"DİYARBAKIRLI GENÇLERİMİZE NAMUS VE ŞEREF SÖZÜMÜZDÜR!"

Evet, sevgili okurlar.

Bilindiği üzere 1 Mart 2019 Cuma günü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Beyefendi Diyarbakır’a teşrif ettiler..

Sayın Soylu'nun ziyareti hiç kuşkusuz ki, yalnız Diyarbakırlılarda değil, tüm yöre halkında büyük bir memnuniyet yarattı…

Sayın Soylu,           

Hamidiye Yatılı Kız Hafızlık Kursu,

Rabia-tül Adeviyye Kadın Kültür ve Sanat Merkezi,

Aliya İzzetbegoviç Gençlik Merkezi,

Ve Nureddin Mahmud Zengi Parkının aralarında bulunduğu 100 milyon liralık yatırımların toplu açılış törenine katılmak üzere geldi.

Yenişehir Belediyesi Kayyumu Serdar Kartal tarafından davet edilmişti..

Ben de davetliydim…

Alan hayli kalabalıktı..

Sayın Soylu'ya büyük bir teveccüh vardı..

Coşku yüksekti..

Konuşmaları sık sık alkışlarla kesildi..

Atılan sloganlar içtendi..

"Diyarbakır seninle gurur duyuyor"…

Halk, tebriklerini ve memnuniyetlerini sevgiyle gösteriyordu..

Soylu burada uzun uzadıya konuştu..

Tarihi tespitlerde bulundu..

Bölgenin, ülkenin, coğrafyadaki insanların "dünüyle, bugününü" kıyasladı..

"Dün nerdeydik, bugün nerdeyiz?.."

Benim en çok dikkatimi çeken çarpıcı ifadesi şu oldu…

“Diyarbakırlı gençlerimize namus ve şeref sözümüzdür.

Size kimseyi musallat ettirmeyeceğiz.

Çocuklarımıza, gençlerimize pürüzsüz bir Türkiye bırakmak istiyoruz.

Başkalarının talimatıyla paraları dağa gönderiyorlardı.

Milletin hizmetine girdi mi, böyle güzel eserler yapılıyor.

Parklar, bahçeler, içme suları, kanalizasyonlar, su depoları, yollar, asfaltlar ve halkımızın istifade edeceği birçok hizmetler...

Peki, onlar ne yaptılar?

507 kez Yüksekova'daki havalimanına saldırı yaptılar...

Yüksekova'da esnaf esnaf gezip, ‘sakın bu uçaklara binmeyin’ diye broşür dağıttılar.

İlk, PKK'nın siyasi kolu olan partinin şu anda Eş Genel Başkanı Pervin Buldan bindi.

İlk önce onlar bindiler.

Hiç merak etmeyin, biz bu terör örgütünü ezer geçeriz, endişeniz olmasın.

Ama sizden istediğimiz şudur; bunlara yüz verilmemesi.

Bunlardan güya partiymiş gibi yanınıza gelenlere 'Siz Doğu ve Güneydoğu'nun geri kalmasının sebeplerinden birisisiniz.

Sizi affetmiyoruz, siz başkalarının oyuncağısınız' deyin.

Onlara müsamaha göstermeyin.

Bilmenizi isteriz ki; etrafımızdaki coğrafyanın yıldızı haline geleceğiz.”

* * *

Sayın Soylu’yu bu dikkat çekici ve güzel konuşmalarından dolayı biz de tebrik ediyoruz ve başarılar diliyoruz.

Ancak bir tebriğimiz daha var…

Onu da buradan ifade etmeden geçmek istemiyorum..

Yenişehir ilçesi Belediye Başkanvekili Kayyum Serdar Kartal…

Bir yıl içerisinde Diyarbakır gençliğine 100 milyonluk bir yatırım gerçekleştirdi..

Bundan dolayı da, kendisini can-ı gönülden kutluyoruz, tebrik ediyoruz.

Ve şöyle dua ediyoruz;

"Allah’ım böylesine inanmış, imanlı gençlerimizin, özellikle okumuş inançlı bürokratlarımızı tüm kötülüklerden muhafaza eyle ve sayılarını da artır.

Böyle bir gencin Kaymakamlık makamında bulunup özellikle Diyarbakır gençliğine Kur’an Kursu gibi kalıcı bir miras inşa etmesi, her babayiğidin karı değildir.

Diyarbakır insanımız, gerek Serdar Kartal Beyefendi olsun ve gerek diğer bazı Belediye Başkanvekilleri olsun, yani ilçe Kayyumlarının böylesine halkın inancına bağlı, demokrat, milli iradeye saygılı yetkililerin sayısının artmasını diliyoruz…"

Lakin şunu da belirtmeden geçmek istemiyoruz.

O tören alanında Diyarbakır İl Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun bulunması..

Diğer ilçelerin kayyumlarının miting alanına gelip, protokolde yer almaları, memnuniyet verici..

Büyük bir dayanışma örneği…

Zaten olması gereken de budur..

Ne var ki, Büyükşehir Belediyesi Kayyumu olan Cumali Atilla’nın tören alanına gelmemesi…

Orada, İçişleri Bakanını karşılamaması..

Tören alanında hiçbir şekilde esamesinin görünmemesi; "dikkat" çekiciydi..

Manidardı..

Ki kamuoyu nezdinde bazı soruların oluşmasına neden oldu?

Dile kolay…

İçişleri Bakanı Diyarbakır’a geliyor..

100 milyonluk bir yatırımın açılış töreni yapılıyor..

Ama, Büyükşehir Kayyumu Cumali Atilla ortada yok..

Der demez, akla nice sorular geliyor?

Hayırdır...

Süleyman Soylu Beyefendinin, İçişleri Bakanı olarak Cumali Atilla’yı kendisinin atamasına rağmen, en azından Vali gibi, diğer İl Milletvekilleri gibi onun da törene katılması, bir konuşma yapması gerekmiyor muydu?

Ama yapmadı.

***

Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Ömer Büyüktimur’un dünkü köşesinde şöyle yazıyordu;

“Gelirsek buradaki, "zamanlama halisliğine..!"..

Şöyle ki!…

AK Parti'nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı..

Kayyum..

Cumali Atilla buradaki törende yoktu!..

Ki Bakan Soylu kürsüde, "kendisinden söz etti.."

Görevi nasıl kabul ettiğini..

Seçimlerde destek verilmesi gerektiğini, aktarırken!..

Gözler o'nu aradı; yoktu!…

Sordum soruşturdum, net bir bilgi alamadım!…

İlgili kişiler "farklı farklı" gerekçeler sundu..

Kimi; "rahatsız" dedi..

Kimi "zorunlu bir programı var" dedi?..

Vaziyeti sorguladım!

Atilla'nın Kartal'la arasının limoni olduğunu biliyorum..

Biraz da; kıskançlık!…”

Ben de neyse dedim; zamanlama "halis mi" diyerek..”

***

Doğrusu bunlar kamuoyu nezdinde oldukça merak uyandırıcıdır.

Yoksa kıskançlık mıdır sebebi?

Kıskançlıksa, hangi yönden kıskançlık olsun ki?

Bildiğimiz kadarıyla Sayın Kartal, çok başarılı, inançlı bir bürokrat.

Halkıyla iç içe, küçüğe karşı küçük, büyüğe karşı büyük.

Her kesime el uzatıyor…

Halka dostane davranıyor..

Elbette ki Sayın Kartal’ın başarı defterine bunlar tescil edilmiştir.

Kamuoyu nezdinde halkıyla yan yana duran, alçakgönüllülüğüyle bilinen bir devlet adamı.

Bu sayılan meziyetler, elbette ki Cumali Atilla’da yoktur.

Hele hele Sayın Kartal’ın böylesine nadide yatırımları, halkın bu tür kalıcı ve daimi eserlerinin halkla birlikte gerçekleştirmesi, gerçekten takdire şayandır.

Ama Büyükşehir Belediye kayyumu ne yapmış?

Büyükşehir Belediye kayyumunun yapamaması ezikliği içerisinde olup, bu başarıya imza atamamış olması dikkat çekicidir.

* * *

Bu konuyu burada sonuçlandırırken, ayrıca bir hafta önce Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde olup biten bazı çirkin hadiselerin gerçekleşmesi, halkın tepkisine neden olmuştur.

Kaymakam Nazlı Demir’in Hükümet Konağı’nın içindeki Mescitte bulunan başta Risale-i Nur olmak üzere, Büyük İslam İlmihali ve diğer dini eserleri kaldırtması ve hatta imha ettirmesi insanın aklına çok kötü şeyleri getirtiyor.

Bunu kamuoyu adına defalarca yazdığımız halde, hiçbir yetkili buna cevap vermemiştir.

Ve Valilik makamı başta olmak üzere, herhangi bir soruşturma açılmamakla beraber, yazdıklarıma da Valilikçe herhangi bir cevap verilmedi.

Yetkililerin sus pus olması dikkat çekicidir.

Bu da yetmiyormuş gibi yine Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde 14 öğretmenin hukuksuz bir şekilde savcı tarafından gözaltına alınması…

Savcının makamını istismar ederek, geçici de olsa öğretmenlerin özgürlüğüne müdahale etmesi, kimlik soruşturması yapması ve gözaltına alması; kabul edilir değil..

Çok ciddi bir olaydır.

Bu tür olayların gerçekleşmesi, yerel seçimler sath-ı mailinde AK Partinin sicil defterine kötü not olarak kaydedilmiştir.

Yetkililer bu konuda ne düşünüyorlar acaba?

Önemle cevap bekliyoruz.

Bu soruyu sormamak da mümkün değil.

Diyarbakır Valisi nerede ve neden suskun?

En derin saygı ve sevgilerimle.