Ses kısıklığı riski

Tiroid ameliyatından sonra hastalarda çok nadiren de olsa ses kısıklığı görülebildiğini söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İlker Murat Arer, geçici ses kısıklığında 9-12 ay içerisinde sesin yerine geldiğini, kalıcı ses kısıklığının ise yüzde 1’den az olduğunu belirtti.

Ses kısıklığı riski

Tiroid hastalığının belirti vermeden boyunda şişlik, ses kısıklığı, nefes almada güçlük, seste değişiklik ve yutma güçlüğü belirtilerle ortaya çıktığını söyleyen Genel Cerrahi uzmanı Doç. Dr. İlker Murat Arer, nodüle bağlı veya tiroid bezinin hacminin artmasına bağlı gelişen tiroid bezinin büyümesinin guatr olduğunu söyledi. Ultrason veya muayenede saptanan her tiroid nodülüne biyopsi yapılmadığını, nodülün ultrason bulgularının, biyopsi için en önemli bir belirleyici olduğunu söyleyen Emsey Hospital Genel Cerrahi uzmanı Doç. Dr. İlker Murat Arer, guatr toplumda sık rastlanan ve genellikle iyi huylu olup milimetrik boyutlarda, genelde ultrason ile saptanabilen tiroid bezi görüntülemeleri, tiroid kanseri, nodül şeklinde kendisini gösteren kanser tipi olabildiğini belirtti.

Genel Cerrahi uzmanı Doç. Dr. İlker Murat Arer, ultrason bulgularına ve risk faktörlerine göre tiroid ince iğne aspirasyonu (biyopsi) yapılarak ve biyopsi sonucuna göre ameliyata karar verilmesi gerektiğini ifade etti. Tüm kanserler içerisinde en iyi seyirli tümörler olduğunun altını çizen Doç. Dr. Arer, en sık boyundaki lenf bezlerine yayılım yapabildiğini, bazı çeşitlerinin kan yoluyla vücuda yayılabildiğini, 10 yıllık sağ kalım oranlarının yüzde 95-98'lere ulaştığını belirtti. 

“KAN VE LENF YOLUYLA VÜCUDA YAYILABİLİR”

Biyopsi ile tiroid kanseri tanısı almış bir hastada kesin tedavinin ameliyat olduğunu anlatan Doç. Dr. İlker Murat Arer, “Tiroid bezinin tamamen (total tiroidektomi) alınması gerekmekte. Özellikle tiroid kanseri olanlarda ya da daha önce tiroid ameliyatı olan hastalarda ses kısıklığı yaşanabilir. 9-12 ay içinde ses kısıklığı tamamen düzelebilir. Kalıcı ses kısıklığının görülme ihtimali yüzde 1'den çok daha azdır. Ameliyat sırasında her iki tarafta yer alan ve ses tellerine giden sinir intraoperatif nöromonitörizayon (sinir cihazı) cihazı ile teyit edilebilir. Bu komplikasyonun yaşanmaması için ameliyatta tiroid bezinin yanındaki sinirin görülebilmesi ve tiroid bezinden de ayrılabilmesi gerekir” diye konuştu.

“SES KISIKLIĞI ORANI YÜZDE 1’LERİN ALTINA DÜŞMEYE BAŞLADI”

Ameliyat sırasında ses tellerine giden siniri saptamayı sağlayan bir cihaz kullandıklarını söyleyen Doç. Dr. Arer, “Sinir monitörizasyonu denilen özel bir aletle bu siniri bulup teyit etme şansı mevcut. Bu aletin özel bir tüpü var. Hasta ameliyatta onunla uyutuluyor. Ameliyatta tiroid bezini çıkarırken siniri bulup koruyarak ameliyat gerçekleştiriliyor. Özel Monitörü siniri teyit etme kolaylığı sağlıyor. Bu şekilde ses kısıklığı oranı yüzde 1’lerin altına düşürülebiliyor’’  değerlendirmesinde bulundu.

“ÖMÜR BOYU İLAÇ KULLANIYORLAR”

Ses tellerindeki siniri bulmaya yardımcı olan cihazın kullanılması sinir hasarı riskini azaltmadığını söyleyen Doç. Dr. İlker Murat Arer, ameliyat sonrasında bazı hastalarda paratiroid bezlerin dolaşımının bozulmasına bağlı kalsiyum düşüklüğü görülebildiğini ve hastaya kalsiyum ilacı verildiğini ifade etti. Aynı şekilde ameliyat öncesinde boyundaki lenf bezlerine yayılım açısından mutlaka boyun ultrasonu yapılması buna göre beraberinde boyun diseksiyonu (boyundaki lenf bezlerinin çıkarılması) yapılabildiğini belirten Arer, ameliyat sonrasındaki patoloji sonucuna göre hastaya Radyoaktif iyot (Atom tedavisi) verilebildiğini ve tiroid ameliyatından sonra hastalar hayatı boyunca her gün tiroid hormonu ilacı kullandıklarını söyledi.

Kaynak: Diyarbakır Söz