NE İŞ; "ÇİÇEK" İŞİ?..
Vallahi ne diyeyim!.. Konuşuluyordu, söyleniyordu, kulağımıza fısıldamalar yapılıyordu.. Yani yoğun bir kulis söz konusuydu.. Ama şu; "ağaç, mağaç, çiçek, böcek" işinin, bu kadar "çetrefilli" olduğuna inanmıyordum.. Var bir şeyler, ama bu kadar değil diyordum?.. Meğer ki, tam aksine!.. "Bizdeki saflıkmış.." Denilenin katlaması, varmış ve yaşanmış, ki hala da yaşanıyor!?..
Dün bir yerel gazetemizde okudum!… Sadece, son 3 ayda "10 milyon liralık" ağaç, çiçek alımı, dikimi, söküm işi yapılmış..! Bunu söyleyen de, Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Samet Ucaman… Diyor ki; "Büyükşehir Belediyesi tarafından ağaçlar sökülüyor, yeniden dikiliyor, bu kamu zararıdır, sorgulanmalı?"…
***
Doğrusu, Ucaman'ın o biçim ağaç işiyle alakalı, söylediklerinin dışında, mera alanlarının imara açılması, kentteki "yeşil alanların" geçmişe oranla daha da azalması, ihalelerin "kamuya açık" yapılmaması gibi, bir dizi iddiası; elbette ki "çok yönlü" sorgulanmalı, soruşturulmalı?.. Çünkü, cevap isteyen çok soru var; ağaç ve böcek işinde?.. Hem idari, hem de adli?..
***
"Kent sahipsizliğine" vurgu yaparken, şehrin sivil bileşenlerine de serzenişi var… "Neden bu sessizlik ve kabullenme hali" diye?.. Ne hazindir ki, "ketum" hal, "ölü toprağı" serilmişçesine, kadim şehri "kimsesizleştirmiş durumda?"… Hal-i durum, "siyasi ve ideolojik" bir libasta olsaydı, sanmıyorum ki "aynı kotta" sessiz kalmazlardı?.. İlla ki, "konuşurlardı?"…
***
Galiba, herkesin hemfikir olduğu odak noktadır; "rant var ya, rant..." İşte ondandır, bizimkilerin şehri "kimsesizleştiren" görmedim, duymadım, bilmiyorum" takılmaları… Salt Büyükşehir Belediyesi değil.. İlçe Belediyeleri.. Ve, diğer kamu kuruluşlarındaki, "vahim" hadiselerde bile; aynı felsefe "rant odaklı" fransız takılıyorlar…
***
Şayet "rant" paylaşımı söz konusu olmamış olsaydı.. Şayet, belediyeler dahil, kamu kurumları "Vekiller" noktasında, "parselasyon" yapılmamış olunsaydı?.. Şayet, Sivil oluşumlar da, "arka bahçe" faaliyeti ve aklıyla, hareket etmemiş olsaydı.. Vaki miydi ki, "bu kentin kimsesizliği ve sahipsizliği?".. Ne mümkün?..
***
Velhasıl, ağaç, çiçek, böcek işi o biçim "koku" veriyor.. Ama gül gibi değil, rant kokusu veriyor!… Bakalım biz kaleme aldıktan sonra, kimde "koku rahatsızlığı" vuku bulur, ya da kim "rahatsız" olur kokunun ifasına!… Tepkileri bekliyorum!?..
***
KOKOCU KÜRŞAT!…
Denir ya, "sen neymişsin be, Kürşat Ayvatoğlu!.." O ne lüks arabadır.. O ne, lüks yaşamın şatafatı?.. O ne, eğlencenin "sınırsız" yaşam biçimidir?.. O nedir, "kokain partisi" tertibin ya!… Sahi, hele bi deyiver bu değirmenin suyu, nerden geliyor?… Parti'nin "ön büro" personeli olmaktan mı geliyor?.. Hani gelene-gidene "fatura" kesme var ya, ondan mı?.. Yoksa, "kokain" torbacılığından mı geliyor?.. Sakın, babadan kalma" ya da, "hanımın babasından" bize miras kaldı deme?.. Çünkü buna kimse inanmaz!...
***
Eğer ki, diğer ikisine "sırtını" dayarsan, herkes, inanır?… Ve kimse de sana bir şey yapmaz…? Nitekim, "pudra şekeri" dedin, hemen bırakıldın?. Ki, arkadaşların seni yalanlamasına rağmen.. Bak, işi kıvırmaya, üçüncü duruma meyil verince, ikinci kez gözaltına alındın ve tutuklandın.. Ona göre!.. Neyse!.. İşi tiye almak, şakaya vurmak, olmaz.. Mevzu ciddi.. Ancak, "suç şahsidir"… Ki, hep ifade ederim, hangi parti olursa olsun, işlenen suç nevisi neyi içerirse, içersin "partiye" mal edilemez, kişiyi bağlar… Ama önem arz edici olan, "vakıadan" sonra, partinin takındığı durumdur..
***
Denir ya, bir elin beş parmağı bir midir; değil?.. Elbette ki, Kürşat gibi "marazlar" her yerde, çıkabilir… AK Parti'de de çıkabilir.. Nitekim, 15 milyona yakın parti üyesi var.. Parti Genel Merkezinde de, yüzlerce çalışan var.. Hassasiyet gerektiren, "rezilliği" örtmemek, "en ince ayrıntısına" kadar, üzerine gidip, bir daha "tekerrür" etmemesi için; önlem almaktır.. Kokocu Kürşat partiden atıldı, iş akdi fesh edildi.. Olması gerektiği gibi.. Ama yeterli mi değil?.. Yapılması gerekenler var?.. O da; Kürşat'a kim, ya da kimler "referans" olup, AK Parti'de "ön büro" elemanı diye işe aldırdı… Kısa sürede bu "şatafata" nasıl ulaştı.. Lüks yaşamının değirmenine su taşıma noktasındaki "bağlantıları" kimler?..
***
Eğer ki, "kokaini" temin eden kişi olarak, bu "illetin" satışını ve parti organizasyonlarının elemanı ise, "bu işin getirisi bu kadar mı?"… Pek tabi ki, seçilmişler var mı?.. Ya da, başkaları!… Ki, polis ve yargı cephesini ilgilendiren önemli, nokta da!… "Uyuşturucunun" temini, nereden geliyor?… Muhakkak ki, sorgulanıyor?.. Gelelim "Kokocu Kürşat" üzerinden, AK Parti'yi yerme adına, muhalefetin sergilediği, duruş!.. Özellikle CHP.. "Tencere, seninki benden kara" misali… Söylenecek söz, ki sizdeki hadiselerin vücut bulma haline de "suç şahsidir" demiştik ve gereğini yapın diye de not düşmüştük..
***
Ama, tacize, tecavüze, yolsuzluğa, usulsüzlüğe, rüşvete dair "bırakın partiden" ihracı, ya da soruşturma bile açılmasına "izin vermediniz?"… 16 Parti yöneticisinin hangi "Pisliklerin" merkezinde debelendiği, açıkta iken!.. Kürşat gibi "pislikleri" anında kapı önüne koyan ve her türlü mesafeyi koyan AK Parti'ye "söz söyleme" noktasında, en son kişi ve parti CHP'dir..
***
HAMZA DAĞ NE DİYOR?..
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ne diyor… Şunu söylüyor..
Ar-Ge biriminde çalışan bir arkadaş. Devir teslim törenlerinde orada bulunması söz konusu oldu. Bundan çıkaracağımız dersler var. Partiye alırken başka araştırmalar da yapması lazım partinin. Bundan sonra çok daha dikkat etmeyi gerektirecek bir durum var. Bu mevzudan haberdar olur olmaz sosyal medyadan değil, direkt bize gelmiş olsaydı bu kişinin işine yine son verirdik, bundan bir gram tereddüt edecek durum partimizde siyaset yapan insanda söz konusu olamaz.
SÖZLEŞMESİNİ FESHETTİK
Sözleşmesini feshettiğimiz gibi yargıyla alakalı boyutta da emniyette işlemler sürüyor. Halen takibini yapıyoruz. Hukuken mümkünse buna da olabilir. Kaçınacağımız nokta söz konusu olamaz. Daha çok dikkat etmemiz lazım olayını kendi içimizde daha çok değerlendireceğiz. Ortaya çıkan görüntülerde samimi olarak bize oy veren insanlardan üzülenler oldu. Onlardan helallik istiyorum. Ama asıl mesele burada böyle bir konu gündeme geldiğinde hangi partinin nasıl bir reaksiyon gösterdiği. Perşembe akşamı sözleşmesini feshettik. Bu konuda siyasallaştırmak isteyenlerin kendi partilerindeki taciz, tecavüz konularını 126 gündür konuşmayanları da not etmek gerekiyor.
BURADAKİ ESAS MESELE ZENGİNLEŞMENİN KAYNAĞI DENİYOR
Bir seneki süre zarfında bir şey olduğunu düşünmüyorum. Yargının bu konuda eli açık. Elinde delil, belge olanlar, iddiasını ortaya koyanlar, ticaret yaparak değil de nüfus ticareti yaparak, belediye, kamu hizmetleri noktasında çalışma yaparak durum varsa yargının önü açık.
UYUŞTURUCU TEMİN ETTİ İDDİASI
Bunlarla ilgili benim bilgim yok. Araştırılması İçişleri Bakanlığı ve yargı tarafından yapılıyor. Uyuşturucu ile olan süreç Emniyet'te ve yargı noktasında devam edecek.
BİRLİKTE ÇALIŞIRKEN FARKLILIK FARK ETMİŞ MİYDİNİZ?
Ben uzun zamandır yakınımda çalışan biri olmadığı için, bizim sadece genel merkez mesaimiz yok. Bölgemize gidiyoruz. Memurluk yapan arkadaşlar var. Onlarla çok sıkı çalışma içinde olamazsınız. Çok yakın çalıştığım biri değil. Son dönemde 4-5 arkadaşta Covid vakası oldu. O dönem dışında yanımızda bulunmadı.
İÇİŞLERİ BAKANI ŞANTAJ ŞÜPHESİNDEN BAHSETTİ
İfadelere bakılırsa kendi içlerindeki mesele, arkadaşları ile ilgili konu. Orada bir takım şantajlar elimizde görüntüler var gibi bir takım şeyler söylenmiş. Bizim devir teslim töreninin olduğu akşam böyle bir durum ortaya çıktı.
***
ERDOĞAN PEŞİNİ BIRAKMAZ?..
Tabi bu işin bir de, Cumhurbaşkanı Erdoğan cephesi var?.. Öyle inanıyorum ki, "Kokocu Kürşat" için, Parti Genel Merkezi'nin ilgili ve yetkili birimlerini, "haşat" etmiştir.. Ve işin en yakın, takipçisi..
***
Çünkü, o Erdoğan ki, "sigara içilmesine" bile tahammül etmeyendir… Tavizsiz "mücadele" edip, çevresindekilere "sigara içmeyi" yasaklayandır… Vuku bulan bu "pisliğin" her yönünü, bertaraf edip, temizler!… Birileri "peşini bıraksa" dahi; o bırakmaz!..
***
GÜNÜN SÖZÜ
-Yanlış bildiğin yolda; herkesle yürüyeceğine, doğru bildiğin yolda; tek başına yürü.
