Ezel'den Kenan İmirzalıoğlu ile Çalı Kuşu Fahriye Evcen'e Ay Yapım'dan efsane ücret, rekor ücret ne kadar?

Kara Sevda dizisi ile gönüllerde taht Kuran Burak Özçivit’in güzeller güzeli sevgilisi Fahriye Evcen ile son olarak Karadayı dizisinde Mahir karakterine hayat veren efsane sanatçı Kenan İmirzalıoğlu'nun alacağı ücret belli oldu.

Ezel'den Kenan İmirzalıoğlu ile Çalı Kuşu Fahriye Evcen'e Ay Yapım'dan efsane ücret, rekor ücret ne kadar?

Kara Sevda dizisi ile gönüllerde taht Kuran Burak Özçivit’in güzeller güzeli sevgilisi Fahriye Evcen ile son olarak Karadayı dizisinde Mahir karakterine hayat veren efsane sanatçı Kenan İmirzalıoğlu'nun alacağı ücret belli oldu.

Güzel sanatçı Fahriye Evcen ile karizmatik oyuncu Kenan İmirzalıoğlu ikilisi Ay Yapım tarafından yapılan dizide rol alacaklar. Fahriye Evcen ile Kenan İmirzalıoğlu ikilisine rekor ücret verilecek.

Güzel oyuncu Fahriye Evcen ile Vestel reklamlarının karizmatik oyuncusu Kenan İmirzalıoğlu, Ay Yapım'ın çekeceği diziye "Evet" dedi. Kenan İmirzalıoğlu bölüm başına 100, Fahriye Evcen ise 50 bin TL kazanacak. Her iki oyuncu da ilk 13 bölümün ücretini peşin alacak.

Evcen, en son Kurt Seyit ve Şura'da Kıvanç Tatlıtuğ ile oynamıştı. İmirzaloğlu ise Atv'nin fenomen dizisi Karadayı'da Bergüzar Korel ile başrolü paylaşmıştı.

Fahriye Evcen Kimdir?

Fahriye Evcen, 4 Haziran 1986 tarihinde Almanya, Solingen’de doğmuştur. Babasi Selanik göçmeni, annesi Çerkez ve Almanya’ya gitmeden önce Samsun Bafra’da yaşıyorlardı. Solingen’de çocukluğunda ailesi ile zor zamanlar geçirdi. Neşe, Ayşen, Demet adında 3 ablası vardır.

Almanya Düsseldorf Heinrich-Heine Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde okudu. Üniversite öğrencisi iken bir Türkiye ziyareti sırasında Oya Aydoğan'ın televizyon programına izleyici olarak katıldığı sırada dizi film teklifi alınca; okul kaydını dondurup annesiyle birlikte İstanbul'a geldi.

2005 yılında, Hülya Koçyiğit, Ediz Hun ve Göksel Arsoy gibi sanatçıların oynadığı “Asla Unutma” adlı dizide film hayatına başlamıştır.

2006 yılında başrollerini Fatma Girik, Emre Altuğ, Zafer Algöz ve Ceyda Düvenci'nin paylaştığı Hasret dizisinde Songül karakterini oynadı.

Fahriye Evcen, asıl büyük çıkışını ise Reşat Nuri Güntekin'in aynı adlı eserinden uyarlanan Yaprak Dökümü dizisindeki oynadığı Necla karakteri ile yaptı. İlk oynadığı “Cennet” adlı sinema filminde Engin Altan Düzyatan'la başrolü paylaştı. Aynı yıl içinde ikinci sinema filmi olan Aşk Tutulması'nda da Tolgahan Sayışman ile birlikte başrol oynamıştır.

Ard arda dizi filmler gelince Almanya’daki okula dönemedi ve İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesi'nde tarih bölümüne devam etmeye başladı.

Fahriye Evcen, Almanca, Türkçe, İngilizce , İspanyolca bilmektedir.

23 Ocak 2015 tarihinde vizyona giren "Aşk Sana Benzer" adlı sinema filminde Fahriye Evcen başrolde olarak, Burak Özçivit, Selim Bayraktar, Yavuz Bingöl ile birlikte rol aldı.

Kenan İmirzalıoğlu Kimdir?

Deli Yürek, Ezel, Alacakaranlık gibi Türk televizyonlarının en çok izlenen dizilerinde baş rol oyunculuğu yapmış olan dizi ve sinema oyuncusu.

Kenan İmirzalıoğlu, Mustafa ve Yıldız İmirzalıoğlu çiftinin en küçük çocukları olarak, 18 Haziran 1974 tarihinde, Ankara’ya bağlı olan Bala’da Üçem Köyü'nde dünyaya geldi. Derviş ve Yasemin adında kardeşleri vardır. İlköğretimini Bala’da tamamladıktan sonra orta öğretimini tamamlamak için Ankara’ya teyzesinin yanına taşındı. Orta ve lise öğrenimini Ankara’da yaptı.

İlk denemesinde üniversite sınavını kazanamayarak ailesinin yanına dönmüş olsa da, bir sonraki üniversite sınavını kazanarak Yıldız Teknik Üniversitesi’ne yerleşen İmirzalıoğlu, burada Matematik okudu. Üniversitedeki arkadaşlarının ısrarları üzerine katıldığı modellik yarışmasından başarıyla ayrılması üzerine modellik kariyerine başladı ve 1995 yılında Türkiye’nin En İyi Modeli seçildi. Türkiye birincisi olarak katıldığı Best Model of the World yarışmasını da kazanan İmirzalıoğlu, bu yarışmayı kazanan ilk Türk erkeği oldu.

Televizyon ve sinema ekranlarıyla tanışması ise, ünlü yönetmen Osman Sınav’ın sayesinde gerçekleşti. Sınav’ın desteğiyle takıldığı Deli Yürek dizisinin seçmelerinde başarılı oldu ve 1999-2002 yılları arasında yayın hayatını sürdüren dizide, Yusuf Miroğlu karakterini canlandırdı. Başarılı oyuncu, dizinin devamı olarak gösterilebilecek olan sinema filmi Deli Yürek: Bumerang Cehennemi’nde rol alarak sinemaya da atıldı. Deli Yürek süreci bittikten sonra dil eğitimi için Amerika'ya gitti. Amerika’dan dönünce bir çok film ve dizi için teklif aldı. Uğur Yücel'in yazıp yönettiği Alacakaranlık dizisini kabul etti. Daha sonra aynı kadronun hazırladığı Yazı Tura adlı sinema filminde rol aldı.

2003-2005 yılları arasında, Yağmur Taylan’ın yönettiği ve Uğur Yücel ile beraber başrollerini oynadığı Alacakaranlık adlı polisiye dizide Ferit Çağlayan karakterini canlandırdı. 2006’da Suat Yalaz’ın eserinden sinemaya uyarlanan, yönetmenliğini Mustafa Şevki Doğan’ın üstlendiği Son Osmanlı Yandım Ali’de rol aldı. Alacakaranlık’ı 2005-2007 yılları arasında Selin Demiratar ile beraber başrollerini paylaştığı Acı Hayat ve 2009 yılından itibaren yayınlanmakta olan Ezel adlı diziler izledi. Cansu Dere ile beraber başrolünü paylaştığı ve de usta yönetmen Uluç Bayraktar tarafından yönetilen dizi, Türk televizyonlarının en çok izlenen aksiyon ve drama dizilerinden birisi oldu.

2001 yılında çekilen Bumerang Cehennemi’nden sonra bir süre sinemaya ara veren İmirzalıoğlu, 2004 yılında başrollerini Olgun Şimşek ile paylaştığı ve Uğur Yücel tarafından yazılıp yönetilen Alacakaranlık ile sinemaya geri döndü. Her ne kadar başarılı bir gişe başarısı kazanamamış olsa da, Alacakaranlık film festivallerinde ve eleştirmenlerin gözünde büyük bi başarı kazandı.

2007 yılında vizyona giren Kabadayı’da efsanevi oyuncu Şener Şen ile beraber çalışma fırsatını yakalayan İmirzalıoğlu, bu filmde canlandırdığı uyuşturucu bağımlısı mafya babası Devran rolüyle sevenlerinin gönlünde taht kurmayı başardı. Ünlü oyuncunun rol aldığı son sinema film, 22 Ocak 2010 tarihinde vizyona giren Ejder Kapanı oldu. Akrep Celal adlı bir başkomseri canlandırdığı film sayesinde, ikinci kez Uğur Yücel ile beraber çalışma fırsatı bulan İmirzalıoğlu, filmden beklentilerinin yüksek olduğunu belirtti.

Uzun süredir, Alacakaranlık’ta beraber rol aldığı oyuncu Zeynep Beşerler ile beraber olan ünlü oyuncu, gece hayatından fazla haz etmiyor ve evinde sakin bir yaşam sürdürmeyi tercih ediyor.

2012'de Osman Sınav'ın Yönetmenliğini üstlendiği Tuğçe Kazaz ile Başrollerini paylaştığı Uzun Hikaye adlı Sinema Filminde oynadı. Yine 2012 yılında başlayan Karadayı adlı dizide Bergüzar Korel ile başrolü paylaştı.

Ödüller

2005 Adana Altın Koza Film Festivali-En İyi Erkek Oyuncu (Yazı Tura)

2010 Sadri Alışık Sinema Ödülleri-Ayhan Işık Jüri Özel Ödülü (Ejder Kapanı]

2010 İsmail Cem Televizyon Ödülleri En İyi Erkek Oyuncu Ödülü (Ezel)

2010 37.Altın Kelebek Ödülleri En İyi Erkek Oyuncu Ödülü (Ezel)

Filmleri

1998-2002 "Deli Yürek" (Yusuf Miroğlu) Dizi

2001 "Deli Yürek: Bumerang Cehennemi "(Yusuf Miroğlu) Film

2003-2005 "Alacakaranlık " (Ferit Çağlayan)         Dizi

2004      "Yazı Tura" (Cevher)      Film

2005-2007 "Acı Hayat" (Mehmet Kosovalı)          Dizi

2006      "Son Osmanlı Yandım Ali " (Ali) Film

2007      "Kabadayı" (Devran)      Film

2009      "Ejder Kapanı" (Akrep Celal)      Film

2009-2011 "Ezel" (Ezel Bayraktar) Dizi

2012 - Uzun Hikaye

2012 – Karadayı (Dizi )

Tuncel Kurtiz Kimdir?

1958 yılından bu yana aktif oyunculuk hayatını devam ettiren ve Türk Sineması’nın en başarılı isimlerinden birisi olan tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, yapımcı, senarist. Tiyatro kökenli bir oyuncu olan Kurtiz, Dormen Tiyatrosu’nda başladığı oyunculuk kariyerini, 1964 yılında rol aldığı Şeytan’ın Uşakları adlı sinema filmi ile beyaz perdeye taşımış, özellikle son yıllarda rol aldığı T.V. dizileri ile de genç kuşakların beğenisini kazanmıştır.

Tuncel Kurtiz, 1 Şubat 1936 tarihinde İzmit’in Bahçecik nahiyesinde dünyaya geldi. Babası Hamdi Valâ Kurtiz Selanik doğumlu bir Türk bürokratı, annesi Müfide Kurtiz Boşnaktır. Sezgin ve Rengin adında iki kardeşi vardır. Bürokrat babasının görevi gereği ilkokulu sekiz farklı şehirde bitirdi. Ortaokulu Edremit’te okudu. Yine farklı şehirlerde devam ettiği lise hayatını Haydarpaşa Lisesi’nde sonlandırdı.

Üniversitede kısa bir süre hukuk fakültesinde, daha sonra ise İngiliz filolojisi, felsefe, psikoloji ve sanat tarihi bölümlerinde okudu; ancak hiçbirinden mezun olmadı. İlk işi, İETT’de ışık kontrolörlüğü oldu.

Oyunculuğa tiyatro ile başlayan Kurtiz, ilk olarak 1958 yılında, Haldun Dormen Tiyatrosu’nda sahne aldı. Yurt içi ve yurt dışında pek çok tiyatroda (A.B.D, Almanya, İsveç, Hollanda vs..) sahne alan başarılı oyuncu, Şeyh Bedrettin Destanı, Keşanlı Ali Destanı, Devr-i Süleyman gibi pek çok tiyatro oyununda rol aldı.

1964 yılında rol aldığı ve Orhan Günşiray’ın yönettiği Şeytan’ın Uşakları adlı sinema filmi ile beyazperdeye adım atan Kurtiz, sinemadan da bir daha kopmadı. Yılmaz Güney’in Sürü, Umut ve Duvar gibi efsanevi filmlerinin de aralarında yer aldığı 100’e yakın filmde rol aldı.

Türkiye sinema tarihinin diğer klasiklerinden Tunç Okan filmi ‘Otobüs’, Erden Kıral imzalı ‘Kanal’ gibi filmlerde rol aldı. 1981 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Senaryo Ödülü"nü Nurettin Sezer ile kaleme aldığı "Gül Hasan" filminin senaryosuyla kazandı.

12 Eylül 1980 darbesi sonrasında Yılmaz Güney'in ölümüyle memleketine küsüp yurtdışında yaşamaya başladı. İsveç, ABD ve Almanya'da tiyatro kariyerini başarıyla sürdüren, yabancı tiyatro ve sinema projelerinde yer alarak yeteneğini ispatlayan sanatçı Türkiye 'ye 90'larda tekrar döndü. Yeşilçam'ın eski solcusu olarak bilinen yapımcı, yönetmen ve oyuncularıyla ilişkilerini sürdürdü.

Tuncer Kurtiz’in genç nesiller tarafından tanınması ise, son yıllarda oynadığı T.V. dizileri sayesinde oldu. 2003 yılında Alacakaranlık, 2006 yılında ise Hacı adlı dizilerde rol alan Kurtiz, özellikle 2007 yılında yayınlanan Asi ve 2009 yılında vizyona giren Ezel adlı dizilerle beraber popüleritesini büyük oranda arttırdı. Ezel adlı dizide canladırdığı Ramiz Dayı karakteri o kadar fazla sevildi ki, adına fan klüpleri kuruldu, filmde seslendirdiği replikler dillerden düşmez oldu.

1979 yılında çekilen sinema filmi Gül Hasan ile yönetmenliği denemiş olan Kurtiz ayrıca Gül Hasan ve Bereketli Topraklar Üzerinde (1980) adlı filmlerin senaryosunu da yazmıştır.

Ekim 2011'de 48. Altın Portakal Film Festivali'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü" verildi

Altın Portakal, Gümüş Ayı ve Altın Böcek ödüllerinin sahibi olan Tuncel Kurtiz, Ezel adlı T.V. dizisinde Ramiz Dayı karakterini canlandırmıştır. “Muhteşem Yüzyıl” dizisinde ise Şeyhülislam Ebu Suud karakterini canlandırmıştır.

Tuncel Kurtiz, 2010 Yaz döneminde Edremit’in Çamlıbel kasabasında eşi ve kayın biraderi ile birlikte işlettiği Zeytinbağı adlı butik otelden NTV için ‘Tuncel Kurtiz ve Dostları’ başlıklı bir program sundu, BBC’nin ‘Hayat’ adındaki belgeselini seslendirdi. Aynı yıl BBC'nin Hayat (Life) belgeselini seslendirmiştir.

Tuncel Kurtiz, Menend Kurtiz ile evli idi. Aslı adında bir kızı ve Mirza adında bir oğlu vardır.

Tuncel Kurtiz, 27 Eylül 2013 tarihinde İstanbul Etiler'deki evinde düşerek başını çarpması sonucu 77 yaşında hayata veda etti.

Ödülleri

2008 - 15. Altın Koza Film Festivali, Usta Oyunucu Ödülü,

2008 - İtalya Taormina Film Festivali, Sanat Ödülü,

2008 - Yeşilçam Ödülleri, Yaşamın Kıyısında filmi ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü,

1986 - Berlin Film Festivali, Gümüş Ayı ödülü,

1981 - Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Senaryo Ödülü"nü Nurettin Sezer ile "Gül Hasan" filminin senaryosuyla kazandı

1994 - Altın Portakal Festivali, Bir Aşk Uğruna filmi ile en iyi yardımcı erkek oyuncu,

2002 - Sadri Alışık Ödülleri, Şellale filmiyle en iyi yardımcı erkek oyuncu.

2011 - 48. Altın Portakal Film Festivali'nde Yaşam Boyu Başarı ödülü

Oynadığı bazı tiyatro oyunları

1998 - Çok Tuhaf Soruşturma : Ferhan Şensoy - Orta Oyuncular

1997 - Şeyh Bedrettin : Nazım Hikmet

1985 - Mahabaratta : Hint Destanı - Peter Brook

1984 - Keşanlı Ali Destanı : Haldun Taner - Berlin Schaubühne Tiyatrosu

1969 - Teneke : Yaşar Kemal

1968 - Kaplan ve Daktilolar - Genar Tiyatrosu

1968 - Samanyolu (oyun) : Karl Wittlinger - Genar Tiyatrosu

1968 - Devri Süleyman : Aydın Engin - Genar Tiyatrosu

1967 - Yolcu : Nazım Hikmet - Genar Tiyatrosu

1964 - Kalbin Sesi - Halkın Gözü : Peter Shaffer - KEnt Oyuncuları

1963 - Martı : Anton Çehov - Kent Oyuncuları

1962 - Altın Yumruk : Dormen Tiyatrosu

1962 - Ayı Masalı : Dormen Tiyatrosu

1962 - Şahane Züğürtler : Dormen Tiyatrosu

1958 - Zafer Madalyası : Thomas HeggenJoshua Logan - Dormen Tiyatrosu

Film ve dizileri

1964 - Şeytanın Uşakları

1965 - Üçünüzü De Mıhlarım

1965 - Son Kuşlar

1965 - Sokakta Kan Vardı

1965 - Sokaklar Yanıyor

1965 - Sayılı Kabadayılar

1965 - Krallar Kralı

1965 - Konyakçı

1965 - Kanlı Meydan

1965 - Haracıma Dokunma

1965 - Güzel Bir Gün İçin

1965 - Büyük Şehrin Kanunu

1965 - Bitmeyen Yol

1965 - Bir Caniye Gönül Verdim

1965 - Ben Öldükçe Yaşarım

1965 - Babasız Yaşayamam

1966 - Ağaların Savaşı

1966 - Zehirli Kucak

1966 - Yiğit Yaralı Olur

1966 - Silahların Kanunu

1966 - Silahına Sarılan Adam

1966 - Nikahsızlar

1966 - Kıran Kırana

1966 - Karanlıkta Vuruşanlar

1966 - Kanunsuz Yol

1966 - Kanunsuz Dağlar

1966 - Kanlı Mezar

1966 - Kader Çıkmazı

1966 - Hudutların Kanunu

1966 - Dört Kurşun

1966 - Çirkin Kral

1966 - Çingene

1966 - At Avrat Silah

1967 - Kuduz Recep (Aslan Arkadaşım)

1967 - Krallar Ölmez

1967 - Bana Kurşun İşlemez

1970 - Umut

1970 - Tatort

1974 - Otobüs

1977 - Nehir

1978 - Kanal

1978 - Sürü

1979 - Gül Hasan

1979 - Bereketli Topraklar Üzerinde

1981 - Kleiner Mann was tun

1983 - Kalabaliken i Bender

1983 - Duvar

1984 - Turkse Video

1985 - Die Abschiebung

1985 - Vägen till Gyllenblå!

1987 - Den Frusna Leoparden

1986 - Hiuch HaGdi

1987 - Aufbrüche

1988 - Livsfarlig Film

1989 - Noel Baba

1989 - Täcknamn Coq Rouge

1989 - Mahabharata

1990 - Skyddsängeln

1990 - Zeit der Rache

1990 - Die Hallo-Sisters

1992 - Kvällspressen

1993 - Çakalların İzinde

1993 - Korkunun Karanlık Gölgesi

1993 - Ağrı'ya Dönüş

1994 - Bir Aşk Uğruna

1994 - Aşk Ölümden Soğuktur

1995 - Cemile ve Umudun Masalı

1996 - Cemile

1996 - Usta Beni Öldürsene

1996 - Tabutta Rövaşata

1996 - Işıklar Sönmesin

1996 - İstanbul Kanatlarımın Altında

1997 - Gräfin Sophia Hatun

1997 - Çökertme

1997 - Akrebin Yolculuğu

1998 - Vive la mariée... et la libération du Kurdistan

1998 - Hoşçakal Yarın

1999 - Kurtlar Sofrası

2000 - Kumru

2001 - O da Beni Seviyor

2001 - Şellale

2001 - A cavallo della tigre

2003 - Alacakaranlık

2003 - İnat Hikayeleri

2006 - Hacı

2007 - Kara Duvak

2007 - Yaşamın Kıyısında

2007 - Asi

2008 - Jack Hunter and the Lost Treasure of Ugarit

2008 - Lal

2008 - Güz Sancısı

2009 - Kayıp Armağan

2009 - Siyah Beyaz

2009 - 2011 - Ezel

2012 - 2013 - Muhteşem Yüzyıl

2013 - Mutlu Aile Defteri

Yılmaz Güney Kimdir?

Yönetmen, oyuncu, senarist ve öykü yazarı. Gerçek adı Yılmaz Pütün'dür. Türk sinemasında çığır açan yapımlara imza atmış, Yeşilçam’ın klişelerini sarsmış, siyası duruşu, mahkûmiyeti ve başarılı yönetmenliğiyle kilometre taşı olmuştur. Çirkin Kral lakaplı Güney, hapishane yıllarında kaleme aldığı Yol adlı filmin senaryosuyla Cannes film festivalinde Altın Palmiye ödülünü kazanmıştır. Umut, Arkadaş ve Sürü Güney’in önemli filmlerinden bazılarıdır.

1 Nisan 1937'de bir işçi ailesinin iki çocuğundan biri olarak Adana'nın Yenice köyünde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Adana'da tamamlayan Güney, çocukluk yıllarında pamuk işçiliğinden gazoz ve simit satıcılığına kadar çeşitli işlerde çalıştı. Güney, ilerleyen yıllarda And Film ve Kemal Film şirketlerinin bölge temsilciliklerinde film dağıtımcılığı yaptı. Edebiyatla ilgilenen ve öyküler yazan Güney, üniversite eğitimini almak üzere Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu. Bu süre içinde usta yönetmen Atıf Yılmaz'la tanışan Güney, rejisörün desteğiyle sinema dünyasına ilk adımını attı. 1959 yılında yönetmenliğini Atıf Yılmaz'ın yaptığı Bu Vatanın Çocukları ve Alageyik filmlerinin senaryolarını yazan ve oyuncu olarak da bu yapımlarda performans gösteren Yılmaz, Karacaoğlan'ın Karasevdası isimli filmde yönetmen yardımcılığı yaptı. Yeni Ufuklar ve On Üç gibi dergilere öyküler yazan Güney'in edebiyat ve kalemle ilişkisi de hep güçlü oldu. Ancak Onüç dergisinde yayımlanan "Üç Bilinmeyenli Eşitsizlik Sistemleri" adlı öyküsünde komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle yargılandı, 1961 yılında 18 ay hapis cezasına ve 8 ay Konya'ya sürgün cezasına mahkûm oldu.

1963 yılında mahkûmiyet sonrası yeni hayatına merhaba diyen Güney, tutkuyla bağlı olduğu sinemaya döndü. Küçük bütçeli ve sıradan macera filmlerinde rol almaya başlayan Güney, şiddet temalı bu filmlerde canlandırdığı ezilen ama yazgısını kabul etmeyen; kötülüğe karşı tek başına direnip mücadele eden dürüst Anadolu çocuğu karakteriyle popüler oldu. Anadolu izleyicisi Güney'in çizdiği bu profille kendini özdeşleştiriyordu ve aktör bu özellikleriyle kendine sağlam bir yer edindi.

Güney'in o dönemde izleyiciyle buluştuğu filmlerden biri de Çirkin Kral'dı. Bu filmden sonra Çirkin Kral olarak anılmaya başlayan aktör, senaryosunu kendisinin kaleme aldığı, Ömer Lütfü Akad'ın yönetmenliğini yaptığı Hudutların Kanunu filmindeki sade ve abartısız performansıyla Türk sinemasında yeni bir oyuncu tipi yarattı. Efsaneleşmeye doğru hızla giden aktör, Yeşilçam'daki iyi karakterlerin yakışıklı, kötü karakterlerinse çirkin oyuncular tarafından canlandırıldığı sistemi tersine çevirdi. Onunla birlikte sade ve doğal oyunculuk taçlandı.

Güney'in yönetmenlik süreci At Avrat Silah isimli filmle start aldı. 1968 yılındaysa filmografisinde ilk önemli filmi olan Seyyit Han'ı çeken Güney, filmde doğu topraklarındaki bir sevda öyküsünü anlatıyordu. Üslup ve anlatım açısından büyük övgü alan bu filminden sonra Aç Kurtlar ve Bir Çirkin Adam için yönetmen koltuğuna oturan Güney vatani görevini yapmak için askere gitti.

1970 yılında Türk sineması için önemli bir yere sahip olan Umut adlı filmi izleyiciyle buluşturdu. Umut, eski faytonu ve atıyla kalabalık ailesini geçindirmeye çalışan Cabbar'ın mücadele dolu hayatını anlatıyordu ve Güney'in yaşamıyla paralellikler içeriyordu. Anlatımının gerçekçiliğiyle dikkat çeken film, Adana Altın Koza Film Şenliği'nde en iyi film ödülünün sahibi oldu. Ancak sansür kurulu tarafından yasaklanmasının ardından Danıştay kararıyla yeniden izleyiciyle buluştu. Umut, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da büyük ilgiyle karşılandı ve Yılmaz Güney sinemasında bir dönemi kapayıp yepyeni bir dönemi açan bir film olarak Türk sinema tarihinin de başyapıtları arasında yerini aldı.

Güney'in 1971 yılında yönetmenliğini yaptığı Ağıt, Acı ve Umutsuzlar adlı filmlerinin üçünün de Adana Altın Koza Film Şenliği'nde dereceye girmesiyle festival tarihinde bir ilk gerçekleşiyordu. Aynı yıl, gözaltına alınan Güney bir hafta süreyle gözaltında tutulduktan sonra 3 aylığına Nevşehir'e sürgüne gönderildi.

12 Mart 1972'de gerçekleşen darbe sırasında adının siyasal olaylara karıştığı gerekçesiyle tutuklanan Güney 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Aynı yıl Boynu Bükükler adlı romanını Boynu Bükük Öldüler adıyla yayımladıktan sonra Orhan Kemal Roman Ödülü'nü kazanan yönetmenin mahkûmiyeti, Bülent Ecevit'in iktidar olduğu 1974 senesinde genel affın yürürlüğe girmesiyle sona erdi. Bu zorlu sürecin ardından filmografisi için oldukça önemi olan ve aynı adı taşıyan şarkısıyla da klasikler arasına giren Arkadaş'ı çeken Güney, filmde iki üniversite öğrencisinin, aralarındaki toplumsal uçurumların farkına varmalarını işliyordu. Ülkemizdeki kültür şokunun resmedildiği film büyük ilgiyle karşılandı. Yılmaz Güney, Endişe ismindeki filminin Adana'daki çekimleri sırasında karıştığı bir olay sırasında bir yargıcın hayatına son verdiği için 19 yıl hapis cezasına mahkûm oldu. Cezaevinde bulunduğu dönemde Güney adlı bir dergi çıkaran ve senaryo çalışmalarına devam eden rejisörün, o dönemde kaleme aldığı Sürü, yönetmen Zeki Ökten tarafından beyaz perdeye aktarıldı. Büyük ilgi gören filmden sonra Şerif Gören tarafından çekilen ve senaryosunu Güney'in yazdığı yol filmi Türk sinema tarihine adını altın harflerle yazdırdı.

1981'de Isparta yarı açık cezaevinden izinli olarak ayrılan ve sonrasında yurt dışına kaçan Güney, Yol'un kurgusunu tekrar yaptı ve Cannes Film Festivalinde en iyi senaryo ödülünün sahibi oldu. Güney yurda dönme çağrılarına uymaması sebebiyle 1983'te Türk vatandaşlığından çıkarıldı ve aynı yıl Fransa'da Duvar adlı filmin yönetmenliğini yaptı.

Yılmaz Güney'in fırtınalı yaşamı 9 Eylül 1984'te son yıllarını geçirdiği Paris'te mide kanseri sebebiyle sona erdi.

Kaynak: Diyarbakır Söz