SU ZAMMINA YARGI FRENİ?!..

Geçen yıl çok konuşup, tartışmıştık!..

Kaç yazı yazdığımı hatırlamıyorum..

Ama bir düzine diyebilirim..

Çünkü; "insafsızca" bir zam yapılmıştı "İçme suyuna!.."

Kent ahalisi gerilmişti..

Yetkili ve etkili zevata öfke seli oluşmuştu..

Siyasiler..

STK'lar..

Vatandaş..

Şehir ahalisi bir bütünlük içerisinde; "zamma" isyan etmişti...

Biz de, "içme suyuna" yapılan zam, "adil değil" diyerek haykırmıştık..

Büyük bir adaletsizliktir…

Büyük bir eşitliksizdir…

Ve vahşi bir "fahiş" fiyat sistemi uygulanıyor diyerek ses olmuştuk!..

Eşi benzeri "olmayan" bir zam oranı ve sistemi devreye sokulmuştu!..

***

Yüzde 35 ila yüzde 330'a varan bir su zammı olur mu?..

Hele ki, "pandemi döneminde?"..

Hele ki, "insanların eve tıkandığı" evrede..

Hele ki, "iş, aşın" rölantiye alındığı bir zamanda..

Hele ki, "içme suyunun" yoğun olarak kullandığı…

Hele ki, "hijyenik" ortamın, "hayat-memat" meselesi iken..

Yapılan zam bir fırsatçılıktır..

Söğüşlemedir..

El insaf…

Ama kime dersin; "zam uygulandı?".

Ve biz de; "tıpış tıpış" faturaları ödedik..

En düşük su faturası, 60 lira oldu!!…

Yani, "zammı" sineye çektik..


***

Önceki gün, Yargı'dan gelen bir karar!…

Diyarbakır Barosu'nun açtığı davaya ilişkin, mahkeme hükmünü vermiş!..

1.5 yıl sonra olsa da!!..

İçme suyuna yapılan zam "eşitlik" ilkesine aykırı!

"Eşit maliyetli bir maldan daha fazla ücret alınması" eşitlik ilkesine aykırıdır…

Keza su tüketime bağlı olarak tahakkuk ettirilen "atık su bedelinin" hesaplanmasında da "eşitsizlik" yaratmaktadır…

Evet, mahkeme özetle bu yönde karar almış!…

Son noktası; "Dava konusu su fiyat tarifesinde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmamaktadır?"..

Haberin detayı bugünkü Diyarbakır Söz’ün manşeti...


***
 

Peki şimdi ne olacak?.

Yargı süreci devam ediyor..

Çünkü, "İstinaf yolu açık.."

Belediye "kararı" istinaf mahkemesine taşıyacak mı?.

Verilen karara itiraz edecek mi?..

Karar yeni olduğu için, henüz belli değil..

Bir 15 günlük süre var..

Muhtemelen, Belediye avukatları aracılığıyla itiraz edecek!…

Sonuç ne olur, göreceğiz?!..

Ha bu arada unutmadan!..

2020'deki zam gibi, 2021'de de, zam yapıldı..

Ki son zam da tartışmalıydı..

Ve tepkisi çok oldu…

Davanın avukat Şahin Koyun'a göre "iki zam da" birbirine bağlı!..

Karar "hemen uygulanmalı" diyor Koyun!..

İstinaf Mahkemesi'nin "kararının" beklenmesine gerek yok…

Karar gereği "zam" iptal edilecek..

Yeni enflasyon oranı dikkate alınarak, "fiyat" güncellenmesine gidilecek..

İlk zam oranı düşürülecek..

Ki, ikinci zam oranı da ilk zam oranına göre yeniden belirlenmesi gerekiyor.

***

Hasılı kelam!..

Kent halkı adına "sevindirici ve umut verici" bir karar..

Bakalım, yargı süreci "eşitliği" tescil edecek mi?..

Kurum menfaatini mi?.

Millet menfaatini mi?..

Bekleyip göreceğiz..

Ha bu arada, eğer ki "istinaf mahkemesi" kararı onarsa!…

Zam geri alınacağı gibi..

Bugüne kadar ödenen "yüksek faturaların da" iadesi gündeme gelecek?.

Neyse; onu bilahare konuşuruz..

İlk raunt, milletin!...

***

HELE ŞÜKÜR!..

Evet ya!..

Hele şükür Kemal Bey'in ağzından "hakikati" itiraf eden bir laf çıktı..

Dahası, "cümle kısa olsa da", analiz muhtevası geniş…

Diyor ki..

Yeterli oy alamıyorsak..

Bu halkın suçu değil..

Bu suç bizim, suçumuzdur…!"

Denir ya!..

Hah şunu bileydin..

***

ŞENOL GÜNEŞ'İN YÜKÜ!?.

Yine müzmin okurum sormuş!?..

Şenol Güneş'in "istifasına" ilişkin, neden "iki kelam" etmiyorsun!..

Yoksa sen de mi; Güneş'çisin diye de, iğnelemede bulunmuş!…

Müdavim okurlar bilirler!..

Futbolla "pek" alakalı biri değilim..

Ama yönetim ve futbolun masadaki hesaplarını, çok iyi takip ederim..

Tekniği bilmem, görüntüyü iyi okurum!…

Bu nedenle, Milli Takımın "son üç maçındaki" yenilgi serisine tepkimi ilk anda koydum!!..

"Ruhsuz, varsızlık, kendinden aciz" bir futbol anlayışı ve yönetimi var!…

Şenol Güneş dahil, TFF'nin başındaki zat-ı muhterem Nihat Özdemir'in, tavır ve beyanlarına baktığımda; "al birini vur ötekine" diyerek; bunların "orada ne işi var" diye de sormuştum!

Ancak kime diyeceksin?..

***

Zaten, Güneş'e de sormuşlar "istifa edecek misiniz?" diye!…

Verdiği yanıtın özetine bakalım…

"Beyler, biz burada iş yapıyoruz.. Çaycımıza kadar herkesin bu işte sorumluluğu var.. Ben yetkili olduğum için, sorumluluğu üstleniyorum?"

Bravo sana!..

Ülke ve millet olarak, "size minnettarız, müteşekkiriz" Şenol bey..

Bu beyana ilişkin, Güneş'e iki kelam etmeye gerek var mı?..

Öyle ya sanırsınız ki hal-i durumu "üstlenmeyi, göğüslemeyi" yükü sırtlamayı "babasının hayrına" yapıyormuş?..

***

Yok yok, hayır işi değil..

"Milli" dava olsa da, bu iş "beleş" olmaz" diyerek, "sorumluluğu ve yükü omuzlamanın" bedeli olarak, aylık 3 milyon lira maaş faturası kesiliyor!.  Vergisini veriyor mu, bilmiyorum..

Ama TFF kesiyor…

"Devletten vergi kaçırır mı?"..

***

Okura sonuç itibariyle bir yanıt verirsek!..

Diyeceğim şu ki, arkadaş 3 milyon maaşı kim alsa; "her türlü sorumluluğu ve yükü üzerine" alacağı gibi, niye istifa etsin ki..?

Erkekseniz; "iş akdini feshedin..?"

O yetki de bende yok!…

Ha bu arada, "yüklü tazminatı da" dikkate alın..

Atı alan Üsküdar’ı geçti..

Milli takımın "bir hedefi ve gayesi" kalmış değil..

Bir başka bahara, kadar diyelim…

Bakarsınız, "sözleşme" tarihi bir sonuç doğurur!…

 

***

Ne kadar çok laf ettik..

Ne diyor, Hıncal Uluç abi…

"Yalan konuşma Şenol…."

Neyse, müzmin okuruma diyorum ki sakın ola; gelecek bahara kadar Şenol Güneş'in "lafını" bir daha açma..

Ve benden de; "sorma?"..

Çünkü "yalanın" peşine düştüğümüz için diğer "hakikat mevzuları" kaçırıyoruz!?..

Nokta!?.

***

GÜNÜN SÖZÜ

-Var mı Allah’tan yukarı, kabirden aşağı? Toparlan ruhum gidiyoruz sen yukarı, ben aşağı…