''Biz Hollanda'yı ve Hollandalıları Srebrenitsa katliamından tanırız''

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Biz Hollanda'yı ve Hollandalıları Srebrenitsa katliamından tanırız. Onların cibiliyetinin, karakterinin ne kadar bozuk olduğunu 8 bin Boşnak'ı orada nasıl katlettiklerinden tanırız.

''Biz Hollanda'yı ve Hollandalıları Srebrenitsa katliamından tanırız''

Elbette biz, yapılanların hesabını hukuk ve diplomasi çerçevesinde soracağız. Kuru bir özürle paçayı kurtaracaklarını sananlara nasıl bir yanlış içine düştüklerini muhakkak göstereceğiz. Dün Bakanlar Kurulu'muzdaki adımlar, sıra adımlarla devam edecek" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla düzenlenen, Tıp Bayramı Programına katıldı. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen programa; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü de katıldı. Programda, 15 Temmuz gecesi darbe girişimi sırasında yaşananlarla sağlık çalışanlarının darbe girişiminde yaralananlara müdahale ettiği anların yer aldığı görüntüler izletildi. Darbe girişimi gecesi görev yapan Doktor Serkan Demircan, videoların ardından kürsüye gelerek, o gece yaşadıklarını anlattı. Sağlık Bakanı Akdağ'ın ise duygulandığı görüldü.

BAKAN AKDAĞ:  SAHTE ÖZGÜRLÜK VE EŞİT VATANDAŞLIK NUTUKLARI ATAN BİRÇOK AVRUPA ÜLKESİNDE...

Tıp Bayramı dolayısıyla düzenlenen programda konuşan Sağlık Bakanı Akdağ, Türkiye'nin bugün sağlık hizmetine erişimde dünya öncüsü olduğunu vurguladı. Akdağ, "Başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlar sağlıktaki dönüşümü ayakta alkışladı. Çok sayıda ülkeye sağlıkta dönüşüm politikamız ilham verdi. Bugün sahte özgürlük ve eşit vatandaşlık nutukları atan birçok Avrupa ülkesinde bizim sunduğumuz hizmetleri aynı hızda ve aynı kalitede almak mümkün değildir. Aradaki maliyet farkı ise inanılmazdır. Sağlıkta yaptığımız büyük dönüşüme, beş yıldızlı şehir hastane projelerimize, halkımızın ayağına götürdüğümüz sağlık hizmetine 'Hayır' diyenler, bugün yeni anayasaya da 'Hayır' diyorlar. Hayırcılara inat, sağlıkta daha kazanılacak zaferlerimiz ve yeni atılımlarımız var" diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: SAVAŞTA BİLE SAĞLIK EKİPLERİNE ATEŞ AÇILMAZ, HOLLANDALI GİBİ OLURSA AÇAR

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki Tıp Bayramı programında hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık çalışanlarının 15 Temmuz gecesi insan üstü gayretlerle çalıştığını söyleyerek, darbe girişiminde meydanlarda ve sonrasında hastanelerde nöbet tutan tüm sağlık personeline teşekkür etti. Erdoğan, "15 Temmuz darbe teşebbüsü karşısında sağlık teşkilatımızın nasıl fedakarca çalıştığını hepimiz gördük. Savaşın bile bir ahlakı, bir kuralı vardır. Savaşta bile sağlık ekiplerine ateş açılmaz. Hollandalı gibi olursa açar, bunu da söyleyeyim. Çünkü biz Hollanda'yı ve Hollandalıları Srebrenitsa katliamından tanırız. Onların cibilliyetinin, karakterinin ne kadar bozuk olduğunu 8 bin Boşnak'ı orada nasıl katlettiklerinden tanırız. Bunları iyi biliriz. Kimse bize medeniyet dersi, medenilik dersi vermesin. Bu milletin alnı aktır; ama onların alnı kapkaradır" dedi.

"AKLINI HOCA KILIKLI ŞARLATANA ZİMMETLEMİŞ BİRİNİN NE AHLAKI KALIR NE DE NAMUSU"

'Terörün insanlığı olur mu?' diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Tarihe 'centilmenler savaşı' olarak geçen Çanakkale Savaşları bunun sayısız örneğiyle doludur; ama terörün insanlığı olur mu? Bağrından çıktığı, ekmeğini yediği, vergisiyle okuduğu milletine silahı sıkan birinden insanlık beklenir mi? Amaca götüren her yolu meşru gören bir zihniyetin ahlakı, ilkesi olabilir mi? Vatanını 1 Dolar'a satacak kadar alçalan birinde namus, onur kalır mı? Kendi silah arkadaşlarını dahi kalleşçe, alçakça katleden bir caniden artık ne bekleyebilirsiniz? Tabi ki hiçbir şey. Hainin ne insanlığı olur ne de arkadaşlığı. Aklını hoca kılıklı şarlatana zimmetlemiş birinin ne ahlakı kalır ne de namusu"

"KAÇARKEN İMHA ETTİKLERİNİ SANDIKLARI KAYITLAR, BU TERÖRİSTLERİN İHANETİNİ ORTAYA KOYUYOR"

FETÖ davalarında yargılananların ifadelerine ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Neymiş? O, aklını kaybetmiş olanlara şah damarından daha yakınmış. Bu, bir şirktir. Yani Allah'a ortak koşmaktır. Çünkü bize şah damarından daha yakın olan sadece Allah'tır. Böyle bir iddiada bulunmak Allah'a eş koşmaktır. Bir terör örgütüne militan olmayı, bu millete asker olmaya tercih eden birinde onur da ilke de kalmaz. O gece insanımıza kurşun sıkan, ambulansları tarayacak kadar gözü kararmış bu tiplere bakıyorsunuz her gün utanmadan, sıkılmadan mağduriyetten bahsediyor. İfadelerine itibar etseniz hemen hepsi darbecilere karşı savaşmış, mücadele vermiş, asla ihanetin içerisinde yer almamış. FETÖ'yü hayatlarında duymamış. Örgütle hiçbir bağlantıları olmamış. Yalancının mumu nasıl yatsıya kadar yanarsa bunların yalanları da tek tek ifşa oluyor. Kaçarken imha ettiklerini sandıkları kayıtlar, bu teröristlerin ihanetini ortaya koyuyor. Ben size nasıl inanacağım? Yanımdaki korumalarımı gelip, bulundukları odada kurşunlamak suretiyle 2 polisimi şehit ettiniz, 2 bayan polisimi oralarda yaralayacak kadar alçaksınız, adisiniz. Ne yaptı o polisler size? Bu, bir örnek"

"ACIRSANIZ ACINACAK HALE GELİRSİNİZ"

Darbe girişimi gecesi nöbet tutan sağlık görevlilerine teşekkür ederken, bir hastanede yaşanan olayı da anlatan Erdoğan, "Özellikle Ankara ve İstanbul'daki bazı hastanelerimizin imkanlarının çok ötesinde gayretler sarf ettiğini biliyorum. Hemen yakınlarımızda bulunan, ihanet çetesinin sahip olduğu bir hastane de kapılarına gelen yaralılara 'Kimin için yaralandıysanız gidin tedavinizi o yapsın' diyecek kadar insanlıktan çıkanların olduğunu da iyi biliyorum. Şu anda ne öyle bir hastane var ne de bu sözü söyleyenler artık bu kutsal unvanı kullanıyor. Bitti o iş. Birileri de gelip bize 'Efendim, onun herhangi bir şeyi yok. O; şöyleydi, böyleydi'. Kusura bakmasınlar. Acırsanız acınacak hale gelirsiniz. Bunlar bize bunu yaptı. Arada fireler olabilir, doğrudur. Ama biz öncelikle o gece bizim gazilerimize, şehitlerimize o kapıları kapatanlar bunun hesabını verecek" diye konuştu.

Şehir hastaneleriyle Türkiye'nin, başkalarını takip eden değil; standart belirleyen öncü bir ülke seviyesine çıktığını söyleyen Erdoğan, "Mersin Şehir Hastanesi'nin açılışında 'Rabb'im şükürler olsun, aşkım gerçekleşti' dedim" dedi.

"BAZI AVRUPA ÜLKELERİ BUGÜN IRKÇI VE FAŞİST PARTİLERİN OYUNCAĞI HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR"

Hollanda'yla yaşanan kriz ile ilgili de açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu ülkeyi ayakta tutan değerlerden, binlerce yıldır insanımıza şahsiyet kazandıran hasletlerden asla taviz vermedik. Türkiye'nin büyümesi birileri için nasıl umut olmuşsa emin olun bazı çevrelerin de kabusu oldu. Hollanda gibi, Almanya gibi. Dayanamıyorlar. 'Türkiye güçleniyor'. 'Türkiye dev şehir hastaneleri kuruyor'. 'Olmaz, nasıl olur'. Olacak, olacak. Daha neler olacak. Bazı Avrupa ülkeleri bugün ırkçı ve faşist partilerin oyuncağı haline dönüşmüştür. Biz uzun zamandır İslam ve yabancı düşmanlığına dikkat çekiyor, her yerde muhataplarımızı bu konuda ikaz ediyorduk. Avrupa ülkelerini meydanı faşistlere ve yabancı düşmanlarına bırakmamaları gerektiğini, çok ciddi zararlar göreceklerini defaatle söyledim. Son bir haftadır yaşadıklarımız maalesef endişelerimizin haklılığını ortaya çıkarmıştır. Cumartesi gecesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı'mıza sergilenen saygısızlık, sadece Türkiye'ye, Türk milletine değil; uluslararası hukuka ve diplomasiye yapılmıştır"

MERKEL'E 'HOLLANDA' TEPKİSİ: SENİN ONDAN ZATEN FARKININ OLMADIĞINI BİLİYORUZ

Almanya Başbakanı Angela Merkel'i Hollanda kriziyle ilgili açıklaması üzerinden eleştiren Erdoğan, "Devletlerarası münasebetleri düzenleyen tüm teamüller, Viyana Sözleşmesi, AB kriterleri Hollanda yönetimi tarafından ayaklar altına alınmıştır. Avrupa'nın savunduğunu iddia ettiği demokrasi, ifade özgürlüğü, toplanma hürriyeti, kadına ve insana saygı gibi değerlerin milyarlarca insanın gözünde artık hükmü kalmamıştır. Hollanda'nın bu haydutluğuna sahip çıkan ülkeler de tüm itibarlarını yitirmişlerdir. Çıkmış Almanya'nın Şansölyesi, 'Ben Hollanda'nın yanındayım' diyor. Senin ondan zaten farkının olmadığını biliyoruz. Başka şey de beklemiyoruz zaten. O da atlarıyla itleriyle saldırıyor, sen de atlarınla itlerinle saldırıyorsun. Farkınız yok, aynısınız. Trabzonlu Hüseyin Kurt yavrumuzun üzerine köpeği saldırtıyor ve baldırından ısırmak suretiyle 3 ay işe gidemeyecek, diye doktorlar kendisine diyorlar. Kendisini aradım, kendisiyle görüştüm. Acil şifalar diledim. Bütün bunlar ortadayken, hala Avrupa'nın bazı ülkelerinin buna bu şekilde destek veriyor olması manidardır" diye konuştu.

"SAKIN HA BU İKİLİYE OY VERMEYİN"

Hollanda'da ve Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarına da çağrıda bulunan Erdoğan, "Mesele ne? Yarın orada seçim varmış. Bir tane ırkçı ve biri şu anda yönetimde bulunan parti ikisi yarışıyormuş. Ben de buradan şimdi Hollanda'ya, Almanya'ya sesleniyorum. Türkiye'ye düşmanlık güdenlere, oralardaki tüm yabancılara, Müslüman kardeşlerime, Türklere diyorum ki gelin oylarınızı verirken, sakın ha bu ikiliye oy vermeyin. Açık, net söylüyorum. Sakın ha. Her ne kadar 'Hayır' kampanyası için buradan oralara gidenler varsa o tuzağa düşmeyin. Bu çok başka bir şey. Türkiye'ye, Türk milletine, bakana orada bu şekilde hareket edenler; bizim konsolosluğumuz bizim toprağımızdır. Oraya o ülke müdahale edemez. Sen mi öyle yapıyorsun? O zaman Türkiye'deki büyükelçiliklerine de konsolosluklarına da bizler giriş çıkışı yasaklamış vaziyetteyiz" dedi.

"KURU BİR ÖZÜRLE PAÇAYI KURTARACAKLARINI SANALARA GÖSTERECEĞİZ"

Bakanlar Kurulu toplantısında dün Hollanda'ya karşı alınan yaptırım kararlarını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Dün Bakanlar Kurulumuz aldıkları kararı açıkladı; ama daha çalışacağız. Yapmamız gereken başka şeyler de var. Bu millet, sıradan bir millet değil. Tanıyacaklar. Yapılan yanlışların bedelini, öyle özürle mözürle bu iş geçiştirilemez. Olacak daha çok şeyler var. Bundan sonra Hollanda başta olmak üzere neonazi zihniyetine esir olan ülkelerin hiçbir inandırıcılığı olmayacaktır. Hollanda cumartesi gecesi sergilediği devlet terörüyle altını çizerek söylüyorum, en büyük zararı Avrupa'ya ve AB'ye vermiştir. Artık AB kendisiyle iş birliği yapmak isteyenler için hukukun, insan haklarının, özgürlüklerin sembolü olmaktan da çıkmıştır. Avrupa, haydut devletlerin insafına terk edilemeyecek kadar önemli bir kıtadır. Bunun için tüm dünyayı Avrupa'daki endişe verici gelişmeler karşısında daha duyarlı olmaya, kararlı bir duruş sergilemeye davet ediyorum. Elbette biz, yapılanların hesabını hukuk ve diplomasi çerçevesinde soracağız. Kuru bir özürle paçayı kurtaracaklarını sananlara nasıl bir yanlış içine düştüklerini muhakkak göstereceğiz. Dün Bakanlar Kurulu'muzdaki adımlar, sıra adımlarla devam edecek"

Kaynak: Diyarbakır Söz