Görüş Bildir

HER ŞEYİN BAŞI KAPİTALİST ANLAYIŞ..?!

Evet sevgili okurlar!

Önceki iki günlük yazı serimizde hukuktan, adaletten ve emanetten bahsetmiştik.

Elbette ki hukuk deyince hukukun üstünlüğü akla gelir... Hukukun üstünlüğünden ise; “adalet” çıkar...

Bu her iki kavram da Allah tarafından insanlara gönderilen birer emanettir...

Ki bu emaneti de toplumsal dengeyi koruyabilmek için layıkıyla ehil olanlara teslim edilmesi gerekir.

Yani ehil olan kimselerin eline verildiği takdirde emanet yörüngesinde yürür ve toplumsal barışı, huzuru ve uğuru, istikrarı sağlar...

Ama, emanet ehline teslim edilmediği takdirde kesinlikle denge bozulur, toplumsal olumsuzluklar zinciri sıralanıp durur!.

Kim ne yaparsa yapsın kainatın anahtarı tümüyle Cenab-ı Allah’ın elinde olup, insanların gücü ona yetmez.

Onun yedi kudretinde olan değişmez kanunları vardır, ki buna da “sünnetullah” denir.

Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim diyor ki:

“Allah’ın kanun hükmünde olan sünnetullah hiçbir zaman tebdil, tahvil, tağyir edilemez.

Ne yazılmışsa ezeli kalemde o gerçekleşir...”

Kamer Suresi’nin 49’uncu ayeti bize zaten bunu açık ve net olarak bildirmektedir.

Mealen ayet şöyle:

“Biz her şeyi bir ölçü ve dengede yarattık...”

İnsanoğlu işte bu dengeye, bu ölçüye inanmadığı takdirde yüce kudretin elinde bulunan en şiddetli tokatlara maruz kalmaktan da kendini kurtaramaz.

Bu da değişmeyen bir sünnetullahtır.

Kainat içerisindeki görünmeyen ordularını harekete geçirir ve  böylece toplumlar “hak ettiği” cezayı alırlar...

Ders-i ibret olurlar..

Tabi ki, bu da korona virüsü mü olur, bulaşıcı taum hastalığı mı olur, kolera mı olur, veba mı olur, her ne olursa olsun, o olur...

Şu da bir gerçektir ki her şeyin başı toplumlar arasındaki uzlaşıdır...

Çünkü, devletlerle milletler arasındaki en önemli biat, anlaşma, sözleşme hukukun üstünlüğüdür..

Hukukun üstünlüğüne inanmaktır, bağlı kalmaktır..

Ve buna bağlı; “adalet” mekanizmasının adil olarak, işlemesidir...

Bunu korumanın olmazsa olmazı da; “emaneti ehil olanların” eline vermektir..

Aksi takdirde sünnetullah denilen kanun hemen yürürlüğe girer, gerektiği an o memleketin, o insanların başına özel kıyametleri koparır...

Sen ne kadar tedbir alırsan al faydası yok...

 İlla ki; o olay gerçekleşecektir.

İster ona tedbir içerisinde ol, istersen panik içerisinde ol...

Ki, zaman zaman mevcut dünya sistemleri içerisindeki hal kendini gösteriyor.

Tarih boyunca böylesi kavimlerin, milletlerin başına hak ettikleri “başlarına” gelmiştir.

İşte size bir örnek!...

İnandığımız ve bağlı bulunduğumuz yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in Hâkka suresi’nde geçen 4’üncü, 5’inci, 6’ncı, 7’nci ve 8’inci ayetlerinin mealleri...

Buradan sizinle paylaşmak istiyorum!...

Gerçi bu sure başlı başına 52 ayetten ibaret olup nerdeyse bu ayetlerin tümü insanlara ders-i ibret olsun diye insanlığı uyarmaktadır...

Tabi, insanlar ne derece bundan ders alabiliyor, o da meçhulumuz!

Bu ayet Semud kavminin başına gelen özel kıyametlerden bahsediyor.

Yani gerçek kıyamet gününden değil, sadece onların başına gelen kıyametlerden ve yok olma gerçeklerinden bahsediyor.

Bakınız ayetlerin mealleri şöyle:

“Semûd ve Âd kavimleri, kapılarını çalacak felâketi yalan saymışlardı.

Semûd kavmi çok şiddetli bir depremle helâk edildi.

Âd halkı ise dehşetli bir kasırga ile yok ediliverdi.

Allah o kasırgayı ard arda yedi gece, sekiz gün onların üzerine gönderdi. Öyle ki (orada bulunsaydın), o kavmi devrilmiş hurma kütükleri gibi oracıkta yere serilmiş halde görürdün.

Şimdi onlardan geriye kalan bir şey görüyor musun?..”

Evet sevgili dostlar!

İşte bu 5 ayet geçmişe yönelik, yani dört bin yıl önce o iki kavmin başına gelen ilahi felaketleri bize anlatmaktadır.

Ama çok büyük ibretlerle uyarıcı bir şekilde bize, bunu anlatıyor.

Semud kavminin başına getirilen felaket yer altındaki derin fay hatlarından meydana gelen depremler olmuştur ve onları yok etmiştir.

Suçları neydi?

Aynı onların içinden gelen bir peygamber olan Hz. Salih’in devesini kesmeleri oldu.

Masum bir hayvanı onların suyundan faydalanmaması için haset, kin, nefret uğruna zulmen kestiler ve Hz. Salih’e de hakaret ettiler.

Elbette ki bu yaptıkları kötülükten dolayı gayretullaha dokundu…

Allah’u Teala yer tabakalarını görevlendirdi ve başlarına depremi getirdi.

Ad kavmi ise Hz. Şuayip ile Hz.Hud’un kavmiydi.

Bunlar da o her iki peygamberin onlara getirmiş olduğu ilahi sisteme inanmayıp amel etme çalışmaları yüzünden onları işkenceye tabi tuttular ...

Sonra da sürgüne gönderdiler...

Mevsim de aynı bugünkü içinde bulunduğumuz kışla baharın birbirinden ayrılma, zamanını gösteriyordu!...

Yani Şubat ayının son günleri ile Mart ayının ilk günleriydi.

Cenab-ı Allah onları yaptıkları kötülüklerden dolayı hava boşluğu içerisinde esen şiddetli kasırga ordusunu harekete geçirdi.

Kasırga yedi gece sekiz gün devam etti..

Yerin en derin tabakalarına kadar indi ve her şeyin altını üstüne getirdi...

Sonuçta, hepsi o zehirli kasırgayla yok olup gitmeye mahkum oldular...

Her iki kavmin başına “kıyametler”  koparıldı.

Netice itibariyle, insanlık işte böylesine tarihleri yaşamıştır

Cenab-ı Allah zincirleme olarak inkarcı, isyankar olan kavimleri hizaya çekmek için, böylesi “felaketleri” başlarına ders-i ibret olarak, musallat etmiştir...

Ama bilemiyoruz ki inanan kim?

İnanmayan ne yapacak?

İnsanın elinde ne güç var ki…

Ancak günümüzde Çin’de başlayan Korona Virüsü bugün dünyaya yayıldı ve insanları korkudan titretiyor.

Ne Arabı kaldı, ne Acemi, ne Amerikası kaldı, ne Japonu, ne Rus’u, herkes bugün bu titreşim içerisindedir.

Peki insanlık başına gelen bu felaketlerden ibret almak yerine tam tersine kapitalist gücünü ortaya koyup bundan para kazanma hareketliliği içerisine girmiştir..

Ki başı çeken de, emperyalist devletler!...

Bu devletler,  “virüse” karşı ilaç üretip büyük miktarda dolar, euro kazanma gayreti içerisine girdiler.

Ama ne yaparlarsa yapsınlar bize göre havadır...

Çünkü, bu korku bugün kesilse dahi beşeriyet böyle devam ederse, karşısına daha nice. nice korkutucu kabuslar çıkacaktır..

Ki buna inanıyoruz.

En derin saygı ve sevgilerimle…


Bu Makale 1274 kere okunmuştur.