"ÖNCE KÜPE" DEMİŞTİK DEĞİL Mİ??..

Kısa süre önceydi, bunu söylediğimiz!!… "Önce Küpe" başlığı altında, bir yazı da kaleme almıştım?..

Diyarbakır'da, "hayvan küpeleme" işinde, fena şekilde pis kokular geliyor ve alıyorum diye…

Öyle böyle değil; bu koku!…

Anlatılanlar, söylenenler, "sağır sultan" dahi duymuş?..

Ama ne hikmetse; "duyması" gerekenler duymuyor diye de, not düşmüştüm!..

Ki, o günkü yazımın girişi de, şöyle idi..

Hatırlatma babında, o yazımın girişini aktararak, mevzuya girelim!?.

***

--"Kafayı fena taktık şu "küpe" mevzusuna!.. Ne yapalım, dostlar "pis kokular" gelince, bizde de huydur "illaki" temizlenmesi gerekir.. Arınmalı.. Yoksa, "korona" virüsü gibi maazallah, dört bir tarafı sarar.. O'nun için, "pisliklerden" kurtulmanın birinci koşulu, "hijyenik" ortamın sağlanması gerekir..--"

***

İşte, önceki gün yargı-kolluk kuvveti noktasında "hijyenik" ortamın sağlanmasına ilişkin, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü odaklı basılan düğmenin, neticesi sonuç verdi!…

Çıkan tablo bizi bir kez daha teyit etti!…

Demek ki, söylenmiş, yazılmış, mevzu ettiğimiz "kirli bir çarkın" döngüsü  varmış?…

***

İl Valiliği yazılı açıklama yaptı!.. Soruşturma ve operasyona dair, gelen bilgi notuna göre…

14'ü kamu personeli, 77 kişi hakkında "gözaltı" kararı çıkarılmış..

Bunlardan, 51 kişi bulundukları adreslere yapılan operasyonla gözaltına alınmış. Geriye kalan, 26 kişinin ise yakalanmasına çalışılıyor..

***

Peki, operasyonun mahiyeti nedir?…. Yani, "Suç unsurlarının" kapsamı?

* Nitelikli dolandırıcılık,

* Resmi belgeden sahtecilik,

* Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda satışları,

* Sahte ilaç ticareti,

* Hayvanlara mükerrer ve sahte küpe takmak,

* Aşı uygulamasında sahtecilik,

* Hayvan sevk işlemlerinde usulsüzlük,

* İnsan sağlığını hiçe sayan "zararlı hayvansal" gıdaların piyasaya sürülmesine aracılık etmek!…

***

Anlayacağınız; say say bitmez; kirli çarkın dişlilerinin nasıl döndüğünü!?..

İşte tüm bu "pis ve kirli" kazanç ağının, devlete zarar maliyetine" gelince; şimdilik 11 milyon lira gözüküyor!!…

Vurgunun miktarı büyük…

Evet, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü eksenli "atılan bu neşter?" geniş…

Salt Diyarbakır'ı kapsamıyor..

11 İl'i kapsıyor.. Bakalım, atılan neşterin derinliği ve akan irinde daha neler var?.. Biraz bekleyelim!..

 

***

ADALETİN BU MU DÜNYA?…

Değil.. Olsa idi, Erdoğan Küpeli'nin "psikopatlığına" göz yummazdı.. O'nun bir cana "kıymasına" imkan vermezdi?.. "Adaletin tecellisiyle", hak ettiğini alırdı?.. Ama nerde?..

***

Çünkü.. Adam gitti, bir kadını tehdit etti.. Taciz etti.. Vururum, öldürürüm "narasını" attı.. Peki, Adalet ne yaptı, polisin gözaltına aldığı, Erdoğan Küpeli'ye, "tamam serbestsin" dedi..

***

Sonuç!.. O Küpeli gitti, bir başka kadını "esaretine" almak istedi.. Karşılık bulmayınca, o kadını öldürdü… Sonra da, "intihar" etti…

***

Demek ki!.. İlk vukuatında, "adaletin bu mu dünya" sözü ikmale gelmemiş olsaydı!.. İşte adalet, denilseydi!.. Katledilen kadın şimdi "hayatta" olmuş olacaktı?. Ama yok!…

***

OKUR SORUSU?..

Diyor ki, Kadın ve Çocuk Hastanesinde, 37 Bebeğin "hijyenik ve ihmaller" sonucu iki ayda "öldüğüne dair" iddiaya dair yapılan suç duyurusu; Vali'nin "Memurun Muhakematı Kanunu" kapsamında "soruşturma izni vermemesi" davayı kapatıyor mu?.. Ya da, "suçlular" aklanıyor mu, "adalet tecelli" ediyor mu?..

***

Doğrusu!.. Hukukçu değilim.. Yargıç, hakim hiç değilim.. Ama görünen tabloya karşı, vicdani noktada "Adaletin bu mu dünya" demekten, kendimi alıkoyamıyorum!.. Bilmem, şahsıma münhasır soruya "cevap" vermiş oldum mu?..

***

İYİ PARTİ KAZANI!..

Kongre öncesi de!.. Kongre sonrası da.. Fena ama, yüksek bir dozajlı fena şekilde; kaynıyor!… İçinde neler yok ki!… Kin, nefret, haset, çekmezlik, küskünlük, enva-i kumpas.. Yani; "siyasetin tüm ayak oyunlarını" içeren, bilumum "ürünler", kazanın içerisinde!… Vaziyet, pata-küte!.. Eee, "sipariş" odaklı partinin hal-i durumu böyle olur!.. Neyse, Meral hanımın işi hayli zor… Diyorum ki, arada bir, Kemal bey'le de dertleşse.. Malum, CHP'nin hal-i durumu, geri kalır değil..

***

DEMEK Kİ…

Şu korona illeti, ne fakir, ne zengin tanımıyor?..

Güçlü, zayıf, kilolu, fit ona da bakmıyor.. Öyle, makam, mevki, koltuk, saltanat sahipliği gibi ayırımı da yok..

Renk, ırk, dil, mezhep, inanç gözetmiyor!…  Yani, "kim olduğunuza" bakmıyor… Kimseye ayrıcalık tanımıyor..

Kadın, yaşlı, çocuk, genç ayırımı da yapmıyor!..

***

Siz dünya lideri de olsanız; "demek ki" sizi yakalayabiliyor…

İşte ABD Başkanı Trump..  Ki Eşi de..  Korona onları da, vurdu!..

Testleri "pozitif.."

Dün itibariyle, "askeri hastanede" karantinaya alındı..

Akıbetleri ne olur bilinmez.. Çünkü, hala bulunmuş bir aşı yok!..

Direnecekler.. Demek ki, şu korona belası, öyle böyle bir bela değil..

Gözardı edilemez..

***

Şimdi, Trump 1 ay karantinada kalacak!.. Eee; bir ay sonra da "seçim" var?..

Etkiler mi?.. Bilinmez… Ama, Joe Biden'e karşı, "sahada pek" görünmeyecek..

Yani aktif bir "seçim propagandası" yapamayacak!…

Siyasi yönde eksi puan!… Peki, bir mağduriyet getirir mi?

O da koşullara bağlı..

***

İşte burda da, şöyle bir tez öne çıkabilir..

O da şu!..  Eğer ki, Amerikalılar, Trump'ın hasta haline; "mağdur" koduyla, bakarlarsa.. Yani, mağdur "sevgisi" vaki ise..

Şunu diyebilirler… "Bakar mısınız, adam hasta.. Yatakta.. Korona olmuş.. Seçim çalışmalarına katılamıyor.. Mağdur.. Şöyle bir oyumuzu versek de, moral olsa.. Seçimi kazansa.. Garibanlıktan kurtulsa.."

Bunu derlerse, "başkanlık" karantinadan çıktığı gün; "tevdi" edilir…

***

Yok eğer!… Amerikalılar.. "Gücü, kuvveti" seviyorsa!.. O zaman da Trump'a şunu derler..

"Adamın kendine hayrı yok, bize mi hayrı dokunacak.. Kendine mukayyet olamıyor, ülkeye mi mukayyet olacak?"

Yani, böylesi laflar ederlerse.. Ne mümkün, Trump'a "bir oy vermek", karantinada bulunduğu hastanenin, "önünden" bile geçmede, imtina ederler..

Yani, Trump'a bu durum yaramaz!?.

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Kovid-19 dünya liderini de vurduysa, vay ki vay!?..