Toplumsal bilinç mücadele olmalı

Kadınlar, 25 Kasım etkinlikleri kapsamında alanlara indi. Sözlerini de mücadelelerini de birleştiren kadınlar, "Tek bir kız kardeşimizi yalnız bırakmamak için bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz" iddiasında bulundu.

Toplumsal bilinç mücadele olmalı

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Diyarbakır'daki Siyasi Parti İl Teşkilatları ile Diyarbakır Barosu Kadın kolları, açıklamalarla "şiddete" dikkat çekti.

AK PARTİ KADIN KOLLARI

AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığında geçekleşen basın açıklamasında, Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Çam tarafından kaleme alınan açıklama metni Diyarbakır İl Kadın kolları Başkanı Müzeyyen Kaya tarafından okundu.

"AK Parti Kadın Kolları olarak bir kez daha adaletli ve vicdanlı olanı haykırıyoruz." diyen Kaya, "Bugün, yılın sadece bir gününe hapsedilmiş, kalan 364 günde unutulan bir gün değildir? Maalesef bugün ve kalan her gün kadına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddet devam ediyor. Tüm çabalara, çığlıklara, kanunlara rağmen bahaneleriyle kaim bazı cahillerin elleri, dilleri kadınların, çocukların bedenlerine, ruhlarına adeta bir balyoz gibi iniyor. Şiddet bizim turuncu çizgimizdir demiştik. O çizgiyi aşanlarla çetin mücadelemiz dün olduğu gibi bugün de yarın da sürecektir." dedi.

FİKRİ VE VİCDANI ZORBALIK

Kadını; Allah'ın yarattığı kıymetli varlık, biri diğerini tamamlayan insan teki, nice peygamberlerin ve şehitlerin annesi; nicelerinin şefkatli eşi, yol arkadaşı, evladı... dünya tarihini yazan ve yaşayan iki şahitten biri olarak tanımlayan Kaya, "Kadına yönelik şiddet sadece bir kişiye yönelmiş bir tehdit olmaktan çok uzaktır. Bu eylem tüm toplumun huzuruna kast ediyor, aileyi parçalıyor, geriye hayatını kaybetmiş ya da travmalarla dolu kadınlar, mutsuz çocuklar ve karanlık bir gelecek bırakıyor. Şiddet uygulayan ise, insanlıktan çıkıyor. Bize göre kadına şiddet; fikri ve vicdani yoksunluğu zorbalıkla kapatmaktır. Kadına şiddet en büyük acizlik ve cahilliktir. Şiddet uygulayanları en ağır şekilde cezalandırmak çok önemli olsa da esas önemli olan, şiddeti uygulanmadan önce engelleyebilmektir." diye konuştu.

Kaya, "Ülkemizde terör örgütü PKK'nın ve onun siyasi uzantılarının ağlattığı, evladının elinden alınıp hayattan koparıldığı ve dünyanın en büyük işkencesini yaşattığı Diyarbakırlı, Şırnaklı gözü yaşlı anneler... Onlar onurlu direnişleriyle alçaklarla mücadelede bizlere örnek olan eli öpülesi analarımız… Onlar şiddetin kimlerden ve nasıl geldiğinin en yakın şahitleri olarak aramızda duruyorlar. Onların da acılarının dinmesi için çalışıyoruz, çabalıyoruz." dedi.

STK VE TOPLUMUN ELBİRLİĞİ

Basın açıklamasında, "Bugüne kadar şiddetle çok yönlü bir mücadele verilmiştir, verilmeye devam edilmektedir. Ancak gidilmesi gereken yol uzundur. Bu uzun yolda tüm tarafların, sivil toplum kuruluşlarının ve toplumun el birliği yapması şarttır." ifadeleri kullanıldı.

GELECEK PARTİSİ İL BAŞKANLIĞI

Gelecek Partisi Diyarbakır İl Kadın Kolları Başkanlığı da açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi. "Gönül, böyle insanlık onurunu yaralayan bir mesele için değil de, kadın haklarında yaşanan güzel gelişmeleri, nasıl daha iyi hale getirebileceğimizi konuşmayı isterdi. Fakat, her gün siz değerli basın mensuplarının da toplumu bilgilendirdiği haberlerde, sosyal medyada ne yazık ki kadına karşı şiddetin boyutlarını yansıtan, vicdanlarımızı kanatan olaylarla karşı karşıyayız." 

"Gelecek Partisi olarak, bu konuda toplumu bilinçlendirmek, yasal düzenlemeleri hızla harekete geçirmedikçe kadınların özgürlükleri, yaşam hakkı elinden alınmaya devam edeceğine inanıyoruz" denilen açıklamada, " İlimizde kadına şiddetle ilgili yaptığınız bütün haberlerin toplumu bilinçlendirmeye ve dönüştürmeye, yani, kadınların hayatta kalma mücadelesine büyük bir katkısı var." dedi.

 ‘DURMUYORUZ, SUSMUYORUZ’

Diyarbakır Deva Partisi İl Kadın Politikaları Başkanlığı da partisinin il binasında 25 Kasım’a ilişkin açıklama yaptı. Yapılmak istenen yasal düzenlemelerin kadınların daha da sindirmeye yönelik politikalar olduğu vurgulanan açıklamada, “Bugün Mirabel kardeşlerimizin kelebekleri kadınlarımızın çığlığına kondu. Artık durmuyoruz susmuyoruz. Mevcut tüm iktidarların ve güç odaklarının kadını hayatını hiçe sayan uygulamalarını ve kadınların değersizleştirmesine yönelik politikalarını kınıyoruz. Kadına yönelik her türlü şiddete cevaz veren, bu şiddeti sistematik hale getiren kişi ve kurumlara karşı ortak politikalar belirlenmeli, bilinçlendirmeye yönelik eğitim faaliyetlerine ağırlık verilmeli, kadınların hak ve özgürlüklerine dair yasal düzenlemelere hız kazandırılmalıdır” diye belirtildi. 

‘KADINA ŞİDDET POLİTİKTİR’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Kadın Kolları da il binası önünde basın açıklaması yaptı. CHP’li kadınlar, kadına şiddete son verilmesi için dövizler açtı. Açıklama yapan CHP’li kadınlar, kadına şiddetin politik olduğunu hatırlatarak, “Bu yıl 25 Kasım pandemi koşullarının gölgesinde karşılıyoruz Ancak hepimiz biliyoruz ki, ülkemizde kadına yönelik şiddet, ayrımcılık ve hak ihlalleri artarak devam ediyor. Kadınlar şiddete, istismara, yoksulluğa, güvencesizliğe sıkıştırılmış hayatlar yaşıyor Pandemi döneminde bu sorunların daha da büyümesi yetmezmiş gibi kazanılmış haklarımıza dahi göz diken, kadınları ‘fitrat ve kader’ arasına sıkıştıran bir iktidarla mücadele ediyoruz. Kadınlar kıyafetinden kaç çocuk doğuracağına, nafaka hakkından İstanbul Sözleşmesi'ne kadar uzanan ellere, gereken cevabı her gün büyüttüğümüz örgütlü mücadelemiz ile veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. ‘Kadına yönelik şiddet politiktir’ diye haykırmayı sürdüreceğiz. Yaşamın her köşesini sevgiyle, barışla, kardeşlikle, güvenli bir gelecekle donatacağız El ele verip, önce eril zihniyeti sonra dünyayı değiştireceğiz. Cesaret biziz. Azim biziz. Emek biziz, biz kadınlarız. Biz her iki kişiden biriyiz” dedi.

DİYARBAKIR BAROSU

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma Ve Uygulama Merkezi, baronun adli hizmet binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Baro yöneticisi Berivan Turan, kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında yürürlükte bulunan yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesinde, ihlal ve ihmaller zincirinin kollukta başlayıp yargıya kadar uzadığını söyledi. Kadına yönelik her türlü şiddetle mücadelede toplumun her kesimini dayanışmaya davet eden Turan, "Şiddetin son bulduğu bir dünya ümidiyle eşit bir yaşamı savunuyor ve bu anlamda hukuksal mücadelemizi sürdürüyoruz" dedi.

‘ZİHNİYET DEĞİŞMELİ’

Kolluk güçlerinin başvuru süreçlerini etkin yürütülmediğine değinen Turan, “Kadına yönelik şiddetin son bulması için temel çözüm yolu, yasalarda ve yaşamın her alanında eşitliğin hayata geçirilmesi, yasaların uygulanması ve mevcut toplumsal zihniyetin değiştirilmesidir. Bu bağlamda, devletin çok yönlü ve bütüncül politikalar üretmesinin yanında, bu mücadelenin toplumsal düzeyde, genele yayılarak, etkin ve istikrarlı bir biçimde yürütülmesi gerekmektedir” diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz