NEFRET SUÇU MU?..

 

İlk duyduğumda inanmadım!.. İmamoğlu'na yapılan kurmaca haber gibi, düşündüm.. Sonra irdeledim, hatta "o zihne" yakın yayın organlarına baktım; evet doğruymuş!… Peki, işlenen suç ne?.. Hadise şu… Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, gecen cuma hutbesinde bir vaiz verdi; LGBT'lilerle alakalı!.. Erbaş özetle şöyle demişti, o vaizinde…

***

"-Ey insanlar!… İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti. Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir, bunun hikmeti. Yılda yüzbinlerce insan gayri meşru ve nikahsız hayatın İslami literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu İV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim…"

***

İşte, Erbaş bunları söylediği için, İHD Ankara Şubesi, suç duyurusunda bulunmuş!..  Ankara barosu da, tepki açıklamasında bulunmuş.. Neymiş; LGBT'lilere yönelik sözde "nefret söylemi" suçunu işlemiş!… Yani söyledikleri, "nefret suçları" kapsamına gireceğinden, Cumhuriyet Başsavcılığına, "hakkında soruşturma" açılması gerektiği buyurulmuş!.. Ha bir de, hükümete çağrıda da bulunulmuş; "Erbaş görevden alınarak, idari soruşturma açılmalı?" diye de çıkışmış!..

***

İHD'nin bu tavrına, gel de söylenme diyeceksiniz?!.. Doğru..  İstanbul sözleşmesi imzalanmamış olunsaydı; bugün LGBT’lilere “özgürlük, eşitlik, islam ülkesinde olabilirlik” noktasında, ahkam kesilmezdi?... Ne diyeyim, niyetli olmamız munasebetiyle diyorum ki "iftar sonrası", kim ne söylerse benim nazarımda serbest!..

***

İHD'nin işin "ıslahına, bu rezilliğin yaşanmaması, iğrençliklerin toplumu çürümeye götürmemesi" için, irade ortaya koyması gerekirken; "doğanın ve insanın varlık" karakterine ters olan ilişki anlayışını "sahiplenmesi" ve bunu "eşitlik" olarak görmesi; gerçekten akla ziyan!..  İnsan hakları tek taraflı olmuş galiba!..

***

Denir ya; ne günlere kaldık?. Dile kolay; İslam ülkesinde, İnsan Hakları kapsamında, "Ahlaksızlığa, fuhuşa, zinaya, eşcinselliğe" laf söylemekte; "suç kapsamına" girecek deniliyorsa.. Ve bir din adamı, Kur’an-ı Kerimdeki ayetler ışığında, vaiz vermesine karşı çıkılıyorsa.. Bence; "kovid-19" az bile bize ve bu dünyaya!!..

AH Kİ AH İMAMOĞLU!…

Bunu da yaptın ya!.. Bilerek mi, tasarlayarak mı, düşünerek mi, yaptın.. Yoksa; bir kez daha vuku buldurdun, gafletin, delaletin pek tabi ki "fitnenin" kulvarında koşucu bir icraatın altına imza atman!!…

***

Şu karikatüre bakar mısınız!?.. Bu karikatür, Bay Ekrem İmamoğlu tarafından, 23 Nisan'da çocuklara "hediye" olarak dağıttığı dergide yer alıyor!.. Karikatürde görüldüğü şekliyle!..

***

Bir imam var; İslamiyet diye işaretli.. Bir haham var, Yahudilik diye işaretli.. Bir Papaz var; Hristiyanlık diye işaretli.. Bir de "Alevi dedesi" var onun işaretinde de; "Alevilik" diye yazılı!..

***

Peki, muhteva ve temel, anlatım gayesi nedir?.. Meçhul.. Denilebilir ki; "din ve inanç" özgürlüğü açısından, Alevilerin de "hakları" var.. Doğru var.. Ki yıllar yılıdır; bu ifade ediliyor, tartışılıyor, konuşuluyor..

***

Ama; Alevilik bir mezheptir!.. Ayrı bir din olgusu değil.. Ki İslamiyet’in bayraktarlığı, sancağı, çatısı altındadır!.. Ne İslam'a karşı, ne de İslam'la eşdeğer, bir "din" olgusu söz konusu değil…

***

Lakin, karikatüre bakıldığında; Alevilik tıpkı "İslamiyet" dini, tıpkı "Hristiyanlık" dini, tıpkı "Yahudilik" dini gibi; ayrı bir din olduğu, ifade edilmektedir..

***

Sonuç itibariyle, İslam ülkesinde, çocuklara, gelecek nesillere bu minvaldeki bir "tanım, anlatım, işaret ve söylem" zaman içerisinde; "farklı mülahaza ve tepkiler oluşturur ki" düşmanlığa kadar yol gider!?..

***

Onun için, bay İmamoğlu her şeyi bir kenara bıraktık, bari "soyadına" yakışır bir din ve felsefe anlayışını ortaya koy da; "inanç ve mezhep" üzerinden, "birbirimizi" boğazlamayalım!…

***

GELELİM, "KURGULU" HABERE!…

Evet, İmamoğlu'nu "karikatürle" yerden yere vurduk ya, şimdi de, kendisine yönelik yapılan "kurgulu" habere bir bakalım.. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilmek!... Gerçi o haber, basına yansımadan, haber olmadan "suç üstü" oldu.. Şimdi gündeme "yayımlanmayan" kurgulu habere dönüştü!..

***

Malum, Mersin'deki "limon üreticileri" virüs nedeniyle bu yıl istedikleri şekilde "limon" ithalatı yapılmadı, satış düşük.. Yani limonlar tarlada çürüdü.. İşte Mersin'deki üreticilerin mağduriyetine, İstanbul Belediye de karşılık vererek, "limon alın" çağrısı yaptı.. Ve limonlar alındı!..

***

Ancak kerameti kendinden menkul Mersin'deki troller "bu iş İmamoğlu'nun" lehine olacağı, siyasi güç kazanacağı, Mersin'deki üreticileri kendi tarafına çekebileceği, şuursuzluğuyla, "kurgulu" bir haber planı içerisine girerler…

***

"İmamoğlu üreticiden alacağı 100 ton limon alımı, yalan çıktı.. Limon üreticisi aldatıldı" gibisinden, kurmaca bir haber planına girerler..  Yerel bir gazeteci, kamera, limon üretimi yapan arkadaşının tarlasında; çekim yapılıyor..

***

Tabi, bu çekim, kurgulu haber herhangi bir kanalda yayılmandan, whatsaptan paylaşılmaya gidilince, "rezillik" ortaya çıktı.. Haber yapılması gerekirken, kurgulu haber, haber oldu yani!..

***

Dün yazıya nokta koyarken, haberin faili olan üç kişi gözaltına alındı… İşte, terbiyesizliğin, ahlaksızlığın, çirkinliğin, şeytani fikrin "troller" tarafından nasıl da, şuursuzca icra edildiğini, bizdeki deyimle “asparagas”  haberin tertiplenmesi!...

***

Şimdi, İmamoğlu'nun "o fitne üretici karikatürüne mi", yoksa İmamoğlu'nu "kötüleme adına" kurgulu haber yapma fitneliğe mi?. Söylenecek söz al birini vur ötekine!… Üstadın ifadesiyle; ahlaksızlığın da bir sınırı var; ama görünüyor ki öyle bir sınır kalmamış!…

***

"PKK HDP'NİN UZANTISIDIR…"

Kim diyor?.. Demeyen kaldımı ki?.. Bilmeyen kaldı mı?.. Neyse, en tazesi, Meral Akşener.. Önceki gün o da; zikretti "bu ifadeyi?"..

***

Garip olan Akşener'in bu tekerrür edici "taze" sözü, bir anda "flaş, flaş, flaş" kesilmesi oldu!. Yani, son dakika, gelişmesi ve gündemi diyerek; "haber sıralamasında" öne çıktı!…

***

Aslında, Şener'in güttüğü siyasetin mahallesindeki fikriyatta, bu ve benzer ifadeler pek de yabancı değil… Özellikle, "Milliyetçilik" eksenindeki politika açısından, lafı bile edilmez, sözün!…

***

Diyeceksiniz ki, iyi de!.. Neden, iktidara yakın haber bülteni kanallarında, gündem oldu.. Konuşuluyor, tartışılıyor?.. İşte işin sırrı da burada!?..

***

Şener!.. "Millet ittifakı" kulvarında, olası arıza-i durum yaşanmasın, "HDP'nin" dışardan gelen CHP sevdalılığına, celladına aşık misali "desteğinin" kesilmemesi; içindi!?.

***

Yani, hendeği aşana kadar!… O aşıldı.. Süreç farklı bir mecra aldı.. Yeni partiler de, gelişme kaydetti.. MHP'deki "Saha hakimiyeti de" giderek, yayılıyor!.. Parti tabanında; "sessizliğe" karşı, alerjik hali ruhiyetiyle, Akşener konuşuyor..

***

Nitekim bu adım!.. Ana muhalefetin kulvarında kalem oynatanlar tarafından; AK Partiye bir adım daha, yaklaşma diye tanımlandı!.. Kısacası, herkes kendi siyasetine odaklı, "adımlara" yöneldi.. Özeti bu!?.

 

***

ULAN TRUMP SEN NE FIRLAMA ÇIKTIN!…

Bizim Hançepekli Mehemenin ifadesiyle; "Ulan oğlum Trump, sen ne fırlama biri çıktın başımıza.. Bela oldun gittin..!?"…

***

Aynen de öyle!.. Baksanıza, virüsle mücadeleye ilişkin, önerdiği metoda!..

***

"Dezenfektan ciltteki virüsü öldürüyorsa, o zaman bunu vücudumuza enjekte edelimki, akciğerimizdeki virüs, ölsün.. İçelim.."

***

Mantığa, akla, fikre bi bakar mısınız!.. Denir ya; "kurban olim böyle fikre(!).."

***

Dünyayı yöneten ülkenin, en tepesindeki isim bunu söylüyorsa; vay ki vay milletin haline!?..

***

Demek ki, bizim "virüsten" korunmak için litrelerce "alkol" içen, ölen yüzlerce insana, hastalanıp, komaya giren binlerce kişiye; "ne ahmaklar varmış" dememiz!…

***

Hele ki, midesini, bağırsaklarını, boğazını virüsten temizlemek için; litrelerce "sıvı sabunu" içip, bir de üzerine gerilene, "aklını yitirmiş" diye, laf etmemiz!…

***

Hasılı denir ya, baş nereye giderse, ayakta oraya gider!… Dünya ve millet olarak; "belamızı bulmuşuz" farkında değiliz!...

***

 

VİRÜSÜN VERDİĞİ DERS!…

Çok.. Can aldı, hasta bıraktı, panik, korku, endişe hala hakim.. Ama; verdiği derste var.. En barizi; toplumsal olarak içine düştüğümüz, "ahlaki çürümüşlük çöplüğünün" farkına varmamız oldu!?..

***

Her ne kadar, farkına varmayan, hala çöplüğü eşenler var ise de!.. Görüntüde; vefa, saygı, özlem, nezaket, insani ve vicdani, rahmet, af ve tövbekârlık, hataların farkına varış; yüksek bir trentte!…

***

Hak, hukuk, adalet, eşitlik!.. Hele ki, iş ahlakı, esnaf dürüstlüğü, hakkaniyetle ticaret yapma!.. Kısacası; "müşfik" bir fikriyat ve üsluptan, kendini arındırıp, alıkoyar hale gelmemiz; en önemli ders!…

***

GÜNÜN SÖZÜ

Edepsizden haya beklemek, safdillik olsa gerek!?..