Görüş Bildir

Yargıtay'dan emsal olacak 'Alkolmetre' kararı

Milyonlarca araç sahibini ilgilendiren emsal karar Yargıtay'dan geldi. Trafik polislerinin uygulama noktasında durdurduğu kronik hastalığı bulunan sürücü, Covid-19 salgını sebebiyle alkolmetreyi üflemek istemeyince hem para cezası yedi hem de 2 yıl ehliyetine el konuldu. Hastanede kan vermek suretiyle alkol kontrolünün yapılabileceğini söyleyen sürücünün isteği kabul görmezken, Adalet Bakanlığı'nın talebi sonrası konuya dahil olan Yargıtay 19. Ceza Dairesi emsal nitelikte flaş bir karar aldı. İşte detaylar...

Yargıtay'dan emsal olacak 'Alkolmetre' kararı

Trafik polislerinin uygulama noktasında durdurduğu kronik hastalığı bulunan sürücü, Covid-19 salgını sebebiyle alkolmetreyi üflemek istemeyince 3 bin 516 TL cezayı yedi. Sürücü belgesine de 2 yıl süreyle el konulan sürücüye müjdeli haber Yargıtay'dan geldi.

Yüksek Mahkeme, sürücünün cihazı üflemek yerine gerekirse kan tahlili yapılmasını istemesinin kabul edilebilir gerekçe olduğuna hükmederek cezayı iptal etti. İşten çıkan sürücü, eve giderken uygulama noktasında İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi ekiplerince durduruldu. Alkolmetreyi üflemesini isteyen ekiplere kronik rahatsızlığının bulunduğunu belirten sürücü, hastanede kan vermek suretiyle alkol kontrolünün yapılabileceğini söyledi.

HEM CEZA YEDİ HEM EHLİYETİNE EL KONULDU

Bin bir dil dökmesine rağmen meramını anlatamayan sürücü, cihazı üflemekten imtina edince 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48/9. maddesi kapsamında 3 bin 516 TL para cezası yedi. Sürücünün ehliyetine de 2 yıl süreyle el konuldu.

MAHKEME İTİRAZI REDDETTİ

Hayatının şokunu yaşayan sürücü, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nün trafik idari para cezası karar tutanağı ile ehliyetinin 2 yıl süreyle geri alınmasına dair sürücü belgesi geri alma tutanağına karşı Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurdu. Mahkeme itirazın reddine hükmetti.

ADALET BAKANLIĞI TALEP ETTİ: YARGITAY KONUYA MÜDAHİL OLDU

Aradan aylar geçtikten sonra Adalet Bakanlığı, 2. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararının kanun yararına bozulmasını talep etti. Bakanlığın talebi üzerine Yargıtay Başsavcılığı, ilgili dosyayı 19. Ceza Dairesi'ne gönderdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay 19. Ceza Dairesi, kronik rahatsızlığı bulunan kişinin Covid-19 hassasiyetinin anlaşılabilir bir talep olduğuna dikkat çekti. Kararda şu ifadelere yer verildi:

CEZAYI YEDİ HASTANEYE KOŞTU

"Kabahatli sürücü, kolluk birimlerince durdurularak alkolmetre ile alkol ölçümü yapılmak istendiği, kabahatlinin Covid-19-19 tedbirleri kapsamında alkolmetreyi üflemek istemediği ve kan tahlili yolu ile alkol ölçümü yapılmasını istemiştir. Bunun üzerine 3 bin 516 Türk Lirası idari para cezası uygulandığı ve sürücü belgesinin 2 yıl süreyle geri alınmasını takiben kabahatlinin Devlet Hastanesinden aynı gün saat 21.50'de kan tahlili verdiği ve kanında alkol (etonol) tespit edilemediği anlaşılmaktadır.

"COVİD-19 NEDENİYLE ŞAHISLAR BU TÜR HASSASİYETLER GÖSTEREBİLİR"

Covid-19 tedbirleri kapsamında somut olayda olduğu gibi şahısların bu tür hassasiyetler gösterebileceği, mezkur hastalığın solunum yolu ile bulaştığı göz önüne alındığında ağza temas ederek nefes üflemek suretiyle alkol miktarı ölçme şeklinde çalışan teknik cihazın üflenmesinden imtina edilmesinin kabul edilebilir olduğu anlaşılmıştır.

"TESPİT KAN TAHLİLİ YOLUYLA DA YAPILABİLİR"

2918 sayılı Kanun'a göre sürücünün alkol miktarının ölçülme yönteminin yalnızca teknik cihaz olmadığı, bu hususun istisnalarının aynı kanunun 48/3. maddesinde açıklandığı üzere kan tahlili ile de ortaya konabileceği ortadadır.

"KANINDA ALKOL TESPİT EDİLMEDİĞİ AŞİKAR"

Dosya içeriğine göre kronik rahatsızlığı olan kabahatli gibi kişilerin kendilerini korumak adına bu tür alternatif yollara başvurma isteğinin alkolmetreyi üflemekten imtina etme kastı olarak yorumlanamayacağı, nitekim kendisinin yaklaşık 1 saat sonra hastaneden kan tahlili aldığı ve kanında alkol tespit edilemediği aşikardır. Yerleşik adli tıp uygulamalarına göre kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte alkol oranının her saat ortalama 0,15 promil azaldığının kabulü karşısında kabahatlinin başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmuştur. Kanun yararına bozma talebinin kabulüyle 2. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararının bozulmasına, uygulanan idari yaptırım kararının kaldırılmasına oy birliğiyle karar verildi."

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi