RACON MU KESTİ?..

Galiba, öyle görünüyor.. Yoksa bizim Bay Kemal "son haftaların" reyting rekorları kırdıran, "raconlar" keser miydi?.. "Kürt sorununun çözümü", "sistem değişikliği" ve "helalleşme" gibi kurtarıcı, düzen değiştirici çıkışlar, sıradan hamleler değil!!!.. Yani, 2023'e odaklı, "reis" adayı ve komutan benim" demeye getiriyor, bay Kemal…

***

Vaziyeti biz böyle okuyoruz!.. Siz nasıl okuyorsunuz bilmem, ama "Millet İttifakı'nın" çatısı altında bulunan, kenarında konuşlanan, arka bahçesinde "gezinti" yapanlar, vaziyetten haberdarlar mı?!.. Mesela Akşener, Buldan, ki Sancar da var.. Temel beyi de eklersek!.. Bay Kemal'de "karar kılmışlar mı?" yoksa söylendiği gibi "emr-i vaki mi" yapıyor?..

***

Yoksa bay Kemal'de bu kadar yüksek profilli bir "özgüven" olabilir ya da gelişebilir miydi?.. Sanmıyorum, mutlaka bir "besleme" hali vardır.. Bakar mısınız, ülkenin de milletin de, coğrafyanın da, hatta Ortadoğu'nun da "makus talihini" yerle yeksan edip, değiştireceğine dair "okkalı sözcükler" sıralayıp kendini "büyük devrimci" diye, Gandi'yle aynı potada tutar mıydı?…

***

Durum değişken.. İş masaya gelindiğinde tablo neyi gösterir bilemeyiz!.. Ama, "emri vaki" bir seyir içerisinde, Bay Kemal genlerinden gelen, müesses nizamın "muktedir" ruhuyla, Millet İttifakı'nın bileşen ve ortaklarına "feriştahınız da gelse" raconum budur deyip, fatura kesiyor!… Son Akşener'le yapılan görüşmenin, muhtemelen muhtevası da, bu alan olmuştur!…

***

SORUYORLAR…

Dün, Bay Kemal'in "helalleşelim" çıkışına dair, uzun uzadıya sizinle hasb-i hal ettik!… Helalleşme kültürümüzde bir "erdemliliktir?".. Ama helalleşmenin de iki kuralı vardır; "iki taraflı" helalleşme.. Ve bunun bir de "mağduriyetlerin" giderilmesi noktasında, "hukuki boyutu" var?… Öncelikle Kemal Bey'e "yolunuz açık olsun?" diyor.. İnşallah "helalleşmeyi" salih ve samimiyet karinesi içerisinde, sonuçlandırırsınız!?..

***

Dün bir okurum, yazıma not düşerek sormuş!.. Sizce, Kemal Bey'in "helalleşme" diye çıktığı yol, "bir niyet mi, bir plan mı?".. Malum, 2023'e odaklı seçim sath-ı mailinin takvim yapraklarının düşmeye başladığı bir evrede, yanıtınız nedir!.. Kısm-i bazda dünkü yazımda, aktarmıştım; "peki bunları yapabilecek misin?" diye!..

***

"Kabulü mümkün olmayan bir duaya" amin demek ne kadar doğru bilmem.. Ama, siyasi geçmişi "değişken gündem" üretebilme kabiliyetiyle vaki olan, akşamın aklıyla, gündüzün zihninin eforu ayrı olması münasebetiyle duruma bakarsak!!.. Ki kendi beyanıdır, "bizim arkadaşlar akşam içki sofrasında hükümet kurarlar, sabah kurduklarını unuturlar".. Artık, soruya yanıtı siz anlayın!…

***

Hep ifade ediyorum!.. Ki bu hem tepe siyaseti hem de yerel siyasetin, olmazsa olmazı ve ilkesi olmalı… Siyaset "cek-cakla" olmuyor.. Olması gereken öncelik, o siyasetçinin "inandırıcılık" silahının güçlü olmasıdır… Ama gel gör ki, mevcut muhalefetin en büyük "eksikliği de" bu inandırıcılığındaki zafiyetin yüksek oluşudur..

***

PEKİ KANAN OLACAK MI?..

Bir başka okurum da diyor ki!.. Peki bu "planla" kanacak olan olur mu?.. Bu soruya verilecek yanıt basit.. Ülkemizde nice planlara, nice algı üretimlerine, nice yalana, dolana "bel bağlayıp" koşanlar gördük.. Buna mı gelmezler!..

***

Tek kafamı kurcalayan nokta!.. Bu stratejik plana, tam da seçime giderken özellikle Kürtler ve beri yanda muhafazakar kesim!.. Tarihini bilen, gören, yaşayanlar olarak; "geriye dönüp bakarlar mı?".. Ve bu bakıştan sonra; "o yolun birer yolcusu, ferdi olarak" kendilerini görürler mi?…

***

SİZ KİMİN YANINDASINIZ!…

Saadet Partisi üyelerine.. Özellikle de, Milli Görüş'ten olan kesime.. Soruyorlar, siz kimin yanındasınız!… Ve ekliyorlar, "siz bunların yanında mısınız?" Şöyle ki…

Siz, Kapitalistlerin yanında mısınız?..

Siz, Sol ve sosyalistlerin yanında mısınız?

Siz, Laiklik ve Kemalizmin yanında mısınız?

Siz, Emperyalistlerle iş tutanların yanında mısınız?

Siz, Baas rejimleriyle iş tutanların yanında mısınız?

Siz, Faiz sistemine bel bağlayanların yanında mısınız?..

Siz, Erbakan'a "parmak" sallayan, iktidardan devirenlerin yanında mısınız?

Siz, Kürtleri de, Müslümanları da, "inkar ve asimilasyona" uğratanların yanında mısınız?..

Siz, Yerli ve Milli olmanın "çağdaşı" olduğunu söyleyenlerin yanında mısınız?…

Siz, Milli iradeyi "yok" sayan demokrasiyi "vesayete" libas yapanların yanında mısınız?…

Yanıtınız ne olur bilmem!…

Ama eğer ki, siz Erbakan'ın "çizgisindeyiz" diyor iseniz!…

Sizin tüm bu, "sorulara" bilaistisna, "hayır" demeniz gerekir..

Peki diyebiliyor musunuz?..

Siz deyin!?...

***

ÜSTADI ANLAYAMAYANLAR!…

Ne yazık ki, dün bir kez daha müşahede ettim!.. Usta şair, yazar Sezai Karakoç'u hala da; "anlayamayanlar" var!… Ve onun düşüncelerini, aforizmalarından ibaret olan sadece "Mona Roza" şiiriyle, anılır olmaları, gerçekten, üzücü!.. Arkasında yüzyılları aşıp, günümüzle entegre edip, sentezleyen fikir ve hissiyat adamının "dirilişini", sığ, cılız, sıradan, basit bir "aforizmanın" leğenine boca etmek, büyük bir haksızlıktır!… Önceki gün ve dün baktım ki, "sosyal medyada" ve bazı kelli felli gazetelerin köşelerini işgal edenler, üstadı "Mona Roza" şiiriyle, anlamaya ve anlatmaya çalıştılar..

***

O ki, İslâm medeniyetinin, bu coğrafyada yeniden dirilişini özümseyendir.. Ama, körü körüne taklit etmeden, gelenekten beslenerek yenileşme ve çağın isteklerine cevap vermenin hem teorisinin hem de pratiğinin bu "dirilişte" yer alması gerektiğini, söyleyendi.. Onun şiirleri, bu medeniyetin batının ve batılılaşmanın erozyonuna uğramadan, başkalaşmadan yenilenmesi gerektiğine ışık olan manifestolardır…

O ki, medeniyetin maddi ve manevi unsurlarını da kuşatan, ruhunu diriltmeye çalışmaya ömrünü atayandı.. Fikrini sanatla, estetiği mefkûreyle, bugünü geçmişle buluşturan, "dirilişin abidesi" ve son yarım asrın, meşalesi olarak, yola çıkmıştı.. Ebediyete intikaliyle, bir büyük medeniyet ruhunun küllerini önceki gün musalla taşında üfleyerek, gitti!.. Ruhu şad olsun, usta şair hemşehrimin!…

***

GÜNÜN SÖZÜ

Dünya; hak ile bâtılın, mü’min ile kafirin savaş alanıdır. Bu savaşta akıbet, Allah’tan yana olanlarındır. Bu bir hakikattir.

***

HAYIRLI CUMALAR...