Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

KARALOĞLU DÖNEMİ KAPANDI, SU DÖNEMİ BAŞLADI!…

Önümde, iki sayfa var.. Biri, çok yıpranmış… Vali Münir Karaloğlu sayfası..  Ki az sonra kısm-i bazda, analiz edeceğim.. Diğeri, yepyeni.. Tertemiz…Pak.. Ve hiç kullanılmamış.. Vali Ali İhsan Su sayfası..

***

Önce yıpranmış sayfaya bakalım!… Malum, merkeze müfettiş olarak “el çektirilen” Vali Münir Karaloğlu’nun, Diyarbakır’a dair “iki yıllık” dönemi kapandı… Ki, önceki gün de, “show” mahiyetli bir organizasyonla, kentten ayrıldı.. Yeni görevi için; kendisine başarılar dileriz.. Ardından bir “hoş seda bıraktı” diyemiyorum.. Lakin, kent ahalisi özellikle Büyükşehir Belediyesi’nin, son aylarda “nelerle” anılıp, gündemleştiği malum.. Şantaj mı, taciz mi, yolsuzluk, usulsüzlük, vurgun, kavga, yumruklaşma, tutuklama!.. Denir ya; gayri ahlaki neler yaşanmadı ki?!..

***

Hele ki, giderayak ortaya çıkan “icraat” ise apayrı bir vukuat.. “Yakışır mı, ya da oldu mu?” dedirten, imar değişikliği, yıkım kararı alınan yapıya onay verilmesi mi, özel bir hastanenin ek binasına son dakika imzası atması mı, daire başkanı ataması mı, “şahsına münhasır” hizmet edicilere “sözleşmeli personel” ünvanı kazandırması mı?!… Ki üçlü-dörtlü maaş alan daire başkanları ile, ithal bürokratların, yargıya intikal düzine dosyaları mı?!…

***

Tabi Karaloğlu için, Diyarbakır’a dair “görev” dönemi ve defteri kapandı diyor isek de, “icraatları ve bıraktığı izlere dair”, dosyaların da kapanacağını söylemek mümkün değil.. Özellikle, “yargıya intikal eden, etme aşamasında olan” dosyaların, muhtevası!.. Otogar ve Yeni Hal’in “rant” odaklı taşınma planlarındaki “değişiklikler?”.. Örfioğlu vakfıyla; “takas” işlemleri.. EKAY ve Lojistik merkeziyle alakalı; “işlerin” şahsa münhasır “tek merkeze” göre işlem görmesi!…

***

Demem o ki, “katılım zorunludur, aksi taktirde işlem yapılacaktır” yönündeki mesajlar üzerine, Valilik önünde toplanan “kalabalık” üzerinden, görevden alan, “iradeye” açık bir mesaj verildi, önceki günkü pozla… Özellikle de, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanı Soylu’ya; “altına imza attığınız karara Diyarbakır halkı, size “kırmızı kart” gösterip veto etti, aklıyla yapılan o gövde gösterisi showu yapıldı.. Bir dönemin FETÖ aklı gibi geldi bana!..

***

Önceki yazımda şunu ifade etmiştim!… Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım olarak; “atanan” isimlerin geride bıraktığı izler; “hoş bir seda” olmuş olsaydı.. Samimiyet içerisinde ihlaslı ve şeffaf olunsaydı; hem merkezi hükümet için, hem de devlet-i aliyenin kadim kentle olan “entegrasyonu” çok büyük merhalelere vesile olacağı gibi; “siyasi dengeleri de”, değiştirirdi?!… Ama yapılmadı, olmadı, beceremediler…

***

Yoksa, Karaloğlu’nun bıraktığı “olumsuz” izlere, odaklanıp kalınmazdı?!.. Elbette ki, kent için “olumlu” işler yaptı.. Ama iş, “hakkaniyet terazisine” alındığında, “kötü işlerin” kefesi, iyi işlere ağır basar.. Ki bürokrasi kadar siyasi nüfus ve kimlik sahibi olmuş iseniz, “bir yanlış üç doğruyu” götürür.. Öyle de oldu..

***

Bugün, ilk kayyım Cumali Atilla için konuşulan ve bırakılan iz, hafızalardaki anı; “makam odası ve tonlarca kadayıfın alım faturaları.”… Hasan Basri Güzeloğlu için, “Saadet Zinciri’ni teşkil” eden “Zerya Kuyumculuktaki milyonlarla” ilgili iddiaların havada uçuşması.. Karaloğlu için konuşulan ne, “kurumsal çürümüşlüğü” ortaya koyan, şantaj, taciz, yolsuzluk usulsüzlük, kavga, tutuklanma, rant çarkının o biçim işlem görmesi..

***

Ve önemli bir nokta da, “Valilik” makamı ile “Belediye Başkanlığı koltuğu” çok ayrı, farklı misyon ve siyasi, “kimlik” taşıyor olmasını; “karmakarışık” edildi.. Biri yerel, diğeri ise merkezi hükümet olduğu için; teraziyi tartıda dengede tutmak için, “ehil ve liyakat” ölçüsünde “mahir” olmak, şartı gözardı edildi!.. Ki, kozmopolit ve yüksek dozajlı politize olmuş Diyarbakır gibi bir kentte “çifte mahirlik” gerektiği gerçeği gözetilmeden “adamcılık” yapıldı…

***

Vali Ali İhsan Su…. Diyarbakır’ın yeni valisi.. Artık, Diyarbakır’da Su’nun “dönemi ve devri” başlıyor.. Muhtemelendir ki, Büyükşehir Belediyesi Başkan vekilliği “görevini de” yürütecek.? Yani kayyım olacak… Biyografisine ve görev yaptığı kentlerdeki dostların aktardıklarının bende oluşturduğu ilk intiba; “hassasiyet” ölçüsü yüksek… Ki 5 yıl gibi uzun bir süre Mersin’de görev yapmış.. Mersin’in nüfuz “demografisi”, Diyarbakır’ı, Güneydoğu illeriyle bütünleştiriyor…

***

Su’nun, Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde görev yapması.. Şırnak’taki Valilik dönemi… Bitlis’in Ahlat ilçesinde, “mülki amirlik” merdivenlerinden çıkışının ilk basamağı olması.. Tüm bunlar, Vali Su’nun, bölgeye, Diyarbakır’a ve ahalisine “yabancı” olmadığını göstermede artılardır.. Ama ne demişler; “her yiğidin bir yoğurt yiyişi var?”.. İlk gün ve ilk mesai saati, 19 Mayıs’a gelmesi de, anlamlı…

***

Lakin, zorlu bir süreçte, zorlu bir görev üstlendiğini söyleyebilirim sayın Su için.. Özellikle de, Kayyım olarak görev yapacağı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ndeki “çarkın işleyişiyle” alakalı, kötü, dağınık, yığınla sorun, halk deyimiyle “moloz” bir miras var ve bırakıldı…

***

Yıkımın üstesinden geleceğine kuşkum ve tereddütüm yok.? Ki, 40 yıla  yaklaşan bir devlet tecrübesi var.. Özetle, bizim “iş ve işlemiyle” alakalı, söyleyecek bir sözümüz olmadığı gibi haddimiz de değil…Tek sözümüz var; kadim kent için her şey ama her şey “hakkaniyetin, şeffaflığıyla” rotasında icra edilsin.. Ve tez elden; vaki olan enkaza karşı “temiz eller harekatı” başlatsın!…

***

DİYARBAKIR’A DAİR İLK MESAJI

Gelirsek, Vali Su’nun ilk mesajına.? Kısa ve öz bir ifade kullandı.. Özetle aktarırsak; “Bizler kendi görev yerimizin ve ilimizin gelişimini hızlandırmak, yürüyenleri hızlandırmak, koşanları daha da hızlı kılabilmek için, çaba içerisinde olalıyız. Çalışmalarımız süreklilik arz etmeli. Bütün mesai arkadaşlarıma tüm kamu görevlilerine şunu ifade etmek isterim; bizim üzerimize düşen görev ve sorumluluk; kamuya hizmet etmektir. Devletin üzerine düşen temel sorumluluk vatandaşımızın huzurunu, güvenliğini, esenliğini ve refahını temin etmektir…”

***

Mesajın muhtevası, sıcak ve samimi!.. “Görev ve sorumluluğumuz, kamuya hizmettir?”.. Ki bu ifade, hem icraatçı bir kimliği, hem de “sosyal devlet” anlayışını, öne çıkaran bir profili gösteriyor… Netice itibariyle, Vali Ali İhsan Su’ya, “samimiyet karinesi” içerisinde diğer Valililer döneminde olduğu gibi, Diyarbakır’a “ivme ve katma değer” kazandıracak, her türlü faaliyetlerini takip edeceğiz ve kent ahalisiyle paylaşacağız..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Eğer ki, insan kendini yönetmeyi biliyorsa, devleti yönetmekte de hiç bir güçlükle karşılaşmaz demektir.

***

HAYIRLI CUMALAR…

 


Bu Makale 3765 kere okunmuştur.

Yorumlar