Bİ SAKİNLEŞİN YA!…

Siz siyasiler.. Partilerin Genel Başkanları.. Parti sözcüleri.. Vekiller sizler de.. İktidar, muhalefet, yavru muhalefet; tümünüz!… Tabi Bakanlar da ve onların yardımcıları da!… Yerel yönetimler...

***

Beri yanda, bizim mahallenin topyekûnu medya!.. Yani, yazıp-çizen, konuşan, yorumlayanlar.. Düşünen ve düşündüğünü dillendirenler olarak bizler.. Ekran ekran gezip, "ahkam" kesici mahirler...

***

Hele ki, "örgütlü" toplum, diye övündüğümüz ama asli görevlerini hiç bir şekilde yerine getirmeyen yapılar.. Yani Sivil Toplum Örgütleri.. Dernekler…? Barolar.. STK'lar.. Sizler de; "tuzu" kurulardansınız!!…

***

Ötesi, "kerameti" kendinden menkul halk deyimiyle; "Donkişotlar?"… Emekli, emeksiz.. Apoletliler.. Evet sizler.. Makam, mevki "liyakat ve ehliyetsizliğiyle" koltuk kapıp, oradan siyasi şirinlikle, "salya" akıtmalarınız var ya; ateşe benzin misali, sizler de!...

***

Daha çok sayacağım, "elinde körükle “gezenler var.. Her şeye "pir" kesilenler de yok değil!!.. Bunlar, sosyal medyanın maskeli, ama sinsi "provokatörleri.."

***

 

Hasılı!… Beyler, bayanlar.. Her ne iseniz, makam, mevkiiniz, düşünceniz, fikriniz, inancınız, sosyal, siyasal kültürel, medeniyetiniz, hepsi bir kenara!…

***

Siyasette, tartışma ve anlaşmazlıklar olur.. Ki bu siyasetin, "rekabet" kültürüdür.. Doğasıdır; siyasi polemikler!.. Ama bu polemik ve rekabet kültürü; "şiddeti, çatışmayı, kan ve gözyaşını" sokak kabadayılığına taşımayı gerektirmez.. Olmamalıdır da!?..

***

Günü siyasi hesaplara, kısır çekişmelere, bir birini "hasım" görme, gösterme, hedef tahtasına alıp, başkasına "saldırı" gerekçesi oluşturma, gibi "iğrençlik, bağnazlık, şuursuzluk" girdabına sokmamalıdır…

***

Ve bu olup-biteni, kendilerini partilerin "arka bahçesine" dönüştürenlerin, sinsiliği!.. Onlara şirin görünme gayretiyle, elinde körükle gezenler.. Parti trollerinin, sosyal medyadaki "şeytanlıkları.."

***

Ne olur…? Toplumu "kutuplaştırmadan, hizipleştirmeden, ayrıştırmadan"… Kendinize göre; "konsolide" etmekten.. Ben varsam sen yoksun, son varsan ben yokum, "aklını" terk edin…

***

Ülke olarak.. Millet olarak.. Fert olarak.. Ki, dünya dahil!.. Zor, kritik, sosyal, ekonomik, sağlık, huzur ve güven noktasında; "bıçak sırtı" misali, bir süreç yaşanıyor… Kurtlar pusuda… Küresel güçler, "çakal sürüsü" misali, saldırı modunda!..

***

 

Sonuç itibariyle; son vakalar gösteriyor ki!.? Gidişat hiç de hayra alamet bir gidişat değildir… Onun için de, birliğe, dirliğe, bütünlüğe, barışa, kardeşliğe, huzura, güvene, istikrara "odaklanıp", barışçıl bir dilin kültürüyle; olumsuzluklara "duvar" örelim!…

***

En basiti!.. Şiddetin bir yöntem olmadığını ve herkesin "şiddete" karşı, her kimden gelirse gelsin "dik" durup, kınaması gerekir!…  Bir masada buluşabilmek, sokakta, merhabalaşabilmek, "komşu nasılsınız" diyebilmek; var iken!.. Yani; bi sakinleşelim ya!!…

***

AKŞENER'E YAKIŞTI MI?..

Ne demiş, Meral Akşener hanım.. Keskin bir dille "Ben" demiş; "Kafama silah dayasalar, Cumhur İttifakı’na girmem…?"  İyi de silah dayayan yok ki….. "Evine dön" diye çağrı var.. Orada ne işin var diye, seslenen var.. Şimdi; "işin içerisine silah" sokmak da, neyin ifadesi.. Bu iş, keskin sirke küpüne zarar verir, hesabına dönecek gibi!.. Yakışmayan bir ifade.. Neyse, ben not ettim tarihin defterine.. Siyaset, değişken olduğu için bir gün lazım olur; "dün silahtan söylemiştiniz" diye!…

***

OLDU MU ŞİMDİ…?

Diyarbakır'a yılın ilk karı yağdı.. Yaşamı hayli etkiledi.. Kara ve hava ulaşımı, aksadı.. Ne yazık ki, talihsiz kazalar da yaşandı.. Yollar kapandı, köy yolları geçit vermiyor!.. Elektrikler de şartel indirdi.. Diyeceksiniz ki, her kış mevsiminde, kar yağışında benzer durumlar yaşanmıyor değil… Yaşanıyor ve haftalar süren bir eziyetle!…

***

Lakin, tedbir ve hassasiyet açısından; "zafiyet olunca!.. Der demez doğal bir seyirle; "olumsuzluklar da" zincirleme olarak kendini peyda etmiyor değil…? Ve biz de diyoruz ki; nerde hizmet, bu mu karla mücadele?.. Ya da iki damla yağmur, bir iki lapa kar, "her şeyi felç" etti?…

***

Dün sabah gelen, ilk haber ve görüntülere baktığımda; değişmez tablo aynı!!.. Bir tek, Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu'nu sahada gördük… Kar ekipleriyle; birlikte Bağlar'da "iş başında" kar temizliğinde bulunuyor.. Ama, diğer ilçe belediyelerinde bu manzarayı görmedim.. Herkes, sıcacık yataklarında, pencereden dışarıyı, manzarayı izlemekle yetinmiş olsa gerek?.. Vekaleten yürütülen görevi unutarak!...

***

Beni en çok etkileyen de!.. Önceki gün, kar temizleme ekiplerinin sosyal medyadaki, paylaşımları oldu?. Demişlerdi ki, "Bir kar yağsa da, biz de mücadele etsek?".. Ne yazık ki, kar yağdı, ama "sahada" o biz de mücadele ederiz dedikleri gibi "olmadı?".. Şimdi ben de onlara diyorum ki; "oldu mu şimdi" hal-i vaziyetiniz?…

***

GÜNÜN SÖZÜ

Hakkını helal et dememe bakma sen, hayatını haram edene hak helal edilir mi hiç…