'Koruyucu aile sistemini daha çok geliştirmeyi düşünüyoruz'

Koruyucu aile sisteminde 2002 yılında 800-900 gibi rakamlardan söz ediyorduk. Bugün 4 binden fazla koruyucu ailemiz var. Sistemi oturttuk. Çok daha geliştirmeyi düşünüyoruz"

'Koruyucu aile sistemini daha çok geliştirmeyi düşünüyoruz'
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, "Koruyucu aile sisteminde 2002 yılında 800-900 gibi rakamlardan söz ediyorduk. Bugün 4 binden fazla koruyucu ailemiz var. Sistemi oturttuk. Çok daha geliştirmeyi düşünüyoruz" dedi.

İslam Ensar Vakfı Ankara Şubesi'nin düzenlediği "Ensar Buluşmalarında" yaptığı konuşmada, yaklaşan Mevlit Kandili'ni kutladı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının devletin şefkat eli olduğunu belirten İslam, bakanlığın çocuklar, yaşlılar, engelliler, kadınlar, şehit ve gaziler ile yakınlarına yönelik faaliyetler yürüttüğünü anlattı.

Ailenin, pekçok toplum için vazgeçilmez temel bir kurum olduğunu anlatan İslam, ailenin bir toplumda ikamesi imkansız bir takım fonksiyonları üstlendiğini söyledi. Türkiye'nin bir taraftan sosyal sorunları yaşadığını, bir taraftan da nüfusun arttığını ve kırsaldan kente göç olduğunu ifade eden İslam, tüm bu unsurların aileyi değiştirdiğini ve dönüştürdüğünü dile getirdi. İslam, yaşanan bu sorunlara devlet eliyle geliştirilen politikalarla müdahale edildiğini vurguladı.

Çocukların yüksek yararı için en iyi ortamın aile ortamı olduğunu bildiren İslam, ailesinin yanında yaşayan çocuğunun eğer ailede problem yoksa en mutlu çocuk olduğuna işaret etti. Çocuğun ailenin yanından almaktansa ailedeki sorunu gidermeyi tercih ettiklerini belirten İslam, çocuğun mutlaka devlet koruması altına alınması gerektiğinde koruyucu aile sistemini devreye soktuklarını ifade etti. İslam, "Koruyucu aile sisteminde 2002 yılında 800-900 gibi rakamlardan söz ediyorduk. Bugün 4 binden fazla koruyucu ailemiz var. Sistemi oturttuk. Çok daha geliştirmeyi düşünüyoruz" diye konuştu.

İslam, eskiden çocukların 40-50 kişilik koğuşlarda kaldığını ancak artık ev tipi bakım kuruluşları sistemini uyguladıklarını ifade ederek, Sevgi Evleri sitelerinde 5, 6 veya 8 villa olduğunu söyledi. Bu sistemde her evde 6-10 çocuğun yaşadığını dile getiren İslam, böylece çocuklara aile yaşantısı sağladıklarını anlattı.

Çocuk Evleri ismi verilen sistemde kiralanan bir dairede çocukların yanına 3 anne yerleştirdiklerini ve çocukların böylece aile ortamı yaşadıklarını söyleyen İslam, yeni sistemlerle birlikte buralarda kalan çocukların boylarının ve kilolarının arttığını, çocukların spor yaptığını bildirdi. İslam, "500 civarında milli sporcu var. 10'lu sayılardaydı bunlar sistemden önce. TEOG başarısı yüzde 93. Üniversiteye giriş başarımız yüzde 67" dedi.

Risk altında bulunan çocuklar için düzenlenen ANKA Çocuk Destek Programını oluşturduklarını anlatan İslam, şöyle devam etti:

"Bizim çocuklarımız, bu sistem sayesinde küllerinden yeniden doğacaklar. Eski sistemde bizim çocuk destek merkezlerimize gelen suça sürüklenmiş ya da suçun mağduru çocuklarımız, 18 yaşına gelene kadar buralarda kalıyorlardı. Kimisini rehabilite ediyorduk, kimisini edemiyorduk. Çünkü çok da profesyonelce yaklaşamıyorduk böyle bir modülümüz olmadığı için. Şimdi hedeflediğimiz şey şu, çocuklarımızı çocuk destek merkezlerinde 3ay, 6 ay, en fazla 1 yıl tutalım, bu süre içerisinde rehabilite edelim. Rehabilatsyonları bittiğinde ya kendi ailelerine verelim, isteyen olursa korucu aileye ya da o da olmuyorsa Sevgi Evlerine ya da Çocuk evlerine çıkaralım. Normalleştirelim, sıradanlaştıralım, bu kötü geçmişi unutturalım. Sizin gibi, bizim gibi sıradan birer insan olsunlar. Bunu hedefliyoruz."

Kadına yönelik şiddet konusundaki algının değişmesi gerektiğini dile getiren İslam, şunları kaydetti:

"Aile içi şiddet, çocuğa yönelik şiddet ve kadına şiddet dediğimiz zaman mağduru eğitmek ve güçlendirmeye yöneliyoruz ama bu mağduriyete sebep olan var. Toplumun diğer yarısına da ulaşmak zorundayız. Kadına yönelik şiddeti, aile içi şiddeti durduracak olan erkeklerdir. Bu konuda sizlerden işbirilği istiyoruz. duruma müdahale etmenizi istiyoruz. apartmanınızda mahallenizde cami cemaati içinde duruma müdahale etmeniz gerektiğini düşünüyorum. İnsanın insana rehberlik edebileceği çok açık. Bizler toplumun mürebbiyesiyiz. bunu hiç unutmamamız gerekiyor."

Kaynak: Diyarbakır Söz