Milletin umutları istismar ediliyor!

Toplumda kolay yoldan zengin olma hayali kuranlar bu hayallerine ulaşmak adına "şans oyunları" adı altında kumara bulaştırırken, Yahudi ve Hristiyan kültürü olan Yılbaşı kutlamaları ise, toplumu dejenere ettiği ifade edildi.

Milletin umutları istismar ediliyor!

Her yıl yılbaşı kutlamaları adı altında bir çok çirkinlik, münkerat, günah aleni bir şekilde işlenmekte, bu çirkinlikler maalesef dindar halk tarafından da normal karşılanmaktadır. Allah’a isyanın, günah ve çirkinliğin had safhaya ulaştığı bu etkinlikler konusunda halkı uyaran âlimler bunun dinimizde, geleneklerimizde yeri olmadığını ifade ettiler.

Hristiyan ve Yahudi âdeti olan bu kutlamaların aynı zamanda bir kültürel işgal girişimi olduğunu vurgulayan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, bu durumun oluşturduğu tehlikenin toplumun geleceğini tehdit eder boyuta geldiğini söylediler. Şimşek, bunun sadece Yahudi ve Hristiyanlara benzemek olmadığını, aynı zamanda bir kültür işgali olduğunu söyledi.

Temiz Toplum Derneği Başkanı Bilal Ay, 'Milli Piyango'nun insanları istismar eden bir adım olduğunu belirterek, "Gençliğin kısa yoldan nasıl zengin olabileceği mantığıyla kandırıldığı, şans oyunlarının yanı sıra gelenek haline geldiği ve ‘Milli’ ibaresi kullanılarak sanki milli bir şeymiş gibi oynatılıyor. ‘Milli Piyango’ milyonlarca insanın umutlarını istismar eden bir adımdır. dedi.

HABER MERKEZİ

Toplumda kolay yoldan zengin olma hayali kuranlar bu hayallerine ulaşmak adına "şans oyunları" adı altında kumara bulaşıyor. İslam'a göre kesinlikle haram kılınan bu tür oyunlar maalesef "Milli Piyango" adıyla devlet tarafından da oynatılarak teşvik ediliyor.

İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, bunun sadece Yahudi ve Hristiyanlara benzemek olmadığını, aynı zamanda bir kültür işgali olduğunu söyledi.

Her yıl yılbaşı kutlamaları adı altında bir çok çirkinlik, münkerat, günah aleni bir şekilde işlenmekte, bu çirkinlikler maalesef dindar halk tarafından da normal karşılanmaktadır. Allah’a isyanın, günah ve çirkinliğin had safhaya ulaştığı bu etkinlikler konusunda halkı uyaran âlimler bunun dinimizde, geleneklerimizde yeri olmadığını ifade ettiler.

Yılbaşı kutlamaları

Hristiyan ve Yahudi âdeti olan bu kutlamaların aynı zamanda bir kültürel işgal girişimi olduğunu vurgulayan Molla Şimşek, bu durumun oluşturduğu tehlikenin toplumun geleceğini tehdit eder boyuta geldiğini söylediler.

Yılbaşı kutlamalarının İslam'da yerinin olmadığını vurgulayan Şimşek, "Bir yılın daha sonuna gelmiş bulunuyoruz. Yılbaşı münasebetiyle bazı etkinlikler düzenleniyor, hazırlıklar yapılıyor. Televizyonlarda eğlence programları yapılıyor. Bütün bunları gördüğümüz zaman doğrusu üzülüyoruz. Çünkü bütün bunlar bizim dışımızda bir kültürün tezahürüdür. İnancımızla, kültürümüzle, dinimizle alakası olmayan ve Hristiyanlıktan geliyor olsa bile aslında onların kültürüyle de bağdaşmayan yılbaşı kutlamaları adı altında yapılan bütün bu tür programlara karşı halkımızı dikkatli olmaya davet ediyorum." dedi.

"Bu çok ciddi bir fermandır"

Yahudi ve Hristiyanlara benzemenin büyük bir tehlike olduğuna işaret eden Şimşek, "Allah Teâlâ, ‘Ey İman edenler, Yahudileri ve Hristiyanları kendinize dost edinmeyin, onlar ancak birbirlerinin dostudurlar. Sizden her kim onları dost edinirse o onlardandır’ diye buyuruyor. Bu çok ciddi bir fermandır. Maalesef bugün yılbaşı münasebetiyle ülkemizin her köşesinde, hatta son zamanlarda mütedeyyin insanlar bile şuursuz, bilinçsizce yılbaşı kutlamaları adı altında piyango biletleri çekiyorlar. Vitrinlerde buna yönelik ‘noel baba’ figürleri, indirimler gibi hummalı bir hazırlığın olduğunu, insanların bunun için hindi aldığını, çam ağaçları alıp süslediğini; tıpkı Hristiyanlar ve Yahudiler bu işi nasıl yapıyorsa maalesef ülkemizde de Müslüman toplumun içerisinde bunun kutlandığına şahitlik ediyoruz. Ayeti Kerimenin açık fermanına rağmen Müslümanların bunu yapıyor olması büyük bir tehlikedir." diye konuştu.

"Onların yaptığını yapmak bir kültür işgalidir"

Konuşmasının devamında Şimşek şunları söyledi: "Hristiyanlar ve Yahudilere benzemek, onların yaptığını yapmak her şeyden önce bir kültür işgalidir. Toplumumuz hakikaten kültürünü, inancını, dinini tanımış olsaydı bu tür kutlamaların dinimizde, kültürümüzde, örf ve âdetimizde hiçbir yerinin olmadığını anlar ve bundan kendisini uzak tutardı. Bir an önce bunun bilinmesi, bunun toplum tarafından anlaşılmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz. Güya Hazreti İsa’nın doğumu bahane edilerek kutlama yapılıyor. Bu kutlama içerisinde her türlü fuhuş, kumar, haram eğlence, israf, çirkinlikler ve çirkeflikler maalesef sanki meşru bir şeymiş gibi toplum tarafından kabul edilmiş ve kutlanıyor."

"İçki, kumar, fuhuş, fal okları şeytan işi pisliktir"

Müslümanların çirkinliklerden uzak durması gerektiğini kaydeden Şimşek, "Allah Teâlâ; içki, kumar, fuhuş, fal okları ve buna benzer bu tür etkinliklerde yapılan bütün bunların hepsinin şeytan işi pislik olduğunu tabir ediyor. Allah Teâlâ bunlara ‘şeytan işi pisliktir’ diyor ve ‘bunlardan kaçının’ diye emrettiği halde maalesef Müslümanlar bunlardan kaçınmıyor, halen bu bataklığın içine düşüyorlar. Bundan uzak durmamız lazım. Kumar, içki, fuhuş, israf gibi haramlar sadece yılbaşında değil her zaman Müslümanlar için haramdır. Özellikle bunların Hazreti İsa’nın doğumu münasebetiyle yapılıyor olması bu günahı ikiye katlamaktadır. Bu Peygambere, mukaddesatlara, tahrif edilmemiş olan Hristiyanlığa, İslam’a, Müslümanlara hakarettir. Müslümanların bunun farkında olması gerekir." ifadelerini kullandı.

"Ne olur bu yanlışa düşmeyelim"

Halka çağrıda bulunan Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Müslümanlar bir yılın sonunda ömrünün muhasebesini yapması lazım… ‘Bir sene boyunca ne hatalar, günahlar işledim’ diyerek bunun muhasebesini yapması gerekir. Eğlenceyle, harama bulaşarak bunu yapmaması lazım... Asla hiçbir Müslümanın yılbaşı bahaneyle hindi kesmesi, yemesi haramdır. Çünkü bu Yahudi ve Hristiyanlara tabi olmaktır. Peygamberimiz, ‘Kim kendini bir kavme benzetirse o onlardandır’ buyuruyor. İTTİHAD olarak tüm Müslümanlara çağrıda bulunuyorum; ne olur bu yanlışa düşmeyelim. Birbirimizi, çocuklarımızı, kadınlarımızı uyaralım. Bu münasebetle alışveriş yapmak, hindi kesmek, çam süslemek, piyango biletini çekmek her zaman haramdır, bugün çok daha büyük bir haramdır. Bunlardan korunmamız lazım ki Allah bizleri muhafaza etsin.

İnsanların umutları istismar ediliyor

Temiz Toplum Derneği Başkanı Bilal Ay, kumarın her türlüsüne karşı olduklarını ve 'Milli Piyango'nun insanları istismar eden bir adım olduğunu söyledi.

Ay, "Biz sadece yılbaşında satılan biletleri değil ‘şans oyunu’ adı altında her dönem oynatılan kumarın her türlüsüne karşı çıktığımızı her platformda dile getiriyoruz. Gençliğin kısa yoldan nasıl zengin olabileceği mantığıyla kandırıldığı, şans oyunlarının yanı sıra gelenek haline geldiği ve ‘Milli’ ibaresi kullanılarak sanki milli bir şeymiş gibi oynatılıyor. ‘Milli Piyango’ milyonlarca insanın umutlarını istismar eden bir adımdır. Bu noktada kumarın devlet eliyle oynatılmasının yanlış olduğunu her zaman ifade etmeye devam ediyoruz." dedi.

Özellikle televizyon dizilerde gençlerin çalışmadan, emek vermeden zengin olmak, hayat standartlarını yükseltmek için kumarı bir araç olarak gösterildiğini ifade eden Ay, devletin bu noktada bir an önce adım atması gerektiğini, hassasiyet sahibi olan devlet yetkililerinin bu işe ön ayak olarak devlet eliyle kumar oynatılmasının önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı.

"Değerlerimize sahip çıkmazsak yarın ödeyeceğimiz fatura bugün ödediğimizden çok daha ağır olacak"

Ay, "Bugün karşılaştığımız tüm problemleri, toplum olarak içerisinde bulunduğumuz sıkıntıları irtifa kaybı olarak değerlendiriyoruz. Değerlerimizden uzaklaştıkça ödediğimiz faturanın her geçen gün büyüdüğünü hep beraber müşahede ediyoruz. Bugün gençliğimizin, geleceğimizin kaybolma noktasına geldiğini, aile mefhumunun ortadan kaldırılmak istendiğini, bunun proje haline getirilmeye çalışıldığını görüyor ve en yüksek sedayla dile getiriyoruz. Yılbaşı meselesi de bundan 20 yıl önce filmlerde noel baba, çam ağacı, hindi yemeği gibi bazı Hristiyan figürlerin toplumumuza angaje edilmeye çalışıldığını görüyorduk. Şimdi artık bunlar AVM’lerde, sokaklarda, esnafların camlarında, evlerde yerini almaya başladı. O gün bir savunma hattı oluştursaydık belki de bugün bunları konuşmuyor olacaktık. Biz dernek olarak diyoruz ki, dün oluşturmadığımız savunma hattının cezasını bugün ödüyoruz. Eğer bugün bir müdahalede bulunmazsak, silkelenip inancımıza sımsıkı sarılmazsak, bizi biz yapan değerlerimize sahip çıkmazsak yarın ödeyeceğimiz fatura bugün ödediğimizden çok daha ağır olacak." diye konuştu.

"Herkes özeleştiri yaparak üzerine düşeni yapmalıdır"

Yapılan dezanformasyonların etkisini görmek için bir araştırmaya ihtiyaç olmadığını, sokaklarımızda, evlerimizde bunun etkisinin görülebildiğini hatırlatan Ay, şunları kaydetti:

"Bugün bir lise öğrencisinin önceliği şan, şöhret, makam, para olmuş. Eğer güçlü olursa, para sahibi olursa itibar göreceğini düşünüyor. Çünkü üstünlüğün parayla, makamla olduğu algısı oluşturuldu. İlkokullarda bile çocuklar inançlarını, değerlerini bilmiyor. Tarihini, akrabalarını bilmiyor. Ama Brezilya’daki takımların ilk 11’ini sayıyor. Çünkü zihin oraya kaydırılıyor. İrtifa kaybı dediğimiz şey aslında budur. Çocuklarımızın önceliği değişti. Bunun sebebi de bizim önceliklerimizin değişmesidir. Çocukların önüne konulan rol modeller gerçek manada rollerini yerine getirmiyor. Bunun için çocukların rol modelleri değişti. Herkes özeleştiri yaparak üzerine düşeni yapmalıdır. Devlet yetkililerinin de yanlışlarının farkına vararak uygulamalarını gözden geçirmelidir. Hassasiyet sahibi olan devlet yetkilileri buna ön ayak olmalıdır. STK ve kanaat önderlerinin de başını iki elinin arasına alarak nerede yanlış yaptığını düşünmelidir. Nerede yanlış yapıldığının farkına varamazsak, buna göre doğru adımlar atamazsak yarın kafamızı duvarlara vurmanın, dizlerimizi dövmenin bir anlamı olmaz."

Kaynak: Diyarbakır Söz