CANİLEŞMENİN DE ÖTESİNDE!

Ne yazık ki, "canileştik, sapıklaştık!.." Lanetli, toplum haline gelmeye doğru gidiyoruz. Ne insani, ne vicdani, ne rahmani, ne de "değerler" diye kabul gördüğümüz, kültür ve medeniyet!.. Hepsini, "buldozer" misali, yıkıp geçtik, toprağa gömdük!…

***

Vaki olan, şiddet, kan, gözyaşı, iğrençlik, ahlaksızlık, namus, şeref yoksunluğu!.. Acımasızlık, korkunç ve kan dondurucu bir şekilde, en yakınındakinin "ırzına, namusuna, canına" kast edilebilecek bir ruh ve karakter oluştu.. Yani, felaketleri, kıyametin alametlerini yaşıyoruz!… Allah sonumuzu hayır eylesin..

***

Bakar mısınız, Yörük kızı Müslüme'nin olayına!.. Dehşete düşüren bir olay!.. İfade ederken, tüyleri diken diken olduğu gibi, öfke seline, "şiddetin en acımasızlığını" ortaya koyabilecek bir ruh haline dönüşüyor ne yazık ki; İnsan!… Nasıl bir aile, nasıl insanlar diye çıkışmamak elde değil?

***

Basında, sosyal medyada ortaya atılan korkunç iddialar var.. Her ne kadar "söylentiden" ibaret ise de, "kan donduruyor?"… Cansız bedeni iki hafta sonra bulunan Müslüme'nin meğer ki, babası dedesi imiş?.. O dede, Müslüme'nin annesi, yani gelinine "tecavüz" etmiş!.. Hatta Müslüme'nin abisi de, Dedesinin çocuğu imiş!.. Dede, tutuklanarak cezaevine konuldu.. Çocuklar Devlet Korumasında!…

***

Her yönüyle "ahlaksızlığın dibini gösteren, mide bulandıran" felaketler zincirine dair iddialar, söylentiler ve basına yansıyan haberler "içinden çıkılmaz" hal oluşturuyor… İnsanı insanlığından, utandırdığı gibi, "başımıza taş yağdıracak ne yazık ki!!!" İçerik noktasında, yayın yasağı var!.. Olay taze.. Söylenecek tek söz var; "Allah sebep olanları kahru-perişan etsin!.."

***

HELAL SANA YÖRÜK SAVCIM!…

Halk deyimiyle, denir ya "işte benim adamım!.." Ben de diyorum ki, "İşte benim Savcım!.." İşte o savcı, Cumhuriyet Savcısı Fatma Yörük…

Hani şu "metro magandası" vardı ya!.. Kalabalıkta elinde bıçak "terör" estiriyordu!.. Genç kıza, küfürler saydırıp, tehdit ediyordu.. Vurdu, vuracak gibi.. Ahali de, pür "korkak" olup biteni izliyordu…

***

İşte, bu metro magandasına, "hukuk" adına, okkalı Osmanlı tokadı misali, ders-i ibretle, silleyi vurdu o yüreği kocaman Yörük Savcı.. Ve dedi ki;

***

Eeeyy serseri metro magandası… Elinde bıçakla sen sadece o müştekilere değil, o anda trende ve platformda bulunanların, hatta tüm kadınların özgürce yaşam haklarına saldırdın!…

***

Eeeyyy serseri metro magandası… Küfür de bir şiddettir.. Sen ulu orta yerde küfür ederek bireylerin, toplum yaşamının akışına duydukları güveni, örseledin?…

***

Eeeyyy serseri metro magandası.. Ettiğin küfürler, elindeki bıçak görmezlikten gelinemez.. Ki örselenmesi, ceza, adalet sistemi ve sosyal açıdan onarılması güç zararlara yol açar…

***

Eeeyyy serseri metro magandası… Sen tüm bu tespitlerin ışığında, "korku, panik, tehdit suçunu ihlal ettiğin için, tutuklanman gerekiyor… Nokta…

***

Farklı düşünüp, başka bir pencereden hadiseye bakan olabilir… Ama ben, bu ve benzeri olaylarda, "tutuklamanın gerekliliğine, cezaya dönüşmesine" ve ibret-i alem olma noktasında, adaletin sillesinin firesiz yüzüne inmesini istiyorum…

***

Ve muhteşem bir duruşla "işte benim savcım" dediğim Yörük Hanıma "helal olsun sana savcım" diyorum!..

***

MEŞGULİYETTEN Mİ, GEL DE İNAN!..

Yok ya!..  İşlevsiz, verimsiz bir teşkilat başkanı olacaksın.. Yetmez, "davanın" zerre-i miskal savunucusu olmayacaksın.. Kerameti kendinden menkul icraatta bulunacaksın.. Yanında da her haltı yiyecek ve edeceksin!… Adın bir çok suç dosyasında, mahkeme kayıtlarında geçecek.. "Kokain" temin edilen kişiler arasında, sorgulamada ismin deşifresi yapılacak… Enva-i şikâyete konu edileceksin..

***

"Kep düştü, kel göründü" misali her şey ortaya dökülecek.. Bel bağladıkların bile "seni savunamayacak" hale gelecek.. Tüm bunların sonucunda, merkez yetti diyerek, seni "görevden" alacak.. Sonra da, hiçbir şey olmamış gibi, kamuoyunun karşısına geçip, kendini suret-i haktan göstereceksin.. Ve diyeceksin ki, "meşguliyetlerimden dolayı affımı istedim…" Gel de inan şimdi!?.. Neyse, bakalım gidenin yerine kim gelecek?...

***

NİYE ŞAŞIRDINIZ!..

"Vesayetçi" akıl sahipleri şaşkın!.. Nedeni de, MGK'nın "son bildirisindeki" ekonomiye dair, vurgular..

Nasıl olur da;

"Türkiye’nin yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı ekonomi politikalarını hayata geçirme sürecinde karşılaşabileceği tehditler değerlendirilmiştir.”

İşte böyle bir ibare, bildiride yer alır…

Eee…

Alıştılar, MGK'nın bildirilerinde, "hep hükümete" parmak sallayan ibarelerin yer almasına.. Kötüye giden her işten, "sivil yönetime" ayar verilmesini!..

Neyse, şaşırsınlar ki, ezberleri bozulsun!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Şehrin sokaklarında bütün sıcağa, her türlü göz ve mahalle baskısına rağmen tesettürüyle dolaşan genç kız! Sen mücahit değilsin de kim mücahit?