Cinsel sorunlar kalp hastalıklarını tetikliyor!

Kişinin üretkenliği azalmışsa, psikolojik sıkıntılar yaşıyorsa ve testosteron azalması nedeniyle kolesterolü yükselmişse, hormon düzeyleri kontrol edilmeli.

Cinsel sorunlar kalp hastalıklarını tetikliyor!

Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, testosteron seviyesindeki azalmanın kalp hastalıklarını tetikleyici etkisini anlattı: “Hastalar, cinsel güçsüzlük sorunuyla üroloji uzmanına başvurduğunda mutlaka bir kardiyoloji uzmanı tarafından muayene edilmeli. Çünkü testosteron düşüklüğü, kalp-damar hastalıkları riskini beraberinde getirir. Yani peniste sorun varsa, kalpte de sorun vardır. Kalpteki sorun, penisteki sorunun göstergesi. Penis damarları incedir ve hastanın bir damar hastalığı varsa, öncelikle ereksiyon sorunu yaşar. Bu durum, diyabetik hastalarda daha abartılı şekilde yaşanır. Devamında mutlaka cinsel yetersizlik ortaya çıkar. Çünkü fizyolojik olarak penis, kalbin uzantısıdır.

HANGİ YAŞTA OLURSA OLSUN

Yine bel çevresi Erkeklerin, hangi yaşta olursa olsun göbek çevresi 102 cm.’den fazlaysa, rutin kan yağları kontrolüyle birlikte testosteron seviyesine de bakılmalı. Çünkü göbek çevresinde biriken yağlar, henüz açıklanamayan bir mekanizmayla (aromataz isimli enzim) testosteronu yıkar. Bu durum, hasta için kısır döngüye neden olur. Karın çevresindeki yağlar, testosteron yıkımıyla daha da artar, testosteron seviyesi giderek düşer ve bir yandan da kan yağları yükselir. Tüm bu süreç, kalp-damar   hastalıklarına zemin hazırlar.

TESTESTERON SEVİYESİ

Testosteron düşer, kolesterol yükselir   Testosteron seviyesi düşüklüğü, erkeklerde mutlaka kolesterol seviyesini yükseltir. Böyle hastalar genellikle; bel çevresi geniş, kolesterolü çok yüksek hasta grubuna girer. Testosteron seviyesi düşüklüğüne bağlı yükselen kolesterolü ilaçla düşürmek de çoğu zaman mümkün olmaz. Bu durumda hastaları içine girdiği bu kısırdöngüden, bir ürolog muayenesi kurtarabilir. Hastaya küçük doz testosteron verildiğinde göbek çevresinde incelme gerçekleşir, kolesterolü düşer ve cinsel hayatı aktif hale gelir. Mutlu insanların kalbi de sağlıklı olur.

KANSER YAPMAZ

Testosteron kullanımı, erkekte herhangi bir kansere veya hastalığa yol açmaz. Ancak testosteron, hastada var olan prostat kanserinin gidişini kötü yönde etkileyebilir. Hastanın yapılan ürolojik muayenede prostat kanseri olmadığı teyit edilirse, hormon tedavisi güvenle uygulanabilir. 45 yaşından sonra her erkeğin yılda bir kez, 60 yaşından sonraysa iki kez düzenli ürolojik kontrollerden geçmesi, testosteron tedavisi alacak hastalar açısından önem arz eder. Düzenli kontroller, sonradan gelişecek kanserlerin de erken yakalanmasına ve testosteron tedavisinden gelebilecek zararın önüne geçilmesine olanak sağlar.”

Kaynak: Diyarbakır Söz