Musa Anter öldürüldüğü yerde anıldı

Kürt yazar ve aydın Musa Anter için 1992 yılında öldürüldüğü yerde anma programı yapıldı. Babasının JİTEM tarafından öldürüldüğü sokağa karanfil bırakan Dicle Anter, Türkiye’de her şeyden evvel bir düşünce katliamı olduğunu söyledi.

 Musa Anter öldürüldüğü yerde anıldı

Anter, “Bir de özgür basına baktığınız zaman senin düşüncen olmayan devamlı katledilmiş. Yani bu Türkiye’nin geleneğinde var. Düşünce katliamı var her şeyden evvel. Aydınlara karşı büyük bir katliam olan bir ülke. Biz istiyoruz ki insanlar düşüncelerini, hangi düşüncede olursa olsun dile getirsin.” dedi.

Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesi Seyrantepe semtinde 20 Eylül 1992'de katledilen Kürt yazar ve aydın Musa Anter, katledilişinin 23’üncü yılında anıldı. Özgür Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği programa HDP milletvekilleri Nursel Aydoğan, Feleknas Uca, DBP yöneticileri ile çok sayıda gazeteci katıldı. Burada bulunan Musa Anter Anıtı önünde basın açıklaması yapıldıktan sonra Anter’in öldürüldüğü yere kadar yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşte Güneydoğu’da öldürülen ya da faili meçhul cinayete kurban giden çok sayıda Kürt gazetecinin fotoğrafı taşındı. Musa Anter’in fotoğrafını ise 5,5 yaşındaki Asiwa taşıdı. Anter’in vurulduğu yere karanfil bırakan oğlu Dicle Anter açıklamalarda bulundu.

“SORUN SİLAHLA ÇÖZÜLEMEZ”

Anter, “Babam bir zamanlar bir şey söylemişti. Demişti ki ‘Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunda denklem yanlış kurulmuştu. Nedir o denklem, imha ve inkar; o da eşittir isyan. Yani üç ‘i’ formolü böyle bir denklem. Bu denklem devam ediyor. İmha ve inkar devam ediyor. Bunun önüne geçilmesi için artık oturup çözülmesi lazım. Masa başında oturup diyalogla çözülmesi lazım. Başka türlü de olacağı yok bu işin. Silahla çözülecek bir şey değil bu.” diye konuştu.

“DÜŞÜNCE KATLİAMI VAR”

Türkiye’de bir de özgür basına bakıldığı zaman senin düşüncenden olmayanın devamlı katledilmiş olduğunu anlatan Anter şunları dile getirdi: “Yani bu Türkiye’nin geleneğinde var. Düşünce katliamı var her şeyden evvel. Aydınlara karşı büyük bir katliam olan bir ülke. Biz istiyoruz ki insanlar düşüncelerini, hangi düşüncede olursa olsun dile getirsin. Düşünce beyindir ve gayet doğal bir şeydir. İnsanlar fikrini söylemeli, tartışmalı. Bunu bekliyoruz esasında ama bir türlü bu ortam oluşmuyor. Bugün basının nasıl çalıştığına bütün dünya şahit sadece Türkiye değil. Umarız bir an önce özgür basın üzerindeki baskılar kalkar ve biz de güzel haberler duyarız. Öyle bir durum var ki bir zamanlar kendine olan baskıyı şimdi onlar başkalarına uyguluyor. Ters döndü. Zaten iktidar çok kirli bir şey. Güç neredeyse güçsüzü ezer. Bunlar da aynı şekilde bunu yapıyorlar. İnsanların düşünceleri çok önemli. Bir sürü parti var. Partiler farklı düşünceler ve düşünce tarzını ortaya koymak için var. Ya da bir koalisyon oluşturulur, halk için hangisi gerekliyse o yapılır. Bu kadar düşünce yok, illa ben tek başıma yöneteceğim dersen, valla kimse kusura bakmasın, tek başına kimse olmaz yani.”

Kaynak: Diyarbakır Söz