SOSYAL MEDYA ŞEYTANLARI?…

YİNE o bilinen, bir kesim yaratık.. Ki, hastalıklı virüs gibi!!!.. Bir muamma; vahşilik!… Görüntü insan ama karakter noktasında hiç değiller.. Ki olamazlar da?…

***

Çünkü bunlarda, şeref ve ahlak hak getire… Zerre-i miskal, bulmak mümkün değil.. Ucube, iğrenç bir ruha ve caniliğe sahiptirler!… Kin ve nefretin "batağında" üreyen, canlılardır!.. En saldırgan, salya akıtıcı "hayvanlardan" beterler!…

***

İşte bu yaratıklar, önceki gün yeni doğmuş bir bebek üzerinden.. Hamza Salih üzerinden.. "Vahşice" şuursuzca, ahlaksızca, alçakça "küfürler" içeren, sosyal medyadan paylaşımlarda bulunuyor…  Bu batakhanede, Hamza Salih Bebeğin, annesi Esra babası Berat Albayrak'a saldırıyorlar!..

***

Yetmiyor… "Kana doymayan" vampir misali dedesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, nenesine Emine Erdoğan'a!.. Daha da ileri giderek temsil ettikleri siyasi fikir ve aile kültürlerine kadar; dişlerini, dillerini uzatıp; "itleşerek" husumetlerini ortaya koyuyorlar…

***

Vaziyeti, vuku bulan hadise gelinen aşama itibariyle, Türkiye'de "siyasi husumetin" gözleri kör, kalpleri taş, vicdanları tar-u mar eden bir "ideolojinin" çürümüşlük halini ortaya koymaktadır… Cinnet halinin özeti bu!.. O'nun için; "yüzleşmeliyiz" hakikatlerimizle!…

***

Çünkü, bir kaç hafta önceydi!.. Yine böylesi "insan karakterinden" yoksun, müptezel bir şahsiyet, HDP'li Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak'a "şerefsizce, namussuzca" dil uzatıp, hakaret etmişti.. Yine, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e.. Yani, saymakla bitmez vakalar!…

***

Ne acı verici olaydır ki; her meselede olduğu gibi bu meselelerde de çifte "yüzlülük" hep, vücut bulmaktadır.. Ki bu daha; yakıcı ve yıkıcı olarak, öne çıkmaktadır…

Çünkü, "nefreti kusan gönüllere, provokasyonlara, ihanet ve kalleşliklere" karşı "tavır" sergilenmediği gibi mağdura karşı da "sessiz" kalınarak, görmedim, duymadım, bilmiyorum!..

***

İşte asıl meselemiz de bu!.. Denir ya, "susma, sustukça sıra sana gelecek?".. Aynen de öyle.. Üç maymunu oynamak, aslında "körleşen göze, taşlaşan kalbe, katılaşmış vicdana" cesaret ve güç, sağlamaktadır.. Kastım; "siyasilerdir, kurumlardır, devlet mekanizmalarının işleyişidir?"..

***

Kimse gocunmasın.. Kimse de, "şu veya bu" diye; "ama" ile lafa girmesin!.. Kabahatli, iktidardır, muhalefettir, yavru muhalefettir.. Ve yine, devletin yargısıdır, yasalarıdır, "müesses" nizamın işleyişindeki, zafiyetlerdir!… "Sarı inek" meselesi.. Sarı inek, "vahşi yaratığa" teslim edilmeseydi; önüne gelene "saldırmazdı?"..

***

48 saat içerisinde, "sosyal medyadaki" paylaşımlara baktığımda; "bir yüreklenme, bir kalp yumuşaması", siyasi hasım ve husumet güdenler de gördüm.. Ama gönül isterdi ki, dün Meclis'te grubu bulunan tüm partiler, parti sözcüleri "sosyal mesafe" kuralına uyarak, hep birlikte "kameraların" karşısına geçip; "vakayı telin" etseydi!… Ama yok!...

***

Daha önce de ifade etmiştim!.. Bir bebeği dahi gözü, vicdanı ve kalbi görmeyen faşistten; "merhamet" beklenmeyeceği gibi, "onu" siyasi bir kulvara, ya da parti mensubu diye; "toplu bir cemaate, yapıyı, oluşumu" karalama, çuvalına sokma gibi gaflet kadar, kötülüktür..!.

***

Dün, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı izledim.. Partisinin İl Başkanlarına hitap ediyordu.. Konuşmasının sonuna doğru, torunu Hamza Salih üzerinden "kızına, damadına ve kendisine yönelik" sosyal medyadaki paylaşımı dile getirerek net ifade etti. "Bu tür sosyal medyanın tamamen kaldırılmasını istiyoruz?"…

***

BAKAN ALBAYRAK VE EŞİNE ÇİRKİN SALDIRI

 

"-- Bazı konular var ki üzerinde konuşmak bile insanın kalbini acıtıyor. Aile olarak birkaç gündür, böyle can acıtıcı bir mesele ile karşı karşıyayız. Önceki gece 8. torunum Hamza Salih dünyaya geldi. Berat Bey evladının doğumunun sevincini kamuoyu ile sosyal medyada paylaştı. Bu mesajın altına on binlerce kişi iyi niyetli yorumlarda bulundu.

 

***

HESABINI ELBETTE SORACAĞIZ

 

Ancak insanlıktan dahi nasibini almamış, kalbi kararmış bazı alçaklar, içindeki kötülüğü sergileyen hakaretlerle bu güzel iklimi kirletmeye çalıştı. Yargı ve emniyet teşkilatlarımız harekete geçti ve işlem yapmaya başladı.

 Dünyaya gözlerini henüz açmış bir bebek üzerinden ailesine ve onların temsil ettiği değerlere saldıran bu alçakların peşini bırakmayacağız. Hukuk önünde her birinden işledikleri suçun hesabını elbette soracağız.

 

***

TALİMAT VERDİ: YENİ DÜZENLEME GELİYOR

 

Bir an önce düzenlemeyi Meclis'e getirip sosyal medya mecralarının kontrol edilmesini istiyoruz.  

Kanunların suç saydığı her konuda hak arama ve önleme yolları açık olmalıdır. ABD'lisi, Avrupalısı, Çinlisi bu imkana sahipken 83 milyonluk Türk vatandaşının sosyal medya terörü karşısında eli kolu bağlı kalmasını kabul edemeyiz. Bu konuda kapsamlı bir hukuki düzenleme üzerinde çalışıyoruz. 

İnternet ve sosyal medya mecralarının ülkemizde bir an önce mali muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Düzenleme tamamlandığında, erişim engeli ile adli ve mali yaptırımlar dahil her türlü yöntemi devreye sokacağız. Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir. Bu ülkenin idari ve adli kurumlarını hiçe sayanları biz de hiçe sayarız."

***

Evet, Akif'in dediği gibi…

'Ahlakın izmihlali ne müthiş izmihlal, ne millet kurtulur zira, ne milliyet, ne istiklal'.

***

Hasılı kelam..  Bir dede düşünün.. Bir baba düşünün.. Bir anne düşünün.. "En mutlu, sevinç içerisinde" olmaları gerektiği gün ve zamanda; "yaşadıkları" travmatik hal!…

"Mutluklarına, sevgi coşkularına, huzurlarına ve yer yüzünün en masum, günahsız ailelerine dahil olan bebeklerine" yönelik, alçakça akıtılan salyanın üzüntüsünü yaşıyor.. İnsanın kalbi; acımaz mı?…"

Acır, hem de derinden acır, yeter ki "insani" vasfını kaybetmemiş olsun!...

***

En insani müştereklerimize yönelik böylesi; "vicdansızca cinayetlere" "silah" olan Sosyal Medya’ya yönelik, atılması gereken, adımda geciktiğimizi ifade etmek isterim…

"Bela ve bataklık" diye tanımladığım "sosyal medyadaki" şuursuzluğa, "yetti denilmeli" ve ivedi olarak, "yasal" bir ağın içerisine alınarak, oto kontrole alınmalı… Salya akıtıcıların; "özgürlük alanı" olmamalı!...

Çünkü bunlar; "şeytanlaştıkları" gibi, siyasi husumetle gözü körelmiş, kalbi taşlaşmışları da, beraberlerinde sürükleyip, soysuzlaşmaya sürüklüyor..

***

Yasa taslağı kısa sürede meclise gelecek.. İçerik nasıl olacak bilmiyorum.. Ama; her ne olursa olsun, "kaş yapayım derken göz çıkarılmamalı?"...

 "Sosyal medya" paylaşımlarındaki şerefsizliklere, ahlaksızlıklara, şuursuzluklara, itibarsızlaştıran itibar suikastlerine karşı, Ak Parti kadar, CHP'nin de, HDP'nin de, MHP'nin de, İyi Parti'nin de.? Yani Mecliste bulunan tüm siyasi parti temsilcileri; "yek vücut" olarak, ortak irade ortaya koyup, "insani müştereklerimize" sahip çıkmalıdır!.. Ki; "insani ve vicdani" maneviyatlarımızı koruyup, kollayabilelim!…

***

Ama ne gariptir ki, Erdoğan'ın bu minvaldeki "çıkışından" hemen sonra özellikle muhalefet, "sırt" döndü..

Sanki, düne kadar kendileri aynı "saldırıya" maruz kalmamış gibi, "siyasi husumetle", "sosyal medyama dokunma" gibi, kampanya başlatmaları, sorgulayıcı…

Galiba; yaşananlara müstahakız ki, "birbirimize" karşı ikiyüzlülük içerisindeyiz!…

***

GÜNÜN SÖZÜ..

İnsani, vicdani ve izani hayatın başdüşmanı iki yüzlülüktür..