Görüş Bildir

'Tedbir alınmazsa kıtlıkla karşı karşıya kalacağız'

Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Hamit Kurt, koronavirüs sürecinde tarım sektörüne yönelik bir dizi tedbir önererek, “Tedbir alınmaması durumunda kıtlık riskiyle karşı karşıyayız” uyarısında bulundu.

'Tedbir alınmazsa kıtlıkla karşı karşıya kalacağız'

Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkam-Sen) Genel Başkanı Hamit Kurt, salgınların doğa, çevre ve toplumdan bağımsız düşünülemeyeceğini görüşünü paylaşarak, “Başta savaşların, göç, yoksulluk, iklim krizi, ekolojik tahribat, çarpık kentleşme, yetersiz, sağlıksız gıda, bir bütün doğanın kirletilmesi, suyun ticarileştirilmesi, ormanların doğal yaşam alanlarını rant alanına çevrilmesi ve özelikle aşırı endüstriyel tarımsal üretim gibi sorunların virüsün ortaya çıkışı ve yayılışında önemli etkisi var” dedi.

Sendikalarının neo-liberal politikalardan vazgeçilmesi uyarısını yineleyen Kurt, “Özelikle üretim alanında endüstiriyel üretim şeklinden vazgeçilip, doğal üretim modeline geçilmesi için yüzlerce çağrımız oldu ama maalesef yanlış politikalarından vazgeçmediler. İşte sermayedarlardan yana yürütülen bu yanlış politikalardan dolayı, insanlık bugün büyük ve trajedi bir durumla karşı karşıyadır” diye konuştu.

ÇİFTÇİYE TEDBİR YOK

Salgın sürecinde açıklanan tedbirlerin tarım sektörüne hitap etmediğine değinen Kurt, şunları söyledi: “İktidarın açıkladığı tedbir paketi sermayeden yana olduğu için hem yanlış hem de yetersiz. Tedbir paketlerinin içinde ne var; patrona, sermayeye, tüccara teşvik, af, erteleme, yeni fon kaynakları, çiftçiye, üreticiye, yoksul halka ise yeniden borç sarmalı, hak değil, yine vicdana ve acımaya dayalı yardım, sabır ve dua var. Bu yaklaşım çözüm olamayacağı gibi, kaosun daha derinleşmesine sebep olacağı kesindir. Tarım sektöründeki yurttaşa yönelik bir tedbir yok. Örneğin; mevsimlik tarım işçileri, çocuklarıyla zor şartlar altında yaşıyorlar, traktörlerle işe gidip geliyorlar, 3 kişinin kalması gereken çadırda onlarca kişi kalıyor. Canlı taşıması yasak olan traktöre onlarca işçi bindiriliyor. Bu duruma yönelik bir tedbir alınmadı. Bir an önce bu duruma da müdahale edilmelidir.”

Çiftçi düşmanı politikalarında ısrar edilmesiyle ciddi sorunların yaşanacağına dikkati çeken Kurt, “Tedbir alınmazsa bu salgınla kolay kolay baş edilmeyeceği gibi, toplum olarak büyük acılar ve dramlar yaşayacağız. Tedbir alınmaması halinde, önümüzdeki aylarda bir kıtlıkla karşı karşıya kalabileceğimiz gibi, bütün tarımsal ve hayvansal ürünler tamamen dışa bağımlı hale gelecek” şeklinde uyardı.

TALEPLERİNİ SIRALADI

Kurt, tarım sektöründe alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı: “Küçük aile işletmeler ve tarımsal kooperatifler desteklenerek, üretim kapasiteleri arttırılmalıdır. Mevsimlik tarım işçilerine asgari çalışma koşulları sağlanmalıdır. Özelikle hayvansal ürünlerde dışa bağımlı olmamak için maliyetler düşürülmelidir. Meraların rant için imara açılmasından vazgeçilerek, üretim için kullanılmalıdır. İthalat gümrük vergileri yükseltilerek, çiftçi korunmalıdır. Nisan ayı itibariyle başlayacak ‘Buzağı Desteklemesi’ olmak üzere bütün destekleme başvuruları çiftçi ve üreticilerimizin hasat yapılmış olsa dahi, bütün hakları saklı kalmalıdır. Çiftçilerin bankalara olan borçları yıl faizsiz ertelenmelidir. Ekim yapılmayan tarım arazileri teşviklerle yeniden ekim yapılır hale getirilmelidir. KHK’lerle haksız olarak ihraç edilen bütün tarım ve orman emekçileri bir an önce işlerine iade edilmelidir. Liyakat ve meslek gruplarını göz önüne alarak, yeni, özelikle Gıda Denetim personeli yetersiz olan il ve ilçe personel istihdamı sağlanmalıdır. Bu alanda topluma hizmet sunan kamu emekçilerine sağlıklı çalışma koşulları yaratılmalı, gerekli koruyucu ekipmanlar sağlanmalıdır. Bu zor süreçte tarım orman alanında faaliyet gösteren sendikalar, meslek odaları ve diğer sivil toplum örgütleriyle işbirliği içerisinde olunmalıdır. Tarım ve Orman Bakanlığı çalışanlarından, isteyen herkese ayrımsız virüs testi yapılmalıdır.”

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi