Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ı İstanbul’a ihtihbaratçılar göndermiş

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinde kamu görevlilerinin ihmali olup olmadığını araştıran İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmanın Trabzon bölümünde, katil Ogün Samast’ın İstanbul’a yola çıktığı sırada Trabzon Emniyeti İstihbarat Şubesi’nden bazı görevlilerin terminalde olduğunu ortaya çıkardı. Ayrıca savcılık, Trabzon İstihbarat Şubesi’nin yardımcı istihbarat elamanlığından çıkarılma işlemi yapılmadan iki ay önce Erhan Tuncel’le yüz yüze görüşme yaptığını ve bu görüşmenin kayıp olan F-3 formunu şubenin deposunda buldu. Savcılık, Dink’in öldürülmesinden 10 gün önce arızalandığı kayıt altına alınan şubedeki bilgisayarın cinayetten iki hafta sonra Ankara’ya gönderildiğini ancak “buharlaştığını” da ortaya çıkardı.

SAMAST’I İZLİYORLARDI

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü’nün yürüttüğü soruşturma kapsamında yapılan araştırmalarda, İstanbul’un yanı sıra katil Ogün Samast ve beraberindeki kişilerin Trabzon’daki faaliyetleri incelendi. Bu incelemelerde, yargılama sırasında ortaya çıkmamış önemli bilgi ve belgelere ulaşıldı. Bu çerçevede, kaybolan telefon görüşme kayıtlarının TİB’den alınarak yeniden değerlendirilmesi sonucunda savcılık, Trabzon’la ilgili önemli bulgulara ulaştı.

 Milliyet’in aldığı bilgiye göre;  araştırmalarda, Samast’ın cinayeti işlemek için İstanbul’a gidişinin Trabzon Emniyeti İstihbarat Şubesi’nce takibe alındığı anlaşıldı. Samast’ın cinayetten iki gün önce 17 Ocak 2007’de otobüsle İstanbul’a hareketi öncesinde ve sırasında otobüs terminali üzerindeki telefon HTS kayıtlarında yapılan incelemede, Trabzon İstihbarat Şubesi’nde görevli çok sayıda görevlinin terminalde bulunduğu saptandı. Daha sonra Trabzon Emniyeti İstihbarat Şubesi’nin kayıtlarında “terminal ve bölgesinde herhangi bir operasyon veya takip yapılıp yapılmadığı”nı araştıran savcılık, Samast’ın gidişi sırasında İstihbarat Şubesi’nce “terminal ve çevresinde şubenin görev alanıyla ilgili hiçbir iş ve işlemin yapılmadığı” tespit etti. Böylelikle, şube personelinin, Samast’ın İstanbul’a gidişini takibe aldığını ortaya kondu.

ERHAN TUNCEL’İN SON GÖRÜŞMESİ DEPODA

Savcı Kökçü’nün araştırmalarında ortaya çıkarılan önemli bir belge ise Trabzon İstihbaratı’na bağlı olarak görev yapan ve Yasin Hayal grubuyla ilgili gelişmeleri aktaran Erhan Tuncel’le ilgili işlemlere ait yazışmalar oldu.

Savcılıkça oluşturulan özel bir çalışma grubu, Trabzon Emniyeti İstihbarat Şubesi kayıtlarında inceleme yaptı. İncelemelerde, şubece yazılmış ve yazışma sayısı verilen bazı evrakın aslının istihbarat yazışma sistemi içinde olmadığı görüldü. Bunun üzerine, şubenin deposundaki eski evrak ve dokümanlar arasında “içeriği boş olarak görünen yazıların asılları” bulundu. Bulunan evraklardan ikisinin, yardımcı istihbarat elemanı olarak görünen Tuncel’le ilgili olduğu günışığına çıkarıldı.

HAYAL TAKİBE ALINDI

Aynı gün, yine İstihbarat Şubesi’nde görevli dört polisin, Samast’ı cinayete azmettirdiği gerekçesiyle yargılanıp hüküm giyen Yasin Hayal’i takibe aldıkları ve bu takiple ilgili dört kişinin imzaladığı bir tutanak hazırladıkları belirlendi. Tutanak savcılık tarafından dosya kapsamına alındı.

HARÇ PARASI ÖDENDİ

Araştırmada, Tuncel’in istihbarat elemanlığından çıkarılmasına kısa süre kala 17 Ekim 2006 günü bu kez Maçka ilçesi karayolu üzerinde buluşma yapıldığını gösteren 12 numaralı F-3 eleman buluşma raporu elde edildi. Bu buluşma sonucunda herhangi bir F-4 Haber Formu düzenlenmediği ancak Tuncel’e üniversite harcını yatırmak için 220 lira ödendiği belirtildi. Bu gelişmeyle, Emniyet İstihbaratı’nın, kısa süre sonra elemanlıktan çıkartacağı istihbarat elemanına para ödemesi soru işaretlerine neden oldu. Tuncel’in elemanlıktan çıkarıldıktan sonra Trabzon İstihbaratı ile temasının devam ettiği ve 34 kez telefon görüşmesi yaptığı belirlenmişti.

RAPOR SİLİNMİŞ

Bilgisayar sisteminde silindiği anlaşılan iki evrakın, dönemin İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç’in Trabzon’dan tayin edilmesinin ardından Tuncel’le yapılan iki görüşme için hazırlanan “F-3/ Eleman Buluşma Raporları” olduğu anlaşıldı.  Depoda bulunan 12 Eylül 2006 tarihli 11 numaralı F-3 buluşma raporunda, “Mehmet Kurt” kod adı verilen Tuncel’le Yomra ilçesi karayolu üzerinde özel görüşme yapıldığı anlaşıldı. Rapordaki bilgilerde, Tuncel’in herhangi bir talebinin olmadığı ve polis tarafından herhangi bir vaatte bulunulmadığı bilgisinin yanı sıra, “F-4 haberFormu” hazırlandığı bilgisine yer verilmesine karşın söz konusu 11 numaralı F-4 raporuna ulaşılamadı. F-4 raporları; Emniyet İstihbarat birimlerince F-3 Elemanla Buluşma Raporu doğrultusunda görüşme yapılan yardımcı istihbarat elemanından alınan bilgilerin yer verildiği bir rapor olarak düzenleniyor.

EŞLERİNİN TELEFONLARIYLA  

Bu arada yine telefon HTS kayıtlarının incelenmesinden ilginç bir bilgiye daha ulaşıldı. Dink’in öldürülmesinden bir kaç gün önce, öğle saatlerinde Bayburt’ta görevli polis memuru Zenit ile Trabzon İstihbarat Şube Müdür yardımcısı Ercan Demir’in telefon görüşmesi yaptığı belirlendi. Bir kaç saniye süren bu görüşmenin hemen ardından, Demir ve Zenit’in bu kez eşlerine ait telefonları kullanarak uzun süren bir görüşme yaptıkları belirlenmesi de dosyada yer alan başka bir şüpheli olay oldu.

ZENİT’İN GÖRÜŞMELERİ KAYIP

İncelemelerde, Dink’in öldürülmesinden sonra, İstihbarat Dairesi C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in talimatı sonrasında cinayet hakkında Tuncel’le yaptığı görüşmesi internete sızan polis memuru Muhittin Zenit’in aynı dönemde 8 telefon görüşmesi daha yaptığı ancak bunların da kaybolduğu belirlendi.

Zenit’in cinayetle ilgili yaptığı görüşmenin, bilgisayarın onarım için Ankara’ya gönderilmesinin ardından internetten kamuoyuna sızdığı anlaşıldı. Böylelikle, önemli bilgilerin yer aldığı değerlendirilen telefon konuşmalarının akıbeti de dosyada yer aldı.

KAYBOLAN BİLGİSAYAR BELLEĞİNDE NE VARDI?

Savcılık talimatıyla Trabzon’da yürütülen araştırmalarda, Trabzon Emniyeti Şubesi’nde kullanılan ve hemen tüm bilgi ve belgelerin tutulduğu bilgisayara ait ana belleğin arıza yapması da şüpheli görüldü. Şubedeki iş ve işlemlerin kayıtlarının büyük bölümünün tutulduğu bilgisayarın 10 Ocak 2006’da arıza yaptığı yönünde tutanak hazırlanmasına rağmen bilgisayar ana belleğinin cinayetten sonra 2 Şubat 2006’da Ankara’ya onarıma gönderilmesi dikkati çekti. Ankara ve Trabzon’da yapılan tüm incelemelere karşın arıza yapan ve onarım için Ankara’ya gönderildiği belirtilen bilgisayar ana belleği bulunamadı. Bellekle ilgili düzenlenen Ankara’ya gönderilme belgesinde 2 Şubat 2007’de gözükmesine karşın evrakı imzalayan polis memuru Sadık Turan Alp ve Şube Müdürü Faruk Sarı’nın 2 Şubat 2006 tarihi üzerine imza atması dikkati çekti. Bu tespitler sonrasında savcılık, birbiriyle bağlantılı bu gelişmeyi de şüpheli konumundan dolayı dosyaya koydu.