Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

BU MAHKUMİYET NİYE VERİLDİ?..

Evet ya!.. Sormak istiyorum; 28 Şubatçılara "mahkumiyet" niye verildi?..

Ya da, Ağır ceza Mahkemesi neden "müebbet" hapis cezası verdi!..

Ha bir de, Yargıtay neden "onadı?"…

Elbette ki, "Adalet tecelli" etsin diye!..

***

İyi de!… Mahkumiyetin "onaması" üzerinden bir ay geçti!.. Dosta, "müebbet hapis cezası" veren, Mahkemeye intikal etti.. Yani; "işlem" tamam.. Peki, "cezanın, mahkumiyetin infazı" neden yapılmıyor?.. "Yakalama, tutuklama, cezaevine koyma" gibi bir karar ve işlem, neden işletilmiyor!?

***

Hikmet-i mucibesi nedir!?.. Bilen beri gelsin.. Çünkü, "başka biri söz konusu" olsa idi.. Bırakın, "müebbet hapis cezası" almış olması.. En sıradan, bir cezada "Hakim de, Savcı da, Polis de, Asker de" kapının önüne dikilmiş olurdu; infazın hükmü için!…

***

Ama gel gör ki; burada işlemiyor.. Ki Türkiye bir hukuk devleti olarak, kendini tanımlıyor.. Öyle ise; anında yakalayıp, "demir parmaklıkların" arkasına atması gerekmez mi; 28 Şubat'ın "darbecilerini"… Yoksa, isimler Çevik Bir, Çetin Doğan olunca mı; "hele bir dur" olunuyor?…

***

Eee; 12 Eylül Faşist Darbecilerine de; "müebbet hapis" verildi.. Ama bir teki, bir tek gün "ne gözaltı, ne tutuklama, ne hapis" görmedi?.. Ama onların; faşizan darbeleri yüzünden, yüzlerce "insan katledildi", binlerce insan hiç yerine "zindanlarda" çürüdü.. Milyonlarca kişi, evinden, barkından, malından, mülkünden edilerek; mağdur edildi.

***

Netice itibariyle!.. Çok kez dile getirdik.? Eğer ki, 60 ihtilalinden "hesap sormuş" olsaydık, 71'i yaşamazdık.. Eğer ki, 12 Eylül'ün "faillerini" zindanlara, zihinleriyle birlikte hapsetmiş olsaydık, 28 Şubat'ı yaşamazdık!.. 2007'deki e-Muhtıranın sahibini, "Adaletin" önüne çıkarsaydık, 367 garabetini yaşamazdık!…

***

Velhasıl, Gezi'nin, 17-25 Aralık, "senden, benden" hesabına sokulmasaydı!… "Dindar, muhafazakar, müslüman" insanları, "eli kanlı teröristlerden" daha, tehlikeli diyecek kadar, "bedbaht" olanların, gırtlağını sıkmış olsaydık!… Kürtleri "inkar ve asimilasyona" tabi tutup, "ırkçılık" ateşini körükleyenlere, prim vermemiş olsaydık…

***

Hasılı kelam; "Ne hendek ve barikat terörü" yaşardık!.. Ne de; 15 Temmuz'daki "kanlı" darbe organizasyonuyla, 251 insanımızı "şehit" vermezdik, binlerce gazi olmazdı.. Bu ülkenin meclisi bombalanmaz, milli iradeyi temsil eden "Cumhurbaşkanına" suikast düzenleme organizasyonu tertip edilmezdi!…

***

Ne insani, ne vicdani, ne rahmani duyguyu yaşamayan, zerre-i miskal, "taşımayanlara" bu ülkenin adaleti, hukuku, yönetimi, iktidarı "yaptığı yanında kar kalsın" diye "kafasını kuma" gömüyorsa; "kendi düşen ağlamaz!..!"

***

AK Parti İktidarı!.. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan… Gerek, 28 Şubat dönemi olsun.? Ve gerekse sonrasındaki, süreç.. "Siyasi Yasaklı" hali.. Başbakanlık dönemi.. Sonrasındaki yaşananlar açısından.. En çok, kumpaslara, müdahalelere, iç ve dış "şer yapıların" ittifakına, maruz kalmış olması münasebetiyle!…

***

Hiç bir kuşkuya, tereddüte mahal vermeden; "28 Şubat'ın" hesabını, adaletin verdiği mahkumiyet hükmüyle, infazını gerçekleştirerek, sormalıdır… Hem, infazı, hem de kesinleşmiş mahkumiyet kararını bekletenler kim ise!… Ki, bu hükmün infazı, tarihsel bir ders-i ibrettir…

***

Eğer hesap sorulmazsa!.. Yeni darbelerin, tehditlerinden, dillendirmeye çalışanlardan, "aba altında sopa gösterenlerden" ve ne de; "ikide bir parmak" sallayanlardan, kendini kurtaramazsınız!… Geçmişte yaşananların "acınası hallerini" sizler yaşar ve mahkum kalırsınız..

***

Büyüklerin bir sözü vardır.. Tabi "hayvan sever dostlar" alınmasın, tepki göstermesin.. Mecazi anlamda ifade ediyorum; "yılanın başı küçükken ezilmeli?".. Adalet tecelli etmeli!…

***

HAYVAN HAKLARI!…

Yasa çıktı.. Uygulamaya da geçildi.. Yasanın çıkması, muhtevası, gelinen aşama itibariyle; "Hayvan Hakları" savunucularının, mücadelesi, emeği, payı çok!… Yiğit bir çabanın, başarılı sonucu!…

***

Tabi yasanın, eksiği, gediği yok mu var… Ki hiç bir yasa, mevzuat ve düzenleme; "bir bütünlükle" herkesi, tatmin etmez, ettiği de görülmüş değildir.. Ama, "topyekûn" karşıtlık, olmazlık, "bencillikten" öte samimiyetsizliktir..

***

Neyse!… Bundan sonrası önemli.. Ki o önemli nokta da, "yasaların" varlığı, insanların "ona uymasıdır?".. Ona uyulması için de; "eğitimin ve bilincin" sağlanması gerekir.. O da, "hayvanın bir mal değil, can olduğunu" aşılamakla mümkündür..

***

AŞISIZ KALASINIZ!…

Son günlerdeki, bedduam!.. "Aşı düşmanı" kesilenler.. Aşının "çözüm" olmadığını, "tedbir" sağlamadığını, söyleyip duranlar… Yazılarıyla, sözleriyle, ortaya dökülüp "kafa karışıklığıyla" aşısızların salgınıyla; "virüs" yayanlaradır bu bedduam!… "Aşısız kalasınız inşallah!…"

***

GÜNÜN SÖZÜ

-Zihin fukara olunca akıl ukala olurmuş.

***

Hayırlı cumalar…

 


Bu Makale 2197 kere okunmuştur.