“HADSİZLİKTİR, EDEPSİZLİKTİR..!”

Evet, sevgili okurlar.

Bilindiği üzre son günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedefinde Macron bulunuyor..

Çok üstün seviyede yerinde ve zamanında, Macron’a tepkisini gösteriyor...

Bize göre Başkan Erdoğan’ın Macron’a karşı gösterdiği tepki sıradan değildir...

Anlık bir gelişme de değildir..

Derinliği vardır..

Zira Cumhurbaşkanı yakın tarihimizi çok iyi bilen bir devlet büyüğüdür.

Öyle inanıyoruz ki; “dostunu da düşmanını da” yakından takip edip tanıyan, bilen birisidir.

Bu tepki salt Macron’un kişiliğine ve siyasi kimliğine yönelik değildir?

Bu tepki, Fransa’nın tarih boyunca İslam’a karşı beslediği kine, nefrete ve edepsizliklerine yönelik bir tepkidir...

Yakın tarihimizi iyi irdelememiz lazım...

Nitekim, 1923’ten sonra uygulanmakta olan mevcut sistem, İslami olanı yasaklamıştır,  batılı olanı da “mecbur” kıldırmıştır...

Meşrulaştırmıştır..

Zira laikliğin, yani Sekülarizm’in ana kaynağı, baş mucidi Fransa’dır.

O günkü Fransa bugün nedense artık laik değildir...

Hıristiyanlık faaliyetleri aktifliği had safhadadır.

Eğer bu Macron, bugün İslam’a karşı kin besliyorsa ve “İslam yeniden yapılanıyor” diyorsa, bu yalnızca Macron’un kişisizliğinden çıkmıyor.

Tarihinden, geliyor..

Şöyle ki, Fransa, “sömürgeci bir terör devleti” olarak biliniyor..

İslam’ı ortadan kaldırmak için kurulan cumhuriyet tümüyle onların ve İngilizlerin talimatıyla, dizayn edilmiştir!?.

Zira Cumhuriyet, İttihat Terakki Cemiyetinin bazı kalıntıları tarafından cumhursuz olarak kurulmuştur.

Çünkü, İslam’a “irtica” dediler, İslam’ı uygulayan Müslümanlara da “mürteci” dediler. 

Yüce kitabımız Kur’an-ı Azim Şan’a da “Çöl Kanunu” dediler.

Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e  de “Bedevi Arap” dediler.

Medreselerimizi kapattılar?...

Kur’an eğitimine pranga attılar?

Tüm bunlar rastgele olup biten hadiseler zinciri değildir..

Erdoğan, devletin başına geldiği günden bugüne dek başta Fransa ve Fransa’nın Cumhurbaşkanı Macron dâhil olmak üzere İngiltere vs. devletlerin, hedefinde olmasının ana etkeni de budur..

Aslında onlar da Erdoğan’ın hedefindedir.

Çünkü Erdoğan, gerçek bir devlet adamıdır.

Erdoğan, tarihi bilerek okuyor, öğrenmiş ve ona göre, Devleti yönetiyor?..

Bu itibarla Fransa’nın şahsiyetinde Macron’u hedef alıyor ve yerden göğe kadar da haklıdır.

Zira Macron, İslam’a karşı çok büyük terbiyesizlik ve edepsizlik yapıyor.

Şunu da kesinlikle bilmiş olalım ki Macron sıradan bir insan değil.

Türkiye’den Fransa’ya 1915’te kaçıp giden Ermenilerin torunları olabilir.

Bu yüzdendir ki; Müslümanlara ve Hz. Resulullah (S.A.V)’a karşı vahşice kin besliyor...

Bu millet artık kanmaz, korkmaz  ve uyanmıştır.

Uyandığı için Erdoğan’ı devlet başkanı olarak seçmiştir.

Bakınız, sevgili okurlar.

Erdoğan, Macron’a neden “hadsiz ve edepsiz” diyor?..

Çünkü, Macron Müslümanların çoğunlukta olduğu bir şehirde, ‘İslam krizde’ açıklamasında bulunuyor..

Başkan Erdoğan Macron’un bu açıklamasını, bir provokasyon olarak değerlendirirken şöyle dedi.

“İslam’ın yapılandırılmasından bahsetmesi hadsizliktir, edepsizliktir, terbiyesizliktir.

Bizim ağzımızdan bugüne kadar Hıristiyanlığın yapılandırılması, Museviliğin yapılandırılması diye bir şey duydunuz mu? Sen kimsin ki ‘İslam’ın yapılandırılması’ diye bir ifadeyi ağzına alıyorsun.."

***

Macron acaba bir  Ermeni uşağı mıdır?

Zira onun yalnızca Türkiye’yi hedef alması ve İslam hakkında pervasızca açıklamalarda bulunması, acaba “Ermeni Uşağı mıdır” dedirtiyor..

Çünkü, Fransa’da onun gibi gelen giden Başbakan veya Cumhurbaşkanları böylesine bir cesaret gösterip İslam’a karşı edepsizleşmemiştir.

Olmuşsa da gizli tutulmuştur.

Ama bu açık yapıyor.

* * *

Bu mevzuyu şimdilik burada noktalayalım..

Gel gelelim, yerel mevzumuza!..

Bakınız.

Diyarbakır Söz Gazetesinin birinci sayfasının alt göbeğinde yazılan “KÜPELİLER SAVCILIKTA” başlıklı haberi dikkatinizi çekmiştir..

Okudum ve irdeledim..

Gerçekten tüm halkımızı ilgilendiren orijinal bir haber bu!.

Böylesine kurumlar ve başlarında bulunan bakanlıklarda yapılan usulsüzlükler, yolsuzluklar, rüşvet şaibeleri artık, “mızrak çuvala sığmaz” misali, ayyuka çıkmıştır.

Hayvan küpeleriyle yapılan suiistimaller, rastgele sıradan konuşulabilecek olaylar zincirini kapsamıyor değil.

Çok mühimdir, çok önemlidir.

Kapsamı geniştir..

Dünkü sefil hayatla, fakruzaruret içerisinde hayatını idame eden, geliştiren insanlar, nerdeyse bugün yıllardan beri AK Partiye intisap edip, vampir gibi partinin ve milletin kanını emen, AKP’liler!...

Enva-i hırsızlıkları içlerinde barındırıyorlar.

Habere göre, "Küpe vurgununda" gözaltına alınların sayısı 51.. Önceki gün polisteki işlemleri tamamlandı..

Adliyeye sevk edildiler, 27’si tutuklandı.. 17’si ise adli şartla serbest bırakıldı.

26 kişinin ise aranması devam ediyor..

Soruşturmanın kapsamının genişletildiği ifade ediliyor..

Doğrusu, Tarımda yaşanan “bu yolsuzluk ve usulsüzlükler” ilk değil..

Uzun süredir yaşanmaktadır..

Neyse, bu hadisenin de sonucunu takip edeceğiz..

Bakalım nereye ve kime kadar gidecek?

En derin saygı ve sevgilerimle.