9 TEMMUZ'DA NE OLUR?..

Bir şeyler olacak?.

Ama onu da, 9 Temmuz günü "öğrenip, göreceğiz!…

Neden, gün verip "bir şeyler" olacak diye söylendim!…

Malumun ilanıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır'a geliyor..

Cuma günü burada..

Diyarbakır seyahati, Ankara ve Diyarbakır'ın siyasetinin icra edildiği kulislerde "hayli sürpriz" olarak değerlendiriliyor ve vurgulu konuşuluyor…

Öyle ya!..

Zaman, gündem ve ortam itibarıyla Diyarbakır'a gelişi "derin bir izaha" ihtiyaç duymaz mı?..

Çünkü, "önceden planlanmış, kurgulanmış" açılış, temel atma, ya da Parti İl ve İlçe kongresi gibi; "katılıma" zaruriyet getiren bir hal-i vaziyet gözükmüyordu!…

Ki, hal-i hazırda "programına" dair detaylı bir bilgi de basına yansımış değil…

***

Şimdi hal böyle olunca, Diyarbakır'a Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretine "derin anlamlar" yüklememek elde değil..

Özellikle de, Kürtlerin "talep ve isteklerine" yönelik uzun süredir "rafta tutulan" muhataplığın, "yeni bir yol haritasıyla" gerçekleşebileceğinin, konuşulduğu bir evrede!…

HDP'deki bazı radikal isimlerin "Erdoğan düşmanlığı" üzerine yürüttüğü politikanın "Kürtlerde" yarattığı etki kırılması!..

Ve HDP tabanının ekseriyetiyle, "Millet İttifakı'nın" arka bahçesi misali, "faaliyet" yürütmesi…

CHP ve İyi Parti'nin "HDP'yle aynı karede" bulunmamak adına, kaçak güreşmesi!…

Beri yandan, "Cumhur ittifakının" oluşumundan kaynaklı, AK Parti'nin "radikal milliyetçilik" çizgisine geldiği yönündeki söylemlerin yoğunluğu!..

Ve bu kulvarda, özellikle muhafazakar Kürtlerin "ciddi" rahatsızlığı!…

Doğu ve Güneydoğu'daki AK Parti seçmeninde de, benzer "etkinin" olduğunun görülmesi!…

***

Vücut bulan böylesi "siyasi atmosferi" dağıtmak..

AK Parti lehine, "artıları" yükseltmek, eksileri de minimize etme adına; "barışçıl ve uzlaşıl" bir havanın estirilmesi gerekir…

Bir süredir farklı mecralarda "değişimin ve dönüşüme" dair "beyin fırtınaları da" yapılmıyor değil..

Özellikle, AK Parti'ye yakın isimlerin de yer aldığını dikkate aldığınızda..

ABD ve AB odaklı "politikaların" da, benzer kulvarda "seyir" içermesini de, okuduğunuzda!...

Netice itibariyle; "bir şeyler olacak gibi" sözü, kendiliğinden öne çıkıyor!?..

Pek tabi ki, AK Parti 2023'te "iktidarda" kalabilmenin, tüm yollarını da "deneyip, kullanacağını da", unutmamak gerekir!…

7 Haziran ila 1 Kasım arasındaki, "gel-gitin" zorunlu bir "Cumhur ittifakını" ikmale getirdiğini de, düşünürsek!…

HDP'nin Kapatılma davası, 600'e yakın siyasi yasak istenilmesi ve tabi ki Kobani davasının karar aşaması!…

***

Tüm bunlar "ülkenin siyasi seyrinde" birer domino taşı olduğunu, matematiksel olarak, hesaplarsak!..

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "sürpriz" Diyarbakır çıkarmasında "sürpriz" siyasetin ve politikanın, "çıkışlarının" olabileceğini de, düşünmek gerekmez mi?…

Doğrusu, düşüncelerim fena şekilde, "bir şeyler olacak mı, yeni bir süreç mi geliyor" sorusuyla meşgul!…

Evet, gözler Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretine çevrilmiş..

Salt Diyarbakır değil..

Türkiye, hatta ABD ve Avrupa kadar, Irak ve Suriye de, odaklanmış…

"Vereceği mesajlar" ne olacak, beklentilerin yanıtını alacağı sonuçlara odaklanacak mı?..

***

Doğrusu Cuma gününe daha bir kaç gün var..

Geliş gününün Cuma gününe denk gelmesi de, önemli!…

Erdoğan'ın 20 yıllık siyasi ve stratejik mevzulara dair ortaya koyduğu politikasında, "hayırlı günlerde hep millet ve devlet için, toplumsal barışın teminini sağlama" adına, "mübarek sürprizlerde" bulunmuştur!…

Neyse, 9 Temmuz'a daha gün var…

Bu minvalde hasbi hallerimiz olacak…

Ziyaretin "haberdarlığı" taze, vaziyeti "salt bir cuma namazı ve cami açılışı" olarak da görüp, sıradanlaştırmayalım!!!…

***

MİDE BULANDIRANLAR!…

Hem de nasıl!…

Yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, suiistimal, siyasi, sosyal ve ekonomik "rant" teminine dair, "kumpaslar", ihanetler, hainlikler..

Taciz, tecavüz, sapıklık gibisinden "insanı ahlaki, vicdani ve psikolojik" yönde, rahatsız edip "mide bulandıran" hadiseler olarak, yaşayıp duruyoruz!…

Ama son günlerde, "gıda sektöründe" vuku bulan, sosyal medyaya yansıyan öylesine dehşetli görüntüler var ki; "yukarıda" sıraladıklarımın yanında!..

Özellikle, "mide bulandırmada", yemeden, içmeden, sofradan "insanı" soğutan görüntülerin yanında hiç kalıyor!…

***

Bakar mısınız ya!…

Van'da bir fırın..

Çalışanlar "ekmek hamurunu" futbol topu gibi, tekmeleyip, duruyorlar!..

Tavana atıp duruyor..

Utanmadan bir de "ustaya bakın.."

Şimdi onu ekmek yapıp millete satacak" diyecek kadar da, iğrençliğin dibine vuruyor…

Biz ki, "ekmeğe nimet" görüp, kırıntısını dahi yerde bulduğumuzda alıp öpüyoruz, sonra bir kenara bırakıyoruz..

Böylesi bir kültürün ve inancın, evlatları ve nesliyiz!…

***

Ki kısa süre önce "süt küvetinde" banyo yapan adam!..

Ya "çıplak" ayaklarıyla turşuların üzerinde, dans yapan!…

Peki ya, meyve suyu fabrikalarından yansıyanlar!..

Et, kasaptaki "kesilen ve satışı" yapılan, tırnaklılar!..

Tabi, bu ve benzer "iğrençliklerin" yaşanmış hali, yeni mi, yoksa hep böyle" haller yaşanıp, duruyor muydu?.

Eee, "cep telefonları" icatlığıyla, "fenomen" olma şuursuzluğuyla bütünleşince demek ki "kep düştü, kel göründü" misali, "maskeler de düşüyor?"…

***

Şimdi "ekmeğe" elini uzattığında, aklına "ekmek hamuruna tekme atan" zibidi gelmez mi?

Şimdi, "süt içmeye kalktığında veya evladına süt içirmeye" çalışırken,  aklına "süt küvetine girip banyo yapan" zibidi gelmez mi?.

Şimdi, "canın turşu çekip, sofraya koyduğunda" aklına "turşuları kirli ayağıyla ezip dans eden" zibidi gelmez mi?

***

Evet ya; ne ara böylesine "iğrençleşip, vahşileşen" bir toplum haline geldik?..

Sizce nedenler silsilesinin; "ana başlığı" toplumsal bir kafa yemişlik mi?...

***

GÜNÜN SÖZÜ

Soysuzlara karşı soysuzluk etmek mümkündür lâkin insan olanın elinden köpeklik gelmez…