İŞÇİNİN EKMEĞİYLE OYNANILMAZ?…

Şu kurum.. Bu belediye.. Şu parti, bu parti demiyorum..

Bilaistisna!…

Yekvücut halde, hepsini "tek teraziye" alıyorum!..

Ki, felsefelerine, attıkları naralara baktığımızda, söylenirler…

Biz…

İşçiden, emekçiden.. Çalışandan.. Demokrasiden..

İnsan Haklarından.. Eşitlikten..

Özgürlükten..  Yani, Hak, hukuk, adaletten "yanayız" derler…

***

Ama iş, fiili.. Yani somut eyleme gelince!..

Tam zıt.. Tam çelişki üretici bir sonuç çıkmaktadır..

Ki yerel seçim sonrasında; bir furyadır almış başını gidiyor; "işçi çıkarmalar"…

İstanbul'dan tutun da, Ankara'ya!..

Diyarbakır'dan, Batman'a..

Van'dan, Mardin'e.. Bursa'dan İzmir'e..

Adana!… Antalya..

Yani, 81 İl'de; "aynı hasımane" bir işçi kıyımı söz konusu...

***

Ve ne gariptir ki!.. Hepsinin ortaya koyduğu gerekçe aynı…

"Çalışma performansı, bize uygun değil..!"

Hangi kriter.. Ölçünüz nedir?… O hep meçhul…

"İki satırlık bir yazı" ötesi; o işçinin sürüm sürünmesi!…

Vaziyetin ikmaliyle!.. Yerel yönetimler; "yerel insanları" kıyma makinasından geçiren, mekanizmaya dönüştü.!

Emekçi o..   Çünkü; ülkemizde "emeğe" saygı yok!…

Her yeni yönetim..  Her yeni başkan..  Her yeni siyasal yerel iktidar!..

Bir önceki yönetime, partiye ve başkana hasım kesiliyor…

Ki aynı partiden olsalar bile, "intikam" duygusuyla saldırdığı tek kesim var..

O da; işçi kesimi?!

 

***

Şimdi!.. Çark hep böyle mi dönecek?..

Eş, dost, akraba, kardeş, gelin, damattan vaz geçtik!...

Her gelen yönetim, kendi işçisini,  kendi memurunu, kendi emekçisini de "beraberinde mi" getirecek?

Olmaz böyle şey..

Bayanlar..  Beyler..  Siz seçilmiş, Başkanlar!…

Toplu işçi çıkarmalar; "doğru" değil..

İnsanın ekmeğiyle, geleceğiyle, hayalleriyle "oynamak" günahtır..

Vebali büyüktür..

Ne dinimizde..  Ne inancımızda..  Ne kültürümüzde..  Ne de milli ve yerli olan; değerlerimizde yeri yoktur!…

Bilin ki; böylesi bir "işçi ekmeğiyle" oynamak, insanlık suçudur da!…

***

Birileri!… O insanlık suçunu, bir süre önce işedi diye!..

Hak, hukuk tanımadı diye!..

İşçinin, memurun; "emeğini" kendine göre gerekçelerle hiç etti diye..

Onu işsiz bıraktı diye!…

Sizin de!..   Bulunduğunuz il, ilçe, beldedeki yerel halkın verdiği yetkiyle; "aynı" işlemde bulunmanız bir hak değil!!..

Ki olamaz da?..

Daha açık bir ifadeyle; sizin "insanlık suçu" işleyenlerden, ne farkınız kalır?"…

Kalmaz!…  Halk deyimiyle; "mazlumun ahı kimsede kalmaz" olur!…

***

 

MEB AÇIKLAMA YAPTI?..

İl Milli Eğitim Müdürlüğü açıklama yaptı..

Malum!..

Eğitim Bir Sen.. ve Eğitim camiasında; kaç gündür "sosyal medya" üzerinden tepkiler var..

Ki basına da yansıdı..

Şaibe var..

Mülakat puanlarında kayırma var..

Yani bir dizi; "itham" söz konusu!..

İşte buna dair, MEB açıklama yaptı..

Dedi ki..

Mülakatı kazananların "toplu" açıklamasını, mevzuat gereği yapmıyoruz..

Kişinin, "kişisel bilgileri" ifşa olur..

İkinci, üçüncü kişilerin eline geçebilir..

Bu nedenle; yapmadık.. Ki, 2015 yılından beridir de öyle!..

Doğrusu da bu!..

***

Ancak açıklamada dikkatimi çeken şu!…

Torpil.. Puan kaydırma… Puan değişikliği..

Bunlara dair tek bir satır; ifade ve cevap yok!…

Bilgi eksikliğinden mi?… Yoksa, bu iddiaların önemsiz görülmesinden mi?

Her ne ise!..

Mülakat sınavına dair "hamur" Milli Eğitim Camiasında hayli "su alacak" gibi görünüyor!..

Çünkü; dünden beri "iki yönlü" mesajlar alıyorum..

Pozitif.. Negatif.. Yani haklı, haksız noktasında; sunulan gerekçeler var!…

***

Eee.. Yıllardır, Diyarbakır özeline dair söylenip duruyoruz!..

Kurum "politize" olmuşsa!…

İşleyen çark hangi yöne dönerse dönsün; "hep" bu minvalde ikilem üretici olur!…

Ki hali hazırda; "fena bir iç hesaplaşma" var!..

Sendika mı?… Müdürlük mü?.. Siyasiler mi?

Ve MEB'te yıllar yılıdır "çöreklenen" menfaatperestler mi?!..

Herkes bir safta!… Sapla-saman misali!..

Ki "biz bile kime" inanacağımızı şaşırdık.."

 

 

***

VAY MALAMINI!..

Neyse!.. İki sıkıcı, iç karartan mevzudan sonra!..

Azıcık ironi yapalım… Ve diyorum ki…

Eeyy ahali duydunuz mu!?..  Meclis lokantası da zam yapmış..

Zam oranı öyle böyle değil… Yüzde 25 ila yüzde 100 arasında..

Bakanlar.. Vekiller.. Danışmanlar..

Meclis Başkanları dahil; "isyan" bayrağı çekmişler!..

Bu kadar yüksek zam.. Bu kadar fahiş fiyat uygulaması olur mu diye?….

***

Baksanıza… 3.5 liralık tost 5 liraya çıkarılmış…

50 kuruluşluk, kahve artık 1 liradan satılıyor..

25 kuruşluk bitki çayı bile 50 kuruş olmuş..

25 kuruşluk su, bir lira…

Yemekle birlikte sunulan bir bardak su;  bir liradan adisyona yazılıyor.

Ayranın fiyatı da artmış.. 1 liraya satılan ayran, artık 1.5 lira ücretlendiriliyor…

Meyve suyu 2 liradan, 2.5 liraya çıkarılmış..

***

Vay ki vay vekillerin haline… Saç-sakal kesimini de zam yapılmış!..

Kuaförler de; "herkese var da bize niye yok" raconuyla..

Erkek saç tıraşı, 7 liradan 10 liraya yükseltildi..

Sakal tıraşı, 3 liradan 5 liraya.. Yani saç, sakal hepsi birlikte 15 lira ücrete tabi!..

Bayan kuaförde, en yüksek fiyat ise 20 lira..

Yemek fiyatları da; zamdan nasibini almış!..

Burada da yüzde 50'lik bir zam var… Bir öğün asgari, 10 lira..

***

Anlayacağınız, vekillerin hal-i durumu perişan!…

Şimdi ne içecekler, ne yiyecekler?… Misafire ne ikram edecekler?

Kara kara düşünmeye başlamışlar.. Yemeden, içmeden kesilen var?

Öyle ya, iki ay önce maaşlarına yapılan zamda boşa çıktı?

Bazı vekiller karar almışlar!... Meclis Başkanı Şentop'a müracaatta bulunmaya hazırlanıyorlar..

Topluca "eylem" yapacaklar.. "Biz geçinemiyoruz.." diye..

Hatta, öneri hazırlıkları var?

"İmkan var mı "sosyal yardımlaşma ve dayanışma" vakfından "yardım" alabilmek" için...

***

Eee.. Zaten Şentop bir süre önce, beyanat vermişti!…

"Bazı vekiller geçinemiyor" diye..

Alınan aylık, yetmiyor.. Bazı vekiller; araba kullanmıyor, toplu taşıma aracını kullanıyor..

İşte bu zam da; "geçinemeyişlerine" tuz biber oldu?

Yazık ya!..

Hasılı kelam!.. "Vekillere şok" zamdan, haberiniz olsun dedik!!..

Yeter artık; "zamdan" sizin, bizim yakınma halimiz!..

İşte vekiller de; "zamdan" nasibini aldı?..

Ha bu arada; vekilleri saçlı-sakalı karışmış vaziyette görürseniz, "yadırgamayın..!"

Pahalılıktandır?