Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

KAPIYA KİLİT VURSANIZ!?…

Ne yazık ki!..

Vurulsa daha bir "hayır" işlemiş olunur?.

Bari insanlar; "Bağlar Semt Polikliniği kapalı" deyip, başlarının çaresine bakarlar!..

Öyle ikide bir gidip, "doktor var mı yok mu, sıra var mı, randevu alınıyor mu" gibisinden, "hastalığa" bir dert eklemez!..

Ama kime dersin..

Daha önce "Ağız ve Diş Polikliniğiyle" alakalı yazmıştım..

Sanırım üç ay önceydi!..

Doktor yok, teknisyen yok, hemşire yok!..

Kapı açık ama kimse yok..

Peki doktorlar nerde; "Covid-19'dan dolayı işe gelmiyorlar?"..

Nasıl olur deyip, irdelemiştim..

Yetkilileri de göreve çağırmıştım..

İki kare resim de, burada ilişkilendirmiştim!..

Dönemin Valisi ve İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin mevzuya eğilim göstermiş, kısmi de olsa, "sorun çözüme" kavuşmuştu..

Artık ağız ve diş rahatsızlığı olanlar, Aile Hekiminin kapısını aşındırmıyor; poliklinikte reçetesini yazıp evine gidebiliyordu?..

***

Bilemiyorum!..

Bağlar'daki kurumların politize olmuşluğundan mıdır; illaki "dürtülecek, uyanın denilecek mi?"…

Yahu Allah billah aşkına!..

Bağlar nüfus itibariyle, 81 İl'imiz içerisinde onlarca ilden daha büyük..

Ve ne acıdır ki, bir o kadar da "ekonomik ve sosyal yönde de" eşitsizlik, fakr-u zaruret içerisinde..

İşsizliğin  ve yoksulluğun yüksek olduğu bir ilçe!..

Şimdi, başı ağıran, gözünden rahatsızlanan, vücudunun herhangi bir yerinde "cilt sorunu" yaşayan!..

Kadınlar, "kadın hastalıkları, doğum, gebelik" halleri için!..

Yenişehir ilçesi Dağkapı yerleşkesindeki Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesine..

Ya da, Üç kuyular semtindeki Gazi Yaşargil Hastanesine.. Dicle'nin diğer yakasındaki Üniversite Hastanesine..

Yani, 10-15 kilometre uzaklıktaki; yerlere gitmeleri gerekiyor..

***

Bu da, ciddi bir ekonomik güç demektir..

Bir kaç aracın, değiştirilmesi demektir..

En basit rahatsızlığın, kişiye maliyetinin ne kadar yüksek hale gelmesi demektir…

Pek tabi ki, zaman kaybı!..

Çekilen acı ve çile de ayrı bir işkence, KDV'si gibi!…

Sonuç itibariyle!..

Resimde görüldüğü gibi..

Burası, Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesi Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinin "Semt Polikliniği?"…

Burada iki haftadır, "hekim yok?"..

Ne Göz doktoru..

Ne Cildiye doktoru..

Ne Kadın Doğum Doktoru..

İlginçtir..

Var olan " Dahiliye doktoru da, 2 fireyle 1'e düşürülmüş!..

***

Peki, olmayan hekimler nerde?..

Gazi Yaşargil'de mi?..

Yoksa başka bir semt polikliniğinde mi; görev aldılar…

Ya da, "filyasyon" ekibine mi, dahil oldular?.

Hayır..

Hiçbir yerde değiller…

Kesin olmamakla birlikte; "herkes kendi evinde?" imiş deniliyor!!?… 

Denir ya; gel de söylenme!…

Neyse biz söyledik.. Bakalım, ilgili ve yetkililer ne diyecek, tavırları ne olacak..

Bağlar ahalisine reva görülen, "hekimsizlik" son bulacak mı?..

***

OKKALI OPERASYON!

Diyarbakır için şart..

Özellikle de; "kaçak bahis ve çetelerine" yönelik..

Denir ya okkalı ve kapsamlı bir; "operasyon" kaçınılmaz hale geldi..

Çünkü, iş zıvanadan çıktı, artık ulu orta yerde; oynatılıyor..

Bir laptop, iki metrelik mekan yeter!..

***

Hazır, buna dair bir beklenti ve fikir oluşmuşken!..

Diyorum ki, şöyle "torbacı" denilen, "fişekçi" denilen uyuşturucu satıcılarına..

Hele ki, ilçeleri ve mahalleleri kendilerine göre "parselleyen" çetelere de; bir el atılsa!..

Dağda, bayırda uyuşturucu üreticileri-yetiştiricilerine darbe vuruluyor.?

Tonlarcası yakalanıyor..

Ama gel gör ki; şehir merkezinde satışlar o biçim devam ediyor.

Neşter şart..

***

İl Valisi Münir Karaloğlu'na, İl Emniyet Müdürü Yaman'a bizden bir öneri!..

Tabi okulların kısmi de olsa eğitime ve öğretime açılmasıyla; "kaçak bahis ve uyuşturucu" büyük bir risk ve tuzak!..

Okkalı operasyonları bekliyoruz…

Haydi kolay gelsin!…

***

TAŞÇIER TARİHE GEÇTİ?..

Anadolu'da bir tabir vardır..

"Olumsuzluklarla" anılan kişi için ekseriyetiyle ifade edilen bir tabirdir bu!..

Denir ki, "Gidenin arkasında teneke çalmak.?"

Görevden alınan İl Milli Eğitim Müdürü Feysel Taşçıer!..

Ne yazık ki, "giderken" arkasından teneke değil de, "davul zurna" çalınan Müdür oldu..

STK temsilcileri ve Eğitimcilerin, İl müdürlüğü önünde "davul-zurna" çalarak sevinç gösterisinde bulunması..

Bilmem, bu Diyarbakır'da bir ilk oldu sanırım!..

Yani, "tarihe" geçti Taşçıer'in görevden alınması!

***

Doğrusu, dün sosyal medyada paylaşılan bu yöndeki videoyu izleyince de, çok düzüldüm!..

Özellikle kendisi için..

Ve şöyle mırıldandım; Taşçıer sendromu özellikle bürokratlar ve bürokrasi için, bir ders-i ibret olması gerekir..

Denir ya, "Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna bile az.."

***

Bu arada, Taşçıer'in görevden alınmasıyla ilgili "gerekçenin" de bazı kişi ve yerel medya tarafından "ısrarlı" şekilde sulandırılmaya çalışılmasını da manidar gördüğümü de ifade etmek isterim!..

Özellikle saptırılmaya çalışılması...

Yok Derslik, Yok İmam Hatip Okullarının Anadolu Lisesine dönüştürülmesi nedeniyle görevden alındığının ifade edilmesi..

Yani, işi siyasi ve ideolojik merhaleye taşımak, doğru değil..

Vakıa, iktidar karşıtlığıyla ilgili hiç değil…

Bu kulvara bilahare fena gireceğim..

Özellikle "yağlı ve börekli" ilişkilerle alakalı..

Şimdilik bu kadar diyerek…

***

Lafı evirmeye, çevirmeye, hakikatlerin üstüne örtmeye, yürütülen soruşturmalar, Vali Karaloğlu ile Bakan Selçuk arasındaki gelişmeler topyekün Taşçıer bal gibi, Çüngüş'teki "Hijyenik Sertifika" skandalından dolayı alındı..

Yani, yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları yüzünden; tenzili rütbeyle o makamdan aşağı indirildi..?!!

***

CHP'NİN BÜYÜK SORUNU?..

Öyle böyle değil?. 9 Seçim kaybetmek..

Her seçimde Ak Parti'ye "boyun" eğmek..

Yüzde 25 bandından ne ileri, ne geriye düşmemek..

İktidarı hedeflememek..

Gibi sorunlarla "meşgul" değil..

CHP'nin hal-i hazırdaki en büyük sorunu,  İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun, "Atatürk" demeyip, "Mustafa Kemal" demesiymiş?..

***

CHP'nin tüm kurmayları..

Kılıçdaroğlu dahil.. Covid-19 testi pozitif çıkan Öztrak bile!..

Herkes büyük bir dert içerisinde "nasıl olur" deyip, sorguluyormuş..

Ayıp, yakışmıyor "Mustafa Kemal" demek..

İlla ki, "Atatürk" demesi lazımmış?..

Ne ciddi bir mesele!..!!

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Ardından davul-zurna çalınandan bir dersi ibret çıkar mı?

 


Bu Makale 2242 kere okunmuştur.

Yorumlar