BU UYGULAMA DİYARBAKIR’IN YÜZ KARASI! (II)

Evet, değerli SÖZ okurları.

Bilindiği üzere Diyarbakır Söz Gazetesinin kuruluş amacı;

Diyarbakır başta olmak üzere tüm Güneydoğu halkına hizmet sunmaktır.

Batılın, yanlışın, zulmün, sahtekarın yanında yer alma adına değil, tam tersine hakkaniyetin, hukukun, gerçeğin, adaletin tahakkuku için yola çıkmıştır..

Mağdurun hakkını savunmak üzere daima zalime karşı mücadelesini sürdürmüştür ve başarmıştır.

Bu nedenle 22 yıldan beri Söz Gazetesinin sloganı bu olmuştur.

“Halkımızın gözüdür, kulağıdır, dilidir, elidir ve ayağıdır”

Onun için tüm gerçekleri bütün çıplaklığıyla siz değerli okurlarımızla paylaşarak bugünlere geldi..

Paylaşmaya, yayınlamaya devam ede geldik ve sürdüreceğiz.

Allah’ın izniyle, var olduğumuz müddetçe bu davayı, halkımızın davasını göğüsleyerek mücadelemize devam edeceğiz.

Ta ki keyfiliğin, zorbalığın ve yalancının havasını indirinceye kadar..

Burunlarını sürtünceye kadar, hep hak davanın savunucusu olacaktır, olmuşuz ve olmayı da sürdüreceğiz.

***

                                                                                                                 

Bakınız, sevgili okurlar.

Dün Manşetten köşemizden yayınladığımız yazı 24 saat bitmeden, onbinler tarafından okunmuştur.

Telefonlarımız kitlendi.

Arayan arayana, hele ki bazıları "Belediyeyle alakalı" neler zanlatmıyor ki?

Keyfi ve hukuk dışı işlemlerle ilgili.

Söylediklerimiz de birebir doğru çıkmıştır..

Ve BDP’nin Kayapınar Belediyesi Başkanlığının yapmış olduğu keyfi bir işlemden dolayı yayınımız onları adeta hizaya getirmiştir.

Kayapınar Belediye Başkan Vekili Mahmut Dağ adına Belediye Basın Bürosundan dün yazılı ve görsel yayıncı kuruluşlara servis edilen Diyarbakır Söz’ün gündeme getirdiği “Belediye İnfazı” haberine ilişkin açıklama, gerçekten manidar.

Ama ne açıklama!

Nazar değmesin, evlere şenlik bir açıklama.

Gerçekten ağlayalım mı, gülelim mi bu çelişkilere?

Koskocaman resmi bir dairenin 24 saat içerisinde böylesine çelişkilere düşmesi ve yalanlarını düzeltmek için itirafa girmesi, dikkat çekicidir.

Tüm bunlara rağmen sözde kendini savunmaya geçmiş ise de savunma yerine balon şişirmiş gibi gerçek dışı yalanlarını düzeltmeye çalışmıştır.

***

Bilindiği gibi;

Diyarbakır, büyük ve tarihi bir kenttir.

Diyarbakır, taşıyla, toprağıyla, insanlarıyla, medeniyet ve aşiretiyle tarihi bir kent olmak için şereflidir, izzetlidir, namusludur, dindardır ve dürüsttür.

Ama ne çare ki gün gelmiş devran değişmiş, zalim, dikta ve dayatmacı bir sistemin kurbanı olmuş durumda.

Bugün ne yazık ki bu tarihi kent, zalim sistemin hışmına uğramış, taşı kara olduğu gibi bahtı da kara olmuştur.

İlim, kültür, medeniyet şehri olan Diyarbakır, ne yazık ki fersah fersah kendi medeniyetinden uzaklaştırılmaya çalışılıyor, ehliyetsiz ve gerçek kimliği meçhul bazı insanlar tarafından yönetiliyor.

Dün de bu köşede ifade etmeye çalıştığımız gibi Kayapınar Belediyesi Başkanlığı tarafından istihdam alanını daraltmak üzere iş çevrelerinin yaptığı hizmetlerini zaman zaman keyfi ve ranta dayalı önünü kesercesine zalimce ve zorbaca, acımasız cezalarıyla şöhret kazanmış bir Belediye.

Evet, Belediye sınırı içinde bulunan bazı çevre mahallelerinde gerçekten yıllardan beri ruhsatsız, kaçak inşaatlar inşa ediliyor.

Ve bu Belediyenin Zabıta memurları da gece gündüz dolaştıkları halde görmezlikten gelerek, ruhsat işlemi yapılmamakla beraber, temel kazısı yapılıyor Belediye görmüyor.

Kalıp çakılıyor, Belediye görmüyor (!)

Demir bağlanıyor, Belediye görmüyor (!)

Her nedense vatandaş hazır beton firmalarına başvurup, “benim şu mahallede inşaatım var, beton getir dök” diye pazarlığa girişiyor ve firmalar gidip, beton dökme hizmetini verdiği halde Belediye genel olarak değil de yalnız onlar gibi düşünmeyen bazı firmalara yalan, uydurma, sahte fişleme düzenleyerek, aklı sıra kitabına uydururcasına, idari para cezası keserek, sözde yasallaştırmaya çalışılıyor.

Ve suçlu aramaya başlıyor.

Sahte tutanak tanzim ediliyor ve o sahte tutanağa rağmen ne yazık ki sağını solunu birbirinden ayırt edemeyen bazı Meclis Üyeleri, intikam ve kin peşine düşerek, onlar da sahte tutanağı meşrulaştırmaya çalışıyorlar ve idari para cezası basıyorlar.

Ama bunu yaparken de illaki akıllarınca kitaba uydurmak üzere yalan ve iftiralarla dolu meclisten karar çıkarıyorlar.

Hani, dün anılan “inşaat firmasının araçları "atık ve artıklarını" dökmüşler ve çevre kirlenmesine neden olmuşlar” diye ceza basmışlardı.

Ve ceza da yasadışı afaki rakamlara çıkarılarak sözde yasal bir karar almışlardı.

Ne var ki, maskeleri düşünce..

Bu kez 24 saat içinde kendiliğinden kararı düzelterek, atık değil de “kaçak inşaatlara beton dökmüştür” diyorlar..

Deyim yerindeyse tükürdüğünü yalayan böyle bir resmi daire ilk olarak Diyarbakır’da görüyoruz.

Ne yazık ki Diyarbakır’ın da BDP belediyesinde görüyoruz.

Tabii ki siyaset gereği, politika gereği oy toplamak için insan kalitesi yerine, karma, kalitesiz insanlara başvuruyor ve böylece Belediyeyi ele geçiriyor.

Ama heyhat!

Ne yazık ki kendilerini ele veriyorlar ve kendilerini bu hali perişanlığından kurtaramıyor.

***

Evet, gerçekten Diyarbakır’ımıza yazık.

Diyarbakır’ımızı gerçekten şu parti, bu parti demiyoruz ama gerçek kaliteli insanlar seçilsin.

Cahil, cühela değil kaliteli, bilgili, ideolojiden uzak, kişisel rant düşünmeden, şerefli Diyarbakırlı hemşerilerimiz olsun, şu parti bu parti demiyoruz, hangi parti olursa olsun.

İster sağ olsun, ister sol olsun, ister muhafazakâr olsun, ister dinsiz olsun.

Ama her şeyden evvel bize lazım olan kaliteli insan, kaliteli insan, kaliteli insan…

Kalitesiz insan olduğu zaman, kişisel rantını düşünmekten kendini kurtaramaz.

Ve kendisini de partisini de bataklığa sürüklemeye neden olur.

* * *

Bakınız, sevgili okurlar.

Belediyenin iki gün önce beton imalatını yapan inşaat firmalarına yönelik aldığı uyduruk karar, yalnız dünküne münhasır değil.

Aynı Belediyeler, zaman zaman hep böyle yanlış yaparak, kendini çelişkilerden kurtaramıyor ve kendi öz be öz hemşerilerine uyduruk fişlemeyle suç isnat etmeye çalışıyorlar.

Ama yargı bunu hukuk dışı gördüğü için daima uygulamalarını onlara ters teptiriyor ve deyim yerindeyse yüzlerine çarpıyor.

Evet, tarihi bir kararı sizinle paylaşmak istiyoruz.

"Diyarbakır 1. Sulh ceza Mahkemesi.

Değişik İş No: 2009/1002

Karar no: 2009/1002

İtiraz eden: Burhan Neşet.

Karşı taraf: Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı.

Karar tarihi: 13.11 2009

Mahkemenin hükmü;

İtirazın KABÜLÜNE,

Uygulanan idari yaptırımın hukuka aykırı olması nedeniyle, iptaline,

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanlığının 02. 03. 2009 tarih ve 00523 seri nolu makbuzuyla kesilen idari para cezasının iptaline.."

***

Evet, sevgili okurlar.

Yorum tümüyle sizlere ait olsun, diyoruz ve keşke bu güzel Diyarbakır’ımızı hep bilen, objektif insanlar tarafından yönetilerek hemşerilerine hizmet vermiş olsaydılar.

Ama heyhat!

Ne yazık ki hiç de öyle görünmüyor.

Zira böylesine insanların ve gayrimeşru uygulamaları arşivlerimizde çoktur…

Günü gelince bir bir deşifre edeceğiz.

Zaten görev ve amacımız Diyarbakır halkına hizmettir ve Diyarbakır insanını kötü badirelerden kurtarmaktır.

Saygılarımızla.