MİSYONERLİK VE AZİZELİK SENARYOSU!!!

Evet sevgili SÖZ okurları!
Gerçekten yakın geçmişimize yönelik Türkiye, doğusuyla batısıyla yanlış yönlendirmelerle büyük sarsıntılar geçirmektedir.
Bu politik ve siyasi sarsıntılar, acaba Türkiye’yi nereye götürecekler diye düşünme zorunda kalıyor isek de ama meçhulümüzdür.
Onu kestiremiyoruz.
Bilinen bir şey varsa, o da gün gibi aşikardır.
Türkiye, bugünlerde gerçekten ipte oynayan cambaz gibi çok karanlık entrikalarla karşı karşıyadır.
Her gün sahneye konulan yeni Bizans oyunlarıyla ve derin kirlenmelerle karşı karşıya olduğunu bilmeliyiz.
Yani "Ak kara, kara da ak" olarak gösteriliyor.
Pislikler, hiyanetlikler baştacı ediliyor. Hem de madrabaz, küfür kirlenmesiyle boyalanmış bir medya tarafından…
İşte bizim burada sizinle paylaşmak istediğimiz bir ibret levhası vardır…
Bunu beraber irdeleyelim…
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Türkan Saylan’ın evinin aranmasıyla polisin elde etmiş olduğu çuvallarca dolu dokümanlar mevcut olmakla beraber, birileri tarafından ne hikmetse kollanmaktadır.
Özellikle 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ın da öncülüğünde; destekler geliştirilmektedir.
Süleyman Demirel tam kırk yıldan beri bu ülkenin kaderiyle oynamış bir insan..
Nitekim; ders-i ibret misali bütün yaptığı gayri meşru, antidemokratik fiiller bir bir ortaya çıkmaktadır.
Örneğin polis tarafından gözaltına alınan Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı desteklemek üzere "Dostumdur" deyip hava alanına kadar gitmesi manidardır…
ÇYDD’nin Genel Başkanı Türkan Saylan’a destek çıkarak telefonla hatırı sorması..
İşte bu tür kirli havalar, insanları nerelere götürüyor biliyor musunuz?
Der demez insan kuşku ve kaygı içerisine girmekten kendini alı koyamaz.
Ve der ki; bugüne kadar Türkiye’yi kimler yönetmiştir?
Ve yönetenler kimler adına adım atmıştır?
Ne büyük gizli karanlıkları Türkiye’ye yaşatmıştır.
Ve bu milletin başına ne gibi çoraplar ördürülmüştür.
Ne yazık ki her alanda.
Eğitimden tutun da, kültürüne kadar…
Ekonomisinden tutun da teknolojisine kadar…
İnancından tutun da, ahlak çöküntülerine kadar…
Türkiye bugün apayrı bir Türkiye haline gelmiştir.
Düşünün!
Alın teriyle kazanıp bu devlete vergisini veren, bütçe oluşturan aileler öyle bir hal yaşıyor ki, artık sistemin milli eğitimine evladını teslim etmek istemiyor.
İstemiye istemiye gönderse de çok büyük kuşkularla karşı karşıyadır.
"Acaba evladım okula gidip evine sağlıklı olarak dönebilir mi?" endişesinden kendisini kurtaramıyor?
Acaba hangi uyuşturucu bezirganlarının pençesine düşer?
Veyahut acaba okulda kendi sınıf arkadaşıyla kavga yapmadan, yaralanmadan veya ölmeden rahatlıkla eve dönebilecek mi?
Neleri sıralarsak sonu gelmez diye düşünmekteyiz.
Onun için burada sizi konumuzun ana çizgisine götürmek istiyoruz.
ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan’ın yıllar yılı bu ülkenin başına gizliden gizliye ördükleri çorap ve hileli oyunlarına bi bakalım.
Ne oyunlar..Misyonerlik oyunları…
Bir yandan kendini vatanperver, kurtarıcı, eğitimci, hayırsever gösteriyor.
Kız çocuklarına, öğrencilere burs verme fedakarlığından söz ediyor. Ama öbür taraftan misyonerlik faaliyetinde bulunuyor.
İşte dedik ya.
Daha önceden de söylemiştik. Annesi İngiliz, babası ya Rum, ya Yunan ve ihtida etmemiş gayrimüslim bir kadın..
Türk kadını olma vasfını kullanan, Türk olma makyajına bürünen Türkan Saylan adıyla ortaya bu kadın, bugüne kadar nice nice insanları yoldan çıkarmıştır..
Hem de Türkiye’nin Milli Eğitim bütçesi vasıtasıyla…
İşte son gelen MİT Raporu ile Genelkurmay İstihbaratı sayesinde Türkan Saylan’ın tüm iğrenç eylemleri ortaya konulmuş ve gerçek yüzü su yüzüne çıkmıştır.
Ama yine de insan kendine bu soruyu sormaktan geri kalamıyor.
"Ey Milli İstihbarat Teşkilatı ve Genelkurmay’ın istihbarat birimleri. Yahu Allah aşkına şimdiye kadar neredeydiniz?
İlla ki AK Parti hükümetinin zamanında mı ortaya çıkabildiniz veyahut Türkan Saylan’ın misyonerlik faaliyetlerini yeni mi keşfedebildiniz?
Bugüne kadar bu tehlikeyi niye görmediniz?"
Evet sevgili okurlar!
Bakınız, ismini kısa harflerle yazan bir kızımızın feryadı…
Mektup halinde yazılmış ve basına haber olarak verilen bu mektubu buradan aktarmak istiyorum.
İnternet sitelerine de giren yazı aynen şöyle:
"Merhaba ben KH.
Güvenlik nedeniyle soyadımı, oturduğum ili ve okuduğum üniversite hakkında bilgi vermek istemiyorum ama memleketim Van’dır. Üniversite son sınıfta okuyorum. 2 gün önce medyadan ÇYDD’ye karşı Ergenekon operasyonunun yapıldığını öğrendim. ÇYDD ile ilgili bir kısım medyada eğitim gönüllüleri oldukları ve öğrencilere burs sağladıkları, özellikle kız çocuklarının eğitimi için çaba harcadıkları yazıyordu. Bir kısmında da ÇYDD’nin misyonerlik faaliyetlerinin MİT ve Genelkurmay raporlarıyla sabit olduğu haberleri vardı. Ben de bir ara ÇYDD’den burs almış biri olarak bu ÇYDD’nin gerçek yüzünün ortaya çıkması için bilgi verme ihtiyacı hissettim ve bu maili göndermeye karar verdim…"
Devamı yarın…