Görüş Bildir

Maketlerle yeni nesilleri tarihle buluşturuyor

Şanlıurfa'da bedensel engelli Osman Basmacı; tarihi, ahşaptan ürettiği maketlerle gelecek nesillere yansıtıyor ve bu yolla aile geçimini sağlıyor.

Maketlerle yeni nesilleri tarihle buluşturuyor

Şanlıurfa’da yaşamını sürdüren 51 yaşındaki bedensel engelli Osman Basmacı, kentte kaybolmaya yüz tutmuş yöresel ev gereçleriyle tarihi yapıların ahşap maketlerini yaparak hem yeni nesle tarihi aktarıyor hem de para kazanıyor. Şanlıurfa'ya has su kuyusu, yazın kırsal bölgelerde dışarıda uyumak için kullanılan taht, su küpleri, beşiğin yanı sıra kentin tarihi mekanlarının maketlerini yapmaya başlayan Basmacı, zamanla kendini geliştirerek Balıklıgöl Platosu’nda yaklaşık 4 metrekarelik bir iş yerinde hobi olarak başladığı ahşap maketlerden para da kazanarak, yaptığı maketlerle hem tarihi yeni nesille buluşturuyor hem de geçimini sağlıyor.

“BİR İŞİ YA MERAKLA YAPARSIN YA DA MUHTACI OLURSUN”

Merak olarak başladığı tahta ahşap mesleğini 21 yıldır sürdüren Osman Basmacı, “Bedensel engelliyim. Şanlıurfa Bedensel Engelliler Genel Sekreteriyim. Kültür Bakanlığı ahşap oyuncak sanatçısıyım. Ahşap mesleğine 1998 yılından beridir yapıyorum. Merak olarak başladığım bu mesleği halen sürdürüyorum. Son 10 yıldır bu işi profesyonel olarak yapmaktayım. Vatandaşlarımız ahşaba eğilimi var. Artık insanlar metalden, plastikten bıktı. Ahşaba talep çok olunca bende bu işimi daha da ileriye taşımak istedim. Ben gittim bakanlığın oyuncak sanatçısı oldum. Yaptığım ahşap ürünler arasında Urfa’mızın kaybolmaya yüz tutmuş ahşap oyuncakları ve ahşap süs eşyaları yapıyorum. Mesela, eski küpler, küp atları, sedirler, eski dam tahtları, maket gemiler ve at arabası gibi ahşap ürünler yapıyorum. Ahşaba dair her şey yapıyorum. Evlerde eski olan eşyaların tamirini de yapıyorum. Gittiğim yerlerde gördüğüm ürünleri merak duyduğum için bende yapıyorum. İnsanların getirdiği resimlerinde minyatürlerini de yapmaktayım. Biz genellikle minyatür ve süs eşyası üzerine ürünlere yoğunlaşıyoruz. Urfa’nın eski tarihi yapıları, ürünlerin maketlerini yapıyoruz. Allah’a çok şükür yaptığım işten kazanıyoruz. Eskilerin bir sözünde, bir işi ya meraktan yaparsın ya da muhtacı olacaksın. Ben bu işin meraklısıydım, şimdi muhtacı oldum. Bu işte bir tek sıkıntımız çırak yetişmemesidir. Ahşapta oğlumla beraber çalışıyorum. Yaptığım işin bazen hakkını alamıyorum. Teknolojik makinelerin çıkmasıyla bizim işimize gölge düşürdü” diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi