyenin yüzde 10'lük bölümü
Fırat Havzası ve Dicle Havzası projeleri olmak üzere iki gruptan oluşan GAP’ta, "Su Kaynakları Geliştirme Programı" kapsamında 22 baraj ve 19 hidroelektrik santralinden oluşan projenin tamamlanmasıyla 1 milyon 822 bin hektar alanın sulanması ve yılda 27 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretilmesi planlandı.
Bununla birlikte ülke genelinde ekonomik olarak sulanabilir toplam alanın yüzde 20’sine sahip olan GAP, Fırat ve Dicle nehirleriyle Türkiye’nin toplam su potansiyelinin de yüzde 28’ini oluşturuyor. Projenin uygulandığı bölge, 75 bin 193 kilometrekarelik yüzölçümüyle Türkiye’nin yüzde 9,7’sini oluştururken, ülke nüfusunun yüzde 10’undan fazlasını bünyesinde barındırıyor.
Projenin merkezi konumundaki Şanlıurfa’nın yanı sıra Gaziantep, Mardin, Diyarbakır gibi kentler hayata geçirilen yatırımlarla marka değerini yükseltti.
Ayrıca dünyanın en büyük barajları arasında gösterilen Atatürk Barajı, her yıl çok sayıda yerli ve yabancı heyet tarafından ziyaret edildi.
Enerji üretiminin yanı sıra sağladığı sosyal faydayla Türkiye’nin uluslararası alanda markalarından biri olan Atatürk Barajı, bölgedeki tarımsal üretime de hayat verdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz
