Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

DİYARBAKIR SİYASETİ!…

Tam bir bataklık!..

Balçık, gırtlakta..

Ama hala, "balçıkla" arada bir su taşıyan siyasilerimizden bazıları ne hikmetse bu ifadeye "homurdanıyorlar?"..

"Biz o batakta" yokuz, dahlimiz yok diye de laf ediyorlar..

İyi de, "bataklık var" diyorsun..

Ki kabul ediyorsun..

***

Mülahazada, "haklısınız" diye de, tescilleme getiriyorsun…

Ve bu "batakta" yürüyorsun..

O zaman, "ayağındaki o çamura" bakmayacaksın..

Kusuru da başkasında aramayacaksın…

O bataklığın neden kurutulamadığına bakıp hayıflanmak gerekmez mi?..

Kime dersin?

***

FUTBOL'UN BATAĞI?..

Dedik ya, Diyarbakır'ın "siyaseti tam bir batak?.."

Eee, "balık baştan kokar boşuna söylenmiş bir söz değil…"

Yoksa, dünkü Diyarbakır'ın futbolu, sporu ve kulüplerin "dünü ve bugününe" dair, kaleme aldığım yazıyla alakalı, yüzlerce mesaj ve telefon almazdım?.

Bir dokun, bin ah işit misali; olumsuzluklar zincirinden söz eden olmazdı?..

***

Siyasi ihtirastan, ideolojik, tekçi fikriyata…

Rüşvet çarkından, adamcılığa!..

Yolsuzluktan, usulsüzlüğe..

Kin, garez, haset ve hasımlıktan nefrete kadar..

Bencillik ve adamcılık..

Küçük olsun, "tekelimde" bulunsun…

Aile şirketi, aile saadeti, nüfuz edicilik.. 

Ve bağlı kurumların politize olmuşluğu; bildik çarkta dönmesi…

***

İşte bunların "arenasında" sporun tüm dallarında, Diyarbakır'a dair bir başarı, gelişme, yenilik, değişim "beklenilemez" olduğu gibi; mevcudiyet "yıkımdan ve harap" vaziyetten ödeye gitmez!..

Dün gelen mesajların ortak ifadesi bu noktada oldu..

Umarım ki, Diyarbakır'ın ismine karşı "hasetlik" çeken nesil ve zihniyet, maddiyat odaklı çıkar, sağlıklı bir evrimle "pozitif" rotaya girer!...

***

İLÇE TEŞKİLATLARI?..

Hafta içerisinde kaleme almıştık, haftalar önce AK Parti'nin Diyarbakır'da "görevden" aldığı, 13 İlçe Teşkilatı Yönetimi'nin akıbeti ne oldu?..

Başarısız görülerek, "istifaları" alınan teşkilatlara atama yapılmadı?..

Bazı teşkilat başkanları sanki görevden alınmamış gibi; "kamuda" tur atıyorlar, hikmeti nedir?

Eklemiştim, en küçük ilçeye bile onlarca başvuru var..

İlçe Yönetimine getirilecek kişi için, nasıl bir kriter uygulanacak?..

***

Gelen bilgiler var!..

Daha önce atama yapılan, Çüngüş, Çermik, Eğil ve Kocaköy ilçe yönetimleri, kongreye gidiyor…

Takvime göre, 3 ila 4 Ekim arasında kongreler yapılacak..

Görevden alınan ilçelerin ataması ve görevlendirmesi ise hala belirsiz..

İl Başkanı Süleyman Serdar Budak'a göre, Genel Merkez tarafından "görevlendirme" yapılacak..

***

Budak, "görevlendirme yapıldıkça, arkasında kongreleri yapacağız" diyor..

Tahminine göre, Ekim ve Kasım ayı sonlarına doğru tamamlanacak..

Bu arada, 200'e yakın başvuru arasında, bu hafta içerisinde yapılması planlanan "mülakatın" ise, pandemi nedeniyle yapılamadığını, bildirdi..

***

NE İŞİMİZ VAR ORADA; HALA ANLAMADINIZ MI?..

Öyle ya!.. Birileri ne diyordu; "hala anlamadınız mı?".. Evet, siz de "hala anlamadınız mı" Türkiye neden, oralarda?!…

***

Ne diyorlardı?.. "Suriye'de ne işiniz var?…"

Suriye'de bir "ateş, yangın alevleri" yükselmişti?…

Ateş ve yangın, sınıra dayandı..

Yedi düvel, "akın edip" kendince ateşi söndürmek değil de; "parselasyon" yapma gayesinde idi..

Sınırlar değiştirip, Osmanlı'nın yıkımından sonraki gibi; "devletçikler" oluşturma gayretine gidildi..

Terör örgütleri oluşturuldu..

Kan ve gözyaşıyla, "Suriye" virane edildi..

Milyonlarca kaçan göçmen ise, sınıra dayandı?.

Komşudaki yangın; "bizi yakmaz mı?"..

İşte o yangın; şart oldu Türkiye'nin oraya gitmesi için!..

Anladınız mı?..

***

Ne diyorlardı?.. "Doğu Akdeniz'de ne işiniz var?"..

Bu ülkenin salt kara bir coğrafyası mı var?..

Üç tarafı denizlerle çevrili bu ülkenin, "mavi vatanı" yok mu?.. Var..

Ve burada, "büyük bir yeraltı zengin kaynakları var..

Petrol var.. Doğalgaz var..

Elin yabancısı, yedi düvel bir olup, burada bu zenginliği "ele geçirmenin" gayesi ve gayreti içerisinde..

Ve gelip; ülkemin "mavi vatan" sınırımda, sondajlar, kuleler kuruyor..

Benim toprağımda beni sömürüyor..

İşte ben; bu sömürüye karşı bayrak açıp, "siz kimsiniz deyip, burası benim vatanım, denizim" diyerek, gemilerimi oraya konuşlandırdım!..

Hala anlamadınız mı?..

***

Ne diyorlardı?.. "Sizin, Libya'da ne işiniz var?"…

Libya bugünün, ülkesi ve toprağı değil..

Bin yıllık bir bağ var..

Din kardeşimiz..

Ülkenin meşru hükümeti, iktidarı ve devletinin bizatihi kendisi; "yardım talep etti, destek istiyoruz" deyip "bizi oraya davet" etti..

O'nun üzerine gittik..

Çünkü, yedi düvel buradaki meşru hükümeti, kendi "çıkarları, rantları" uğruna alt edip, bizi de "saf dışı" etmek üzere oraya akın ediyorlardı..

Dahası, "bizim bu ülkeyle mavi vatanda yürütülen petrol ve doğalgaz aramalarıyla alakalı, elin gavurunu, yedi düveli afallatan bir anlaşma imzaladık..

Yani Türkiye'nin menfaatine odaklı bir işbirliği var..

Bunun için oraya gittik..

Hala anlamadınız mı?..

***

Şimdi ne diyorlar?.. Azerbaycan'da ne işiniz var?..

Bunu diyenler; "bari Müslüman olsa?"..

Bir kere, "dindaşız, soydaşız…"

Çünkü, aynı dine intisap etmiş bir ümmetin evlatları, torunlarıyız.

Dinimiz bir, kıblemiz bir..

Bir de, aynı dili kullanıyoruz..

Yani, din ve dil kardeşiyiz…

Acıda, tasada, kederde, sevinçte, kıvançta hep biriz ve bir çınarın boy veren dalları değil miyiz?..

Dallarıyız ve o çınarın, köklü milletiyiz!..

Biz birbirimizin yanında olmayacağız da, kimin yanında olacağız?.. 

Elbette ki, "zor günde" kardeşimizin yanında olacağız!..

Siz hala anlamadınız mı?..

***

ÇEVİKÖZ NEYİN NESİ?..

Şu, CHP'li Başdanışman Ünal Çeviköz'ün, "neyin nesi, kimin fesi?" olduğunu bilen var mı?!!

Ben, şu Azerbaycan'la ilgili yorumuna baktım!..

"Ülkesini, milletini, devletini" gammazlayan, Azerbaycan'ın "haklı" davasını, "tartışılır" kılan, Ermenistan'ın dünyanın bile kınadığı haksız ve hukuksuz saldırılarına "meşruiyet" kazandıran, başka bir adam var mı?..

Sanmıyorum!..

***

Türkiye topraklarında "yaşayan" Ermenilerin ekseriyetinin bile, Karabağ'daki sivillere saldıran ve katledilen Ermenistan'ın Azerbaycan'a dair, "zulümkârlığını" kabul edip, kınadığını, "hadiseyi meşru" görmediğini ifade ederken, CHP'li Çeviköz'ün "ülkesine, milletine ve devletine" haset kokan cahilane "cihatçı milisler yollandı" ifadesini söylemiş olmasını nereye koyabiliriz?..

Elbette ki, "kötü niyet" terazisine!...

***

GÜNÜN SÖZÜ…

O şehir mi sana alışacak, yoksa o şehir mi sana alışacak?..


Bu Makale 1335 kere okunmuştur.

Yorumlar