Görüş Bildir

Dağ keçilerin avlanma ihalesi

Dağ keçilerinin avlanma ihalesinin iptali için Orman Bakanlığı'na dilekçe

Dağ keçilerin avlanma ihalesi

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Alican Önlü, Tarım ve Orman Bakanlığı 15. Bölge Müdürlüğü’nün dağ keçilerinin avlanması düzenlenecek ihalenin iptal edilmesi istemiyle Bakanlığa dilekçe il başvuruda bulundu. Önlü dilekçesinde, “Tarım ve Orman Bakanlığı 15. Bölge Müdürlüğü tarafından Tunceli halkının kutsal atfettiği dağ keçilerini avlatmak için ihale açıldığı birçok basın yayın kurumunda yer almıştır. Söz konusu ihale kapsamında avcılar için Tunceli’nin Aliboğazı ve Salördek bölgesinde 5, Darıkent ve Gökçek bölgesinde 5, Büyükyurt ve Çıralı bölgesinde 5 ve Derindere ile Kocatepe bölgesinde 2 olmak üzere toplamda 17 dağ keçisinin vurulması için 13 Temmuz 2020 tarihinde ihale yapılacaktır” bilgisini paylaştı.

‘İHALENİN İPTAL EDİLMESİNİ İSTİYORUZ’

Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre söz konusu dağ keçilerinin nesli tükenmekle karşı karşıya olduğu için koruma altına alınması gerektiğine dikkati çeken Önlü, dilekçesinde şunları belirtti: “Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’ne (Bern Sözleşmesi) göre, ilimizin coğrafyasında bulunan çengelli boynuzlu dağ keçileri ve Bezuvarlar nesli yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan ve kesin olarak koruma altına alınması gereken hayvan türleri arasında belirlenmiştir. Gerek Bern Sözleşmesi gerek ise Tunceli halkının kutsal olarak gördüğü hayvanların öldürülmesine ilişkin yapılacak olan ihalenin iptal edilmesini istiyoruz. Gereğinin yapılmasını arz ederim.”

‘KATLİAMCILARIN HEDEFİNDE’

Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Önlü, Dersim coğrafyasının yıllardır devletin ve sermayenin saldırısı altında olduğunu vurgulayarak, “Yapılan ve yapılması planlanan barajlarla, HES’lerle, maden ocaklarıyla, kalekol ve karakol yapımı için katledilen ormanlarıyla, devletin ve sermayenin sistematik saldırılarına maruz kalan Dersim coğrafyası, şimdi de av turizmi adı altında katliamcıların hedefindedir” diye belirtti.

‘KÜRT’ÜN DİLİNE DOĞASINA DÜŞMANLAR’

“Kürt’ün kültürüne, inancına, diline ve doğasına düşman olanlar bu kez de kutsal olan hayvanlarını hedef almaktadır” diyen Önlü, şöyle devam etti: “AKP-MHP ittifakı sadece bu ülkenin huzuruna, barışına, emeğine, kadınına düşman değildir, aynı zamanda bu coğrafyada canlı cansız var olan tüm doğasına düşmandır. Karadeniz’de termal santraller ve HES’ler ile derelere ve yeşile; Kaz dağlarında madenler için koca bir doğaya; İstanbul’da köprüler ve havalimanları için nefes alınacak ormanlara; Ege’de jeotermaller ile incir ağaçlarına, bağa ve bostana; Akdeniz’de nükleer santral ile toprağa, geleceğe, denize; Kürdistan’da savaş ile Hasankeyf’e, Cudi’de ve Munzur’da ormanlara düşman bir iktidar ile karşı karşıyayız. Şüphesiz ki Dersim coğrafyası geçmişte de bugün de bu ağır saldırıların hedefindedir.”

‘DERSİM İNANCINA SALDIRIDIR’

Dersim inancına göre doğanın kutsal olduğunu hatırlatan Önlü, açıklamasını şöyle sürdürdü:  “Dersim Raye Haq inancı, doğayı canlı görüp kutsallaştırır. Dağların, ağaçların, suların, canlı görülerek kutsanması tarihin en eski ritüellerindendir. İnsanların yaşamlarında önemli düzeyde yer bulan, onların yaşamlarını kolaylaştıran ve korunmalarını sağlayan bütün figürlerin kutsallaştırılmasına dayalı animistik sistemin Dersim’de fazlasıyla izlerini görmek mümkündür. Dersim, Kürt Alevi halkının doğayla kurduğu ilişki inanç ve kültürler içi içe geçmiş ve bütünleşmiştir. Dersim’de doğal yaşam, inanç ve kültür birbirinden ayrı düşünülmemelidir. Dersim’in doğasına ve hayvanlarına yönelik her saldırıları aynı zamanda inancına ve kültürüne yapılmış sayılmaktadır.”

‘DAĞ KEÇİLERİ KUTSALLARIDIR’

Açıklamasını, “Bu yüzden av sporu, av turizmi adı altında dağ keçilerinin katledilmesi yalnızca hayvan haklarına yönelik saldırı olarak görülmemelidir” sözleriyle sürdüren Önlü, şunları dile getirdi: “Dağ keçileri Dersim Raye Haq inancının kutsallarıdır. Bunu böyle görmemek meselenin özünü görmezden gelmek anlamına gelmektedir. Dağ keçilerini katlederek, inançsal ve kültürel bir katliam da yapılmaktadır. ‘Av Turizmi’ adı altında yapılanların, orman yangınlarından, barajlardan, HES’lerden hiçbir farkı bulunmamaktadır. Dersim’i diğer coğrafyalardan farklı kılan, coğrafyasına yönelik özel olarak uygulanan bu saldırılardır. Yıllarca tekçi, inkarcı ve asimilasyoncu devlet tarafından kuşatılan Dersim coğrafyasını korumak için bu politikaları doğru okumak ve buna karşı örgütlü mücadele etmek gerekmektedir. Dersim halkını, aydınlarını, sanatçılarını ve kurumlarını bu organize saldırılara karşı, bir olmaya, dayanışmaya ve birlikte mücadele etmeye çağırıyorum.”

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi