“Bizi barıştırın”
6 kışının vefat ettiği Silvan'ın Gökçetevk köyünde dram aileleri birbirlerine hasım yaparken, Tekin ailesinin fertleri "bizi barıştırın" feryadında bulunuyor.
Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde gelin meselesi yüzünden çıkan silahlı kavga sonucu köye girişleri yasaklanan tekin ailesi fertlerinden Fatma Tekin, “Çocuklarımla sokakta uyuyoruz, kalacak evimiz barkımız yok. Yetkililerin bizi barıştırmasını istiyoruz” dedi.
KAVGANIN ARDINDAN KÖYDE GERGİNLİK SÜRÜYOR
Silvan ilçesine bağlı Gökçetevek köyünde 21 Ağustos’ta üç ailenin fertleri arasında gelin meselesi yüzünden çıkan ve 6 kişinin hayatını kaybettiği kavganın yarattığı travma sürüyor.
MAHKEME ENVER TEKİN’İN KÖYE GİRİŞİNİ YASAKLADI
Mahkemeye intikal eden olayda 4 ferdini yitiren Narin ailesinin şikayeti üzerine Tekin ailesinin reisi Enver Tekin’in köye girişi yasaklanırken, ailenin diğer fertlerinin de evlerine giremediği ileri sürüldü.
BARIŞMAK İSTEYEN TEKİN AİLESİ DİYARBAKIR SÖZ GAZETESİNİ ZİYARET ETTİ
Gerginliğin sürdüğü köyde son olarak Enver Tekin’in evinin 5 gün önce kimliği belirsiz kişilerce yakıldığı bildirildi. Tekin ailesinin diğer fertleri ise Diyarbakır Söz Gazetesini ziyaret ederek, olayın kendilerini mağdur ettiğini ve yetkililerin devreye girerek, Narin ailesiyle barışmak istediklerini söylediler.
Tekin ailesi fertlerinden Ali Tekin, yaptığı açıklamada, olayda 4 ferdini yitiren ve akraba oldukları Narin ailesinin acılarını paylaştıklarını söyledi.
“NARİN AİLESİ BİZİ SORUMLU TUTUYOR”
Kavganın ardından yaklaşık 5 gün öncede babası Enver tekinin evinin yakıldığını ifade eden Tekin, Kız kardeşim eşi Zeynel Poyraz ile arasındaki problemden dolayı küsüp baba evine geldi. Poyraz ailesi de bize, gelinimizi verin onu öldüreceğiz ve köyün ortasına atacağız şeklinde babama konuşunca, babamda onlardan kardeşimin eşini aldattığına dair kanıt istedi. Babam dedi ki eğer kanıtınız varsa getirin gerekli müdahaleyi ben yaparım şeklinde konuştu. Poyraz ailesi bununla kalmayıp bütün köylüyü, muhtarı, imamı arayıp onlara siz bu olaya karışmayın biz Enver Tekin’in ailesine yani bizim aileye baskın yapacaklarını ve herkesi öldüreceklerini söylemişler. Bizde bu tehdidi duyunca iki gün öncesinden karakola bildirdik evimizi basacaklarına dair. Karakoldakilerde “burası dağ başı değil, evinize rahat bir şekilde gidip uyuyun” dedi. Bizde onlara güvenerek evimize geldik. Ardından olay 21 Ağustos gecesi saat 01.00’ de yaklaşık on beş yirmi kişilik bir grup uzun namlulu silahlarla baskına geldiler. Babamın da karşılık vermesiyle karşı taraf kaçmaya başladı. Poyraz ailesinden iki kişi gitmeyip merdiven altına saklanarak gelen köylüleri kadın çocuk ayırt etmeden herkese ateş açmaya başladı. Ateş açmaları sonucu Narin ailesinden dört kişi ve bizden de halamın oğlu yaşamını yitirdi. Narin ailesi de bu ölenlerden bizi sorumlu tutarak neden olayın detayını siz bize anlatmadınız diye sorumlu olarak bizi gösteriyorlar” dedi.
“EVİMİZE GİTMEK İSTİYORUZ”
Evlerine gitmek istediklerini kaydeden Tekin, şöyle konuştu: “Oysa polise verdikleri ifade de bile bizim onları çağırmadığımızı ifade etmişler. Olay yaşanmadan önce Narin ailesi babamın yanına gelip kızı vermeyin bu köy namusudur diyip babama arka çıkanlarda onlardı. Biz köylülerden de aldığımız destekle aslında Poyraz ailesiyle büyüklerin araya girip uzlaşmak istiyorduk ama olay öyle olmadı. Bu böyle olmaz, daha da büyümesini istemiyoruz bu nedenle yetkililerden aramıza girip bizi uzlaştırmalarını istiyoruz. Biz barışmak istiyoruz, evimize gitmek istiyoruz. Karşı tarafın acısı büyük biz acılarını anlıyoruz ve onlara da saygı duyuyoruz.”
Fatma Tekin ise olayın ardından köye giremediklerini ve dışarıda yattıklarını savundu.
“BARIŞTAN YANAYIZ”
Yetkililerin devreye girerek, Narin ailesiyle barışmak istediklerini vurgulayan Tekin, “Gece silah sesleriyle çocuklarım ve eşimle uyanıp dışarı çıktığımızda yerde yatan cenazeleri gördük. Bu olayda hiçbir suçum yokken ben mağdur oluyorum. Bir ev yakıldı ve benimde evimin yakılmasından da endişe duyuyorum. Evimin yakılması içinde baskı uyguluyorlar. Bana “gel eşyalarını çıkar, çıkarmazsan yakarız diyorlar”. Benim bir suçum günahım yok silah sesleriyle uyanmış bir insanım, eşyalarımı çıkarıp niçin gidiyorum, nereye gideceğim. Ben vicdanı olan herkese sesleniyorum beni anlamaları için, suçsuz yere niye evimden çıkarılıyorum. Çocuklarımla sokakta uyuyoruz, kalacak evimiz barkımız yok. Maddi gücüm yok nereye gidebilirim. Yetkililerin bizi barıştırmasını istiyoruz, biz barıştan yanayız. Böyle bir şey yaşanmasını hiç istemezdik ama oldu. Allah ölenlerin yakınlarına sabır versin.”
Kaynak: Diyarbakır Söz
