İKTİDARI YEREN, BÜROKRATİK OLİGARŞİ!

Tartışılmaz bir gerçektir!.. Yetkilendiği alanda "vesayet" üretici bir organizma olarak, hep varlık göstermiştir; "bürokratik oligarşi!…" Ki dün olduğu gibi bugün de uygulandığı, hissedilirdir.. Çünkü, kamusal mekanizmanın, kendisine has, kodlarını teşkil ediyor bu hissediliş!… Yüksek ya da düşük dozajlı oluşunu gösteren en önemli etken de; "siyasal etkileşimdir.."

***

İşte bu "etkileşim" son dönemlerde, sıkça yaşanıldığını gösterdiği gibi; tepkisel oran da artmaktadır!.. Özellikle, dinamik, hızlı ve sonuç üretici, çözüme odaklı, beklentileri karşılayan mekanizmanın genetik kodlarında, "mazeret üretici" vesayeti işletir modunda!.. Bu da, Vatandaş, Hükümet ve Muhalefet üçgeninde; "siyasal" yönde, sorgulayıcı kılıyor!…

***

Nitekim son dönemde bu minvalde yoğun şikâyetler almıyor değilim! Eleştiriler, gerek yerel ve merkezi hükümetin kent düzeyindeki kurumları ve gerekse de, Ankara'nın o bürokratik kimliği ekseninde; "bitmek bilmeyen mazeretler" üretiliyor.. İşlerin çözümünde "yokuşlar, rampalar, duvarlar" örülüyor.. "Şimdi olmaz, hele bir seçim bitsin bakarız" misali haller yaygınlaştı..

***

Doğrusu, kamunun "koridorları", iş ve işleme odaklı ahaliden yükselen sesler ve siyasetteki "etkileşim" düzeyi, 2023 seçimlerine doğru yol alırken "kriptolaşan" iç operasyonun, işletildiğini söyletmiyor değil.. Tipik bir 90'ların ruhunun yeniden "işler" hale getirilmesi gibi.. Çünkü, devlet dairelerinde "bu sinsi ve içe dönük hesap" kendini görünür, hale getirmeye başladı!… İktidar açısından, yıkıcı bir etken..

***

Diyeceksiniz ki, kamudaki bürokratların ekseriyeti AK Parti döneminde, atananlar!.. Özellikle üst düzey; bürokratlar.. Doğru.. Ancak şu da bir gerçektir ki, özellikle 15 Temmuz sonrası AK Parti'nin geçirdiği evrim, kamudaki kripto yapı, güç dengesine göre kendini konumlandıranların karakteristik yapısı; "ciddi bir imtihan"  sorgulama ve imtihan atmosferi yaratmıyor değil!..

***

"İmzalardan" imtina edilmesi, projelerin "askıya" alınması, mevcut işleyişin "rölantide" tutulması. Yani yekûn olarak "Bürokratik Oligarşi" direncin özünde yatan; 2023'e yönelik "siyasi gelişmeler, partiler arasındaki çekişme, anketler" ve tabi ki, İktidarın süreçteki "güç dengesi…" Buradaki nüans, "bürokratik atanmışlık" ölçüsünde, "davaya inanmışlık" derecesinin önemi!.. Oligarşi dozajı, şunu söyletmiyor değil; "atanmışlar davaya inanmışlar değil…"

***

Dava adamlığı noktasında, parantez açıp çok şeyler, söylenebilir!?.. Ki o da, tipik olarak AK Partinin geçirdiği "evrimdeki" AKP'lilerin palazlanmasıdır.. Bürokrasinin de; "gün oğlu" modunda, işlev görmesindendir, böylesi akla hizmetkarlık göstermesidir.. Yani menfaat odaklı, çıkar teminli, rant içerikli “oligarşi” karakterini teşkil ediyor...

***

İşte bu noktada, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti; legal işleyişi, illegal zihniyetin rotasında işleten anlayışı tez elden, devlet kurumlarından "ayıklaması" lazım!.. Özellikle Doğu ve Güneydoğu illerinde, sudan gerekçelerle, vatandaşı öfkelendiren, küstüren, tepkisine yol açan eylem ve söylemlerde bulunanların, check-up'ı yapılmalı!.. Ve ivedilikle, müdahale edilmeli!…

***

Ki bazı kurumlar var ki, özellikle bölgedeki yerel yönetimlerin tepe yöneticileri, yangından "mal kaçırırcasına" ne vurdumsa kardır mantığıyla; hareket ediyorlar.. Ki bu hal, halkın gözünden kaçmadığı gibi, kamu da duruma vakıf… Bu illegal anlayışın kamudaki güçlü işleyişinin tespiti için, anında ve yerinde müdahalede bulunulması noktasında; "dava anlayışıyla" bir mekanizma, işletilmelidir…

***

Yoksa!.. Evet yoksa, sokaktaki vatandaşın dediği gibi; "beni kamunun kapısından kovanın, onun siyasi iradesinin yakasından iki elimi çekmem.. Bu böyle bilinmeli.."  Bundandır ki son dönemlerde revaç gören, "Ben Ak Partiyle aynı düşüncede değilim, Erdoğancıyım, reisi seviyorum söylemi" yaygınlaşıyor… İşte, tez elden bu garip, fikriyatın daha fazla yayılmadan "bürokratik oligarşinin, kripto yapının ve AKP'lilerin rant anlayışına", set çekilmeli!…

***

ALTILIYA KÖTÜ HABER!

Haber ahaliden!… Asal Araştırma ve Danışmanlık Şirketi'nin anketinden çıkan bir haber bu!.. Malum, Altılı Parti ülke yönetimine talip.. Ve iddiası şu.. Eğer ki, "seçimi kazanırsak" içeriği ve neleri kapsayacağı meçhul olan, "güçlendirilmiş" adı verilen Parlamenter Sisteme dönüşü, savunuyor altılı parti!.. CHP, İyi Parti, DEVA, Gelecek, Demokrat ve Saadet Partisi…

***

Anket "masa" hakkında çok konuşulacak, zihinleri sorgulatacak bir soruyla, ahalinin nabzını yoklamış!… 8-10 Nisan tarihleri arasında 26 ilde 2 bin 100 kişiyle görüşülmüş.. Ankette çarpıcı soru şu!.. "6'lı muhalefetin ülkeyi yönetmeye hazır olduğunu düşünüyor musunuz?…."

***

Verilen yanıtlar çok çarpıcı!.. Şöyle ki.. Vatandaşların yüzde 50.3'ü bu soruya 'hayır' cevabını veriyor.. Yüzde 36.8'i ise 'evet' diyor.. Katılımcıların yüzde 12.9'u ise fikir beyan etmedi.

***

Ankette CHP seçmeninin yüzde 15.2'si, İYİ Parti seçmeninin yüzde 16.6'sı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) seçmeninin yüzde 68.5'i, DEVA Partisi seçmeninin yüzde 35.6'sı, Gelecek Partisi seçmeninin yüzde 43'ü, Saadet Partisi seçmeninin yüzde 45'i, Demokrat Parti seçmeninin yüzde 43.1'i ve 'kararsız/hiçbiri/cevap yok' yanıtı veren seçmenin 66.2'si 6'lı muhalefetin ülkeyi yönetmeye hazır olmadığı görüşünde.

***

Tabi çıkan sonuç, hükümetin ortaya koyduğu politikanın da, "chepk up'tan" geçmesi gerektiği ikazını da yapmıyor değil.. Çünkü, Halkın % 36'sı ve kararsızların da bir bölümünü, bu sonuca eklersek hatırı sayılır bir sonuç çıkıyor.. Yani, böyle bir muhalefet veya ittifakın ülkeyi yönetemeyeceğini bile bile bu kadar taraftarın bulunması, hükümetin sokağın sesine kulak vermesi gerektiğini gösteriyor.? Özellikle, fiyat artışları ve mutfaktaki yangını ve halkı bir kaç marketçinin, aracının insafına bırakmaması gerektiği gerçeğini bilmeli.

***

GÜNÜN SÖZÜ

Kimse senin dalgalarla nasıl boğuştuğuna bakmaz. Gemiyi limana getirip getirmediğine bakar.

***

HAYIRLI CUMALAR..