Kanseri kurstaki moralle atlattı!

Diyarbakır'da "yumuşak doku kanseri" teşhisi konulan, tedavisi sürerken, 17 yaşındaki kız kardeşini kaybeden Birgül İzci, moral bulmak için katıldığı Büyükşehir Belediyesinin kursu sayesinde hem meslek öğrendi hem de kanseri yendi

Kanseri kurstaki moralle atlattı!

Diyarbakır'da yaşayan Birgül İzci, yakalandığı yumuşak doku kanserini (sarkom) katıldığı mesleki eğitim kursunda bulduğu moralle yenmeyi başardı.

İzci'ye (31) bazı şikayetleri üzerine başvurduğu hastanede yapılan tetkiklerde yumuşak doku kanseri teşhisi konuldu.

Kansere yakalanmanın üzüntüsünü yaşayan İzci, bu süreçte halı silkelerken balkondan düşen 17 yaşındaki kız kardeşinin ölümüyle de adeta yıkıldı.

Rahatsızlığı nedeniyle hissettiği ağrılardan dolayı büyük acı yaşayan İzci'nin hastalığı, üzüntü ile daha da ilerledi.

Bir gün evde dört duvar arasında otururken büyük bunalım yaşayan İzci, bir sosyal aktiviteye katılmaya karar verdi.

İzci, arkadaşlarının önerisi ile hayata geçirdiği 74 farklı branşta mesleki eğitim verilen Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Mesleki Eğitim Kursları'na (DİSMEK) kayıt için başvurdu.

Alanında uzman eğitmenlerin görev yaptığı giyim üretim teknolojisi kursuna kayıt yaptıran İzci, kursiyerlerden ve eğitmenlerden yakın ilgi gördü.

Kursta büyük moral kazanan İzci, hem meslek öğrendi hem de kanseri yendi.

"YATMAK YERİNE BURAYA GELDİM"

İzci, AA muhabirine, hastalığa karşı gösterdiği mücadelede yanındaki arkadaşlarından birinin de DİSMEK olduğunu söyledi.

Giyim üretim teknolojisi alanında eğitim aldığını ifade eden İzci, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde maske üretiminden ihtiyaç sahiplerine giysi desteğine kadar birçok sosyal sorumluluk çalışmasında gönüllü olarak da çalıştığını belirtti.

İzci, hastalığının henüz ilk günlerinde 17 yaşındaki kız kardeşinin vefat ettiğini anlatarak, "Evimde geçirdiğim son zamanlarda duvarlar üzerime geldi. Baktım ki olmuyor kendimi dışarıya attım. DİSMEK'i arkadaşlarım önermişti, buraya geldim. Sağ olsunlar bana çok yardımcı oldular. Kemoterapi tedavisi gördüğümü de kendilerine söyledim. Hiç problem olmadığını söylediler. 'Yeter ki sen iyi ol, biz seni idare ederiz.' dediler." diye konuştu.

"Öyle bir şey ki hiçbir şekilde hareket edemiyorsun, bütün kemiklerin ağrıyor. Ağır bir tedavi geçiriyordum. Yatmak yerine buraya geldim. Buradaki arkadaşlarımın hepsi birbirinden iyi. Rabbim gönüllerine göre versin." diyen İzci, bu süreçte DİSMEK ile tanışmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

"ÖNCE AİLEM SONRA BURASI"

İzci, "Benim için önce ailem sonra da burası. 'Ölüyorum', 'moralim bozuk' gibi cümleler kursaydım tedavim daha da uzun sürebilirdi. O günleri tekrar yaşamayayım diye moralimi çok yüksek tutuyorum. Çünkü tekrar kemoterapi görmek istemiyorum." dedi.

Benzer hastalıklarla mücadele edenlere seslenen İzci, onlara kurslara, spora, sanata yönelmeleri tavsiyesinde bulundu.

İzci, eğitimlerini tamamladıktan sonra usta öğretici olmak istediğini anlatarak, kendisi gibi hastalık yaşayan insanlarla da özel olarak ilgileneceğini belirtti.

Kaynak: Diyarbakır Söz