Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

"İRTİCA" HE!… SİZİ GİDİ; "İTTİHATÇILAR.."

Evet ya!… Siz ne ifritlersiniz böyle!?.. Sizler değil miydiniz ki, Sultan Abdülhamit’i "al aşağı" etmek için, İstanbul'a "şeriat isterük" diye, naralar atıp, yürüyen.. "Kızıl Sultan" diyenler de siz değil miydiniz?.. İftiralarınızdan biri de, "Sultan Din düşmanıdır" yaftanız değilmiydi!.. Neymiş, "Din kitaplarını yakıyormuş.." Yanlış basılan, bozuk, hatalı olanları yaktığı için, demediğiniz kalmadı?..

***

Siz, İttihat ve Terakki'den gelenler değil misiniz?… Dış güçlerin güdümünde, aklını, zihnini ve fizikini teslim edenler.. İsrail'e boyun eğmediği, Emperyalist güçlere "köle" olmadığı, Osmanlı'nın "ümmet şiarından" zerre-i miskal" taviz vermeyen, mülayim ve veli ruhlu biri iken, "despotça" al aşağı ettiniz ki kendi vesayetinizi kurasınız diye?..

***

Deyin bakalım!.. Sizi "İttihat ve Terakkiciler.." Cumhuriyet kurulurken, Meclis açılırken, "Kur'an-ı Kerim hatim edildi, Buhari-yi Şerif" okundu, dualar, salavatlar getirildi… Osmanlının "ümmet" ruhunu, yansıtan son kale olarak, görülen Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kuruldu. Peki sonra, tek parti şeflik ve dipçik dönemiyle; ülke sathında "Milliyetçilik" adı üzerinden, Din'e, Din Adamlarına karşı "cadı avı" başlattınız!…

***

Kimine sürgün, kimine cezaevi.. Kimine de dar ağacını reva gördünüz!.. Fransızdan "ithal" ettiğiniz, kör aklın vesayet sömürüsüyle "Laiklik" denilen zihninizde "dinsizlik" diye kurguladığınız bu ilke, üzerinden buldozer gibi, ezip geçtiniz herkesi!… Ki Laiklik, devletin tüm inançlara "eşit mesafede" koruyan, kollayan, öğreten, öğrettiren olması gerekirken, tam aksi istikamette, işleten siz değil miydiniz?..

***

Kim unutur, TCK’nin 163 maddesini!?… 1949'larda "inşa" eden kimdi?.. 1960'ta, Menderes'i ve iki bakanı, bu kapsamda "dar ağacına" astıran sizin zihniyetinizi abileri değil miydi?.. Tıpkı, Sultan Abdülhamit gibi, "suçu" İslam ümmetini, korumak ve sahiplenmekti?.. Siz değil miydiniz ki, "dini alet edip" sahtekarca, dindarla dincileri "birbirine çatıştıran?"… Birileri ne diyordu, "tespih çekenle, tetik çekeni bir tuttuk…" Siz değil miydiniz?..

***

Vaki mi bir başka ülkede, devlette kendi milletini "ayrıştıran" bölen, parçalayan, hor görüp, onu "tu kaka" gören!.. Yine vaki mi, "inancından" dolayı kendi milletine "irticacı ve mürteci" diyerek, iftiralar düzenleyip, onu kendine, ülkesine, dinine düşman belleyen, bir zihniyetin tezahürü!..

***

Peygamber ocağı denilen!.. Peygamber Efendimiz(S.A.V)'den gelen "Mehmetçik" vasfına sahip, Ordunun içerisine, "inkar ve asimilasyonu" enjekte eden, onu dini değerlerinden uzaklaştırıp hasım hale getiren, zihniyetin uygulayıcıları, "din dışında" her türlü melanete vize verip, meşru kıldıran, 10 yılda bir "milli iradeyi" vesayet altına alıp, darbeler yaptıran sizler değil misiniz?.. Deyin bakalım, bu ordu milletin bağrından çıkarken, bu millet evladını "şehit" olması noktasında "kınalı kuzu" misali teslim ederken, nasıl oluyor da "irtica" adıyla, düşman bellenir!…

***

Şimdi koparılan fırtınaya bakın!.. "İrtica" kelimesi, yönetmenlikten çıkarıldı, diye Ordu elden gidiyor" naraları atılıyor… Vardı da ne oldu?.. Orduyu millete düşman eden; "irtica mı", yoksa batı endeksli laikliğin getirdiği "dinsizlik" felsefesi mi?..

***

Değişen, yönetmenlikteki bu ifade sizi niye rahatsız ediyor?!.. Çok detaya girmiyorum.. Günümüzdeki "adli vakaların" ekseriyetini kapsayan suçları da tek tek ifade ederken, "Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı ya da bunlarla irtibatı olmamak.."

***

Hepsi bu!… Deyin, dumanlı havayı oluşturup, pusuya yatmış kurtlar gibi dişlerinizi göstermenizdeki, hikmet neye delalettir?.. Neye dair olursa olsun, bilmeniz gereken!.. Ki 15 Temmuz bunun abidesidir… O aklınızdakilerin, devri bitti.. Çünkü, size meyil veren, "vesayetçiler" yok!… Millet ve devlet, yüzü kabeye dönük ümmet şiarına sahip insanlarla, dini kendine alet eden, din üzerinden kin ve nefretini kusan, devletin ve milletin güvenliğini dolara satabilen batı uşağı, anlayışları artık ayırt edebiliyor…

***

YETER YAHU; KIVIRTMAYIN!…

Gelelim; 104 emekli artığının kaleme aldığı bildiriye.. Yok düşünce ve fikir özgürlüğü imiş!.. Yok kaygıların dile getirilmesiymiş.. Yok, her vatandaş gibi onlar da; "hissiyatlarını" kaleme alıp, eleştiride bulunmuş.. Yok şöyle yok böyle!… Beyler; "kimse kıvırmasın?"… O akıl yok artık..

***

Şu cümleye bir bakın..

-"Türkiye Cumhuriyeti, tarihteki örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama riski ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.."

***

Bu "cümle" yalnız başına bile!.. Bırakın bildirinin tümünü; tek bu satır dahi "tehdit" içermektedir.. Ve, kullanılan dil, yazılan cümleler "darbe" ruhunu içerdiği gibi, "muhtıradır?".. Dahası, "darbe sevicileri, pusuda bekleyen çakkalları" iştahlandırıp, kışkırtandır!… Neden gece yarısı!?..

***

Denir ya aklınızı başınıza devşirin; "gecenin bir karanlığı da olsa" ay ışığı; yüzünüzü ve zihninizi deşifre ediyor!… Bu ülke, bu millet, bu vatan, demokrasi ve milli iradenin üstünlüğü; "sizin o rakı sofrasında hazırladığınız" bildiriyle, kazanılmadı!.. Hürriyeti, bağımsızlığı ve demokrasiyi, tanklara, toplara, savaş uçaklarına, kurşunlara göğüs gererek, korudu… Darağaçlarına kurban verildi.. İşte, Çanakkale ve işte 15 Temmuz şehitleri, hepsi bunun tapusu!..

***

Bilesiniz, vesayetçi anlayışınıza karşı, tarihte olduğu gibi o gecede, bugün de ve yarın da; "canlar" vermeye hazır.. Bu vatanı size ve sizin ağa babalarınıza, emperyalist çakallar sürüsüne, sömürgecilere ve NATO aklına yedirecek, yem ettirecek değiliz!.. Etmeyiz de!…

***

Eğer ki demiyorum!.. Şayet, bu ve benzer fikriyatın sahiplerine "gaflet ve delaleti" yaşatan bir müsamaha gösterilirse!.. Bizim de bilmemiz gereken; bunların iştahları daha bir kabarır ve ağırlaşırlar.. Onun için, "bildirinin" akıl hocaları ve zihniyetin perde arkasına odaklanıp, irdelenmesi gerekiyor.. Bildiri, bir sinyal çakma olabilir?..

***

Asıl sorgulanması gereken bir önemli nokta da; bunların Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içerisinde "bağlantıları" var mı?. Bir "Cunta" yapısının olup, olmadığıdır?.. Beri yanda, İstihbarat teşkilatları şu 104 emekli amiralin "yürüttüğü" muhtıra içerikli bildirinin hazırlama evresinden, hiç mi haberdar olamadılar?.. Bir zafiyet yok mu?

***

Dün sabah, 10'a yakın emekli amiral gözaltına alındı!.. İfadelerine başvurulacak.. Doğrusu hadiseyi Türk Ceza Kanunu'nun 316/1 maddesinde yazılı "Devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan re'sen açılan bir soruşturma olarak da görülmemesi gerekir!?.. İşin bir de NATO ayağı var.. Derinine inilmeli!…

***

GÜNÜN SÖZÜ

Siyasilerimize atfen; Dünya kötülük yapanlar değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.

 


Bu Makale 1275 kere okunmuştur.