‘HİKAYE SONA ERİYOR’

Diyarbakırspor’un içine düştüğü bugünkü durumu birkaç yıl önce tahmin etmek mümkün olmazdı. Bu yüzden son 3 yılda yaşananlar kötü bir film şeridi gibi insanın gözlerinin önüne geliyor. İnanmak mümkün değil. Bazen düşündüğümde kötü bir rüya gibi algılıyorum. Ama öyle veya böyle gerçek böyledir. 45 yıl önce büyük umutlarla kurulan Diyarbakırspor kapanmaya doğru gidiyor. Hiçbir zaman bu kadar aciz ve maskara hale düşmemişti. Sportif olarak son 3 yılda 3 lig birden düştü,bu başarısızlık bir yana acı olan kulübün yaşadıklarıdır. 3 yıldır transfer yasağı olan, her geçen yıl elindeki futbolcuları bile kaybeden,kampa gidemeyen, yönetimi olmayan (kağıt üstünde olsa bile gerçek anlamda işlevi olmayan yönetim),aday olmak isteyenlerin ciddi bir duruş sergileyemediği bir kulüp. Kulübün şu anki tablosu bırakın BAL takımlarından, amatör liglerdeki takımlardan çok daha kötü. Takımın başında teknik direktör olmayacak kadar ayaklar altına alınan bir Diyarbakırspor. TFF, deplasman giderlerini karşılamasaydı lige dahi katılamazdı. Tüm bunları düşündüğümüzde bana göre kulüp fiilen olmasa bile zihinlerde tarihe karışmıştır. Bu yönetim göreve geldiğinde hayırlı olsun 3.Lig demiştik. O zaman bize kızan,tepki gösterenler şimdi nerede?.Ne değişti,ha bu yönetim oldu ha olmadı,yine takım düşmedi mi?.Kulübün borçları mı azaltıldı, transfer yasağı mı kaldırıldı,yeni bir proje mi hayata geçirildi?. Yaptığınız tek şey personel parasını ödemek,esnaf borcunu ödemekse bunun için gelmenize gerek var mıydı?

Hani 5 yıllık planlamanız vardı?.Geçen yıl takım küme düştü, 3.5 ay milleti oyaladınız: ’Adayım,aday değilim.’Papatya falına döndürdünüz. Lige 15 gün kala istifa edip kongre kararı alıyorsunuz. Bu mu samimiyet?. Takımı lige hazırlamışsan, kampa göndermişsen, teknik direktör getirmişsen ve kadroyu korumuşsan o zaman tamam.Eee bunların hiç biri yapılmamışsa bu şekilde kaçmanın anlamı ne?.Bir de adaylık sözde çaba gösterenler.Neymiş kulübün uçan kuşa borcu varmış. Allah Allah uzayda mı yaşıyordunuz?. Diyarbakırspor’un kime ne kadar borcu olduğunu bilmeyen mi kaldı?.Borcu yoksa veya 1-2 kalemde silinecekse, size de altın tepside kulüp sunulacaksa o zaman son 3 yılda niye bu hale düştü?. Hibeler konusunda olumlu gelişmeler oldu. Hemen herkes borcunu silmeyi kabul etti. Hatta gerçek anlamda para vermiş olan birkaç isimden biri olan Mehmet Özman, sırf örnek olsun diye noter kanalıyla hibe etti.

Bunların devamı mutlaka gelecekti ama adaylık için ismi geçenlerin kulübü yönetmeye gelmek gibi ciddi bir niyeti olmayınca olan umutlar da söndü. Diyarbakırspor’un akıl veren kişilere değil, gerçek anlamda elini taşın altına sokacak  mangal yürekli yöneticilere ihtiyacı var. O zaman bu kulüp kurtulur, yoksa uzaktan gazel okumalarla bu iş çözülmez. Böylelerini bulmak mümkün mü?.Olsaydı şimdi çoktan çıkmışlardı. Çıkmadıklarına göre demek ki bu memleket bitmiş. Spor taban birlikleri, yerel basındaki çıkar grupları,taraftar grupları, internet medyası ve taraftar olmayıp başka niyetlerle tribüne sızan çıyanlar.

Bunlar da art niyetli yöneticilerin sergilediği Diyarbakırspor’u yok etme filminde yardımcı aktörler oldu. Koca bir efsaneyi 3 yılda tarihe karıştırma aşamasına getirdiler. Şimdi geriye tek şey kaldı ;o da Osmanlı’nın son yılları gibi devrilmek üzere olan Diyarbakırspor’un yere yığılmasıdır. Acı da olsa hikaye bitiyor,gözünüz aydın.