BÜYÜK LOKMA YE, BÜYÜK SÖZ SÖYLEME!….

Bu mevzuyu kaleme almayacaktım.. Ama; "gelen" yoğun eleştiri ve tepkiler üzerine; mevzu edilmesi gerekir!… Ki; "herkes" olup-biten hakikatlere vakıf olsun…

Çünkü; "duruşlar" artılar ve eksiler acısından, Diyarbakır'ı etkilemektedir..

Gerek sosyal.. Gerek ekonomik.. Gerekse de, siyasal yönde; "kentin" yarınlarına da nüfuz edici bir durum hasıl!…

Hani bir söz var.. Denir ki; "büyük lokma ye, ama büyük söz söyleme!…"

Vecizeli ve tarihi söz!..

Özellikle bizim Diyarbakır'daki "Oda" başkanları için…

Siad'lar için..

Ve kendine "dernek" adı veren, bazı "akçeli" feodaliteyi işleten gruplar için ne yazık ki, "bu vecizeli" sözü kullanmak zorundayım!!..

Lakin, "cuk" diye onların "icraatlarını ve tavırlarını" tarif etmektedir…

***

Onun için de; kimse gocunmasın, alınmaca, darılmaca da yok!..

Hakikati "yüksek sesle" ifade etmemdir..

Aha da; "son" icraatları, bu gerçeği bas bas bağırtıyor…

Duyan da var, duymayan da var.. Kafayı kuma gömen de var..

Şöyle ki, dün ne diyorlardı, attıkları nara neydi?..  Bugün; "hangi kulvarda" arz-ı endam edip, "dünü" unutuyorlar…

Yani "yaman çelişkiler" yumağı içerisinde olduklarını gösteren tavırları, haliyle zihinleri sorgulamaktadır!….

***

Malumunuz üzere!.. İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır dahil Üç Büyük Şehre "kayyum" atadı!…

"Kayyum'a" dair, fikrim açık.. Ki bir çok kez; dile getirerek buradan ifade ettim..

Mevzuatına "karşıyım..!"

Ama, "yasal" bir kimlik içerdiğinden dolayı da; "riayet" ve "sınırlar" noktasında da, kimse sınırsız olamaz!…

Özü itibariyle; "gereklilik" arzıyla, olaya bakılmalı!…

Neyse.. Büyük lokma ve büyük söz'e gelirsek…

İşte "Kayyum" atama kararı.. Ve İl Valisi Hasan Basri Güzeloğlu'nun "vekil" olarak, görevlendirilmesi kararı sonrası "bu kesimden" yükselen bir ses oldu…

Oda Başkanları.. Siadlar..

Toplamda, 21 "resmi, yarı resmi ve sivil" oluşumlar bir "deklarasyon" yayınladılar!…

İçeriğine.. Dizeledikleri "sözcüklere..!".. Kullandıklara dile.. Ve ortak tepkideki "vurgulara..!"

Zerre-i miskal; "söyleyecek" bir sözüm yok!…  O onların fikri beyanı…

Haklı, haksız, doğru, yanlış bir "tavır takınmam da" mümkün değil… Söz konusu da olamaz!…

***

Benim "yaman çelişki" diyerek, üzerinde durduğum nokta şu!..

Gerek yayınladığınız "ortak" bildiri..

Gerekse bildiri sonrasında bazı oda başkanlarının "özel" sohbetlerde "büyük laflar" etmesi!..

Hatta, "toplantılarda" belden aşağı, "sözcüklerin" kurgulanması…

Ve son bir haftadır "sanki" tüm bu olup-bitenleri yapmamış gibi; "sergiledikleriniz" organizasyonlar!!..

İşte bu "çifte karakter" içeren hal ve hareketler noktasında, benim itirazım var..

"Büyük lokma ye, büyük söz söyleme" demem de, bundandır!….

***

Şöyle ki...

Demokrasiden.. İradeden.. Ortak akıldan.  Hak, hukuk, adalet, eşitlik diyeceksin..

Ülkenin ve bölgenin hassasiyetlerine vurgu yapacaksın..

Ve biz bu uygulamayı; "hukuk dışı" görerek, tanımıyoruz noktasına gelip; "imza" atacaksın!…

Sonra!…

"Hiç bir şey" olmamış gibi..  Sanki "bu beyanatı" vermemiş gibi..

Altına imza koyanlar; "kendileri" değilmiş gibi!… Kayyum'a, hükümete "laf" edenler, onlar değil başkalarıymış gibi!..

İşte böylesi bir tavır içerisinde..

Lacivert takımlı, kravatlı bir giyimle; "tek sıra" halinde "kayyum" ziyareti için "randevu" sırasına gireceksin…

Çiçekle, çikolatayla "ziyarette" bulunacaksın.. Ceket ilikli, el pençe!.. Boy boy, resim çektireceksin!...

Demezler mi; "ne iş arkadaş..!"

"Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.."

Ne diyelim!.. "Güce ve siyasi rüzgara" yönelik; renk değiştirmek bu!…

***

 

Doğrusu!..

İl Valisi Hasan Basri Güzeloğlu.. Yani Belediye Başkanvekili olma vasfıyla; kendileri olmamış olsaydı…

Bir başkası olsaydı..

Bölgeyi, kenti, ahaliyi "bilen tanıyan" biri olmasaydı.. Bölge "halkından" olmamış, olsaydı.. "Kürt kimliğini" ve şehre dair "pozitif düşüncelere sahip, bir bürokrat olmasaydı!…

Örf, adet, gelenek görenek; "yani genel kültürü yaşayan ve bilen, değilseydi.. "İnanç" nokta-i nazarında, "İslami" hassasiyeti önemseyen, olmamış biri, olsa idi!…

Hepsine "kapıları" kapatmış.. "Hadi be işinize" der; kapıdan içeri sokmazdı?..

Hem karşı  çıkacaksınız.. Hem laf edeceksiniz.. Hem de kulislerde; "mangalın külünü" savuracaksınız!..

Sonra da; "karşıma" geçip "hayırlı uğurlu" olsun deyip "işbirliğine" gidelim diyeceksin?..

Hadi ordan…

***

Neyse ki!… "Başka biri" değil.. Cumali Atilla gibi biri olsaydı; "ne toz duman, olurdu?…"

İyi ki, Güzeloğlu var… Çünkü, "hassasiyeti ve dengeleri" bilen biri olarak hep "kucaklayıcı" olmuş biri…

İnanıyorum ki, "bir önceki kayyum'un" maneviyatsızlığa dayalı icraatlarını; "manevi" bütünleşmeye evirir!…

Kent adına, millet adına, ahali adına "hayırlı ve salih hizmetlere" imza atar…

Ki beklentimiz de bu minvaldedir.. Ancak; "şu perhiz ve lahana turşucularına" aman ha aman aldanmamalı..!

 

***

 

AYIP YA AYIP!..

İl Müftülüğüne..  Ulu Cami'nin yetkili zevatına… İl Turizmine…  Ki, Belediyenin "turistlerle" alakalı yetkili birimine..

Bayanlar.. Beyler… İnanç turizmi açısından azıcık; "hassasiyet" istiyoruz…

Şu "Ulu Cami'deki" görüntüler… Şortlu.. Dekolteli.. Mini etekli…

"Seküler" yaşamın Ulu Cami avlusunda "cirit atma" hali nedir?

***

Beşinci Hareme-i şerif diyoruz..  Tarih diyoruz..  Nice asırlardan söz edip duruyoruz…

"Diyarbakır'ın en büyük mabedi" diyoruz,  Ama velakin; "Cami avlusu" iffetsizlikten geçmiyor..

Birileri adeta stüdyo olarak kullanıyor… Bir adap, bir edep, bir "inanca" saygı olmalı?…

Cemaatin dediği gibi; "bu kadar rezillik olmaz..?!"

 

***

BÜYÜKTİMUR'LA GÜNDEM…

Bu akşam; Uzay Haber'de…

Canlı yayınlanacak..

Konu; HDP önünde "eylem yapan" aileler..

Evlat hasretiyle yanıp tutuşan anneler..

Yüreği yanık, babalar…

Onlar bu akşam, Büyüktimur'la Gündemin konuğu olacaklar..

"Seslerini" duyuracaklar..

Başlattıkları sivil direnişe dair; "meramlarını" kendi ağızlarından anlatacaklar..

Bir çığlık..

Bir isyan noktasındaki bu direniş; "toplumsal bir mutabakata ve çözüme" evrilebilinir mi diye de biz "sorgulama" yapacağız…

Programda, Ailelerin yansıra, konuklar da olacak..

Program saatinde küçük bir değişiklik yaptı..

Bu akşama özgü; program bir saat erken ekrana gelecek..

Yani üç saat; ekranda olacak..

Büyüktimur'la Gündem saat 21.00'da Uzay Haber ekranında olacak…

Şimdiden hayırlı seyirler..

Soru ve düşüncelerinizi de, bekliyoruz!…