20 yıllık çift, 10 yıldır kemane çalıp türkü söylüyor
MUĞLA'nın Seydikemer İlçesi'nde 20 yıllık evli 45 yaşındaki Selma ve 51 yaşındaki Vedat Yılmaz Karakaya çifti, 10 yıldır birlikte kemane çalıp Teke ve Ege yöresi türkülerini seslendiriyor.
Çaltıözü Mahallesi'nde hayvancılık ve tarımla uğraşan Vedat Yılmaz Karakaya, 1978 yılında TRT sanatçısı Fethiyeli kemane ustası Bayram Salman'dan ders aldı. Bir süre 'Fethiyeli Kör Hamdi' olarak bilinen yerel sanatçıdan da ders gören Karakaya 'Iklı' olarak da bilinen kemaneye gönül bağladı. 1995 yılında Selma Karakaya ile evlenen Vedat Yılmaz Karakaya, müziğe tutkusundan dolayı eşine Yörük kemanesi çalmayı öğretti.
10 yıldır birlikte kemane çalıp Teke ve Ege yörelerinden türküler seslendiren Selma Karakaya, eve gelen misafirlerine çay, kahve ikramı yerine türkü söylüyor. Karakaya çifti, hasta ziyaretlerine bile Yörük kemanelerini yanlarında götürerek hastalara moral veriyor. Yaylada keçilerini otlatırken bile kemane çaldığını belirten Selma Karakaya, "Çocukluğumdan beri içimde bir çalgı hevesi vardı. Koyunların arkasında türkü söyleye söyleye içimde bir heves oluştu. Evlendiğimde eşim kemane çalıyordu. 'Ben de yapabilir miyim?' diyerek denedim. Moralim bozulduğu zaman bir-iki türkü çalıyorum, moralim düzeliyor. Eve gelenlere türkü ikramım oluyor" dedi.
Ortaokul yıllarında kemaneye ilgi duyduğunu belirten Vedat Yılmaz Karakaya, "Eşim de ilgi duydu. O da çalmak için çaba gösteriyor. Hasta ziyaretine gittiğimiz zaman, bu iki küçük müzik aletimizi götürüyoruz. İki Yörük türküsü çaldığımız zaman mutlu oluyorlar. Biz de bundan keyif alıyoruz. Gönül huzuru buluyoruz" diye konuştu.
10 yıldır birlikte kemane çalıp Teke ve Ege yörelerinden türküler seslendiren Selma Karakaya, eve gelen misafirlerine çay, kahve ikramı yerine türkü söylüyor. Karakaya çifti, hasta ziyaretlerine bile Yörük kemanelerini yanlarında götürerek hastalara moral veriyor. Yaylada keçilerini otlatırken bile kemane çaldığını belirten Selma Karakaya, "Çocukluğumdan beri içimde bir çalgı hevesi vardı. Koyunların arkasında türkü söyleye söyleye içimde bir heves oluştu. Evlendiğimde eşim kemane çalıyordu. 'Ben de yapabilir miyim?' diyerek denedim. Moralim bozulduğu zaman bir-iki türkü çalıyorum, moralim düzeliyor. Eve gelenlere türkü ikramım oluyor" dedi.
Ortaokul yıllarında kemaneye ilgi duyduğunu belirten Vedat Yılmaz Karakaya, "Eşim de ilgi duydu. O da çalmak için çaba gösteriyor. Hasta ziyaretine gittiğimiz zaman, bu iki küçük müzik aletimizi götürüyoruz. İki Yörük türküsü çaldığımız zaman mutlu oluyorlar. Biz de bundan keyif alıyoruz. Gönül huzuru buluyoruz" diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz
