KÜRTLER'İN YÖNETİM İSTEMİ

Kadir Has Üniversitesi’nin yaptığı Türkiye Eğilimleri Araştırması’na göre, “Kürtlerin istedikleri düşünülen yönetim şekli” sorusuna sadece Kürt katılımcıların verdiği cevap yüzde 33,6 ile “Daha Demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti” cevabı oldu.

İkinci sıraya yerleşen cevap ise yüzde 24,5 ile “Özerk Yönetim” olurken, Kürt katılımcılar içerisinde “Bağımsız Kürt devleti’” cevabı ise sadece 17,3 ile üçüncü sırada yer aldı.

Bu soru hep sorulmuştur?.. Ama, "cevap noktasında" ise hep kafa karışıklığı içeren beyanlar olmuştur.? Yani pek veri, ortaya konulmuş değil.. Bu sorunun kısmi de olsa yanıt bulma noktasında, önceki gün elime bir araştırma verisi ulaştı…

***

Veri, Kadir Has Üniversitesi'nden.. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın koordinasyonunda "akademik bir ekip" bir araştırma yapmış… 10 yıldır, faal olan bir ekip.. Ve her dönem, Türkiye'nin nabzını tutan, "Türkiye Eğilimleri" araştırmasını yapıyor..

***

 

Ekip, 11 Kasım ila 4 Aralık 2020 tarihinde, 26 İl'i kapsayan ve bin kişiyle yüz yüze  görüşme yapmış… Sonuçlar hafta içi açıklandı Araştırmada çok soru var… Yani, halkın genel sorunlara ve taleplere dair, kapsayıcı nabzı tutulmuş!… Araştırmada en önemli sorun, her zamanki gibi; "işsizlik ve hayat pahalılığı" başı çekmiş.. Toplumun yüzde 51,8’ine göre ise ekonomik durum kötüye gidiyor.

 

***

Gelirsek, merak ettiğimiz o soruya.. "Kürtler nasıl bir yönetim istiyor" sorusu?.. Araştırmanın, Kürtlerle ilgili ve bu soruya yanıt bulma noktasında, "şaşırtıcı" sonuçlar var… Etnik köken farkı olmaksızın, bütün katılımcılara sorulan ‘’Kürtlerin istedikleri düşünülen yönetim şekli’ sorusuna verilen en yüksek cevap, yüzde 25,6 ile ‘’Bağımsız Kürt Devleti’’ cevabı oldu.

***

Özerklik yüzde 24,3 ile ikinci sırayı alırken ‘’Daha Demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti’’ cevabı yüzde 24,2 oranında kalıyor… "Federal devlet yapısı istiyorlar" sorusunun cevabı ise yüzde 15 ile 4. sırada yer alırken.. "Mevcut yapının devamını istiyorsunuz" sorusuna gelen yanıt ise; yüzde 10,9 ile son sırada..

***

Sadece Kürt katılımcılar baz alındığında, durum, nerdeyse tersine dönüyor. “Kürtlerin istedikleri düşünülen yönetim şekli” sorusuna sadece Kürt katılımcıların verdiği cevap yüzde 33,6 ile “Daha Demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti” cevabı olmuş. İkinci sıraya yerleşen cevap ise yüzde 24,5 ile “Özerk Yönetim..”  Kürt katılımcılar içerisinde “Bağımsız Kürt devleti’” cevabı ise yüzde 17,3 ile üçüncü sırada yer alıyor...

***

Araştırmanın analiz bölümüne baktığımızda.. Yani, “Hükümetin Kürt Sorununa yönelik politikalarının değerlendirilmesi” kısmında, hükümet politikalarını “kesinlikle başarılı” bulanların oranı yüzde 12,3.. “Kesinlikle başarısız” diyenler yüzde 11,7… İlginç olan; sonuç birbirine çok yakın veri tespiti!…

***

 

Araştırmaya katılanların yüzde 31,5’i “Kürtlerle Türkleri bağlayan ana unsurun” Müslümanlık olduğunu, yüzde 24,0’ı ise ortak tarih olduğunu belirtirken, “Demokratik Toplum” diyenlerin oranı ise yüzde 4,5.

***

“31 Mart Yerel Seçimlerinden sonra bazı il ve ilçe belediye başkanlıklarının görevden alınarak, yerlerine vekâleten kayyum atanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 26.5’i olumlu, yüzde 38,2’si olumsuz bulduğu şeklinde yaklaşım gösteriyor…

***

Diğer sonuçlar ise şöyle; Kürt katılımcılar, Kürt Halkını HDP’nin temsil ettiğine yüzde 18,2 oranında “kesinlikle temsil etmektedir” yanıtı verirken “kesinlikle temsil etmemektedir” yanıtı ise yüzde 19,5 oranında gösteriliyor...

 

***

Araştırmaya katılanlara, “Sizce terör sorununu çözmede en etkili yol hangisidir?” sorusu yöneltilmiş. Katılımcıların yüzde 27,9’u siyasi yolar derken yüzde 25,8’i ekonomik, yüzde 25,4’ü ise askeri yollar yanıtını verdi. Aynı soruya Kürt katılımcıların yüzde 31,8’i siyasi yollar derken, yüzde 5,5’i askeri yollar şeklinde yanıt vermiş…

***

BİR YANLIŞ VAR DEMİŞTİK?..

Evet, Ümit Özdağ'ın Partisi'nin İstanbul İl Başkanıyla alakalı "iddia ve konuşmaları", bir hayli gündem olduğu, hepimizin malumudur!… İşte, o gündem olma hali, "gel-gitler" seyriyle, "partiden ihraç etme", noktasına gelindi.. Ve; "ihraç" kararı çıktı…

***

O gün, yazmıştık!.. "Yanlış hesap, Bağdat'tan" döner.. Yani; "ihraç istemi ve işlemi" parti tüzüğüne göre, "yapılmadı?"… Bu ihraç, yargıdan döner.. Nitekim, önceki gün Mahkeme karar verdi; Özdağ'ın ihraç edilme şekli hukuki değildir, işlem ve tüzük, mevzuat hatası vardır?"..

***

Yani, "seçilmiş bir milletvekili, parti kurucusu bir kişi" konum itibariyle.. Ki Parti'nin bizatihi tüzüğünde ifade edildiği gibi..  Bir Vekilin disipline verilmesi, ancak "Genel İdare Kurulu ve Parti Genel Başkanının yetkisinde ve kararıyla" mümkün.. Onlar, ne yaptı "parti tüzüklerini" okumadan, "İstanbul patentli" operasyon, çekip, "ihraç ettik bittiye getirdiler?"

***

Ki, o gün Özdağ da demişti… "Siz beni zor partiden ihraç edersiniz.. Bu yargıdan döner. Çünkü, "tüzüğe aykırılık var?"…

***

Biliyorum!.. Şimdi diyeceksiniz ki, "kendi tüzüğünden bi haberdar, disiplin kurulunu işlemede ehliyetsiz, bir ihracı dahi yüzüne, gözüne bulaştırıp, yargı duvarına toslayan" bir parti yönetimi, sahi bu ülkeyi idare edebilir mi?…. Siz deyin!?..

***

DERNEK Mİ, MEYHANE Mİ?..

Söz'ün dünkü manşet haberinin başlığı böyleydi; "Dernek mi, meyhane mi?"… Habere göre, burası "ismi bende saklı" günümüzün moda kelimesiyle sözde "Engellilere ait bir dernek imiş?"… Kurulduğu tarihten bu yana, tam 9 kez şikayet ve ihbar üzerine "baskın" düzenlenmiş, manzara aynı iğrençliği ihtiva etmiş?!… Meyhane, alkollü mekan olarak faaliyet göstermiş!… Yani rezillik, akıyor?.. Ki, ben artık dernek mi, meyhane mi, demenin ötesinde "fuhuş hane mi?" diye sorguluyorum ve soruyorum?.. İlgili ve yetkili kişilere?

***

8 kez "mühürlenmiş?".. Ancak her seferinde nasıl oluyorsa; "o mühür" sökülüyormuş, ya da "kapatma süresi" tamamlanıyormuş kaldıkları yerden, devam diyorlarmış.. Neyse ki, son baskında, emniyet ve zabıtaya gına getirdiği için bu kez "mühürlemeyi" farklı yapmışlar… Derneğin kapısını, açılmamak üzere "kaynak makinesiyle kaynak yapılarak, mühürleme işlemi yapılmış?"…

***

Buarada, meyhanede bulunan kadınlı-erkekli 42 kişiye de, "korona virüs tedbirleri" kapsamında ihlalden dolayı 132 bin lira da para cezası kesilmiş?… Peki, dernek yönetimine kesilen bir ceza var mı?. Ona dair bilgi yok...

***

Neyse, her şey iyi hoş da!.. 8 kez "basılan" ve aynı iğrençliklerin döndüğü şu "engelliler derneğinin" 9'uncusunda aynı, vaziyetin ikmale gelmesi; bu derneğin bugüne kadar neden kapatılmadığı noktasında okkalı bir soruyu ikmale getirmiyor değil?.. Niye kapatılmıyor?.. Ki, tüzüğüne, faaliyetlerine, amacına aykırı hareket ettiği polis kayıtlarına çok kez geçmesine rağmen; "halen dernek adıyla" faaliyet göstermesi, bir garabet durum değil mi?..

***

Kim ne cevap verir bilmem.. Galiba, şu dernekler mevzusu ve yasası, böylesi anlayış ve amaç güden, yapılar için, meğer ki elzemmiş?.. Ama uygulayan var mı?.. Şekilde görüldüğü gibi, deyip noktayı koyalım!…

***

 

GÜNÜN SÖZÜ

- Yaşadığın yeri cennet yapamadığın sürece kaçtığın her yer cehennemdir.