OFİSTEN YÜKSELEN SES!…
Bir yerel mevzu!.. Kaç kezdir dillendiriyorum..
Lakin, mevzuya dair köklü bir "çözüm" ne hikmetse icra edilmiyor…
Bir süredir yine; aynı "sorun" Yenişehir İlçesi Ofis semtinde vücut bulmakta..
Ama öyle böyle değil..
Hayli yoğun bir şekilde yaşanıyor..
Ve denilene göre, pervasızca, açık, aleni, ulu orta "icra" ediliyor…
Fuhuş.. Uyuşturucu.. Ve Kaçak Bahis…
Semt sakinleri..
Özellikle, esnaflar…
"Bıçak kemiğe dayandı" misali, isyan ediyorlar..
"İş başa düştü" misali, müdahaleci olunuyorsa da..
Denir ya, "can ve mal" korkusu, endişesiyle, bu üç sektörün "mafyasıyla" baş edilemiyor..
Kimi silahlı, kimi bıçaklı, kimi jiletçi…
Korku salarak, "kol geziyor" semtte!…
***
Ofis.. Ve İç Ofisteki bazı binalar..
Bir ve ikinci katları..
Esnafın isyanına göre; "kaçak bahisçilerin" mekanları haline gelmiş..
Büro gibi, ev gibi donatılmış..
Bir iki bilgisayar…
Kapıda kollayan, eleman!..
Giren-çıkan belli değil..
O biçim bahis oynatılıyor..
Diğer katlar; "günlük, saatlik" fuhuş için kiralanan, evler şeklinde kullanılıyor…
Ki belli binalar artık, markalaşmış!..
Uyuşturucu, köşe başında torbacının elinde!!…
Kapkaç..
Hırsızlık…
Gasp..
Tırnakçılık…
Gün içerisinde, Ofis semti için sıradanlaştı diyor esnaf!..
Günün her saatinde bir vukuat..
Millet artık; Ofis ve İç Ofis'e uğramaktan, geçmekten, alış-veriş yapmaktan korkar hale geldi?..
Aileler için, bu bölgeler "korku tüneline" döndü…
***
Peki çözüm!..
Esnafların ifadesiyle; çözüm çok basit..
Bu bölgelerde günün her saatinde, kolluk kuvvetleri yaya olarak, devriye yapsın..
Bilinen binaların çevresinde, ekip oluştursun..
İki bölgeyi, kapsamlı bir operasyonla bu yapılardan arındırmak mümkün…
Aksi taktirde, bir süre sonra bölge "kurtarılmış bölge" haline gelir ki maazallah!…
Bir esnafın, beyanıyla!..
"Bunlar himaye gördükleri içindir ki; azgınca, fütursuzca ve korkusuzca bu işleri" yapabiliyorlar…
Sorgulanması gereken; bir itham ve iddia…
Uyuşturucu ve bahis noktasındaki serzenişin de benzer durumu, Bağlar'ın Sağlık Ocağı ve Sento Caddesi için de, söz konusu olduğu ifade ediliyor..
***
Velhasıl!…
Ahaliden gelen serzenişi bir kez daha, "yerel sorun" olarak, mevzuu ettik?…
Bakalım, etkili ve yetkili makamlar, birimler "bu minvalde" hangi icraatta bulunurlar.. Bekliyoruz..
Tabi ki, takipteyiz de!..
Bu kez esnafın dediği gibi "geçici değil, köklü çözüm" bekleniyor…
***
CHP'NİN ÖZ EVLADI!…
Gürsel Tekin… Demiş ki; "Cumhurbaşkanı adayımız" ithal olmayacak..
Peki kim olacak..
"CHP'nin öz evladı biri olacak?"..
Vallahi, Kemal Bey'in arıza-i durumunu bilmem.. Ama, bu "öz evlat" mevzusu, CHP'li dostum, Ahmet'i hayli memnun etmiştir..
Ki, dün, mesaj attı..
Gürsel Tekin'in çıkışını gördün mü diye?..
Eeee..
"İthal" evlat araya araya CHP'nin geldiği hal-i perişanlık orta yerde!…
Sözde de, özde olmak gerekmez mi?
***
TİLKİ AŞI OLMAYACAKMIŞ?
Vay anam vay!..
Ne hallere düştük ya?..
Daha aşı gelmedi, "kesin şifa verici" olup olmadığı kesinleşmemiş..
İlaç nasıl, aşı nasıl yapılacak, netliği yokken!..
Konuşulanlara bakın..
"Tilki" bile aşı olmaktan imtina ediyor…
Bir kesim "aşıya", bir kesim "ilaç'a" bir kesim yasaklara..
Velhasıl herkes; bir şeye karşı çıkma marifeti içerisinde…
Sanki bu karşı çıkışla, "virüs" size bulaşmayacak, ülkeyi terk edecek..
Kimsecikler de ölmeyecek?..
***
Ne iş ya!.. Anlamak zor..
Sahi ben neye, karşı çıkayım..
İlk günden itibaren, savunulan "Maske, sosyal mesafe ve hijyenik" denilen bu üç kurala "topyekün" karşı mı çıkayım?.
Marifet karşı çıkmakta ya!?.
Dedik ya!.. "Tilki de" aşı olmaya karşı çıkıyor ya!..
Sahi "Tilki" deyip duruyoruz ya, bildiğiniz Tilki değil..
Kast ettiğim, Aleyna Tilki…
O "ben aşı olmam" diyor..
Eee; olsa ne yazar..
Karşı çıkıyor ya..
Neyse!..
Aşı için ben şimdiden "kollarımı sıvazlayıp" sıramın gelmesini bekliyorum..
Malum; bizi de mesleki noktada öncelikler arasına alabilirler…
Çok geziyoruz ya!…
***
GÜNÜN SÖZÜ…
Bazı insanlar alçak gönüllüdür bazıları da alçak olmaya gönüllüdür.
