“Bahçe palas”

Hasta bekleme salonun ticaret amaçlı kiraya verilmesinin ardından, Dicle Üniversitesi Hastanesinin bahçesi adeta açık hava oteline dönüştü. Yere serdikleri battaniye ve klimlerin üzerinde sabahlayan vatandaşlar büyük tepki gösteriyor.

“Bahçe palas”

Dicle Üniversitesi (DÜ) Hastanesi karşısında hasta yakınları için yaptırılan bekleme salonunun kiraya verilmesinin ardından, hastane bahçesi adeta açık hava oteline dönüştü. Havaların soğumaya başladığı bugünlerde gidecek yeri olmayan yüzlerce hasta yakını bahçeye serdikleri yataklarda geceyi geçirmek zorunda kalıyor.

Gün bitip, vakit karanlığa bürününce DÜ Hastanesinin bahçesi, artık alışılagelmiş, herkesin kanıksadığı dramlara sahne oluyor. Bahçeyi adımlarken, ağaçlar arasında veya kaldırım kenarlarına yatak seren insanlar topluluğuna rastlanıyor. Durumu daha iyi olan vatandaşlar ise kamp çadırı açarak veya kamyonet kasalarını brandayla kapatarak, kendilerine barınak yapmıyor her gece…

DÜ BORCUNU KİRAYLA ÖDEYECEK!

DÜ Hastanelerinin bir süredir içinde bulunduğu mali kriz, yönetimi çok ilginç bir yöntem bulmaya itti. İki dönem önce SODES Projesi kapsamında hasta yakınların istifade etmesi için yaklaşık 10 yıl önce yaptırılan bekleme salonu, DÜ hastanelerine gelir getirmesi için kiraya verildi.

Bu durum, hastalarının başucunda beklemek zorunda kalan refakatçileri etkilerken, hastane bahçesinde her gün dram yaşanıyor. Bahçede yatak seren yüzlerce vatandaş çoluk çocuk demeden ve soğuk havaya aldırış etmeyerek, sabahı etmeye çalışıyor. Kimi vatandaşlar ise havalar soğuduğu için kamyonet kasalarını brandayla örterek, uyuyor.

ÖNÜMÜZ KIŞ, DIŞARIDA NASIL YATACAKLAR?

Söz Haber ekibine içlerini döken vatandaşlar, duruma tepki göstererek, D.Ü yönetimine ateş püskürdü. Havaların soğumasıyla dışarıda yatmanın artık biraz daha zor hale geldiğine dikkati çeken vatandaşlar, bu drama bir çare bulunmasını istedi.

“SOĞUK HAVADA YATIYORUZ”

Çaresizlik içinde hastalarının iyileşmesini beklediklerini ifade eden hasta yakınlarından Şehmus Özbey, daha önce refakatçiler için kurulan bekleme salonunun kiraya verilmesiyle artık dışarıda uyuduklarını söyledi.

Özbey, “Hastanede yatan hastamız var ve bizde şuan geceleri burada dışarıda kalıyoruz. Bir haftadır buradayız. Kalacak yerimiz yok, hava soğuk ne yapalım? Başka bir çaremiz yok. Arkada misafirhane var ama orayı kullanamıyoruz” dedi.

“YAZIK DEĞİL Mİ BU MİLLETE ACIMIYORLAR”

Hastane bahçesinde yaklaşık 500 kişinin uyuduğunu aktaran Çetin Ayaz isimli hasta yakını ise, “Bismil’den buraya hastamızı getirdik.  2 aydır burada dışarıda yaşıyoruz. Hava artık soğumaya başladı ama gidecek yerimiz yok. Hastane bahçesinde daha önce refakatçiler için bir bekleme salonu yapılmıştı şimdi orayı başka birilerine kiraya vermişler orayı kullanamıyoruz. Hasta yakınları için yapılan yer nasıl kiraya verilebilir anlamak mümkün değil. Yazık değil mi? Bu millete acımıyorlar. Orası vakıf malıdır. Önceki gün biraz yağmur yağdı bizde mescide kaçmak zorunda kaldık. Şuan hastane bahçesinde 500 kişi yatıyor. Buraları gezin görürsünüz” şeklinde konuştu.

“KAMYONETİ YATAKHANEYE ÇEVİRDİK”

Kamyonetin içine yatak sererek ailesiyle kalan Zeki Yanma da, “Görüyorsunuz memleketten getirdiğim kamyonetimi kendime ev yaptım. Üstünü brandayla kapattım ve içine yatak serdik. 6 kişi ailecek içinde yaşıyoruz. Bekleme salonu vardı kiraya verdikleri için oraya da gidemiyoruz. Eskiden orada insanlar yatabiliyorlardı. Bizde mecburen böyle bir yok geliştirdik. Kısacası görüyorsunuz halimiz çok perişanız.

“KAFETARYAYI KİRAYA VERDİKLERİ İÇİN GİDEMİYORUZ”

Seydi Demir ise, “Ceylanpınar’dan durumu ağır olan hastamızı Diyarbakır’a Dicle Üniversitesi Hastanesine getirdik. Paramız yok ve yoksuluz. Durumumuz olmadığı için gördüğünüz gibi dışarıda eşim ve çocuklarımla birlikte soğuk havada yerde yatmak zorunda kalıyoruz. Bizim için zor oluyor ama gidecek yerimiz olmadığı için kafetaryayı kiraya verdikleri için gidemiyoruz” diye konuştu.

Mahmut Dülger ise 18 gündür burada dışarıda yattığını belirterek, kış aylarına doğru hasta yakınları için bir çare düşünülmesi gerektiğini ifade etti.

Kaynak: Diyarbakır Söz