Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

BEKLENTİLERE DAİR YILIN DUASI!…

Ter-ü taze bir gün!.. Ve bir yıl.. Geride bırakılan da bir sene!…

Yaşananlara dair geriye dönüp baktığımızda..

Ne hazindir ki; "felaketler" zinciri görülüyor..

Çığ, deprem, sel, kuraklık, işsizlik-yoksulluk, şiddet, ölüm, cinayetler ve terör!.. Şoven ırkçılık, küresel "soğuk savaş" operasyonları…

Hele ki, yer küresini ve insanlığı ölümcül ağına alan; "korona" belası!..

***

Yani, 365 gününü "gözyaşıyla" geçirdiğimiz, 2020'yi tarihin uzayına bırakıyoruz.. Temennim odur ki, yaşadıklarımızdan tarihsel "dersler" çıkarmamızdır..

Çünkü, hal-i vaziyetimiz "ne insani, ne vicdani, ne rahmani, ne de, hak, hukuk, adalet, eşitlik, özgürlük, hürriyet" gibi, bir evrenselliği kapsamıyor!..

Bilakis, "hepsinin" negatif sirkülasyonuyla; "insanlığı" bitirdik!..

***

Diyeceksiniz ki, tüm bu "vahşi barbarlık" halimiz, 2020 yılı içerisinde mi oluşageldi.. Tek sebep, 2020 mi?.

Hayırla yolculadığımız yıl tarihsel süre gelen "yıkımların" özellikle, "korona virüs" belasıyla, dışa vuruşu oldu?..

Denir ya, insanlık ve dostluk "zor günde" belli olur diye..!

Her ne ise, yaşanan ve yaşatılan, yaşadıklarımız noktasında değişen tek şey, dün olduğu gibi bugün de takvim yaprağıdır..

***

İşte 2021'in ilk günü!.. Yılın ilk gününü gecesini, "nasıl bir inanç, kültür ve medeniyetle" geçirdiğinize müdahil olmayacağım..

Herkes özgürdür…

Ancak, her şeyden bir ders-i ibret çıkarma adına, "nefis ve yaşam" muhasebesini öneriyorum!…

Ve gelin hep birlikte, 2021 yılına dair, şöyle temennilerde bulunarak, dua edelim!…

***

Dinin, inancın, kültürün ve medeniyetin özgürleştiği, prangalanmadığı, milli değerleri çıkarları, makam ve mevki uğruna" kullanma alışkanlığının, bertaraf olduğu!!…

***

Irkçılığın, tekçi fikrin, milliyetçiliğin, hizipleşmenin yerle yeksan olduğu, ümmet olabilme şiarının en üst perdede, kendini yaşattığı ve yer bulduğu!!…

***

Kişilerin fikrinden, düşüncesinden, dilinden, inancından, medeniyetinden ve kültüründen dolayı; terörize edilmediği, suçlanmadığı… Irkların "potansiyel" suçlu, muameleye tabi tutulmaması, ötekileştirilmemesi!…

***

Siyasetin ve siyasilerin, "kutuplaştıran, ayrıştıran" politik dil, üslup ve tavırlarından tövbe ettikleri… Toplumun "sinir uçlarına" dokunan, siyasi ahlaksızlıkların "lağım çukuruna" mahkum edildiği... Kucaklayan, birlik ve dirliği önemseyen, yedi düvele karşı "omuz omuza" verebilecek, aklın dirliğiyle hareket etmeleri!…

***

Polisin, askerin, öğretmenin, işçinin, memurun, esnafın, çiftçinin, öğrencinin, velisinin "bendensin-değilsin" siyasetinin güdülmediği, sınıflandırma gaflet ve delaletlerinin yaşanmadığı...

***

Demokrasinin bireyden topluma içselleşen, gelişen, adaletin, hakkın, hukukun, insan haklarının, şeref ve haysiyetin, onurun "değer biçilmez" bir yüksekliğe kavuşması!…

***

Kadınlarımızın bir anne, bir bacı, bir abla, bir teyze, hala, eş ve sevgili olduğu, Allah'ın erkeklere bir emaneti teşkil eden kadınların vahşi cinayetlere, işkencelere, ölümlere, ihanetlere kurban gitmediği… Evlilik müessesesinin "kutsallığının" taraflar için; "namus" ilkesiyle, bütünleştiği!…

***

 

Ülkelere ve millete, dünyaya "kan ve gözyaşı" dayatan, yasadışı tüm terör örgütleri ve teröristlerin, milli iradeyi hedef alan, sivil siyaseti "vesayetine" geçirme hesapları içerisinde olan aşağılık güruhların, belaların kökünün tamamen kuruduğu!…

***

Diyarbakır'da yılları deviren, gözü yaşlı şeklinde ellerine silah verilerek dağa çıkarılan evlatlarının yolunu gözleyen annelerin, çocuklarına kavuşmaları, barışın, kardeşliğin, birliğin ve dirliğin "sembolü" olarak, "kardeş kavgasının" son bulması!..

***

Bireyden, topluma, milletten, devlete "düşmanlarımızın azaldığı" dostlukların, dostların, sırdaşların, kara günde el uzatıp kurtaran “hızır”ların çoğaldığı, her daim var olmaları!… İyiliklerin, güzelliklerin, karşınıza hep "insani ve rahmani" inancı elinden bırakmayan insanların, çıkması!...

***

Size de, bize de, ümmete de, devlete de bakan "kem gözlerin" köreldiği, sinsi, şeytani ve yılan ruhlu, akrep karakterli dillerin sustuğu, "senden-benden" gibi tarafgirlikle bakan anlayışların itibar görmediği, gözden düştüğü, gerçeklerin, hakkaniyetlerin, doğrulukların üstünlük kazandığı, popüler olduğu….

***

Annenin babaya, babanın anneye, evladın ikisine, aile kutsallığını önemseyen, önemseten medeniyetin yaşatıldığı, dijitale esir olmayan, aile sohbetini, birlikte oturup, aynı sofrada yemek yeme kültürünün geliştiği, mutfağımızın zenginliğiyle övündüğümüz hayatı…

***

İşsizliğin, yoksulluğun, fakr-ü zaruretin yaşanmadığı, "evime ekmek götüremiyorum" diye, "hayatına" son verenlerin olmadığı, bedenimi satıyorum diyenlerin, olmadığı ve yaşanmadığı bir ülke ve millet olabilmenin nasipliğiyle!…

***

Yolsuzluğun, usulsüzlüğün, rüşvetin, hırsızlığın, soygunun, kapkaçın, gaspın yaşanmadığı, insanların kobay olarak kullanılmadığı, makamların, mevkilerin "hakka hizmet" şiarına dönüşmesi, çıkarcı, uçkurçu, cepçi "makam sahiplerinin" bir daha, "koltuk sahibi" olmamaları…

***

Kovid-19 denilen beladan tez elden kurtulup, ölenlerin "birer şehit" mertebesiyle Allah huzuruna çıkmaları, hasta olanlara acil şifalar, "korku, endişe ve panik içerisinde" bu virüs bana da bulaşır beklentisi içerisinde olan bizlere de, rabbim sağlık ve sıhhat versin..

***

Hasılı kelam; ülkece, milletçe 83 milyon yekvücut şekilde "gururlanmak" ve gururla kendimizi ifade edebilmek, küresel güçlere ve dünyaya karşı, "asli" duruşumuzun zede almadığı, daha bir kapsayıcı ruhla varlığını, payidar kılması dileğiyle!…

***

İşte tüm bu dilek ve temennilerin ışığında, duamızı edelim ve "amin" diyelim!…  İnşallah, dua ve temennilerimiz bizi yaradanın makamında kabul görür… Yeni yılınız, mübarek olsun!..

***

SÖZ'ÜN YENİ YILA DAİR YENİLİĞİ?..

Yayın hayatında, 30 yılını geride bıraktı, elinizde tuttuğunuz, Diyarbakır Söz Gazetesi..

Varlığı da, yayın hayatını kesintisiz olarak sürdürmesine, yeniliklere, fikir ve düşüncelerin özgürlüğüne; siz değerli okurların, destek ve dik duruşu sayesinde kavuşmuştur…

***

Özellikle "dijital" teknolojinin baş döndürücü gelişmesi, sosyal medya denilen yapının güçlülüğü karşısında, yazılı medyanın ayakta kalabilmesinin, mucizevi bir hal kazandığını da, ifade etmek isteriz!…

***

Ancak tüm bunlara rağmen, direniyoruz!… Söz Gazetesi bir süredir "baskısında" yaşadıkları, sıkıntıları artık yaşamayacak. Gerek baskı tekniği, gerekse teknolojik yenilikler, gazetenizin daha renkli ve okunur hale gelmesi noktasında, baskımızı artık Adana'da gerçekleştireceğiz…

***

Yani, Diyarbakır Söz'ün bugün elinize almış olduğunuz ilk baskısı, Adana'daki matbaamızdan çıkan nüshadır.. Yenilik, salt baskıyla değil.. Gazetenin, içeriği, sayfa dizaynı, görseller, yorum, analiz, bulmaca, söyleşi, araştırmaya dayalı haberlerin yansıra, dijital kanadını da güçlendirecek…

***

Siz okurlardan, gelecek yazı, yorum, makale ve özellikle "şiirlere" dair de, bir sayfa açıyoruz.. Söz okurun, başlığıyla… Yani, 2021 yılı Söz'ün yılı olacaktır…

***

Bu arada değerli okurlar, hafta başından itibaren gazetemizin yeni baskısıyla alakalı, düşüncelerinizi, yorumlarınızı da bekliyoruz!.. Önerileriniz, yeni bir yol haritası bizlere geliştirebilir….

***

 

GÜNÜN SÖZÜ

Haksız yere yapılan her şeyin Allah tarafından sorulacağının ferahlığı içerisinde olun!….

 


Bu Makale 1317 kere okunmuştur.