Görüş Bildir

Binali Yıldırım: Bu seçim başlı başına murdar olmuş bir seçimdir

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım açıklamalarda bulundu. Yıldırım, 31 Mart Yerel seçimlerinin ardından partisi tarafından sürdürülen itiraz süreçleriyle ilgili, "Oylar sandıkta iç edilmiştir, bu kadar açıktır. Bizim oylarımız karşı adaya yazılmıştır. Seçimde yapılan usulsüzlükler, yanlışlıklar, şaibeler, oy hırsızlıklarıyla sınırlı değil. Daha birçok yanlışlar var" dedi.

Binali Yıldırım: Bu seçim başlı başına murdar olmuş bir seçimdir

"Bu seçim başlı başına murdar olmuş bir seçimdir" ifadelerini kullanan Binali Yıldırım, "Seçimden sonra bizi yüzlerce insan aradı. Bunu da ilk kez paylaşıyorum. Sandıklarda üç pusula yerine iki pusula verildiğini söylüyor insanlar. Yani ilçe belediye başkanı adayına pusulası, belediye meclis adayının pusulası, büyükşehir adayının pusulası verilmiyor bazı sandıklarda. Bu da üzerinde durulması gereken önemli bir konudur" diye de konuştu.

Yıldırım,  "Bu toplantı ile başta İstanbullu hemşerilerimiz olmak üzere halkımıza sevgi ve saygılarımı iletiyorum. Neden böyle bir toplantı yapmak hasıl oldu? Bildiğiniz gibi 31 Mart seçimleri Türkiye'de ve İstanbul'da gerçekleşti. Seçimlerden hemen sonra iki açıklama yapıldı. Seçim gecesi önce CHP adayı rakam vererek kazandığını ilan etti. 29 bin 500 civarında oy farkıyla kazandığını ifade etti. Biz de aynı gece 11'i 25 geçe eldeki bilgilere göre biz kazandığımızı söyledik" ifadelerini kullandı.

YARGISAL SÜREÇ DEVAM EDİYOR

Bu seçimleri ikiye ayırmak gerektiğini söyleyen Binali Yıldırım, "Bir tanesi seçim günü yapılan işlemler, idari işlemler. İkincisi de seçim sonrası itirazların değerlendirildiği yargısal süreç. Yargısal süreç şu an itibariyle devam ediyor bildiğiniz gibi. Burada gerek AK Parti, gerek diğer partiler CHP ve MHP çeşitli yerlerde itirazlarda bulundu. Ben kısa bu itirazların bir listesini söylemek istiyorum. 2014 yılı seçimlerinde, AK Parti 84 itiraz yapmış, 77'si reddedilmiş 7'si kabul edilmiş. CHP 45 itiraz yapmış, 4'ü kabul görmüş, 41'i reddedilmiş. Toplamda 191 itiraz olmuş, 19'u kabul görmüş. 2019 yılı seçimlerinde, yani 31 Mart'a geldiğimizde toplam 522 itiraz var, bunun 485'i itiraz görmüş ve 13'ü kabul edilmiş. 24'ü de kısmen kabul edilmiş. Herkes itiraz hakkını kullanmış. İtiraz sürecinde durum nedir itiraz sürecinde? İtirazlar sonucu geldiğimiz nokta nedir?" dedi.

SAHTEKARLIĞIN SON KULLANMA TARİHİ OLMAZ

Yıldırım, Büyükçekmece olayıyla ilgili "Herkes seçmen nakli yaptı. Muhtarlık için memleketine giden var, bunun ondan ne farkı var?" ifadelerinin kullanıldığını anımsatarak, "Bu ondan çok farklı. Bu sahtekarlık." dedi.

Binali Yıldırım, şunları söyledi:

"Yani kendi iradenizle seçmen nakli yapmıyorsunuz, bilgisayarın başında, belediyeden aldığınız numaratajı kullanarak, bir de belediyenin iş yaptığı müteahhitlerin işçilerine, hepsine TC kimlik numaralarını alarak oturduğunuz yerden bu seçmen girişlerini yapıyorsunuz. Ne kadar hazin bir durum ki Milliyetçi Hareket Partisi ilçe başkanı, bizim müttefikimiz, evinde 6 tane seçmen yapılmış, haberi yok. Kepazelerin geldiği boyutu görüyorsunuz. Bu arkadaş kim? CHP'li Büyükçekmece Belediyesinden nüfusa geçici görevlendirilen biri. Seçmen ağırlığını CHP lehine değiştirmek için önceden planlanmış, hazırlanmış bir iş. İtiraz edilmesine rağmen süreç bittiği için askı süreci devam etmemiş, iptal edilebilecek kadar iptal edilmiş ama diğerlerine bir şey yapmamışlar. Sahtekarlığın son kullanma tarihi olmaz. Sahtekarlık başta yapılmışsa sonuna kadar da devam eder.

"MURDAR ETİN DE KAVURMASI OLMAZ"

Binali Yıldırım, "Sorumluluk taşımak bu, devlet umuru görmek bu. Sayın İmamoğlu da bunu yapsaydı. Tribün, tribün dolaşacağına, meydan meydan dolaşacağına, adının altına belediye başkanı yazacağına, sakin, oturup benim gibi sonuçları bekleseydi. Bu, benim 15 gün içinde ikinci toplantım. İlk gün seçim değerlendirmesini AK Parti İstanbul İl Başkanlığında yaptım ve bu ikinci toplantım. Dolayısıyla bir itiraz süreci, yargılama süreci varsa bizim yapmamız gereken buna hakkıyla riayet etmek ve sonucu beklemek. Yani 'fazla gürültü yapan sonuç alır' hukuk devletinde böyle bir şey olmaz. İstediğiniz kadar bağırın çağırın. Hakimler kanunlara görev karar verirler. Hiçbir şekilde tehditlerle parmak sallamayla hiçbir hukuk adamına karar verdiremezsiniz. Zaten hukuk devletinin gereği de budur. Sayımlarda o kadar yanlışların, hilelerin, eksikliklerin, özensizliklerin olduğunu gördük ki insan hakikaten hayrete düşüyor. Bunun adına ne demek lazım. Bu seçim başlı başına murdar olmuş bir seçimdir. Murdar etin de kavurması olmaz." diye konuştu.

"İÇ EDİLMEMESİ İÇİN MÜCADELE VERİYORUZ"

Yıldırım, "İstanbullunun verdiği oyun kaybolmaması, iç edilmemesi için mücadele veriyoruz. Bunun dışında başka bir amacımız yok. Bu insanlar fedakarlık yaptı, oy verdi. Oylarının istediği şekilde yerine gidip gitmediğinden emin olmaları lazım. Sonuna kadar da bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Sonuç ne olursa olsun." şeklinde konuştu.

"BU SEÇİMDE ORGANİZE BİR KÖTÜLÜK YAŞANMIŞTIR"

Yıldırım, "Geçersiz oyları sayıyoruz. 5 bin 500 bana çıkıyor, 500 ona çıkıyor. Normal mi arkadaşlar? Aşağı yukarı eşit oy almışız. Bir ondan bir benden gitmesi lazım. Bir bana bir ona gelmesi lazım. Bu bile başlı başına burada ciddi şüpheler, organize bir kötülüğün olduğunu ortaya koyuyor. Bu seçimde organize bir kötülük yaşanmıştır. Bunun mutlaka açığa çıkarılması lazım. İşin özeti bu. Seçimden sonra bizi yüzlerce insan aradı. Bunu da ilk defa paylaşıyorum. Sandıklarda 3 pusula yerine 2 pusula verildiğini söylüyor insanlar. İlçe belediye başkanı adayı, belediye meclis üyesi adayı pusulası, büyükşehir adayının pusulası bazı sandıklarda verilmiyor. Bu da üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Bu da bu işin organize edildiğini, planlandığını ortaya koyan somut bir şüphedir. Mutlaka dikkate alınması gerekir. Onlarca delilden bahsedebiliriz." ifadelerini kullandı.

“YSK'NIN KARARINA GÖRE HERKES YOL HARİTASI ÇİZECEK"

Binali Yıldırım, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. "İstanbul'daki seçimlerin iptal edilmesi durumunda yeniden aday olacak mısınız?" sorusuna Yıldırım, “Süreci YSK yönetiyor. Dolayısıyla YSK'nın vereceği kararlar ortada yokken böyle bir süreç yaşanmamışken bu şekilde bir öngörüde bulunmak anlam ifade etmez. Bekleyelim, YSK'nın vereceği karar neyse ona göre herkes durumunu değerlendirecek ve bir yol haritası çizecek" şeklinde cevap verdi.

"Bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan ile nasıl bir değerlendirme oldu? Teşkilata yönelik özeleştiri olabilir mi? Maltepe'de Perşembe gününden dün akşama kadar 400'ün üzerinde sandık sayıldı. Geç mi kalındı itirazda?" sorusuna ise Yıldırım, “Biz her seçimden sonra parti olarak değerlendirmelerimizi yaparız. Özeleştirimizi de yaparız. Cumhurbaşkanımızla bu çerçevede görüştüm. Parti yetkilileriyle de istişare halinde olduk. Bunları diğer seçimde olduğu gibi bu seçimde de yaptık. Bunlar, bir sonraki seçimler için en azından durumumuzu gözden geçirip, eksik olduğumuz yönler varsa onları tamamlaya dönük hususlardı" dedi.

"İTTİFAKTAN DOLAYI SANDIK BAŞINDAKİ YAPI FARKLI OLDU"

İttifaktan dolayı sandık başındaki yapının farklı olduğunu söyleyen Yıldırım, “Sandık başında görevliler var. Ama bu seçimdeki yapı, ben kimseyi suçlamak maksadında değilim. Ama sandık başındaki yapı ittifaktan dolayı biraz farklı olmuştur. Nasıl farklı olmuştur? Cumhur İttifakı olarak Beşiktaş, Silivri, Maltepe dışında MHP girmediği için seçimlerde genellikle üye veremedi. Dolayısıyla üyeler iki tane memurdan oluştu, bir AK Parti, bir CHP, bir HDP, bir Saadet, BBP ve Vatan Partisi. Dolayısıyla bunları ittifak çerçevesinde düşündüğünüz zaman ağırlık diğer ittifakın üyelerinde gözüküyor. Bunu itirazlarda da görüyoruz. İtirazda şöyle durumla karşılaşıyoruz. Oy mührü yuvarlağa basmamış, AK Parti amblemine basmış. O da siyah o da siyah. Fark edilmemiş iptale atılmış. Yeniden sayılınca fark ediliyor. Bunun normalde AK Parti adına geçerli sayılması lazım değil mi? Öyle mi oluyor? Olmuyor, oylamaya sunuyor. Oyda da doğal olarak AK Parti yalnız kalıyor. Diğerleri göz göre göre geçerli olması gereken oy geçersiz olarak tekrar kayda geçiyor. Bunlar hoş şeyler değil. Gerçek tartışmasız bir durum varsa bunun oylaması olmaz. Şüphe varsa, fikir ayrılığı varsa, mühür iki şeyin arasına taşmışsa, ilgisiz yere basılmışsa falan bunlar konuşulabilir ama bu kadar açık hususu oylamaya sunmak herhalde bir anlam ifade ediyor" şeklinde konuştu.

"MAALESEF İŞ DÜZGÜN YAPILMAMIŞTIR"

Binali Yıldırım, “Tabi bu bahsettiğiniz konu, doğru biz dikkat etmeliydik. Ona bir endişem yok. Tabi ki, ama sandıklar genellikle güven esasına dayalı çalışır. Dikkat etmesi gereken daha çok müşahitlerdir. Birbirlerine şüphe esasıyla bakarlarsa o sandıkta seçimi yapmak mümkün olmaz. Bizim gözden kaçırdığımız veya fark edemediğimiz bir şeyi, eğer bu bir hileyse, bu bir usulsüzlükse, bu bir organize kötülükse bunu masum göstermez. Esas olan işi düzgün yapmaktır. Maalesef iş düzgün yapılmamıştır. Sandık günü ve sandıktan sonraki sayım süreci içerisinde de 20'den fazla kanunlara uymayan yanlışlar, usulsüzlükler tespit edilmiştir" dedi.

Maltepe konusu ile ilgili Yıldırım, sözü İstanbul Milletvekili Abdullah Güler'e bıraktı. Güler, “Biz çok yapıcı davranıyoruz. Kendilerinin kaldırdığı 5 terminalin kurulması konusunda yardımcı olduk. Maalesef oradaki baskı ortamı devam etti. En son oldu bitti ile 20-30'a çıkartma girişimi üzerinde, burada işlem yapılması gerekiyor. Siz sayım tasnif heyetlerini artırdığınızda, orada görev yapacak siyasi parti görevlilerinin hazır olması için tebligat çıkarılması gerekiyor. Orada olaylar çıktı. CHP'li vekillerin karıştığı olaylar çıktı. Daha sonra eski haliyle devam etti. O süreç devam ederken yine böyle bir girişim olunca bir an önce bitiririz diye karar aldılar. Biz hemen YSK'ya itiraz yaptık ve Pazar günü de bu karar çıktı. Ortada duyum üzerine bir şey yok. 'Duyduk, öyle diyorlar' gibi iddiayla YSK'ya şikayette bulunuyorlar. Bunu YSK'ya taşıdık. İptal etti. Şöyle de bir ihtarda bulundu. 'İlçe seçim kurulu üyeleriyle toplantı yap, ne gibi tedbir alıyorsak orada karara bağla' dedi ve orada da toplantısını yaptı" diye konuştu.

“AMİGOLUKLA BAŞKANLIK OLMAZ"

Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'daki futbol maçlarına gitmesiyle ilgili görüşleri sorulan Yıldırım, “Ben bunu doğru bulmuyorum. Amigolukla başkanlık olmaz. Başkanlığı verecek olan YSK'dır. Seçimden sonraki sürecin sonuçlanmasını sükûnetle beklemelidir. Benim tavsiyem odur. Bunun dışında yapılacak her türlü taşkınlık, her türlü toplumsal gerginlik sürece zarar verir" ifadelerini kullandı.

'Sürecin bu kadar uzayacağını tahmin ediyor muydunuz?' sorusuna Yıldırım, “Gecikme meselesi tamamen teknik bir konu. Sayımların seçim günü sandık sayısı kadar sayım heyeti vardı. Şimdi o kadar yok. Bir ilçedeki bin tane sandığı en fazla 10 heyet sayabiliyor. Mesela Yalova seçimleri 21 Nisan'da vermiş. 2014'te CHP itiraz etti ve seçimlerin iptaline karar verdi. ABD'de biliyorsunuz 8 ay sürdü seçimlerin kararı. Yani 21 Nisan'da karar vermiş Yalova'da. Şu anda 15'i değil mi? Burada zaman makul bir şekilde işliyor. Dediğim gibi bütün bu mesele hakim teminatıyla YSK'nın sevk ve idaresinde yürüyor. Biz bu zamanı hızlandırın, bu zaman çok uzuyor deme imkanına sahip değiliz. Kaldı ki desek de bir anlam ifade etmez. Sürecin ihtiyacı olan zaman kullanılacak. Aksi halde bütün bu hakkımızı, hukukumuzu kimse bizim takip etmekten vazgeçmemizi beklemesin. Bunu kısaltmanın yolu 'biz bir şey istemiyoruz' demek olur" dedi.

“İL BAŞKANI YANIMDA, BENİMLE BERABER"

Yıldırım, 'İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak istifa etmeyi düşünüyor mu?' sorusuna ise, “İl Başkanı gördüğünüz gibi yanımda, benimle beraber. Biz seçim sonuçlarını değerlendiriyoruz. Onun dışında başka bir şey söylemem yersiz olur"

'Neden çok daha açık bir farkla kazanmadınız bu seçimi? Ekonomi mi etken oldu? Yeni genç seçmen mi oldu?' sorusuna Yıldırım, “2014 seçiminde AK Parti adayının oyundan daha fazla oy aldım bunun bilinmesini isterim. Biz düşük oy falan almış değiliz. Bu seçimde karşı adayın daha fazla oy almasının sebebi ittifakların oluşmasından kaynaklanıyor. Oy oranlarının yakın olması bundan kaynaklanıyor. En yakın 24 Haziran milletvekili seçimlerinde partimizin aldığı oydan 278 bin daha fazla aldım. Demek ki daha düşük oy aldığımız meselesi gerçeği yansıtmıyor" yanıtını verdi.

Seçimle alakalı 'Murdar olmuştur' yorumu için ise, “Bu beni de karşı rakip adayı da bağlıyor. Bu seçimlerde kim kazanırsa kazansın. Neticede bu seçim çok konuşulacak. Onu söylemek istiyorum" ifadelerini kullandı.

Seçim gecesi Anadolu Ajansı'nda veri akışının kesilmesiyle alakalı soruya Binali Yıldırım, “Partiler, AK Parti de dahil seçimlerle ilgili değerlendirmelerini parti görevlilerinin sandıklardan getirdiği sandık sonuç ilgisine göre yaparlar. Yani YSK'ya göre partiler veri girişini daha hızlı yaparlar. Dolayısıyla YSK gayri resmi sonuçlar hakkında kamuoyuna bilgi vermeden, partiler zaten aşağı yukarı sonucun ne olduğunu bilirler. Dolayısıyla Anadolu Ajansı, bizim seçimleri idare eden bir ajans değildir. AA, kendi başına YSK da açıklamıştır. Anadolu Ajansı da kendi kendine habercilikte mesafe kat edebilmek saikiyle yaptığı bir çalışmadır. Neden kesinti olmuştur? Bunun cevabını verecek olan ben değil, Anadolu Ajansı olmalıdır diye düşünüyorum" diye cevap verdi.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi