THY'NİN MAŞALLAHI VAR!…

Olmaz mı?.. Öyle bir var ki, Diyarbakır, ya da Trabzon ahalisi.. Yatıp, kalkıp "maşallah" deyip, THY'yi "alkış tufanına" tutması gerekir.. İki kentimize de, "pozitif" bir ayırımcılık yapıyor.. Ne diyelim "hep var etsin!.."

***

Evet, artık THY Diyarbakır ve Trabzon'a karşılıklı "uçak seferleri" başlattı.. Haftada iki gün olmak üzere; uçuş var.. Salı ve Cumartesi günleri.. Haydi hayırlı, uğurlu olsun.. Sakın, "bir sorgulama yapmayın.."

***

Değişmez bir kural var.. Malum, ülkedeki ana mantık "ivedilik" gerektiren ihtiyaca öncelik verilmiyor.. İlk önce, en son ihtiyaç duyulana, "odaklanıp" o yapıldığı için bu işlem de öyle yapıldı.. Önce lüks, sonra "aciiliyet…"  "Sahi ya önce bunu yapmamız gerekirdi değil mi" denir?

***

İşte, Diyarbakır-Trabzon "uçak seferleri de" bu yönde; vücut buldu.. Neyse, fazla mal göz çıkarmaz diyelim!.. THY bu mahirdir.. Aslında, turizm açısından, sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel "kaynaşmaya" ivme kazandıran bir hamle bu!…

***

Lakin, kentin genel beklentisini de artık gözardı etmemesi gerekir, THY'nin "ön görücü" yöneticileri!.. Bir an evvel Diyarbakır başta olmak üzere bölgenin sirkülasyonu yüksek olan, Bursa, Kıbrıs ve Erbil'e "direk uçuşları" başlatması gerekir. Kış mevsimine girdik, ihtiyaç daha bir yüksek!.. Hal-i hazırda, "aktarmalı" ve fahiş bilet uygulamasıyla, "gidiş-geliş" yapılıyor..

***

Neyse!.. THY'nin yetkililerine bir hatırlatma diyelim.. Tabi, Oda başkanlarının görüşmesi, siyasilerin bu minvalde, "hikmet" ortaya koyması, bir dizi rapor ve istatistiklerin kendilerine sunulduğunu, "unutmuş" olabilirler, düşüncesiyle!…

***

İddia ediyorum!.. THY'nin şuan aldığı "alkışın" on mislini alacağı gibi, "kazancı da" artar.. En önemlisi de, alacağı dualar var.. Çünkü, Bursa'da, bölge insanının "aile bağları" yüksek, Kıbrıs'ta öğrenim gören binlerce öğrenci, Erbil'de ise akrabalar.. Kısacası herşey normale dönsün!?..

***

KAĞIT TOPLAYICILAR!…

Vay da vay!… Meğer ki; Ülkenin "en can yakıcı, en vahim, en risk teşkil edici" meselesiymiş ya!… Ne "tezkere" ne "seçim" ne "F-35 savaş uçakları", ne Yunanistan, ne Mavi Vatan, ne ABD ve Avrupa.. Ve ne de; "yoksulluk, işsizlik" ve piyasadaki fahiş fiyat ile "hayat pahalılığı…"

***

Hukuk, adalet, eşitlik, fikir, düşünce özgürlüğü.. Hiç biri önem arz etmiyor... Ki bunların hiç biri "milli ve yerli" bir mesele olmadığı gibi; ülkenin bekasını da ilgilendirmiyor!!!… Hali hazırda, "tek milli ve yerli meselemiz, "kağıt toplayıcıları!…" Hem milleti hem de devleti, pek tabi ki vatan için de; "beka sorunu" imiş!… Onun için de, "büyük bir yasak" operasyonuyla, "kağıt toplayıcılarına" nefes aldırmamak, en büyük mücadele olarak ilan edildi!!…

***

Ağlanacak halimize, "gülünür" işlerle meşguliyetimiz bu olsa gerek!… Ne yazık ki, "akıl sır erdirmek" mümkün değil, yaşananlara!… Bir taraftan "atık atık" deyip duruyoruz.. Ormanlar yok oluyor, kırtasiye başta olmak üzere "kağıt konusunda" en çok sıkıntı çeken ülkelerin başında geliyoruz!… "Geri dönüşüme" önem verilmesi gerektiğini, herkes dile getiriyorken, bu yasak niye!..

***

Gece gündüz, belli imkanları ölçüsünde "çöplerden" kağıt toplayıp, "geçim" sağlamaya çalışan.. Elde ettiği üç kuruşla "evine ekmek götürmenin" çabası içerisinde olan.. Çoluk, çocuk, ailesinin "rızkını" çöpteki kağıttan elde edip, aynı zamanda "geri dönüşüme" lokomotif olan bu insanların ne sakıncası var ki; "yasak" konuluyor!…

***

Güvenlik mi…? Çevresel kirlilik mi? Ya da farklı bir gerekçe mi?.. Her ne ise; bunun da ıslahı, eğitimi, kaidesi, kuralı olur.. Ama, topyekûn "yasakçı" bir zihniyetle, bu işten ekmek kazanan binlerce kişinin "ekmeğini" elinden almak, sağlıklı bir iş değil.. Yazıktır., günahtır… Engel değil, varsa bir sıkıntı "düzen" getirilir..

***

NE TERSOYUZ BE!…

Yine mi, filmi "tersten" izlemişiz!.. Vallahi bizim şu "tersoluk" halimiz artık, gına getirdi ha!.. Bakar mısınız, 15 Temmuz'un "filmini" Bay Kemal yönünde "terso" izlemişiz!… Meğer ki, "Darbeye" karşı çıkan o imiş!… Hep beraber "mücadele" etmişiz..

***

O ki, havaalanında iner inmez önüne çıkan "tanka" kafa atmış.. Sürücü "asker", nizamiyedeki rütbeliye, "çekilin" be gafiller demiş.. Onlar da korku ve panik çerisinde, "aptallaşmışlar!"… Böylece ilk, "engeli" savurmuş!..

***

Bay Kemal, tam arabasına binerken fark etmiş; "tankın" namlusunu!… Ani bir manevrayla, "namlunun ucuna" tapa koymuş.. Ateşlenirse, geri tepsin diye!… Yapmış ve aracına binmiş!?.

***

Yol boyunca "elinde ay yıldızlı" bayrak, narasını atıp ilerlemiş!… Haydi, "demokrasiye, milli iradeye" sahip çıkmaya diye de slogan geliştirmiş!.. Derken, Bakırköy'e intikal etmiş!…

***

Bakmış, dört bir tarafta "asayiş berkemal!.?" O zaman, mevziiye geçip, pusu kurmak lazım… En doğru mevzi, Bakırköy Belediye Başkanı'nın, nazır olan evi!.. Karargah olarak burası iyi demiş..

***

Emir erine talimat vermiş!… "Tam teçhizatımı" istiyorum.. İvedilikle bir televizyon ve koltuk.. Terliği de unutmayın.. Sade kahveyi de, hazırlayın… "Zihni açıyor ya?"… Her şey tam tekmil hazır…

***

Koyulmuş ekran karşısına!.. Tıpkı, Genelkurmay karargahı gibi… Ülkenin dört bir yanında işgal girişimine girmiş, ülkenin Cumhurbaşkanına, Millet Meclisi'ne "saldıran, suikastlar" yapan, darbecilerin an be an hareketlerini takip edip, ona göre "mücadele stratejisi" komutu veriyor!…

***

48 saat boyunca, "gözünü kırpmadan" ekran karşısında, darbecilere karşı "bizimle" mücadele vermiş bir kahraman!.. Ama biz, filmi tersten izleyip, yaşadığımız için!.. Bu "kahramanlığı" görmemişiz!… Yazıklar olsun bizim şu tersoluk halimize!!!…

***

 

CUMHURİYET'E İHANET Mİ?..

Kemal Bey "tezkereye hayır" demelerine ilişkin, malum okkalı bir laf etti.. Dedi ki, eğer ki "evet" demiş olsaydık, "Cumhuriyet'e ihanet etmiş olurduk"…!

***

Vaziyeti terso okumazsak!.. Soruyla, yanıt versek Bay Kemal'e.. Desek ki, bugüne kadar meclise gelen tezkerelerin hepsine, sorgusuz, sualsiz "evet" derken, "Cumhuriyet'e ihanet" etmiş olmuyor muydunuz?..

***

Ki soruya ek. Daha geçen sene gelen "tezkereye de evet" dememiş miydiniz?.. O günden bugüne, "Cumhuriyet'e ihanette" ne değişti?.. Yoksa, bir "akıl değişikliği mi" oldu?.. Her ne ise; fena bir tersoluk söz konusu!…

***

GÜNÜN SÖZÜ

Türkiye Suriye'den çekilirse yerine ABD mi, Rusya mı makul görülür?…