Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

YAKMAKLA, ELİNİZE NE GEÇTİ?

Sormak istiyorum; size!.. Siz eli silahlı kişiler.. Siz, "yüzü" maskeliler!.. Her ne iseniz!… Fikriniz de, zikriniz de, siyasi ve ideolojik beklentileriniz!.. Denir ya; yaşanan ve yaşatılanlar, "sizleri" tanıma noktasında; malumun ilanıdır…

***                         

Şimdi, gecenin bir vakti, "hortlak" misali, Bağlar sokaklarına dalmanız?!… Eli silahlı, yüzü maskeli şekilde; ortalığı, yakıp-yıkmanız?… Belediye'ye ait; "çöp aracına benzin döküp, ateşe vermeniz?"… Şoförlere "sizi öldürürüz" deyip, tehditler savurmanız!…

***

Gelişi-güzel sağa sola silahla ateş açmanız!… Slogan atıp, sonra da "tabanı yağlarcasına" kaçma haliniz?… Yani, ilçenin "huzurunu, güvenini, istikrarını" bozmanız!… Yıllardır "hizmet yüzü görmeyen" ilçeye yapılan hizmetleri, "sabote" etmeniz; "size" nasıl bir fayda sağlıyor… "Elinize ne geçti?"

***

İnsanların sempatisini mi kazandınız?.. Afferin mi aldınız?.. "Helal olsun, ne güzel işler yaptınız" diyen mi çıktı?… Savunduğunuz, kendinizce ileri sürdüğünüz "ideolojiye" güç mü, itibar mı kazandırdınız?.. Deyin bakalım; "bu işten" kim kazançlı çıktı?..

***

Siz değil!.. Ama, ülke üzerinde, bölge üzerinde, Diyarbakır üzerinde, Bağlar ilçesi halkı üzerinde; "karanlık" emeller besleyerek, kaostan, kargaşadan, şiddetten, terörden "beslenen" karanlık ellere ve güçlere; "korku imparatorluğu" yarattınız?.. Kan kaybeden bölge ve yaşayanları, kazanan ise "şer güçler?"… Ve siz de, bu saldırılarınızla onların "değirmenine" su taşımış oldunuz?..

***

Siz fark ettiniz mi?.. Sloganlar atıp, tehditler savurarak "ateşe verdiğiniz" 7'den 70'e herkesin, belki senin de "hakkının" olduğu "o aracı", ahalinin nasıl canla, başla söndürmeye çalıştığını!.. Kimi balkondan su döktü, kimi kovalarla su taşıdı.. herkes canhişarane şekilde; mücadele etti "o ateşi nasıl söndürebilirim" diye?!…

***

Sen sanıyorsun ki; "o çöp aracı" yakıldı diye; bu ilçe halkı "hizmet alamayacak?".. Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu, "tehditlere" boyun eğip, korku içerisinde; "hizmet yapmamaya mı" çalışacak… Hatta makamı bırakıp gidecek?.. Yok öyle bir dünya!… Bilakis; daha bir şevkle, hırsla; "çalışacak, çaba sarf edecek", ilçe halkıyle kenetlenecek?..

***

Geceden bu yana.. Dün büyük bir yoğunlukta, Bağlar ilçe halkından telefonlar aldım.. Hepsi, bila istisna "yaşanan olayı kınayıp, lanetlerken" ne olur, Bağlar eski "günlere" dönmesin diye seslendi!… Bağlar da "Sur gibi" hendek ve barikat terörüyle virane edilmesin, kurban gitmesin!?…

***

Hiç kuşkusuz ki, bu olay bir ilk değil.. Görünen o ki, son da olacak değil… Umarım, "yüzlerini maskeyle" saklayanların, "ellerine tutuşturulan" silahın ve kendilerine "yakın yıkın" diyenlerin, gerçek net ve düşüncelerinin farkına varırlar.. Çünkü, hiçbir hak, hukuk, beklenti ve talep "şiddetle, kan, gözyaşı ve terörle" elde edilmiş, alınmış değil?.. 40 yıldır yaşanıyor…

***

Sonuç itibariyle!… Bağlar'da yaşanan "son olay", der demez şu soruyu da ikmale getirmiyor değil… "Bağlar'da neler oluyor?.. Ki, daha bir kaç gün önce, "doğum hastasına" giden, Ambulans ve Sağlık ekipleri, silahla darp edilip, araç tarandı.. Bir polisin şehit edilmesi!…

***

Bağlar'ın varoş bölgelerine ait yüze dikkat edin… Çünkü "bu minvalde" kırmızı ışık, çakıyor.. Uyuşturucu.. Terör.. Mafya türemesi!.. Suç ve suçlu potansiyelinin; "mekanlarına" dönüşmesi.. Yüzlerce metruk yapı var.. Belediye; yıkıyor, islah ediyor ise de!… 

***

Sur'un "virane edildiği" günler öncesinin "habercisi" gibi olaylar yaşanıyor!!… Tez elden; huzurun, istikrarın, güvenin sağlanması gerekli!… İlçe sakinlerinin de olup-bitene "hassasiyet" göstermesi lazım..

***

ATATÜRK'LE SUYU BULANDIRMAK!…

Ayıp ya diyeceğim!.. Ama velakin, bunlarda "edep" yok ki; "haya" olsun!..

***

Neymiş.. Ali Erbaş, hutbe irad ederken "Atatürk'e atfen sözde sarf "ettiği" sözler varmış?..

***

İyi de, hutbenin muhtevasında "Ne Mustafa Kemal.. Ne Atatürk.. Ne Cumhuriyetin Kurucusu.. Ne de Türkiye'nin  İlk cumhurbaşkanı" diye bir ifade var?..

***

Peki ne var?.. Erbaş'ın dediği nedir… "‘Vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar!.. Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar.’

***

Galiba kendilerine dokunan bu sözcük!… İyi de, "vakıf" malına dair, bir hakikat bu söz!.. Erbaş, çarpıtsa mıydı?..

***

Deseydi ki; "Vakıf malları dokunulur, yenilir mallardır.. Dokunan ihya olur?".. Sevinirdiniz değil mi…

***

Dert başka!… Ki "hala anlamadınız mı?.." Sizinkisi, Müslüman'a karşı, "hasımlık", Papaza şirinlik?…

***

CHP'DE DEĞİŞEN NE?

Ağam bizimle eğleni.. CHP'nin hal-i vaziyeti de işte böyle bir durum!…  Vaki mi, değişen bir şeyin olması!.. Ne mümkün?. Ne dün, ne bugün, ne de yarın, olacağını beklemek "abesle iştigal"… İşte son kurultayda çıkan tablo!… "Eski tas eski hamam" dedirtiyor!..

***

Kurultay öncesi kim nara atıyordu?. ya da ana beklenti neydi?. "Değişim ve yenileme?".. Vitrine yeni yüzler, yeni isimler.. Yıllanmış, artık "iticilik" kokan isimlerden, arınmış bir CHP yüzü isteniliyordu?.. Ama gel gör ki; "hiç de öyle" olmadı?..

***

Bilmem kaç seçimi kaybettiren MYK üyeleri "yerlerini" korudu!.. PM'nin 222 kişilik "isim listesinde" bir yeni isim yer almadı!.. Tapulu malı gibi, "koltuk" işgalinde olanlar, "çarşaf liste" olmasına rağmen, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "talimatıyla" yer aldı.

***

Hasılı kelam.. CHP'nin 37. Kurultayından çıkan sonuç; "değişen ne oldu?" sorusu oldu?.. Sahi, kılıçdaroğlu'na oy veren, PM yönetimini seçen herşeye "tıpış tıpış" gelen parti delegeleri; "siz vaziyetten" memnun musunuz!?..

***

Neyse, Kurultay'da 13 maddeden söz eden Kılıçdaroğlu'nun bana en çok kahkaha attıran sözü şu oldu?.. "Artık 7-24 saat bilfiil kesintisiz çalışacağım.."

***

CHP'NİN 13 İLKESİ

İlkeleri Kılıçdaroğlu, kurultayda açıkladı.. Artık; 13 ilkemiz var… Baktım, okudum.. Sağına, soluna, altına, üstüne.. Teraziye koydum.. Önceki ilkeleri, hatırladım.. Altı Okun manasına baktım.. 9 seçim kaybeden, ama hiç kazanamayan siyasi fikriyatın, analizini yaptım.. 

***

Neyse!.. Siz de hele bir vakıf olun, bu 13 ilke nedir…?

***

BİRİNCİ İLKE… Yeni bir anayasa ile güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme geçmektir.

İKİNCİ İLKE!… Türkiye'nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacaktır.

ÜÇÜNCÜ İLKE!… Liyakat sistemi hakim kılınacaktır. Devlet hizmetlerinin partizanca yapılmasına engel olunacaktır. İşi ehline vermek bir devlet politikası olacaktır.

DÖRDÜNCÜ İLKE.. Seçim yasası değişecek. Milletin vekilini millet seçecek. Seçim barajı kaldırılacak.

BEŞİNCİ İLKE.. Halkın iktidarında bir hastane, bir havaalanı kaça yapıldıysa vatandaş bilecek.

ALTINCI İLKE… Kamu İhale Kanunu değiştirilecek. İhalelerin şeffaf bir şekilde yapılması sağlanacak.

YEDİNCİ İLKE.. Sayıştay gerçek işlevine kavuşturulacak.

SEKİZİNCİ İLKE… Güçlü bir stratejik planlama teşkilatı kurulacaktır.

DOKUZUNCU İLKE.. Eğitim sistemi yeniden yapılandırılacak.

ONUNCU İLKE.. Gelecek nesiller için ekosistem hakkı korunacaktır.

ON BİRİNCİ İLKE… Aile Destekleri Sigortası uygulamaya konacaktır.

ON İKİNCİ İLKE.. Yeni bir merkez-yerel dengesi kurulacaktır.

ON ÜÇÜNCÜ İLKE.. Ortadoğu barış ve işbirliği teşkilatı kurulacaktır.

***

Evet, özetledim ilkeleri.. Sizi bilmem ama bende oluşan genel kanı; "bunlar mı iktidara yürüyen partinin ilkeleri" diye söyletti!…

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Kendi evini, sokağını, şehrini, evinin önündeki çöpü toplayan aracı "yakana" ne denir?..


Bu Makale 2405 kere okunmuştur.

Yorumlar