Görüş Bildir

Annelerin direnişi örgütü çökertti!

PKK'nın Diyarbakır annelerinden rahatsızlığı teröristlerin ifadelerine yansıdı İçişleri Bakanlığının koordinesinde güvenlik birimlerinin yürüttüğü ikna çalışmaları sonucu teslim olan PKK mensuplarının ifadeleri, erkek çocuklara dahi tecavüz edildiğini, çocukların kandırılarak nasıl dağa götürüldüğünü, PKK ile HDP arasındaki ilişkiyi ve Diyarbakır annelerinden duyulan rahatsızlığı gözler önüne serdi.

Annelerin direnişi örgütü çökertti!

PKK'nın Diyarbakır annelerinden rahatsızlığı teröristlerin ifadelerine yansıdı Jandarma Genel Komutanlığınca yürütülen ikna çalışmaları sonucu Mardin  ve Şırnak'ta teslim olan teröristlerin ifadeleri, örgütün gerçek yüzünü gösterdi. Teslim olan örgüt üyeleri, erkek çocuklara dahi tecavüz edildiğini  belirterek, çocukların kandırılarak nasıl dağa götürüldüğünü anlattı.

KÖTÜ MUAMELE

Anne ve babasını kaybettikten sonra bunalıma girdiğini, terör örgütü  üyelerinin beyin yıkama faaliyetleri sonucu PKK'ya katıldığını söyleyen örgüt  mensubu, "Ailene ve sana iyi bakacağız, çok iyi imkanlar altında yaşayacaksın."  denilerek kandırıldığını,  örgütte işkence ve kötü muameleyle karşılaştığını,  çoğu zaman aç kaldığını, aylarca banyo yapamadan dağlarda karın ve yağmurun  altında çok kötü şartlarda yaşadıklarını kaydetti.

"DİYARBAKIR ANNELERİNİN EYLEMİ GÖSTERİLMİYORDU"

Teslim olan başka bir örgüt mensubu da 4 yıl Suriye'de kaldığını,  Deyrizor'da olduğu sırada örgütte üst düzeyde bulunan 25 yaşlarındaki teröristin,  örgüte katılan 12-13 yaşlarındaki erkek çocuğa tecavüz ettiğini anlattı.

Diyarbakır'da annelerin eylemlerinin PKK tarafından kendilerine  gösterilmemeye çalışıldığına dikkati çeken örgüt üyesi, haberlerden  etkilenmemeleri için televizyon, internet ve gazete gibi imkanlardan uzak  tutulduklarını söyledi.

Örgüt üyesi, bu yayınları takip etmek isteyenlerin hapsedildiklerini  veya ağır şekilde cezalandırıldıklarını belirterek, eyleme katılan ailelerin  devletten para aldıkları ve onları tuzağa düşürerek hapse atacakları ya da  öldürecekleri şeklinde propaganda yapıldığını kaydetti.

Teslim olan örgüt mensubu şunları ifade etti:

"Çocuklara işkence ve kötü muamele yapılıyordu. Bizi aç  bırakıyorlardı, üzerimize soğuk su döküyorlardı. Üstümüzden, arkamızdan mermi  sıkıyorlardı, 'Kaçın' diyorlardı. Çocukları taburlara götürüp eğitim  veriyorlardı, ailemizle görüşmemize izin verilmiyordu. İnsanları öldürüyorlardı.  Bizi Suriye'ye götürdüler. Çocukların üzerine bomba atılıyordu, 'Devlet yapıyor.'  diyorlardı. Suriye ve İran'dakiler de hepsi bir, hepsi aynıdır. Hepsi parayla  çalışıyor. Genç kızlarla eğleniyorlardı. 5 yıl kaldım, sanki 50 yıl kalmış  gibiydim.

Sağlam bir tarafım kalmadı. Büyük zulüm vardı orada. Bize 'Devlet  kötü' dediler. Geldik, öyle bir şey yoktu. İşkence yaptılar, 7 ay boyunca kötü  muameleye maruz kaldım. Kötü kitaplar okutuyorlardı zorla. Psikolojik baskı  yapılıyordu."

"KIZLAR DAYANAMIYOR, İNTİHAR EDİYORDU"

Kadınların örgütün baskısından intihara sürüklendiğini dile getiren  başka bir örgüt üyesi de özellikle kızların üzerinde yoğun baskı ve şiddet  olduğunu söyledi.

"Kızlar dayanamıyor, intihar ediyordu. Kaçmaya çalışanlar da  öldürülüyordu." diyen örgüt mensubu, Suriye'deki örgüt kamplarında yaşadıklarını  şöyle anlattı:

"Yemekler güzel değildi, ortam iyi değildi. Bizi DEAŞ'a, rejime karşı  savaşmaya gönderiyorlardı. Dağdakilere sesleniyorum: Devlet iyidir, inanmayın  onların söylediklerine. Devletten daha iyi kimse yoktur. Bazı arkadaşlar 'Doğru  yoldayız.' diyor. Hayır, yanlış yoldasınız, sizi kandırıyorlar. Hep fakirlerin  çocukları ölüyor, onlar para kazanıyor. Fakirlerin aileleri üzülüyor, perişan  oluyor."

ÖRGÜTE HDP BİNASINDA KATILDIĞINI İTİRAF ETTİ

İkna çalışmaları sonucu Mardin'de teslim olan ve örgüte çocuk yaşta  katılan başka bir terörist de Kürtçe ve Türkçe ifadesinde yaşadıklarını şu  sözlerle dile getirdi:

"Yıl 2014'tü, o zamanlar ben de normal insanlar gibi ailemin yanında,  mutlu mesut çalışıp para kazanıyordum. 13-14 yaşındaydım, çocuktum yani düşünce  kabiliyetim yoktu, neyin ne olduğunu bilmiyordum. İşte o zaman örgüt  propagandasını yaptılar. Bana 'Seni dağa gönderelim, işte orada örgüt sana  yardımcı olur, ne sorunun varsa halleder.' dediler. Beni HDP binasına  gönderdiler. HDP binasına girdiğimde ve durumu izah ettiğimde bunlar bana,  'Tamam, doğru yere gelmişsin, biz sana yardımcı olacağız, elimizden geleni  yapacağız. Seni devlete de teslim etmeyeceğiz. Eğer bizden kaçarsan devlet seni  yakalarsa ceza verir, işkence yapar.' diye korkuttular.

Örgüte katıldıktan sonra baktım, insanlar ölüyor, kimin ne yaptığı  belli değil. Bir çocuğun rüya, korkulu rüya görmesi gibi bir şeydi benim için.  Hep o rüyanın bitmesini isterdim ama bitmiyordu. Pişmandım, ailemi özlüyordum.  Jandarmalar beni kurtarıp aileme teslim etti. Allah razı olsun, yani onların  emeğiyle, onların verdiği çabayla aileme ulaştım."

"ANNELERİN EYLEMİ ETKİLİ"

Başka bir örgüt mensubu da Diyarbakır annelerinin eylemlerinin,  ailelerine kavuşmak isteyen örgüt üyeleri üzerinde oldukça etkili olduğunu  söyledi.

"Hiç sonu gelmeyecek dediğim kabus gerçekten bir anda değişti yani  hayatım değişti, aileme kavuştum." diyen örgüt mensubu, şunları kaydetti:

"İnşallah oradaki gençler de benim gibi ailesine kavuşur. Diyarbakır  anneleri de orada bir emek sarf ediyor. Yani çocuklarına kavuşmak için ellerinden  geleni yapıyorlar. Bunu bırakmasınlar, çocukları için gerçekten hem moral verici  hem faydalı bir şey.

Çocukları orada aileleri gördüğünde çok mutlu oluyor, moral alıyorlar.  Hemen arayış içene geçip, devlete ulaşıp ailelerine kavuşmak istiyorlar."

"DEAŞ İLE SAVAŞMAK İSTERKEN ONLARA BENZEDİM"

Örgüte 2016 yılında katıldığını belirten başka bir örgüt mensubu da  ifadesinde, katılış amacının DEAŞ ile savaşmak olduğuna değinerek, örgütte  kaldığı süre boyunca PKK'nın da DEAŞ'tan farkının olmadığını ve aynı acımasızlık  ve vahşetin uygulayıcısı olduğunu gördüğünü söyledi.

Teslim olan terörist, "DEAŞ nasıl insanlık dışı şeyler yapıyorsa  örgütün de onun gibi yaptığını gördüm. Bunlar neydi, cinsel istismar olsun,  tecavüz olsun ya da insanı boş yere öldürmek olsun. Bunlar insanları boş yere  ölüme gönderiyorlardı. Kendi içinde kabul etmedikleri insanları infaz  ettiriyorlardı. 10 falan infaz olayı duydum. Bu örgüt hep der, 'Ben Kürtlerin  hakkını savunuyorum, Kürtler için savaşıyorum.' fakat bu örgütün Amerika'nın  oyunlarına gelmekten başka bir işi yoktur. Amerika bu örgütü kullanır, bu örgüt  de Kürt insanlarını kullanır, öldürtür, zarar verir, devlete karşı kışkırtır.  Orada kendine kazanç sağlar." diye konuştu.

Örgütteki üst düzey kadın yöneticilerin yaşantısının diğer kadın örgüt  mensuplarından farklı olduğunu belirten terörist, örgüt üyelerine seslenerek,  "Onlar istediği her yemeği yer ya da özel arabaya biner ama diğer kadınlar dağda  aç susuz, rezalet içinde şey yaparlar, size tavsiyem örgüte katılmayın. Ben pişman oldum, kaçtım, siz giderseniz hayatınız boşu boşuna heba olur, size  tavsiyem katılmayın. Ne Kürt insanı ne de Kürt halkı ile bunların bir alakası  yoktur." ifadelerini kullandı.

Örgütün teslim olmamaları yönündeki karşı propagandasına dikkati çeken  örgüt üyesi, "Ben geldiğim günden beri örgüt, 'Siz giderseniz Türkler sizi  öldürür, ailenize vermezler sizi, herhangi bir yere götürür, operasyonda öldü  derler.' diyorlardı fakat ben geldim, şu anda sağ bir şekildeyim." dedi.

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi