Kılıçdaroğlu: Hani sen başkomutandın!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi: "Hani sen başkomutandın? Askerimizi vuran ya da vurulmasını sağlayan düşman devletin ayağına niye gidiyorsun?"

Kılıçdaroğlu: Hani sen başkomutandın!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada iktidarın tepki gösterdiği, “Millet İttifakı iktidarında şehitler tepesi boş kalacak” sözleri için açıklama yaptı: “Şehitler tepesinde zaten dolu. Yüzbinlerce şehit yatıyor. Siz asker yolu gözlemenin ne demek olduğunu biliyor musunuz? O gece anneler, babalar, gelinler uyumadı. Ama bakanlar yoktu. Özellikle Milli Savunma Bakanı yoktu. Milletin önüne çıkıp bir açıklama yapmadılar. Hatay Valisi açıkladı.”

Bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunarak başlayan toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

KOMŞU ÜLKE REJİMİNİ DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ: Bu grup toplantısı benim için de zor olan bir grup toplantısı. Meseleyi nasıl anlatacaksınız? Neler söyleyeceksiniz? Hepimizin yüreği kanıyor. Hepimiz ciddi bir gelecek endişesi yaşıyoruz. Samimi inancımı söyleyeyim, Türkiye iyi yönetilemiyor. Savrulan bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayım. Ne söyleyeceksiniz! Yapılması gereken çok şeyi yapmaya çalıştık aslında. Egemen güçlerin bu ülkeden nasıl kovulduğunu acaba bu ülkeyi yönetenler biliyorlar mı? Egemen güçlerin bu bölgede taşeronluğuna soyunmak en büyük tehlikedir dedik. Dilimizde tüy bitti, yanlış yapıyorsunuz dedik. Komşumuz bir ülkenin rejimini değiştirmek için özel bir çaba harcıyorsunuz. Sana ne be kardeşim.”

MEHMETÇİĞİN TIRNAĞI DAHA DEĞERLİ: Barış içinde yaşayalım. Arzumuz budur bizim. Bir Mehmetçiğin tek bir tırnağı bile Suriye’den, İdlib’den, Libya’dan da değerlidir dedik. Çünkü biz kendi bölgemizde yangın istemiyoruz. Komşuda yangın istemiyoruz. Apartmanda otururken komşuda yangın çıkarsa evinde bir kova su ile koşacaksın. Biz bidon benziniyle gittik. Çünkü öyle talimat verdiler. Siz egemen güçlerin taşeronluğunu yapıyorsunuz deyince kızıyorlar. Doğruyu dinlemeye tahammül etmiyorlar. Liyakati bir devlette yok etmişseniz orada devlet aklından söz edemezsiniz. Böyle bir devletin geleceği felaketlerle doludur. 26 Şubat 2006’da Erdoğan Üsküdar AK Parti kongresinde konuşuyor; “Biz Ortadoğu’da Kuzey Afrika projesinin eş başkanıyız. Biz orada görev ifa ediyoruz. Böyle bir görev seçilerek verilmiştir.’ Sana bu görevi kim verdi? Sana Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlık görevini kim verdi?

Büyük devlet hadiseler karşısında aklı selim düşünebilendir deniyor. Doğru. Ne oldu da bundan vazgeçti? Kim seni telkin etti, yönlendirdi? Kim Ortadoğu’ya gir dedi? Onun cevabını da Erdoğan verdi, 2017’de ‘Biz Özgür Suriye Ordusu’nu ey Amerika seninle beraber kurduk ya. Bunun adımını senden önceki Obama yönetimiyle kurduk’ diyor. Özgür Suriye Ordusu’nu Amerika’nın telkiniyle hangi gerekçeyle kurarsınız? Ortadoğu’nun parçalanması kimin işine yarıyor? Akıl var akıl! Aklını kiraya vermeyeceksin. Devleti yönetiyorsan devlet aklının ferasetini unutmayacaksın, Arap dünyasını, Ortadoğu’yu bileceksin. O dünyada suya giderken nasıl kandırıldığını bileceksin. Dünya kadar tarihte örnekleri var. Ortadoğu’yu anlamak istiyorsan Rıfkı Atay’ı okuyacaksın.

TEK KELİME AÇIKLAMA YAPILMADI: Elim olay olunca, acilen toplandık. Açıklama bekledik, 23.49’a kadar tek kelime açıklama yapılmadı. O saatte Hatay Valisi çıkıp açıklama yaptı. Meclis acilen toplanmalı dedik. Parti sözcümüz çıktı, açıklama yaptı. “Yarın kapalı oturum yapılmalı” dedi. Bu kadar sayıda şehidimiz varsa TBMM’nin toplanması gerektiğini söyledik. Bunun asla siyasi malzeme olamayacağını belirttik. Kapalı oturum talebinde bulunduk. Bu yaşanan sıkıntılı süreci “birlik ve bütünlük” içinde aşma gayretimizdi. Öncelikle Türk Ordusu, TBMM’nin ordusudur. Anayasamıza göre Başkomutanlık TBMM’nin manevi varlığından ayrılmaz bir bütündür. Onlarca şehidimiz varken TBMM’nin kayıtsız kalarak olağanüstü toplanmaması düşünülemez! 33 şehidimizin ardından Erdoğan üç gün sonra ilk kez televizyona çıktı. Şehitlerimiz varken ekonomiden, projelerden bahsetti. Bir de benden bahsetti. Nasıl bir kibir, nasıl bir yönetim anlayışıdır anlamakta zorlanıyorum.                                     

ŞEHİTLER TEPESİ ZATEN BOŞ DEĞİL Kİ: Bir Cumhurbaşkanı tarafsız olmazsa memleketi yönetemez, 83 milyonun Cumhurbaşkanı olamaz. Neden diyoruz Cumhurbaşkanı tarafsız olsun? Çünkü Cumhurbaşkanı bulunduğu konum gereği devletin sigortasıdır. Şehitler Tepesi zaten boş değil ki, o tepede zaten 100 binlerce şehit var, o tepede dalgalanan bayrağımız var. Sen öyle bir pozisyon alıyorsun ki, “Neden ben buraya daha fazla şehit defnetmiyorum, sürekli şehitler gelecek” diyor. İnsanda biraz vicdan olur. O gece Türkiye uyumadı. Hava desteği olmayan T.C. askerine yapılan saldırının acı sonuçlarını Hatay valisinden yüreğimiz ağzımızda öğrendik. Bu görev Hatay Valisi’nin değil! Milletin önüne çıkıp bir açıklama yapmadılar. Niye yapmadılar? Aklı baliğ olan herkese sormak isterim: Ordumuza büyük bir kumpas kurulmuş, onlarca şehidimiz var, beyler Saray’da oturuyorlar, bir Allah’ın kulu çıkıp millete bilgi vermiyor. O gece çıkmadılar, ertesi gün de çıkmadılar, iki gün sonra da Genelkurmay Başkanı başsağlığı dileği için bir tweet attı. Çok önemli bir şey, yeni öğrenmiş herhalde…

GENELKURMAY BAŞKANI’NIN HİÇBİR KOMUTA YETKİSİ YOK: Orduda bir hiyerarşi vardı. Emir komuta zinciri bozulmaz. Mete Han’dan bu yana ordumuzun emir komuta zinciri bozulmamıştır. İlk kez, 20 Temmuz sivil darbesinden sonra orduda emir komuta zinciri bozulmuştur. Genelkurmay Başkanı’nın hiçbir komuta yetkisi yoktur. Putin’e telefon eder, Merkel’e telefon eder, Trump’a telefon eder, onlar gelir tak tak tak askeri vurur. Sonra ayaklarına gidersin. Topuğunuz kıçınızda Putin’e koşuyorsunuz. Şehitler tepesi boş kalmayacak. Daha çok gelirse o kadar memnun kalacak beyefendi. Şehitler tepesi zaten boş değil. Bu ülkenin her karış toprağında şehitler var. Adamın haberi yok bundan. Bu devletin nasıl kurulduğundan haberi yok bu insanın. Siz oturursunuz 345 şehidimiz olur sarayınızda oturursunuz, çayınızı içersiniz. İdlib’de neler olduğunu telefonla dinlersiniz. Milletin önüne çıkmaya utanırsınız, üç gün sonra çıkarsınız hedefiniz Kılıçdaroğlu. Feriştahınız gelse bizi deviremez. Sizin çocuklarınız beş tepede, saraylarda oturacak da keyif çatacaklar bu ülkenin fakir fukaranın çocuğunu şehitler tepesine layık göreceksin. Sen git. Elinden tutan mı var! Kahramanlık edebiyatı yapıyorsun. Hangi milletvekilinin çocuğu İdlib’de, hangi para babasının çocukları Suriye’de? Kimin çocukları orada? Saray sosyetesinin çocukları orada mı? Hepsi bedelli yaptılar. Vay Kılıçdaroğlu yine orduyu böldü yanlış söyledi derler şimdi. Doğru kardeşim.

ÖL DE ÖLELİM DİYORLARDI: Erdoğan gidiyorsun bazı yerlere, öl de ölelim diye slogan atıyorlardı. Gönder oraya. Ama yapmıyorsun? Seni kefenle karşılayanlar vardı niye göndermiyorsun oraya? Daha acı olanı ne biliyor musunuz? Özgür Suriye Ordusu’nu Kuvayi Milliye’ye benzetmesidir. Hangi Kuvayi Milliye’ci egemen güçlerle aldığı parayla başka yerlerde mücadele etti ya. Obama yönetiminden beri geliyor ÖSO. Sen söylüyorsun. Para vermezsen hepsi isyan edecek. Kendi toprağı bayrağı için canını ortaya koyan adam. Sen birilerinin telkinleriyle insanı öldürüyorsun. Bütün bir dünyanın bildiği bir bilge değil mi Şeyh Edebali. Savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir. Ben söylemiyorum bütün hayatı savaş meydanlarında geçmiş bir komutan söylüyor bunu. ‘Milleti savaşa götürünce vicdanımda azap duymamalıyım.’ Kim söylüyor Gazi Mustafa Kemal söylüyor. Erdoğan yine kendisini tutamıyor, arka arkaya uzun konuşmalar. Şu açıklamayı yapıyor; Bay Kemal şehadet nedir bilmeyen bir kişi. İnanıyorum ki CHP’ye gönül veren vatandaşların onun peşinden gitmeyeceklerdir” diyor. Çanakkale ile İdlib’i kıyaslamak gibi bir şey olabilir mi. Çanakkale vatan toprağı ya burası. Sen İdlib’le Çanakkale’yi bir tutuyorsan vay bu memleketin haline. Nasıl bir cehalettir anlamakta zorlanıyorum. Emin olun eğer Çanakkale ile Suriye’de bir yeri beraber tutacaksan o yerin adı Süleyman Şah Türbesi’dir. Sen Süleyman Şah Türbesi’ni IŞİD terör örgütünden kaçırmadın mı? Bayrağını indirmedin mi? Bana gelip Çanakkale örneğini veriyorsun. Bu beceriksizliğe bakın ya. Acizlik içinde ne söylediğini bilmeyen garip bir adam.

SEN ADINI BİLE ZOR YAZARSIN: Sen kim tarih kim ya! Sen adını bile zor yazarsın. Şehitlerimiz hepimizin baş tacı. Bu ülkenin şehitleri bu ülkenin onurudur. Bayrağı vatanı için hayatını veren herkes bizim şehidimizdir. Bu topraklar onların yurdudur. Nerede ölürlerse ölsünler onların yeri bizim bağırımızdır. Biz bir an önce oturalım TBMM’nde bunu konuşalım. O gece TBMM Başkanı’na da söyledim. Hemen toplanmamız lazım. ‘Hayır toplanmayalım. Sanki olağanüstü bir olay olmuş gibi o intiba ortaya çıkar’ Zaten olağanüstü olay oldu. Biz cumartesi acil toplanalım diyoruz ne gerek var diyorlar. Ben milletime soruyorum ya bunlarca vicdan, ahlak var mı? Şehadetten bahsediyorlar, sen şehadetten anlar mısın? Asker yolu gözleyen bir annenin dramını anlar mısın sen? Meclis bunları konuşup görüşmeyecekse neyi konuşacak. Biz bu meclise hangi gerekçeyle gazi meclisi, dedik. Meclis’e gelmiyor. Niye gelmiyorsun? Bari meclise gel. Meclis’e bilgi ver. Trump’a, Putin’e, Merkel’e bilgi veriyorsun, gazi meclisine bilgi vermiyorsun? Niye. Milletvekillerinin yüzüne bakmaktan utanıyorsun ondan mı acaba?

Kaynak: Diyarbakır Söz