Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

TCDD’ye günaydın!…

Ne yazık ki?.. Günler, haftalar değil.. Aylardır, şehirde "kızıl-kıyamet" kopuyor… Yerel ve ulusal gazeteler.. Sosyal medya.. STK ve Odalar.. "Tren hattına çekilen duvarla şehir ikiye bölünüyor" diye; konuşmayan kalmadı?…

***

Kimi olur mu dedi?!.. Kimi tedbir amaçlı dedi?!.. Kimi de, bizim gibi yetkili ve etkili kurumlar, hele bi konuşsun; "hadiseyi" net anlayabilelim dedi?!.. Ama kime dersin.. Herkes konuştu, lakin bir tek Devlet Demir Yolları konuşmadı…

***

Ve önceki gün!.. Günaydın mı, tünaydın mı, "hele şükür" dile geldi mi demek gerekir bilemiyorum.. TCDD konuştu.. Yani iki ay sonra; Diyarbakır'ı çok yönlü bir "tartışmanın" içerisinde debeleten mevzuya dair, yazılı açıklama yaptı!..


***

Yıkılan "Berlin Duvarı" gibi, 50'lere dönüş misali Diyarbakır'ı ikiye bölen "ihata" duvarı.. Ki iki taraflı, örülecek bir duvar.. Bunu, hat üzerinden araç ve yayaların kontrolsüz geçişini önlemek.. Çevrede otoparklar ve kurulan pazarlar nedeniyle meydana gelen kazaları, sonlandırmak!.. Ölümler ve kayıplar yaşanmasın diye; "o duvar" örülüyor denildi..

***

TCDD bunu yapmalarına etken, gerekçe ve talep merkezi olarak da, iki Oda'yı gösterdi.. Yani, Ticaret ve Sanayi Odası ile Ticaret Borsası.. Onlar istedi; biz yaptık?.. İlginçtir, TCDD'den "tedbir isteyen" bu iki oda, inşa edilen ihata duvarına ilk tepkiyi koyan da, bu iki oda!.. Ne diyelim; "iki tarafa da" çifte Günaydın!…

***

 

BARO NE DÜŞÜNÜYOR?…

Okur "sorgusuyla" bende sormak istiyorum!… Öyle ya; merak oluştu.. Diyarbakır Barosu bu mevzuyla alakalı, ne düşünüyor tavrı nedir?..

Malum; Lice kırsalında öldürülen kırmızı kategorideki, örgüt üyesiyle "ortaya çıkan" bir resim var…

***

Resimde; Diyarbakır Barosuna kayıtlı Av. Merve Nur Doğan var… Denilene göre; 2018'de, "bese" kod adıyla, örgüte katılmış.. Ki, PKK'lı kıyafeti ve elinde kaleşnikofla çekilen bir resim var.. Avukat Merve Nur Doğan, önceki gün tutuklandı.. Tutuklama; "örgüt üyeliğinden?"...

Şimdi cezaevinde..

***

İşte tüm bu gelişmelerle alakalı, der demez; "Baro" ne düşünüyor" diye soru ikmale gelmiyor değil.. Çünkü, her mevzuda, anında "yazılı, sözlü veya fiziki eylemlerle" bilinen bir tavır sahibi Baro!… Sessiz kalınmaz…

Ki hafta sonu dahi, basın karşısına geçip "Kongrelerin" ertelenmesi kararını "anti-demokratik" bularak tepki vermişti?.

Doğan hakkında henüz bir görüş beyan edilmiş değil… Neden?..

"Baro Başkanlığı yarışı mı" meseleyi, önemsizleştirdi!… Yoksa farklı bir durum mu var!?…

***

Bilemiyorum.. Baronun üye Avukatlarını tenzih ediyorum…

Ki bu ifade kabul edilemez.. Ama birileri yarın çıkıp ta, "PKK'lıların Barosu" dediğinde ne cevap verebiliriz?.. Bari biri bu noktada; "bilgi versin?"

***

KENTSEL DÖNÜŞÜME MIRILDANANLAR..

Ne yazık ki!.. Bizde "keramet" üstünleri çok.. Bakar mısınız, Bağlar'da "kentsel dönüşüm" diye bir proje, hayata geçirilecek…? Ki ihalesi 2021'in başında.. İlk kazma, Temmuz ayında vurulacak diye, gayret var.. Ve Kaynartepe Mahallesi, Bağlar'ın en varoş, çarpık ve harabe bölgesi..

***

Ama şimdiden, kıvıran mı, mırıldanan mı, laf üreten mi; yok şöyle, yok böyle, böyle yapılırsa, şöyle olur, şöyle yapılırsa böyle olur; diyerek "aşa su katmanın" gayreti içerisindeler.. Anlamak zor bunları.. Yoksa, "rant dedikleri" şeyin asıl, rantçıları onlar mı?… Eee.. yıllar yılı, Bağlar'ın hizmet görmeyişi, "köy-kent" konumunda kalır mıydı?..

***

***

 

HATAY'I YAKAN KİM?..

Devlet diyor ki; olay bir sabotaj.. Tahkikat sürüyor?..

HDP diyor ki, "maden sahası" yaratmak için orman ateşe verildi.. Yani, "devlet yaktı" demeye getiriyor?..

İlginçtir..

Örgüte yakın internet sitesinde; "Krom Madeni Projesi" diye bir de belge yayımlıyor..

Yangın bunun için çıkarıldı..

Peki, PKK ne diyor, Hatay'ı alev topuna çeviren yangın için!..

HDP'yi de, kendine yakın haber sitelerini de; "yalanlıyor?"..

"Ateş'in çocukları yaktı?" diyor..

Yani, Hatay'ı vahşice yakan PKK!..

Kısacası "suçu" üstlenen PKK..

Vaziyet böyle iken..

HDP neden hala, "devlet yaktı" deyip duruyor!…

Çözen var mı?..

Ha buarada.. Yeşil seviciler.. Hayvan severler.. Doğa düşkünleri…

Ormanlar yanıyor, canlılar küle dönüyor, doğa tahrip ediliyor; sahi nerdesiniz!?… İdeoloji mi?… Ekoloji mi?…

***

YAVRU VATAN'A DAİR!..

Her ne kadar, bizim ana muhalefetin lideri "Kapalı Maraş"ı, Kahramanmaraş'la, "karıştırsa da?"… 46 yıl sonra, "Kapalı Maraş'ın" bir bölümünün üzerinde "yasak" kalkıp, halka açılmasına da, "tersoluk" edip "niye sahil" bölümü diyerek, burun kıvırırken!?. Yani, mevzuya Fransız kalıp, "ele koz verse de?"…

***

Doğrusu!.. Şu Mustafa Akıncı kadar değil!.. Bakar mısınız Akıncı'ya!.. Halk deyimiyle; "statükocu" Denktaş'ı bile, aratır, rahmet getirtir halde biri… Yavru Vatan'ın bir bölümünü, Rumlar'a vermeye hazırım!.. "Ver kurtul?"… Yani, Türkiye "Kıbrıs'tan" çekilsin, demeye kadar getiriyor; şuursuzca!

***

Türklüğü de, İslam'a inanmışlığı da; tartışılır olan Akıncı'nın bu siyaseti ve stratejisi!…

Haysiyetten.. Şahsiyetten.. Onurdan.. Şereften… Ve 60'lardan, 74'teki "Barış harekatına" kadar!..  Dökülen şehit kanlarının, Gazilerin, Türkiye'nin yıllar yılıdır, "kendi boğazından kısıtlayıp" akıttığı katrilyonların bedelinden uzak!?…

Ah Denktaş, ah!… Ee; boşuna denilmemiş "ağacın kurdu ağacın içindedir?"...

Neyse, dün seçim vardı.. Yazıyı kaleme alırken, sonuçlar henüz ulaşmamıştı..

İnşallah, Kıbrıs halkı gereken silleyi vurmuştur yüzüne; "hadi git" demiştir?

***

 

 

ATEŞKES Mİ?..

Değişmeyen taktik!.. Yine, emperyalizm, yine siyonizm!… Değişmez kural.. "İslam" hazımsızlığı..

İşte, Ermenistan ve Azerbaycan "arasındaki" sözde "ateşkes!" serüveni…

Masa denildi.. Cenevre denildi.. Müzakereler başlansın denildi.. Cenaze ve yaralı "takası" denildi..

Bir komisyon.. Bir koordinasyon.. Bir garantör.. Yani denildi, denildi, tekrardan denildi!…

Sonra.. İpe un seren, Ermenistan daha cenazeler takası yapılmadan; kan döktü..

Saldırdı.. Ateşkes ihlal edildi..

Peki, masa, garantör ülkeler, müzakereler nerde?.. Üç maymun!…

Hele bi bakalım; "kim kala kim öle?"…

İşin durumu basit.. Aha Putin desin ki, Ey Ermenistan çekil Azerbaycan topraklarında "o an çekilir?"..

Ama yok!?.

Gaye, çözüm ve barış, istikrar sağlansın değil ki!?. Gaye açık… İşgalcilik!?…

Vaki mi, "işgalciliğe" dair, emperyalistlerin ve siyonistlerin "tek bir kelime" kullandığı!.

Yok.. Demek ki, kendi göbeğini kendin keseceksin!?..

***

GÜNÜN SÖZÜ!…

Biri "Kapalı Maraş mı" dedi, yok be kardeşim "Kahramanmaraş’tır" orası!..

 


Bu Makale 1291 kere okunmuştur.